Ergenekon'un kuyruğuyla uğraşıyorlar

  • Ergenekon operasyonunu sadece 'hükümete yönelik saldırılarla' sınırlı tutan ve 'Ya benden yana olursunuz ya da Ergenekoncusunuz' dayatmasıyla operasyonu 'toplumsal muhalefeti sindirme aracı' haline getiren AKP hükümeti ve yandaşı medya, gerçekleri çarpıtmaya devam ediyor. İddianamede yer aldığı belirtiline 'Ergenekon'un sağcı, solcu, İslamcı birçok kesimden meydana geldiği' yönündeki iddiaların da bu yöndeki psikolojik savaşa hizmet ettiği belirtiliyor.ergenekon_kuyruk_h_incesu

Ergenekon'un Bölge şifreleri de çözülmeli

Ergenekon operasyonu adı verilen yasadışı örgütlenme iddiasıyla yaklaşık 2 yıldan bu yana yapılan operasyonlarda bugüne kadar 58 kişi tutuklandı. Ergenekon yapılanması adı verilen bu yasadışı oluşumda yer aldıkları iddiasıyla tutuklanan ve aralarında generallerin de bulunduğu bu sanıkların yargılanması önümüzdeki günlerde başlayacak.ape musa

Bugün adı Ergenekon'a çıkan bu yapılanma Özel Harp Dairesi idi. 1978 yılında dönemin Başbakanı Bülent Ecevit bunu bizzat açıklamıştı. Özel Harp Dairesi'nde sivil ve resmi kurumların bulunduğunu bizzat Başbakan açıklamıştı. 1990'lı yıllarda Bölge'nin yanısıra bazı metropollerde başta Vedat Aydın, Musa Anter, Muhsin Melik, Behçet Cantürk, Savaş Buldan, Medet Serhat olmak üzere onlarca Kürt aydını, işveren öldürülmüştü.

Savaş Buldan ve arkadaşları ise Kocaeli'ye bağlı Sapanca'da ölü bulundular. Bu dönem Kocaeli İl Jandarma Komutanı ise Veli Küçük'tü. Sapanca bölgesi o dönemde faili meçhul cinayetlerle anılmaya başlandı. Veli Küçük'ü daha sonra ise Ordu Jandarma Alay Komutanı olarak tanıdık. Kürt fındık işçilerinin Giresun-Ordu bölgesine sokulmasını engelliyordu. Bu dönem Ordu'da askerde olması gereken itirafçı Alaaddin Kanat ise Yalova'da rüşvet operasyonunda yakalanıyordu. Veli Küçük'e biraz daha bakmakta yarar var.savas buldan1

Veli Küçük, Albay Arif Doğan ve Cem Ersever'in kurduğu JİTEM'i, 1992 yılında ele geçirme operasyonu başlattı.1990-1991 yılları arasında Elazığ, Dersim ve Muş'ta faaliyet gösteren Yeşil (Mahmut Yıldırım), Diyarbakır'da görülmeye başlandı. Ersever ve Arif Doğan bundan rahatsız olmaya başladılar. Musa Anter'in Yeşil operasyonuyla öldürülmesi JİTEM'de ayrılıkları gün ışığına çıkardı. Arif Doğan, Batman Grup Komutanlığı'ndan Ankara'ya alınırken Ersever de beraber Ankara'ya geldi.

Diyarbakır ve Bölge ise Veli Küçük, Cemal Temizöz, Aytekin Özen, A. Kırca ile birlikte hareket eden itirafçılar ile Yeşil'e kalmıştı. Türkiye tarihinin en kanlı dönemi bu dönemdir. 1990-1995 yılları arasında Bölge'de tam 4 bin faili meçhul cinayet işlendi. Bu kamu görevlilerinin rollerine tek tek bakmakta yarar var. Cemal Temizöz Jandarma Diyarbakır İstihbarat Komutanlığı'ndan Denizli ve Tekirdağ Jandarma Alay Komutanlığı'na; JİTEM kurucusu Arif Doğan, Jandarma İstihbarat Komutanlığı'nın ardından Yalova Jandarma Komutanlığı'na; Veli Küçük, Kocaeli ve Giresun Jandarma Komutanlığı'na atandı. Veli Küçük Kocaeli'de Alay Komutanı iken telefon dinleme trafiğine de yakalandı. Sedat Peker ile sorun yaşayan Hadi Özcan Çetesi'nin, Albay Küçük'ten yardım istediği Susurluk raporuna kadar yansıdı.medet

Bu ekibin aslında bugüne kadar deşifre edilmeyen sınırötesi operasyonu da bulunmaktadır. Suriye'nin Qamişlo kentinde 12 Aralık 1980'de aralarında Kawa örgütünün merkez komite üyelerinin bulunduğu 16 kişinin öldürülmesi olayıydı. Bu olayın üstü örtüldü. Örtülmeye de devam ediyor. (Geçen günlerde bir tartışma programında Taraf Gazetesi'nin politika yazarlarından biri Ergenekon'un Bölge uzantısının gündeme geldiği zaman sustuğunu belirtiyor ve ülke bütünlüğü açısından sustuğunu ima ediyordu. Yani 4 bin faili meçhul cinayet, 4 bin insanın yaşamı onun için bir anlam ifade etmiyordu.)

Bu olayların yaşandığı tarihte Aytekin Özen 12 Eylül Askeri Darbesi'nin atamasıyla Mardin Belediye Başkanı görevini yürütürken, Veli Küçük ise Nusaybin'de Binbaşı rütbesiyle Jandarma Tabur Komutanı görevinde bulunuyor. Ve 12 Aralık gecesi 15 kişilik bir askeri tim Qamişlo kentinde, darbeden kaçan 7 Kawa üyesi ile bulundukları evsahibi eşi ve 10 çocuğu bir gecede öldürdüler. Bir odada bulunan Kawa Merkez Komite üyesi Hüseyin Aslan, 7 Kawa üyesi ve evsahibi ile birlikte toplam 17 kişi taranarak öldürülür.

Bu operasyonda yer alan 15 kişilik timi oluşturan ise Mardin Belediye Başkanı ve Binbaşı Aytekin Özen, Nusaybin Tabur Komutanı Veli Küçük, Yüzbaşı Cem Ersever, Atilla Uğur, Levent Ersöz, Cemal Temizöz ekibidir. Bu ekip, 1980'den 2000 yılına kadar Türkiye'de devlet içerisinde oluşturdukları örgütlenmelerle hem kişisel hem de grupsal çıkar sağlamıştır. Cemal Temizöz ihale dosyalarını 50 bin dolara sattığı gerekçesiyle hakkında soruşturma dahi açılmış fakat derin devletin yürüttüğü operasyonların açığa çıkartılmaması adına yaptıklarına göz yumulmuş bir kamu görevlisidir. Bunların temel özellikleri ise istihbaratçı olmalarıdır. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın Kenya'dan getirilmesinin ardından İmralı Adası'nda sorgulama timi arasında Atilla Uğur ile Cemal Temizöz de yeralmıştır. Ergenekon'un derin şifrelerinin çözülmesi, Jandarma İstihbaratı'nın çözülmesine bağlıdır. Bugüne kadar yapılan tutuklamalar, devletin Ergenekon yapılanması konusunda Fırat'ın iki yakasını ayırdığı görülmektedir.

Şemdinli İddianamesi sonrasında Dolmabahçe görüşmesinde Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Yaşar Büyükanıt'ın önüne koyduğu yolsuzluk dosyası Birgün Gazetesi Yazarı Fikri Sağlar tarafından gündeme getirildi ve Fikri Sağlar linç edilmeye çalışılmıştır. Tıpkı Şemdinli'de olduğu gibi Ergenekon'da da derin devlet ve AKP çatışması yaşanmaktadır. Bu çatışma, tıpkı Şemdinli'de yaşanan uzlaşma gibi, Kürt illerinde meydana gelen cinayetlerin üstünün bugünden örtülmeye başlanmasıyla ortaya çıkmıştır. 25 Ocak 2001 tarihinde Silopi Jandarma Komutanlığı'nda HADEP Silopi İlçe Başkanı Serdar Tanış ile Ebubekir Deniz kaybedildi. Bu dönem Jandarma Alay Komutanı Levent Ersöz'dür. Tugay Komutanı ise Veli Küçük'ün çok yakın dostu Tuğgenaral İsmail Evci'ydi. İsmail Evci ile Veli Küçük'ün ortak noktaları ise Yalçın Tanfer'dir. Tanfer 2003 yılında Urfa'da yargılanıp 10 yıla yakın hapis cezası almasına karşın geçtiğimiz aylarda yapılan 'Kaldırım Operasyonu'nda üzerinde JİTEM kimlikleriyle yakalananlar arasındaydı. Türkiye, Tanış ve Deniz davasından mahkum olmasına karşın bu paşalara bu olay nedeniyle h�l� dokunulamadı.

Bu ülkenin Başbakanı Bülent Ecevit'e, Turgut Özal'a suikast planlayan Özel Harp Dairesi ne ise, 1990'larda JİTEM, bugün ise Ergenekon odur. Bu nedenle suyu fazla bulandırmanın anlamı yoktur. 'Derin devlet' çeteleri tasfiye edilmek isteniyor ve temiz bir toplum, demokratik bir ülke yaratılmak isteniyorsa, buyurun faili belli dosyalardan başlatın temizlik hareketini.

İZZET AYDIN

0 Yorum: