Kürt önergesi Alman parlamentosunda

Deutsche_Democratic_Republic BERLİN - Almanya’da aralarında Dr. Norman Paech ve Oskar Lafontaine’in de bulunduğu çok sayıda milletvekili federal parlamentoya Kürt sorununun çözümü için ortak önerge verdi.

Milletvekilleri Dr. Norman Paech, Monika Knoche, Hüseyin Aydın, Dr. Lothar Bisky, Dr. Diether Dehm, Wolfgang Gehrcke, Heike Hänsel, Lutz Heilmann, Inge Höger, Ulla Jelpke, Michael Leutert, Dr. Gesine Lötzsch, Dorothée Menzner, Paul Schäfer, Alexander Ulrich, Dr. Gregor Gysi, Oskar Lafontaine ve Sol Fraksiyon Almanya Federal Parlamentosu’na Kürt sorununun çözümüne yönelik ortak bir önerge verdi. Federal parlamentosunun karar altına alması için altı maddelik öneri sunan milletvekilleri, Kürt sorununun üyelik müzakerelerinin merkezine koyulması ve Almanya’da Kürtlerin kriminalize edilmekten vazgeçilmesini istedi.

KÜRTLER 1923’TEN BERİ BASKI ALTINDAseyh sait turk askerleri

Önergede, “Türkiye farklı etnik ve inançlara sahip bir ülke. Ancak Kürt halkı (nüfusu) için temel özgürlükler ve eşitlik hakları hala tanınmamakta. Türkiye’nin Türk devleti olarak deklare edildiği 1923 Lozan Antlaşmasından bu yana Kürtler asimilasyona zorlanmakta, baskı altında tutulmakta ve temel haklarından yoksun bırakılmakta” denilerek Kürtlerin maruz kaldığı uygulamalara dikkat çekildi.

KÜRT HAKLARI ANAYASAL GÜVENCEYE ALINMADIyuksekova8mart kurtce

Milletvekilleri Türkiye’de Kürtlerin nüfusunun yaklaşık 15 milyon olduğunu belirterek, bunun Türkiye nüfusunun yüzde 20’sine denk geldiğini kaydetti. Milletvekilleri önergede şunları ifade etti: “Kürtler Türkiye’nin en büyük azınlığını teşkil ediyor. Türk hükümeti günümüze kadar Kürt halkına sahip oldukları siyasi, kültürel ve sosyal haklarını tüm boyutlarıyla tanımayı ve anayasal güvenceye kavuşturmayı ihmal etmiştir. Türkiye böylece sadece uluslararası Hukuka değil, aynı zamanda AB-Komisyonun formüle ettiği siyasi Kopenhag kriterlerine de aykırı davranıyor. AB 2007 ilerleme raporu da Türkiye’nin Kopenhag kriterlerinin ana öğelerini henüz yerine getirmediğini takdir etmiştir.”

KENDİ KADERİNİ TAYİN HAKKINA SAYGI DUYULMALIavrupa kürdistan türkiye akpm ap

Türkiye’de insan haklarına saygının yetersiz olduğu ve azınlık haklarının yeterince güvenceye alınmadığını belirten milletvekilleri Kürtleri kendi kaderini tayin hakkına saygı duyulmasını istedi. Milletvekilleri, AB’nin de Kürt sorununa yeterince ilgilenmediğini kaydederek, sürdürülecek müzakerelerde bu eksikliğin giderilmesini talep etti. AKP’nin AB üyeliğine dönük müzakereler öncesi geliştirdiği reformların Kürt halkının durumunda kesin bir değişikliğe yol açmadığını vurgulayan milletvekilleri, reformların uygulaması ve sonuçlarına dönük bugüne kadar ciddi bir araştırma yapılmadığının da altını çizdi.

EKONOMİK DURUM DEĞİŞMEDİasker koy yakma bosaltma goc

Önergede Kürtlerin ağırlıklı olarak yaşadığı bölgelerde ekonomik durumun değişmediği belirtilerek, yatırım ve altyapı eksikliğinin olduğuna dikkat çekildi. Önergede şunlar dile getirildi: “Kötü ekonomik durumun yanısıra askerlerin varlığı ve Kürt halkına karşı süren aralıksız saldırılar güvenlik durumu artırmakta ve ekonomik gelişmeyi frenlemektedir.”

Koruculuk sisteminin kaldırılmasını isteyen milletvekilleri, köy koruculuk sisteminin korku ve tehdidin aracı olmaya devam ettiğini kaydetti. Köye dönüş vaatlerinin de yerine getirilmediğine işaret eden milletvekilleri, bu durumdan en fazla kadınların etkilendiğini ifade ederek, “Başbakan Erdoğan’ın defalarca bölgeyi geliştirme vaatlerine karşın yapılan yatırımlar vaatlerin çok gerisinde kalmıştır” dedi.

DTP Meclis’e girmesini Kürt sorununun demokratik barışçıl çözümü için ciddi bir fırsat olduğunu belirten milletvekilleri, ancak Türk hükümetinin parlamento zemininde DTP ile verimli bir çalışma içerisine girmediğini vurguladı.

KARA OPERASYONU KOPENHAG KRİTERLERİNE TERSTurkey Bombs Kurdish Militants in Iraqi Kurdistan 2008  

Türk ordusunun Aralık 2007-Mart 2008 tarihleri arasında Güney Kürdistan ve gerilla alanlarına yönelik saldırılarına da değinen milletvekilleri kara harekatı da yapıldığına dikkat çekerek, “Bu askeri harekat Kürt sorununu Kürt yanlısı güçlerle ortak çözme çabasının arka plana atılmasıdır. Aynı zamanda Kopenhag kriterleriyle açık çelişki arz etmektedir” diye belirtti. “Irak sınır bölgesindeki Kandil dağının bombalanması sadece komşu ülkenin bağımsızlığını değil aynı zamanda uluslararası hukuku da zedelemektedir” denilen önergede, bu operasyonların “Türk devletinin Kürt sorununu işe yaramayan askeri yöntemlerle çözme çabalarından kurtulmadığının göstergesi” olduğu ifade edildi.

ATEŞKES TEKLİFLERİ REDDEDİLDİiraq_turkey_bombing201

PKK tarafından yapılan birçok ateşkes teklifinin de Türk ordusu tarafından reddedildiğini hatırlatan milletvekilleri, yargısız infaz ve işkence uygulamalarının da halen devam ettiğinin altını çizdi. Türkiye’nin AB’ye üyelik müzakerelerinin Kürt sorununun demokratik çözümü için önemli bir şans olduğunu belirten milletvekilleri şu değerlendirmelerde bulundu: “AB’ye üye ülkelerin desteği ve baskısıyla müzakere süreci öncesi gönülsüzce başlatılan ve müzakere sürecinin başlamasıyla geri alınan reformlar bağlamında demokratikleşme süreci ilerletebilinir. AB üyelik müzakere sürecinde Almanya hükümeti Kürt sorununu yeterince dile getirmemektedir.”

ALMANYA’DA KÜRTLERİN KİMLİKLERİ DİKKATE ALINMIYOR yuksekovakurtcemitingi2

Almanya’nın geçmişte olduğu gibi bugün de Türkiye’yi Kürt halkına karşı kullanılan silahlarla beslemeye devam ettiğini vurgulayan milletvekilleri, Almanya içerisinde ise Kürtlere karşı ayrımcılığın sürdüğünü belirtti. Milletvekilleri Almanya’daki ayrımcı uygulamaları şöyle sıraladı: “Kürt dilli hala kabul edilmediği için resmi makamlarda ve mahkemelerde tercüman hizmeti sunulmamakta. Buna ek olarak da PKK yasağı siyasi aktif Kürtleri kriminalize etmekte. Kürtlerin hakları için çalışan örgütler ağır baskılara maruz bırakılmakta. Kürt mültecileri Türkiye’de hala sürmekte olan tehlikeli duruma rağmen sınırdışı edilmekle karşı karşıya bırakılmakta.”

Milletvekillerinin Federal Parlamentoya verdiği 6 maddelik önerge şöyle:

kurds

  • 1-Türkiye hükümetini Kuzey Irak’a dönük kara ve hava saldırıları yapmaması için etkilemeye çalışılması
  • 2-AB Komisyonunun Kürt sorununu daha fazla merkezine alması için teşvik etmek ve müzakerelerde Türkiye hükümetinden bunu talep edilmesi
  • a.Kürt halkına karşı askeri zordan vazgeçilmesi ve fiili olarak yürürlükte olan olağan üstü hal durumuna son verilmesi
  • b- Kürt sorununu terör sorunuyla özdeşleştirmeden uzak durmak ve iki taraflı ateşkes ile barışçıl çözümünün yaratılması
  • c- Azınlıkları kriminalize eden, kültürel kader tayin hakkını, düşünceyi ifade özgürlüğünü, siyasi organizasyonların çalışması ve inançların sınırsız yaşama hakkını sınırlayan ceza maddelerinin kaldırılması
  • d- Bu maddelerden ötürü tutuklu bulunanların serbest bırakılması ve yürürlükte olan davaları düşürülmesi
  • e- Köy koruyucu sistemin lav edilmesi, normal yaşama entegrasyonlarının sağlanması ve malları talan edilenlere mallarının geri iade edilmesi.
  • f. Göç etmek zorunda kalmış insanların geri dönmelerini sağlayacak geniş programların uygulanması ve tazminlerinin ödenmesi, zorunlu göçlerde oluşan savaş hasarların giderilmesi için çalışılması
  • g- Seçim yasasında değişikliğe gidilerek yüzde 10 barajın en fazla yüzle indirilmesi, ve parti kurmaların engellenmemesi
  • h- Yürürlükte olan anayasa tartışmalarını etnik sınırlandırma getirilmeksizin tüm toplumsal kesimlerin eşit birlikte yaşama iradesini ifade eden yeni ve demokratik bir ana asa oluşumu için kullanılması.
  • 3- Türkiye’de Kürt mültecilerinin sınırdışı edilmesinin derhal durdurulması ve süresiz oturum hakkının tanınması,
  • 4- Kürt dili ve kültürünü tüm entegrasyon politikalarında, özellikle iki dilli eğitim de Kürt insanları içinde tanınması,
  • 5-Türkiye’de tüm azınlıklar eşit haklara sahip oluncaya kadar Türkiye’ye silah satışı ile silah ithal lisansının durdurulması.
  • 6- Tüm önemli aktörlerin de dahil ederek Kürt sorunun barışçıl ve demokratik çözümü için inisiyatif geliştirmek. STÖ ve Parti temsilcilerin - özellikle DTP’nin - dahil edilmesi, demokratik katılımını ön gören ve siyasi affı da içeren geniş bir program ile silahlı direnişin sonlandırmasının zemini oluşturulması, Kürt Örgütlerinin, özellikle PKK’nin kriminal oluşumlar olarak derecelendirmesinin kaldırılması Almanya hükümetinin bölge barışı için ayrı bir katkı oluşturacaktır. ANF NEWS AGENCY

0 Yorum: