Kürt sorununda açılım yaptığını ileri süren AKP hükümetinin, ekonomik, kültürel, idari ve siyasi tedbirler başlıklarıyla bir özel savaş planı hazırladığı ortaya çıktı. Genelkurmay'ın planıyla paralel olan planla AKP'nin orduyla ortak davrandığı ve Kürt sorununda çözümsüzlüğü dayattığı bir kez daha ortaya çıktı
'Özel' asimilasyon planı Türkiye'de Türkçe'den başka resmi dil ve eğitim dilinin kabul edilemeyeceği uluslararası her platformda ifade edilecek.
Terör örgütlerine karşı öğrenciler için, tüm okullarda, yurt ve pansiyonlarda faaliyetler düzenlenecek.
Bölgede okul öncesi eğitimin yaygınlaştırılması hızlandırılarak, çocukların düzgün Türkçe öğrenmeleri sağlanacak.
Bölgedeki Yatılı İlköğretim Bölge Okulları ve Pansiyonlu İlköğretim Okulları'nın etkin ve amaca uygun hale getirilmesi...
- - Aile planlamasını etkili kılmak amacıyla, yörede özellikle geleneksel ağırlığı olan ailelerin kız çocukları kurslara alınarak gönüllü sağlık irtibat personeli yetiştirilecektir. Bu personele yöre insanı ile sağlık personeli arasında köprü görevi verilecek. (Tedbir No: 36)
- - Türkçe bilmeyen kadınlar ile çocuklar için Türkçe okuma-yazma kursları düzenlenecek. Bu çalışma eğitim-öğretim seferberliği şeklinde uygulanacaktır. (Tedbir No: 26)
- - Kürtçenin eğitim dili olarak kullanılması konusunun “Bağımsız Kürdistan ve Kürt Ulusu Yaratma” gayretlerini bir parçası olduğu hususunun, bölücü terör örgütü ve yandaşı kuruluşlar ile bağlantısı ortaya konularak, ulaşılan sonuçlar yurt içi ve dışındaki çalışmalarda bir mesnet olarak kullanılacaktır. Bölücü terör örgütünün siyasal alanda çok önem verdiği ve üzerinde çalıştığı bu konunun, binlerce yıldır birlikte yaşamış milletimizi birbirine kenetleyen dil bağını koparma maksatlı olduğu, Türkiye’de Türkçeden başka resmi dil ve eğitim dilinin kabul edilemeyeceği uluslarası her platformda ifade edilecektir. Türk vatandaşlarının günlük yaşamlarında geleneksel olarak kullandıkları farklı dil ve lehçelerin öğrenimi yapılırken, bunlardan herhangi birinin eğitim-öğretim dili olmasına izin verilmeyecektir. (Tedbir No: 30)
Kürt basını hedefte
Örgütün örgütsel propagandasının yürütülmesinde etkin rol oynayan örgüte müzahir basın-yayın organları hakkında bölücü nitelikte yayın yapmaları gerekçesiyle gerekli işlemlerde bulunulacak...
Devlet politikası paralelinde yayın yapacak özel radyo ve televizyonlar teşvik edilecek, tamamen veya kısmen Türkçe veya mahalli ağız ya da karma yayın yapan televizyon, gazete vb. özel sektör oluşumlarından devlete bağlı olanlar desteklenecek...
Newroz paranoyası
Newruz kutlamalarının bölücü terör örgütünce istismar edilmesi önlenecek; kutlamalar bahar şenlikleri kapsamında icra edilecek. Kutlamalarda yer, zaman ve izin konusunda farklı uygulamalar önlenecek...
Köye dönüşe izin yok
Yeniden yerleşime açılması güvenlik ve ekonomi açısından sakıncalı görülen yerleşim birimlerinin hukuki varlığına son verilmesi yanında; Merkez Köy, Köy-kent gibi kırsal yerleşme düzeninin yaratılması...
Mezarlıklar kontrolde tutulacak
Bölücü terör örgütü mensuplarının yurt içinde aynı mezarlıklarda yan yana defnedilerek sözde şehitlik oluşturulması engellenmesine ve mezarlıkların kontrol altında bulundurulmasına devam edilecek...
Kürtlere yakın aydınlar hedefte
Örgüte destek veren basın yayın kuruluşlarının programlarına katılan sanatçı, bilim adamı, devlet yönetiminde yer alan makam sahibi kişiler ile kurum ve kuruluşların temsilcileri ve benzeri şahıslara karşı gerekli yasal ve idari tedbirler geliştirilecektir.
Propaganda birimleri oluşturulacak
Örgütün halk üzerindeki propagandasının etkisini azaltmak ve vatandaşlarımızın devletin yanında yer almasını sağlamak maksadıyla, mevcut bilgi destek birimlerinin desteklenmesi ve etkinleştirilmesi...
Rant itirafı ve kooperatifler
Doğu ve Güneydoğu'da kooperatifçilik desteklenecek, tarımsal Üretici Birlikleri, Su Kullanımı Birlikleri gibi yapılanmaların tesisi sağlanacak... Geçmişte verilen teşvik ve krediler belli şahıs ve kesimlerde toplanmış ve teşvik kredileri amacına uygun olarak kullanılmamıştır...
Özel personel atanacak
Bölgeye liyakatlı idareciler atanacak. Kamu personeli, bölgenin sosyal, kültürel yapısıyla girişimcilik konularında eğitime tabi tutulacak.
AKP askerin izinde
AKP'nin eylem planı Kürtlere karşı bir devlet planı özelliği taşıyor. Plan Bölge'de bulunan tüm devlet kurumlarının ortak katılımını öngörüyor. Planda, asimilasyon ve Kürt medyası hedef alınırken, devlet medyasının desteklenmesi isteniyor
Genelkurmay Başkanlığı'nın Kürtlere yönelik eylem planının açığa çıkmasının ardından bu kez de AKP hükümeti tarafından Kürtlere yönelik bir 'eylem planı' açığa çıktı. Plan AKP'nin tüm bürokratik kurum ve kuruluş olanaklarıyla Bölge'de nasıl da 'devlet gibi' işlediğinin bir göstergesi iken, Kürtlere karşı hükümeti-devletiyle nasıl bir uzlaşı içerisinde olunduğunu gösteriyor. Kürt illerindeki tüm valiliklere gönderilen ve gizli ibareli eylem planında, Kürtçe eğitimin hiçbir şekilde kabul edilmeyeceği vurgulanırken, üniversitelerdeki öğretim elemanlarının 'milli birliği geliştirmesi' için bilimsel araştırmalar yapması ve projeler geliştirmesi isteniyor. PKK'ye karşı ekonomik tedbirlerin geliştirilmesi istenen eylem planında, Kürt basınının yakın takibe alınması, devlet yanlısı radyo, televizyonların ve gazetelerin ise desteklenmesi isteniyor. 2008 yılının Mart ayında gönderilen belgede, Newroz'un sahiplenilmesi istenirken, 'Etkinliklerde, devletin 'Nevruz' endişesi içinde olduğu ve alternatif etkinlikler düzenlediği izlenimine yol açılmayacaktır' ifadelerinin yer alması ise dikkat çekti. Genelkurmay Başkanlığı'nın toplumu yönlendirmek için hazırladığı 'Genelkurmay Bilgi Destek Faaliyeti Eylem Planı'nın ortaya çıkmasının ardından bu kez de AKP hükümetinin Kürtlere karşı hazırladığı eylem planı ortaya çıktı. AKP hükümeti tarafından Bölge illerindeki valiliklere 'B054-VLK4636-001.870' sayı ile gönderilen ve 'GİZLİ' damgalı belge, 'Bölücü Faaliyetlere Yönelik Eylem Planı' başlığını taşıyor. ANF'nin deşifre ettiği belge, tüm dökümanın ancak 14 sayfalık kısmını oluşturuyor.
Plan tüm kurumları bağlıyor
Uygulanması talimatı verilen belge valilikler tarafından Cumhuriyet Başsavcılıkları, Meslek Yüksekokul Müdürlükleri, İlçe Jandarma Komutanlıkları, Emniyet Müdürlükleri, Milli Eğitim Müdürlükleri, Sağlık Grup Başkanlığı, Tarım Müdürlükleri, Vergi Daireleri, Mal Müdürlükleri, Gençlik ve Spor Müdürlükleri, Müftülüklerden Kütüphane Müdürlüklerine kadar devletin tüm organlarına dağıtıldı. Üst yazıyla ilgili birimlere gönderilen Eylem Planı'nın amacının PKK'nin faaliyetlerine karşı alınacak tedbirler olduğu bildirilirken, aynı zamanda yapılacak faaliyetlerin 4 aylık peryotlarla valiliklere rapor edilmesi de isteniyor. Mart ayının başında gönderilen eylem planının Newroz öncesinde Bölge'deki tüm illerde uygulamaya konduğu anlaşılıyor. 'Eylem Planı Uygulanacak Tedbirler' başlığıyla yapılması istenenler ise AKP'nin ve devletin Kürtlere, Kürt sorununa nasıl yaklaştığını bütün çıplaklığıyla ortaya koyuyor. 62 maddelik tedbirler listesinde ise, eğitimden, Bölge'de görev yapacak kamu görevlilerinin durumları, Newroz'dan anadilde eğitime, Kürtçe yayıncılığa kadar neler yapılması gerektiği ayrıntılı olarak anlatılıyor.
Personel etkin kontrol edilecek
Kamu yönetimi bünyesinde alınacak tedbirlerin ilk kısmında Avrupa Birliği üyelik sürecinde atılacak adımlar konusunda PKK ve sempatizanları tarafından 'istismar edilmemesi' için yurttaşların ve personelin bilgilendirilmesi gerektiği ifade ediliyor. Bu çerçevede yapılacaklar şu şekilde sıralanıyor: 'İçişleri Bakanlığı'nca kolluk kuvvetleri eğitilecek ve kanunlar çerçevesinde hareket etmeleri sağlanacaktır. Milli Eğitim Bakanlığınca, bölgede görev yapan/yapacak öğretmenler eğitilecek, ayrıca ders programları milli birliği sağlayacak ve pekiştirecek şekilde geliştirilecektir. Harran Üniversitesi Rektörlüğünce öğretim elemanları, bilimsel araştırmalar yapması, toplumsal dayanışmayı sağlamaya yönelik tedbirler geliştirmesi, bölgeye ve amaca uygun projeler üretmesi konusunda yönlendirilecektir.' Bölge'ye atanacak üst düzey bürokratların etkin bir kontrol sistemiyle denetleneceği vurgulanan eylem planında, alınacak bütün tedbirler için ilgili bakanlıkların isimleri de sıralanıyor. Örneğin personelin kontrolü için İçişleri Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı, Yüksek Öğretim Kurulu Başkanlığı işlem makamı olarak sıralanmış. Eylem planında Bölge'de görev yapan ve savaşta ağır psikolojik travma yaşayan asker ve polisler içinse şu tedbir düşünülmüş: 'Terörle Mücadelenin etkin ve verimli gerçekleştirilmesi maksadıyla, bölgede terör örgütü ile mücadele eden güvenlik güçlerinin moral ve motivasyonularını arttırmaya yönelik çalışmalar yapılacaktır. Bölgede görev yapan güvenlik güçlerinin moral ve motivasyonları açısından eğitilmeleri sağlanacak, lojman ve sosyal faaliyet alanları ile ilgili eksikliklerin giderilmesine çalışılacaktır.'
PKK'ye karşı kooperatifler
Eylem Planı'nın 'Ekonomik Tedbirler' başlıklı bölümü ise PKK'ye karşı ekonominin nasıl kullanılmak istendiğini ortaya koyuyor. Bölge'deki tarım üreticilerinin 'kooperatifçilik' adı altında örgütlenmesinin desteklenmesi istenen eylem planında, bu çerçevede Tarımsal Üretici Birlikleri, Su Kullanımı Birliklerinin yapılandırılması da isteniyor. Bölge'nin koşullarına uygun modern hayvancılığın geliştirilmesi için gerekli projelerin uygulanması gerektiği belirtilen eylem planında, Bölge ürünlerinin komşu ülkelere ihracının desteklenmesi, bu maksatla da Bölge'deki ihracatcılara gerekli kolaylıkların tanınması isteniyor. Bölge'ye tanınacak teşvik uygulamalarının Türkiye'nin diğer bölgelerinin aleyhine olmayacak şekilde geliştirilmesine dikkat çekilen eylem planında, özellikle AKP'nin elinde rant kapısına dönen teşviklerin belli kesimlere gitmemesi konusunda da uyarılarda bulunularak devletin Bölge'de bazı kişileri nasıl zengin ettiği de itiraf ediliyor. Bu konu, 'Geçmişte verilen teşvik ve krediler belli şahıs ve kesimlerde toplanmış ve teşvik kredileri amacına uygun olarak kullanılmamıştır. Asıl krediye ihtiyacı olan veya aldığı teşvik kredisini bölgedeki vatandaşlarımızın, bölgenin gelişmesi amacıyla kullanacak şahıslar, oluşturulacak Sivil Toplum Kuruluşları'nın görüşleri doğrultusunda tespit edilerek, teşvik kredilerinden faydalanmaları sağlanacaktır. Bu teşvik uygulamalarının suistimalinin önlenmesine yönelik denetim yapılmasına önem verilecektir' şeklinde ifade edildi.
Düzgün Türkçe öğretilecek!
Eylem Planı'nın üçüncü kısmını ise 'Sosyo-Kültürel Tedbirler' başlığı oluşturuyor. Bölge'nin 'eğitim standartlarının' nicelik ve nitelik yönünden geliştirilmesi amacıyla bir dizi tedbir alınması istenirken, bunun da Kürt çocuklarının asimile edilmesi ve 'düzgün Türkçe' konuşması için yapılması isteniyor. Tedbir No:24 başlığında şunlar kaydediliyor: 'Okul önce eğitimi yaygınlaştırılması hızlandırılarak, çocukların düzgün Türkçe öğrenmeleri ve erken yaşta eğitim sistemine dahil edilmeleri sağlanacaktır. Orta öğretimde bölge ihtiyaçlarına uygun mesleki ve teknik eğitime ağırlık ve öncelik verilecektir. Bölge çocuklarının Anayasamızda, Milli Eğitim temel kanunun genel ve özel amaçlarında belirtilen hususlar ile diğer yasal nitelikleri kazanmalarını sağlayacak eğitim-öğretim programları düzenlenerek uygulanacaktır. Bölge çocuklarına her eğitim düzeyinde burs/parasız barınma/yatılı okuma imkanları sağlanacak, özellikle kız çocukları bu konuda desteklenecektir. Tüm yurtta özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde okula gitmeye ve örgüt tarafından istismar edilen, okul çağındaki çocukların, sokağa terk edilmiş ve/veya sokağa itilmiş çocukların eğitim görmesini sağlayacak ve barınma ile beslenme sorunlarının çözümüne yardımcı olacak düzenlemeler yapılacaktır.'
AJAN çocuklar öngörüyor
Bu kısımda yer alan geçen dönemde çok sık gündeme gelen emniyetin ilkokul ve lise öğrencilerine yönelik 'bilgilendirme ve ajanlaştırma' amaçlı toplantılarının ise AKP tarafından örgütlendiğini ortaya koyuyor. İlgili bölüm eylem planında şu cümlelerle yer alıyor: 'Öğrencileri terör örgütlerine karşı bilgilendirmek/bilinçlendirmek için, tüm okullarda, yurt ve pansiyonlarda periyodik olarak seminer, konferans, panel vb. faaliyetler düzenlenecektir.' Planda Bölge'de asimilasyon yuvalarına dönen ve öğrencilerinin ağır psikolojik tahribatlar yaşadığı yatılı Bölge okullarında 'örgütlerin' psikolojik otoritesini yok edecek gerekli tedbirlerin alınması istenirken, 'Yatılı İlköğretim Bölge Okulları ve Pansiyonlu İlköğretim Okulları sürekli denetlenerek Milli Eğitimin genel amaç ve hedeflerini gerçekleştirmede yetersiz görülen yöneticilerin görevden alınmaları hususunda gerekli işlem yapılacaktır' deniyor.
Newroz olayları planın parçası
Eylem Planı'nda Kürtlerin ulusal bayramı Newroz da unutulmadı. Tedbir No: 44 başlıklı bölümde 'Nevruz kutlamalarının bölücü terör örgütü ve örgüte müzahir kişi ve kuruluşlar tarafından istismar edilmesi önlenecek; bu kutlamaların yurt sathında ve Türklerin yoğun olduğu ülkelerde diğer Türk devletlerinin de katılımıyla bahar şenlikleri kapsamında icra edilmesi sağlanacaktır. Etkinliklerde, devletin Nevruz endişesi içinde olduğu ve alternatif etkinlikler düzenlediği izlenimine yol açılmayacaktır. Nevruz kutlamalarında mahalli idareler tarafından yer, zaman ve izin konusunda farklı uygulamaların önlenmesi ve ülke genelinde uygulama birliği sağlanması maksadıyla konunun eşgüdümü İçişleri Bakanlığı'nca yapılacaktır' ifadeleri yer aldı.
Sakıncalı köyler var!
Eylem Planı'nın başka bir bölümünü ise köye geri dönüşler oluşturuyor. Yeniden yerleşime açılması güvenlik ve ekonomi açısından sakıncalı görülen yerleşim birimlerinin hukuki varlığına son verilmesi istenen Eylem Planı'nda, köye geri dönüşlerin 'Merkez Köy, Cazibe Merkezi, Örnek Köy, Köy-Kent' gibi projelerle birlikte ele alınması gerektiği vurgulanıyor. Eylem Planı'nda ayrıca uluslararası alanda Türkiye'nin zor durumda kalmaması için Bölge'deki savaştan mağdur olan yurttaşların zararlarının giderilmesi amacıyla 5233 Sayılı Terör ve Terörle Mücadaleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkındaki Kanun'un uygulanmasının takibi istendi.
Devlet basını desteklenecek
Tedbir No: 40'da ise Kürt basın-yayın kuruluşlarının nasıl hedef alındığı ortaya çıkıyor. İlgili maddede şunlar kaydediliyor: 'Söz konusu kuruluşların yayınlarının içerikleri titizlikle takip edilerek, bölücü nitelikte olanlar somut delillerle tespit edilecek, iç kamuoyuna bu yayın organlarının bölücü terör örgütü ile bağlantısı anlatılacak, bu kuruluşların terör örgütünün sesi olduğu, ülkemizin birlik ve beraberliğine yönelik bölücü nitelikte yayın yapmaları gerekçesi ile ilgili makamlar nezdinde gerekli girişimlerde bulunulacak, Türkiye'de ki radyo ve televizyon yayınlarının en ücra köşede de sağlıklı bir şekilde izlenebilmesi/dinlenebilmesi için gerekli tedbirler alınacak ve bölgeye yönelik yayınların içerikleri bölgedeki vatandaşlarımızın ilgisini çekecek şekilde düzenlenecek, devlet politikası paralelinde yayın yapacak özel radyo ve televizyonlar teşvik edilecek, tehdidin yoğun olduğu bölgelerde, tamamen veya kısmen Türkçe veya mahalli ağız ya da karma yayın yapan televizyon, gazete vb. özel sektör oluşumlarından devlete bağlı olanlar desteklenecektir.'
RTÜK'ün ve Emniyet Müdürlüklerinin bünyesinde kurulan ve basını takip edecek olan izleme birimlerinin fonksiyonel hale getirileceği ifade edilen eylem planında, 'Bölücü terör örgütüne destek veren radyo ve televizyon yayınlarının takibi yapılarak, yıkıcı/bölücü nitelikteki yayınlara verilecek olan cezaların etkili olması RTÜK tarafından planın maksadına hizmet edecek nitelikte programlar yaptırılarak yayınlanması sağlanacaktır' denildi.Bununla yetinmeyen AKP hükümeti, Kürt basın kuruluşlarında yayınlanan programlara katılanları da hedef seçti. Bu bölüm 'Örgüte destek veren basın-yayın kuruluşlarının programlarına katılan sanatçı, bilim adamı, devlet yönetiminde yer alan makam sahibi kişiler ile kurum ve kuruluşların temsilcileri ve benzeri şahıslara karşı gerekli yasal ve idari tedbirler Avrupa ülkelerindeki uygulamalar da dikkate alınarak geliştirilecektir' şeklinde yer aldı.
Kürtçe özgür olmayacak
Kürtçe TRT tartışmasının yaşandığı ve AKP'nin 'Kürtçe'ye özgürlük' süsü verdiği yasa değişikliğinin aksine, Kürtçe eğitime Eylem Planı'nda karşı çıkılıyor. Tedbir No: 30 başlıklı bölümde, şunlar kaydediliyor: 'Kürtçenin eğitim dili olarak kullanılması konusunun 'Bağımsız Kürdistan ve Kürt Ulusu Yaratma' gayretlerinin bir parçası olduğu hususunun, bölücü terör örgütü ve yandaşı kuruluşlar ile bağlantısı ortaya konularak, ulaşılan sonuçlar yurt içi ve dışındaki çalışmalarda bir mesnet olarak kullanılacaktır... Türkiye'de Türkçeden başka resmi dil ve eğitim dilinin kabul edilemeyeceği uluslararası her platformda ifade edilecektir. Türk vatandaşlarının günlük yaşamlarında geleneksel olarak kullandıkları farklı dil ve lehçelerin öğrenimi yapılırken, bunlardan herhangi birinin eğitim-öğretim dili olmasına izin verilmeyecektir.'
Öğrenciler için kontenjan
Kürt çocuklarının batıda eğitilmesini de öngören Eylem Planı'nda, bu çerçevede batı illerinde ki özel okullarda, yatılılık imkanı olan devlet ve özel eğitim kurumlarında kontenjanlar ayrılacağı, başarılı çocukların buralara nakledileceği ifade ediliyor. Kürt çocuklarının tatil dönemlerinde gezi planlaması çerçevesinde batı illerine getirilmesi istenen eylem planında, 'ortak tarih bilincini geliştirmek' amacıyla Çanakkale ve İstiklal Savaşı'nın yaşandığı bölgelerin tercih edilmesi isteniyor. Batıyla 'kaynaşma' için kardeş okul kampanyası düzenlenmesi istenirken, aynı şekilde Kürt çocukları için bakanlık, kurum ve kuruluşların kamplarında kontenjanlar ayrılacağı belirtiliyor. Kürt gençlerinin spora teşvik edilmesi istenen Eylem Planı'nda bu konuda gerekli tedbirlerin alınması isteniyor. Halk Eğitimi faaliyetlerinin ana-çocuk sağlığı, aile planlaması, üreme sağlığı konusunda etkinliğin arttırılması için faaliyetlerini arttırması istenirken, bu konuda başarılı hizmet veren personele terfilerde ve tayinlerde avantaj sağlanması da isteniyor.
Belediyelere karşı işlem yapın
Köy korucularının çocuklarına, YİBO'larda öncelik tanınacağı bildirilen Eylem Planı'nda, gerilla cenazelerinin ise yan yana gömülmelerinin engellenmesi isteniyor. Tedbir No:52 başlıklı bölümde, 'Bölücü terör örgütü mensuplarının yurt içinde aynı mezarlıklarda yan yana defnedilerek sözde şehitlik oluşturulması engellenmesine ve konuyla ilgili olarak öncelikle bölgedeki yerel yönetimlere ait olanlar olmak üzere mezarlıkların kontrol altında bulundurulmasına devam edilecek, belediyeler tarafından kamu imkanlarının bu amaca uygun kullanılmasının engellenmesine yönelik yasal ve idari tedbirler geliştirilecektir' denerek de hem HPG'lilerin cenazelerinden duyulan korku ifade ediliyor, hem de DTP'li belediyelere karşı da işlem yapılması isteniyor. Eylem Planı'nın son bölümünde ise patlayıcı maddelere ilişkin olarak yer alıyor. Tedbir No:62 başlıklı bölümde azot (nitrat) içerek kimyasal gübrelerin örgütler tarafından el yapımı patlayıcı imalinde kullanılmasının engellenmesi isteniyor. Bu amaçla; gübrelerin satışına yönelik mali denetimlerin arttırılacağı, son kullanıcısının takibini sağlayacak tedbirler geliştirleceği, Azot (nitrat) içermeyen gübrelerin üretiminin olabilirliğinin araştırılacağı' belirtiliyor. DİYARBAKIR - ANF
Deniz Fırat
0 Yorum:
Post a Comment