Ortak düşman PKK mi?

 AL JAZIRA-Analistler El-Cezire'ye Ankara'nın PKK militanlarını kökünü kazımak için kuzey Irak'ta yürüttüğü askeri operasyonun ABD desteği olmadan gerçekleşmeyeceğin belirtti. ABD'nin, Türkiye'nin Irak'a müdahalesini yasaklamak için oluşturduğu 'kırmızı çizginin' ihlal edilmesinin Ankara'nın PKK'ye verilen desteği ve bölgede Kürt devletinin oluşumuna tolerans göstermeyeceği yönünde Bağdat'a güçlü bir mesaj gönderdiği söyleniyor. Türkiye'nin eski dışişleri bakanlarından İlter Türkmen: 'PKK'nin Türkiye ve bölgedeki istikrar için sürekli bir tehdit oluşturduğunu düşünüyoruz. ABD bu durumu görüyor ve Türk ordusuna istihbarat ve lojistik sağlıyor' dedi. Saddam Hüseyin hükümetinin 2003 yılında devrilmesinin ardından Ankara, Irak Kürtlerinin Bağdat'ta kazandığı gözle görülür güç ve etkiyi ve de bağımsız devlet düşlerini gerçekleştirmek attıkları adımları izledi. Irak nüfusunun yüzde 20'sinden azını oluşturan Kürtler cumhurbaşkanlığı, dışişleri bakanlığı ve başbakanlık kabinesindeki kıdemli görevlerde yer aldılar. Irak Kürdistan Bölgesi Başkanı Mesut Barzani Irak bayrağını dalgalandırmayı reddetti ve (merkezi Irak petrol bakanlığı tarafından kınanan ve yasadışı bir girişim olarak görülen) yabancı şirketlerle petrol anlaşması imzaladı. Türkmen 'Operasyonun [Türk ordusunun gerçekleştirdiği] PKK varlığının son bulması ve Irak Kürtlerinin birleşik bir Irak bünyesinde yaşamaya devam etmelerinin kendileri için daha iyi olduğu mesajı verdiğini' söyledi. NATO müttefiki Türkiye, Barzani'nin Kürdistan Demokrat Partisi'ni (KDP) 2006 yılında PKK' ye yardım ve yataklık etmekle suçladı. Barzani bu iddiaları reddetti. PKK ve Türk ordusu arasında çatışma Türkiye'nin güneydoğusunda yoğunlaştığında, Ankara PKK'yi bitirmek ve bölgesel Kürt oluşumunun bağımsız devlet rüyasını sonlandırmak için geniş çaplı bir operasyon hazırlığı yaptığının sinyalini verdi. Irak Kürtleri 1950'li yıllardan bu yana hakimiyet için savaşmakta ve 1960, 70 ve 90'lı yıllarda birçok defa gerilla yavaşı yürüttü. 1991'deki Körfez savaşının ardından ABD ve İngiltere tek taraflı özerk ilan edilen Kürt bölgesini korumak için uçuşa yasak bölge uygulamasını gerçekleştirdi. Bu tarihten itibaren Kuzey Irak'taki Kürt kentleri esas itibariyle güneydeki komşu kentlerden ayrıldı ve Mart 2003'teki ABD işgalinden kaynaklı yaşanan şiddet olaylarından etkilenmedi. Kürt konuları uzmanı Irak'lı Harun Muhammed, 'Kürtler ABD vesayet ve koruması altında çok şey kazandılar fakat şimdilerde emellerini büyütmüş olabilirler' diyor. Muhammed 'Iraklı Kürt partilerinin hâlâ ABD güçlerine bağlı olduğunu ve PKK militanlarını barındırarak ABD ve Türkiye ilişkilerine zarar verdiklerini' söyledi. 'Onlar [Kürtler] ABD'nin bölgedeki çok önemli müttefiki ve NATO'nun ikinci en büyük ordusuna sahip Türkiye'yi hayal kırıklığına uğratmayacağını anlayamadı.' Ortak düşman Diğer yandan Barzani'nin partisi KDP ile ilişkili Kürt politika analisti Hüseyin el Caff Iraklı Kürtlerin PKK'yi sınırlandırmak için elinden geleni yapıyor olduğunu ve onların kuzey Irak'taki bürolarını kapattıklarını söylüyor. Hüseyin el Caff, El Cezire'ye 'PKK militanları çok tehlikeli dağlık bölgelerde faaliyet yürütüyor ve güçlü Türk ve ABD ordularının bile oraya erişmezken, peşmergelerin bunu başarmasını nasıl bekleyebilirler?' dedi. Bağdat ve Washington yönetimi 'terörist' oluşum olarak değerlendirdikleri PKK'yi yok etmek için Türkiye birlikte hareket etme konusundaki isteklerini dile getirdi. ABD'nin Bağdat'taki elçilik sözcüsü Mirembe Nantongo El Cezire'ye, 'Başkan George W. Bush ve Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'ın PKK'nin Türkiye, Irak ve ABD'nin ortak düşmanı olduğunu açıklamasını yaptığını' hatırlatarak ABD'nin tutumunun net olduğunu söyledi. Hükümeti oluşturan koalisyon üyelerinden birisi olan Irak Yüksek İslami Konseyi basın yetkilisi Hamid el Saadi 'Türkiye'nin PKK teröristleriyle uğraşmasının gerekliliği konusunda anlaşma ve anlayış olduğunu' konusunu kabul ediyor. Ancak Hamid el Saadi Türk ordusunun operasyonun uzun sürmesi ve sivil kayıplarla sonuçlanması konusunda kaygısını dile getiriyor. El Saadi 'Ülke bütünlüğümüze yapılan her saldırıya açıkça karşıyız. Kuzey Irak'taki Kürt kardeşlerimizin de bizimle bu görüşü paylaştıklarını düşünüyoruz, bununla birlikte, Irak hükümeti müdahalenin sivillerin yaşamlarını ve çıkarlarını etkilememesi konusunda net bir açıklama yaptı' dedi. Irak, ABD ihaneti? Diğer yandan El Jaff, Iraklı Kürtlerin ABD'nin tutumuna kızdıklarını ve bazılarının ihanete uğradıklarını hissettiklerini söyledi. 'Kürtler ABD'nin tutumu sebebiyle rezil oldu. ABD'nin sadece kendi çıkarlarını düşündüğünü biliyoruz; ancak biz yapabileceğimiz her şeyi yaptık ve bu durumu hem ABD hem de Iraklı yetkililer biliyor' diyerek devam etti. Sadece Kürt özerkliğinin Kuzey Irak'a istikrar getirebileceği konusunda ısrar eden El Caff, 'Bu önemli konu, Kürtlerin Bağdat'tan talepleri modern Irak devletinin kurulduğu 1921'e kadar uzanıyor. Şimdi haklarımızı geri kazanmaya çalışıyoruz ve bu da-Irak'ın parçası olduğumuz için-hem Irak hükümetinin hem de süper güç olduğu için ABD'nin desteğiyle olmalı. Özerklik sorunu çözülmezse, bu durum kuzey Irak'ın başına bela olmaya devam edecektir' diyor. Ahmed Canabi (*) (*) El Cezire'den alınmıştır. Çeviren: Osman İşçi

0 Yorum: