Federal Irak, Operasyona karşı çıktı Gönderen: rizgarionline Tarih: 09.10.2007 Saat: 17:52 Katkıda Bulundu rizgarionline Rizgarî Online/F.Irak Büyükelçisi Sabah J. Omran, sınır ötesi operasyonun Irak’ın egemenliğinin ihlali olacağını kaydederek, ‘’operasyonun yasal zemini yok’’ dedi. F.Irak Büyükelçisi Sabah J. Omran, Uluslar arası Stratejik Araştırmalar Kurumu’nda düzenlenen ‘Irak ve Türkiye’ konulu toplantıda sınır ötesi operasyonun Irak’ın egemenliğinin ihlali olacağını ve bu konuda yasal bir zeminin bulunmadığını belirtti. Omran, ‘’terör anlaşmasının’’F. Irak meclisinde onaylanarak yürürlüğe girmesinin gerektiğini söyleyerek, “Meclisin onayı zor olacak, nihayetinde bir koalisyon var. Çok fazla grup var” dedi. PNA’nın kaydettiğine göre Omran, Türkiye’nin sınır ötesi operasyonu tek taraflı yapması halinde buna F.Irak tarafının yanitinin nasıl olacağı konusunda ise “Böylesine farazi bir soruya tam cevap verebilmek kolay değildir. Elbette bir devlet egemenliğinin ihlali halinde bu durum kınanır. Ama bunun dışındaki önlemler konusunda şu aşamada bir şey söyleyemeyiz” şeklinde konuştu. RO/Cemil süphan
Etiketler: iraq, kurdistan, turkey terror
Ajanslar/Bugün saat 10:05'da başlayan, terör zirvesi bitti. Başbakanlıktaki zirveye kalabalık bir grup katıldı. Erdoğan'ın başkanlığında toplanan Terörle Mücadele Yüksek Kurulu'na üst düzey komutanlar da katıldı. GEREKTİĞİNDE SINIR ÖTESİ OPERASYON Terörle Mücadele Yüksek Kurulu toplantısının ardından yapılan yazılı açıklamada, "Terör örgütünün komşu bir ülkedeki mevcudiyetini sona erdirmeye yönelik olarak önümüzdeki süreçte, gerektiğinde sınır ötesi operasyon dahil olmak üzere hukuki, ekonomik ve siyasi her türlü tedbirin alınması, terör ve teröristlerle etkili yöntemlerle kararlı bir şekilde mücadeleye devam edilmesi konusunda görevli kurum ve kuruluşlara gerekli emir ve talimatlar verilmiştir" denildi.
Mustafa Kemal, kendi emriyle kurulan Umum Müfettişliği’ne atadığı İbrahim Talî Öngöre ile birlikte (1927). 1925′te Şeyh Said Efendi liderliğinde başlatılan ve 46 kişinin idam edilmesiyle son bulan Kürt isyanı sırasında Türkiye Cumhuriyeti, Kürt illerine karşı sert yaptırımlara başladı. Kürt illerine müdahale etmek istemeyen Fethi Okyar başkanlığındaki hükümetin feshedilmesi ve yerine İsmet İnönü başkanlığındaki kabinenin getirilmesiyle başlayan süreç, 24 Mart 1925′te Takrir-i Sükûn ve İstiklal Mahkemeleri’nin Kuruluşu Yasası’nın kabülüyle devam etti. Kazım Karabekir, Ali Fuat Cebesoy, Rauf Orbay ve Dersim mebusu Feridun Fikri Bey’in ısrarla karşı çıktıkları yasa tekliflerinin oylamasında, Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın 15 milletvekilinin tamamı olmak üzere 60 kişi oylamada ret oyu kullandı. Cumhuriyet Halk Fırkası’na bağlı 92 milletvekilinin kabul oyuyla yasalaşan teklif, Kürt illerinde sıkıyönetim uygulaması öneriyordu. İki yıl yürürlükte kalmak kaydıyla çıkarılan yasanın çalışma süresi dolunca yerine İsmet İnönü’nün teklifiyle Genel İnspektörlük (Umum Müfettişliği) kurulmasına karar verildi. Kürt illerini uzun süre hakimiyet altında tutacak olan Umum Müfettişlikleri’nin resmi gazetedeki ilanı. İlanda, Cumhurbaşkanı olarak Mustafa Kemal’in, bakan olarak İsmet İnönü, Abdülhalık Renda, Mahmut Esat Bozkurt, Mustafa Necati Uğural, Şükrü Saraçoğlu, Tevfik Rüştü Aras, Şükrü Kaya, Refik Saydam, Mustafa Rahmi Köken ve Behiç Erkin’in imzaları bulunmakta. (27 Kasım 1927) İsmet İnönü’nün “Bölgede daha güçlü bir yönetim kurulması gerekmektedir” sözüyle gerekçelendirilen teklif, 25 Haziran 1927 tarihinde Umum Müfettişlik Teşkiline Dair Kanun adıyla kabul edildi. Kanun, 27 Kasım 1927′de Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal ve Bakanlar Kurulu tarafından imzalandı. Bu kanuna göre kurulacak müfettişlik, Elaziz (Elazığ), Urfa, Hakkari, Bitlis, Diyarbekir, Siirt, Mardin ve Van illerini kapsayacaktı. Bu illerin seçilmesinin sebebi ise Kürt isyanlarının bu merkezlerden yayıldığı kanısıydı. Umum Müfettişliği’ne Mustafa Kemal’in emriyle İstanbul milletvekili Dr. İbrahim Talî Öngören beş yıl bu görevde kalmak üzere atandı. 1934′te Trakya’da kurulan İkinci Umum Müfettişliği’nin ardından 1935′te Erzurum, Kars, Erzincan ve Ağrı gibi Kürt illerini de kapsayan üçüncü müfettişlik kurulur. 1936′da Bingöl, Dersim, Elaziz ve Erzincan illerini kapsayan Dördüncü Müfettişlik kurulur. Birinci Müfettişlik’e 1935′te İbrahim Tali Öngören’in yerine Abidin Özmen, Üçüncü Müfettişlik’e Yunanlılara ilk kurşunu attığı söylenen Hasan Tahsin Uzer, Dördüncü Müfettişlik’e de Koçgirî İsyanı’nı bastıran Türk ordu birliklerinin komutanlarından Nurettin Paşa’nın oğlu olan Korgeneral Abdullah Alpdoğan atanır. Dikkat çeken bir başka nokta ise müfettişliklerin kuruluş zamanlarıdır. İlk Umum Müfettişlik, Şeyh Said İsyanı’ndan sonra; Üçüncü Umum Müfettişliği, Ağrı İsyanı sırasında; Dördüncü Umum Müfettişliği ise iktidarın Dersim’e yönelik harekat hazırlıkları sırasında kurulmuştur ve bu müfettişliğe sadece korgeneral rütbesine erişebilmiş askerler atanabilmekteydi. Dördüncü Umum Müfettişi Korgeneral Abdullah Alpdoğan Dersim’de Kürtlerle konuşuyor (1937).
Umum Müfettişlikleri, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk otuz yılında Kürtlere bakış açısını ve sorunları çözmedeki yaklaşımını çok açık bir şekilde ortaya koyan bir kurum olarak önemlidir. Çünkü Kürtler üzerinde uygulanan politikalarda bu kurumun söz sahipliği her zaman en üst düzeydeydi. Nitekim 7 Aralık 1936′da Ankara’da başlayan ve 22 Aralık 1936′ya kadar devam eden Umum Müfettişlikleri Toplantısı, Dersim İsyanı’nın bastırılmasına hazırlıkların yapıldığı bir toplantıydı ve Abdullah Alpdoğan’ın sunduğu raporda yer verdiği şu satırlar, cumhuriyetin Kürtlere yaklaşımını ortaya koymaktaydı: “… Soyadı Kanunu Kürt mıntıkasında Türk soyu adları soyadı olarak halk verilmekte ve bu adlarla kendileri çağrılarak tatbik edilmektedir. … Türkçe bilmeyen çocuklara bu mekteplerde Türkçe öğretiliyor. Türk duygusu aşılanıyor. Tunceli içerisinde dilini unutmuş Türk soyundan insanların kasaba ve nahiyelerle civarına iskanları düşünülüyor. … Toplu bir Türk camiası vücuda getirecek bu hususta hazırlıktayız.”
25 Haziran 1927′de bir kanunla kurulan müfettişlikler, 22 Mayıs 1950′de iktidara gelen Adnan Menderes başkanlığındaki Demokrat Parti hükümetinin bir icraatı olarak 1952 yılında resmen yürürlükten kaldırıldı. Demokrat Parti’nin Diyarbekir milletvekili Mustafa Remzi Bucak, yasanın kaldırılacağı gün, meclis kürsüsünden milletvekillerine şöyle sesleniyordu: “… Umum Müfettişlikler bu memleketin siyasi idare tarihinde kapkara bir leke olarak yer almaktadır. Bu bakımdan Umum Müfettişlikler, idare ve siyasi tarihimizde iğrenç ve korkunç kanlı sahifeler ilave etmekten başka bir vazife görememişlerdir…”