Türkiye'de 'din özgürlüğü' ve 'dinin kamudan uzak tutulması' argümanlarıyla yapılan türban ve laiklik tartışmalarının sunni bir gündem olduğunu, en iyi Alevilere dayatılan 'zorunlu din dersi' uygulaması ortaya koyuyor. Alevi Bektaşi Federasyonu, zorunlu din dersi uygulamasını din ve vicdan özgürlüğüne aykırı bulan AİHM ve Danıştay kararlarının uygulanması için Başbakanlığa dilekçe gönderdi.
Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF), zorunlu din dersi uygulamasını din ve vicdan özgürlüğüne aykırı bulan AİHM ve Danıştay kararlarının uygulanması için Başbakanlığa dilekçe gönderdi. ABF üyeleri , AİHM ve Danıştay'ın zorunlu din dersi uygulamasının kaldırılması yönünde verdiği kararların uygulanması için Güvenpark'ta basın açıklaması yaptı. ABF Genel Başkanı Ali Balkız, devletin bir inancı tarif etmeye yetkisine sahip olmadığını belirtti. Devletin ayrıca, bireylerin neye inanıp inanmadıklarını ve ibadetlerini nasıl yapacaklarına dair yetkisinin olmadığına ifade eden Balkız, 'Zorunlu din dersi, 12 Eylül Anayasası ile uygulanmaya başlanmış, bu güne kadar farklı inanç ve dinsel gruplar hiçe sayılmış, bütünüyle Sünni inanışa göre okutulmuş, okutulmaya da devem edilmektedir. Bu uygulama ile alevi öğrencilerin din ve vicdan özgürlüğü mahkeme kararlarına rağmen ihlal edilmektedir. Bu bir zulümdür. Devlet eliyle yürütülen misyonerlik faaliyetidir. Zorla asimilasyondur' dedi. Açıklamanın ardından ABF üyeleri, zorunlu din dersi uygulamasını 'din ve vicdan özgürlüğüne' aykırı bulunan AİHM ve Danıştay kararlarının, uygulanması için Başbakanlığa dilekçe ile başvuruda bulundu. ANKARA
0 Yorum:
Post a Comment