Dr.FUAD HÜSEYİN: ‘’KÜRT LİDERLİĞİNİN ASKERLERİN SERBEST BIRAKILMASI İÇİN GÖSTERDİĞİ ÇABALAR KARŞILIKSIZDIR’’ PNA-Federal Kürdistan Bölge (FKB) Divanı Başkanı Dr. Fuad Hüseyin, PKK tarafından alıkonulan 8 Türk askerinin Kürt Liderliğinin çabaları sonucunda serbest bırakılmalarıyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, ‘’Bir grup Türk medyasının Kürt Liderliğine haksız saldırılarına rağmen Kürt Liderliği onlara dostluk elini uzatıyor’’ dedi. Hüseyin, ‘’Türk askerleri bugün sabahın erken saatlerinde Kürdistan Bölgesi İçişleri Bakanı ve Kürdistan Bölgesi İçişlerinden Sorumlu Bölge Bakanı’nın hazır bulunmasıyla serbest bırakıldılar’’ dedi. Hüseyin, gazetecilere yaptığı açıklamada, Türk askerleri, saat 02.00 civarında Kürdistan Bölgesi İçişlerinden Sorumlu Bölge Bakanı Kerim Sincari ve Kürdistan Bölgesi İçişleri Bakanı Osman Hacı Mahmud’un da hazır bulunmasıyla serbest bırakıldı’’ dedi. Hüseyin, ‘’Kürt Liderliğinin Türk askerlerinin serbest bırakılması için gösterdiği çabaların karşılıksız ve şartsız olduğunu, bunun sadece insani olduğu ve bunun dostluğun bir gereği olduğunu’’ söyledi. Hüseyin, ‘’Askerlerin ailelerine ulaşacağını ve bunun da kendileri için mutluluk verici olduğunu ve kendilerini tebrik ettiklerini’’ söyledi.

BU NE YAMAN CELISKI!

Gönül:Türkiye’de altı bin şehidimiz(!) var. Acımız büyük. Öldürülen terörist(!) sayısı ise 33 bin civarında!!! Gönül,bu konuda ABD üzerine düşeni ve gereken uyarıları yapmalı. Bu işi halletmeli. Mahalli kanallar bu sese kulak verecektir. Ayrıca Türkiye’nin bir operasyonu gündeme gelirse ABD’nin Türk askeri ile karşı karşıya gelmemesi gerekir. Bu iletilecek" diyor. Gönül, heyecanlı. Başbakan’ın kararlılığı ve etkinliği nedeniyle bir o kadar da umutlu. Teröristlerin halktan destek alamadığını sevinerek ifade ediyor ve önemli bir ayrıntı veriyor: "Genel olarak gerilla savaşlarında bir terörist ölür, karşısında dört-beş şehit verilir. ABD için Vietkong’da böyle olmuştur. Başka yerlerde de. Oysa Türkiye’de altı bin şehidimiz var. Acımız büyük. Öldürülen terörist sayısı ise 33 bin civarında; bu terörün halktan destek almadığının kanıtı." PAŞA: DOSYALARIM HAZIR Ve Saygun Paşa ilk kez böyle bir ziyarette Başbakan’ın yanında üst düzey bir komutan. "Ben talimat aldım. Bu göreve gidiyorum. Dosyalarım hazır. Amacımız sorunun çözümü" diyor. Onun gözlerinde de, hem Türk halkının askerine güveninin rahatlığını, hem de kararlılığı görüyorum. Türkiye, hükümeti ve askeri ile ABD’de teröre çözüm arıyor. En üst noktada son görüntü bu.

'Kürdistan yek e, Kurd biran e'

Silopi'de onbinler operasyona hayır dedi Özgür Gündem Silopi'de düzenlenen 'Barış ve Demokrasi' mitinginde sınır ötesi operasyona karşı tepkiler dile getirilerek, Kürt sorununun sınır ötesi operasyonlarla çözülemeyeceği sorunun PKK ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın muhatap alınması ile çözüleceği mesajı verildi. Silopi'de Süleyman Demirel İlköğretim Okulu'nun yanındaki boş alanda sınır ötesi operasyona karşı DTP öncülüğünde düzenlenen ve bazı sivil toplum örgütlerinin de destek verdiği 'Barış ve Demokrasi' mitingi sona erdi. Yaklaşık 30 bini aşkın kişinin katıldığı mitingte, sık sık 'Biji Serok Apo', 'Biji Aşiti', 'Öcalan', 'Sayın Öcalan', 'PKK halktır halk burada', 'Kürdistan yek e, Kurd biran e' ve 'Türkeşin itleri yıldıramaz bizleri' sloganları atılarak, 'Habur kapanmasın', 'Bekle Bursa HPG geliyor', 'Botan Omera'yı selamlıyor', 'Beritanla partileşelim, Zilanla özgürleşelim', 'Bekle HPG geliyor' dövizleri taşındı. 'Erdoğan Botan'a gelsin' Saygı duruşu ile başlayan mitingde ilk olarak söz alan DTP Şırnak İl Başkanı İzzet Belge, sınır ötesi operasyonla karşı karşıya olunduğunu hatırlatarak, 'Bu kararla kalmayıp bütün metropollerde şoven duygularla halkımızı ve halkımızın değerlerine saldırdılar. Bu zulme artık yeter. Köleliğe artık yeter diyoruz. İstanbul'da Irak'a komşu ülkelerle toplantı düzenleniyor. Bu toplantının asıl amacı Ortadoğu'nun kadim halkı olan Kürt halkının asimile etmeye dönüktür. Erdoğan Irak, İran ve Avrupa'da dolaşıyor. Kendisini Botan'a davet ediyoruz, halkın gerçekliğini burada görsün' şeklinde konuştu. Silopi Barış ve Demokrasi Mitingi fotoğrafları için tıklayınız 'Çözüm demokratik özerklik' 'Ya onurlu bir yaşam, ya da şerefli bir ölüm' diyen Belge, çözümün demokratik özerklik olduğunu söyledi. Ne ülkede ne de sınırın ötesinde operasyon istemediklerini dile getiren Belge, 'Basın mensupları savaşan güçlere mikrofon uzatıyor, gelin bu halka mikrofonları uzatın ve gerçekleri görün' dedi. Korucubaşı Hazım Babat'ın Şırnak'ta yaptığı konuşmasına değinen Belge, 'Her türlü pisliğe bulaşmış insanların halka ahlak dersi vermesi çok tehlikelidir. Bu bölgede hırsızlığın, fuhuş, esrar kaçakçılığını yapan kişidir' dedi. Qamişlo'da demokratik tepkiye tahammül edemeyen Suriye'nin Kürt yurttaşları katlettiğini ifade eden Belge, olayı kınadı. 'İç barışı sağlayan dinamiklerimiz var' DTP Şırnak Belediye Başkanı Ahmet Ertak'ta, 'Ya farklılıkları görerek, özgürlükleri tanıyacağız ya da yaşananlar böyle devam edecek' diyerek, İstanbul'da Irak'a komşu ülkeler toplantısına katılan temsilcilerin toplantı yaptığı sırada böylesi bir mitingin olmasının önemli olduğuna işaret etti. Gözyaşı ve savaş naraları istemediklerini dile getiren Ertak, 'Onurlu bir barıştır istemimiz. Barışın teminatı herkesin dili kültürü ile bu coğrafyada özgür olmasından geçer. Türkiye'yi ve Ortadoğu'yu yönetenlere sesleniyoruz; Türkiye'de iç barışı sağlayacak dinamiklerimiz var. Dünyanın öbür ucundan birilerinin bizi barıştırmak için gelmesine gerek yok. Biz barıştan yana, halkların kardeşliğinden yana olan herkese çağırıyoruz, gelin savaşın önüne geçelim' şeklinde konuştu. 'Doğudan güneş yükselir batıya yansır' DTP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan'da Osmanlı'dan Türkiye Cumhuriyeti'ne miras kalan Kürt sorunu nedeniyle 29 isyan yaşandığını hatırlatarak, '84 yıldır sesimizi dilimizi zorla bastırmaya çalıştılar buna muvafaf olamadılar. 24 yıldır yaşanan çatışmalar, Botan'dan tümtüm Türkiye'yi etkilemiştir. Bu çatışmayı yöneten generaller ve basına verdikleri demeçlerle, 'Kürt halkı olduğunu bilmiyorduk, onların bir dili olduğunu bilmiyorduk, baskı ve zulüm ediyorduk, yanlış yaptık' diyorlar. Bu itiraf karşısında gerçeği gördükleri için onlara saygı duyuyorum. Sınırdan batıya kardeşlik mesajı vermeliyiz. Doğudan güneş yükselir batıya yansır' dedi. 'Habur kardeşlik köprüsüdür' Konuşmasında annelere seslenen Kaplan, 'Savaşın bitmesini 8 askerin teslim edilmesini istiyor musunuz?' sorusuna kitle hep beraber 'Evet' yanıtını verdi. Bu meydanlarda verilen cevabın Türkiye'de bütün insanların cevabı olduğunu belirten Kaplan, şunları söyledi: 'Peki Başbakan'a bunun için ne yaptınız. Savaş isteyen milletvekillerine seslenmek istiyorum. Bin yıldır bir arada yaşayan halkları birbirine kırdırmak isteyenler hain ve bölücüdür. Burası Habur Sınır Kapısı sadece ekmek kapısı değil, kardeşlik köprüsüdür. Habur'un öbür yanındaki kardeşlerimize niye namlu uzatıyoruz niye savaş istiyorsunuz?' 'Kürt fobisinden kurtulmalıdır' Erdoğan'a sesleyen Kaplan, 'Gelin hep beraber Ortadoğu stratejisini birlikte oluşturalım. Habur barış ve kardeşliktir, bunun aksi yıkım ve savaştır' dedi. İstanbul'da Irak'a komşu ülkelerle yapılan toplantıya değinen Kaplan, 'Ortadoğu'nun devletsiz halkı olan Kürtlerle çıkacak savaş, yüzyıla yayılacak bir felakettir. Bu felaketin ötesi bir durumdur. ABD, AB ve dünyaya sesleniyorum. 3. Dünya Savaş kışkırtıcılığını bırakın. Başbakan herkesin meşru gördüğü Talabani'yi Kürt olduğu için kabul etmiyor. Türkiye Kürt fobisinden kurtulmalıdır. Orada bir Kürt statüsü var, bunu kimse inkar edemez' dedi. Kaplan, son olarak 'Uçaklarınız, F16'larınız kendi çocuklarınızı bombalamasın' mesajını verdi. 'Kardeşlik köprüsünü yıkmanıza izin vermeyeceğiz' DTP Eş Başkan Vekili Selma Irmak'ta, 'Yine ülkemize ve kardeşlerimize bomba yağdırıyorlar. Hep beraber savaşa zulme artık yeter diyoruz' diyerek başladığı konuşmasında, operasyonlarla Kürtlerin bitmeyeceğini vurguladı. Savaşlarla bu sorunun çözülemeyeceğine dikkat çeken Irmak, şunları kaydetti: '24 defa sınır ötesi operasyon yaptınız ama sonuç alamadınız. Çözüm demokrasi ve özgürlüklerin daha çok genişletilmesindedir. Silopi kardeşlik köprüsüdür. Bu köprüyü yıkmanıza izin vermeyeceğiz. Ve bu köprüden geçemeyeceksiniz. Hikayeleriniz bir ve çocuklarınız beraber oynadığı bir coğrafyada kimse bu halkları birbirinden ayıramaz. Buna yeltenenler haindirler. Kürtler ayrılık istemiyor. Kürtler ortak yaşam ve ortak vatan diyorlar.' Irmak, kitleye hitaben, 'Soruyorum size ne istiyorsunuz' sorusuna kitle de hep bir ağızdan 'Özgürlük' dedi. 'AKP Milletvekilleri ihanet ediyorlar' 'Yüreğimizi tek parça yapıp, insan bedenlerinden oluşturulan canlı kalkanlarla, savaşa hayır diyelim' diyen Irmak, Erdoğan, Gül'e ve Genelkurmay'a seslenerek, 'Bu yanlışlıktan vazgeçin. Kıyamet etkisi yaratacak bu girişimden vazgeçin. Çözüm operasyonda değil meclistedir. Kürtlerin meclisteki temsilcilerini dinleyin ve hep beraber Cumhuriyet'i demokratik bir öze kavuşturalım. Bugün Ankara'da savaşa ve tezkereye hayır diyen Silopi'den selam yolluyorum. Kürt artık eski Kürt değildir, Amerika, Türkiye ve Avrupa ve diğer zihniyetler, kendi Kürdünü yaratmak istiyor. Ancak bizim Kürt profilimiz onurlu ve özgür Kürttür' şeklinde konuştu. AKP'li Kürt milletvekillerine de seslenen Irmak, 'Onurunuza sahip çıkın. Şeyh Sait, Seyit Rıza ve Bedirhanilerin kendi kanlarında olanlar maalesef ihanet ediyorlar. Kürt halkının sembolleşmiş ihanetçisi İdrisi Bitlisi olmak istemiyorsanız, şerefinize ve onurunuza sahip çıkın' dedi. Anayasa'nın halkın gerçek ve somut taleplerine göre şekillenmesi gerektiğini de dile getiren Irmak, bu temelde halkın formülasyonun 'demokratik özerklik' olduğunu söyledi. 'Öcalan'ı selamlıyorum' 'Barış stratejisinin mimarı Öcalan'ı selamlıyorum' diyerek konuşmasına başlayan DEP eski Milletvekili Selim Sadak, 'Kendini Genelkurmay zannedenlerden hiç bir şey anlamıyoruz. Bu halkın taleplerini anlamayanlar pişman olacaktır. Bu halk namusundan, birlikteliğinden, onurundan vazgeçmeyecektir. Genelkurmay, Başbakan, Meclis ve DTP dışında ki siyasi partiler 'saldırın' diyor. Ancak onurlu halkımız barış diyor' dedi. Dışişleri Bakanı Ali Babacan'ın 'Söz bitti' açıklamasına atıfta bulunan Sadak, 'Sözün bittiği yerde felaket başlar, insanlık dışı muamele başlar, onun için sözü bitirmeyin. Bu halkın sosyolojik yapısından habersiz, olan siyasi yapısından habersiz olan birilerinin sözleridir. Bu sözün altından kalkamazsınız. '20 yıllık mücadelede PKK saflarına katılımı durduramadık' bir itiraftır. Asker paşa artık bu yüzden vazgeç diyorum' şeklinde konuştu. 'Muhatap Öcalan'dır' HPG tarafından alı konulan 8 askerin sağ salim teslim edileceğini söyleyen Sadak, şunları belirtti: 'Çünkü onlar bu acının ne olduğunu biliyorlar. Bu dönem milletvekillerine saldıracaklar ama seçilmişler başlarını öne eğmeyecekler. Kürtlerin içinde hainler vardır, bunlar ajanlık işleri bittiği zaman, devletin tuvaletçisi bile olamazlar.' Savaşın yükünün çok ağır olduğunu belirten Sadak, sorunun Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ve PKK'nin muhatap alınması ile çözülebileceğinin altını çizdi. Silopi Belediye Başkanı Muhsin Kunur'da barış ve özgürlük dileklerinde bulunarak, mitinge katılanlara teşekkür etti. ŞIRNAK (DİHA)

Ayak takımı Hüseyin İnan/Kurdistan-Post Ayak takımından Kürtlere kardeş olmaz. Onların kardeşleri Saddam’dı, Amedinejad ve B. Esad. Hayrını görsünler. Bütün varlığını Kürt halkının inkarı ve imhası üzerine inşa etmiş bir halk, bir devlet ile kardeşlik mümkün mü? Yazılı, sözlü ve görseli ile tüm Türk medyası Kürt halkına günlerdir hakaret yarışında. Bu hakaret, ırkçılık ve tehditler öyle bir noktaya vardı ki, artık aynı medyanın kimi mensupları bile bundan rahatsız olduklarını gizlemiyorlar. Bu ırkçılığın başını ise Hürriyet gazetesi ve onun yayın yönetmeni E. Özkök çekiyor. Öyle bir noktaya ulaştı ki bu saldırılar, Mesut Barzani bile Özkök’ün adını cebinde taşıyor. Adamlarda öyle bir ırkçılık var ki Naziler bile onları kıskanıyor... Sadece Türk medyasının mensupları değil ırkçılık yapanlar, aynı zamanda okuyucuları da ırkçı. Uzun zamandır takip ediyorum, Hürriyet gazetesi’nin İnternet sayfalarında Kürtlere yönelik bir saldırı olduğunda bu gazetenin sayfalarına yorumlarını gönderen okuyucuların hakaretlerinden geçilmiyor. Özellikle gerillalar öldürüldüğünde bir yerlerine kına yakan bu okuyucular, dün de Qamişlo’da, Türkiye’nin Güney Kürdistan’a olası işgaline karşı bir protesto düzenleyen Kürtlerin üzerine Suriye askerleri tarafından açılan ateş sonucu 3 kişinin öldürüldüğü haberine yoğun bir şekilde iğrenç yorumlarda bulundular. Şimdi Hürriyetin haberine bir bakın: “Suriye'nin Türkiye sınırındaki Kamışlı Kasabası'nda yapılan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Kuzey Irak’a yönelik olası operasyonunu protesto gösterisinde güvenlik güçlerinin ateş açarak 3 kişinin ölümüne neden olduğu öne sürüldü” Ve bu habere gelen yorumlar, aynen yazıyorum: “Ayni protosto olaylari Türkiyede olursa polise vur emri verilmeli. Pisliklerin kökü kazinmali” “Vuranin eline saglık, üc pislik daha temizlendi” “İşte dostluk böyle olur. Bravo Suriye. Cesaretine kuvvet” “Türkiyenin yapamadığını yapıyorlar helal olsun” “İyi olmuş bizim bu başımıza gelenlerden sonra hala kalkıp böyle gösteriler yapıyorlarsa Suriye kolluk kuvvetleri keşke hepisini öldürseydi” “Oh çok iyi olmuş..bravo suriye polisi...” “Ellerin dert gormesin Suriye..yanliz biraz daha fazlasini oldurseydin mukemmel olurdu bu yaptigin” “Gebersin namussuzlar” “Darısı Türkiyede yasadışı gösteri yapanların basına” “Yuh yahu bir Suriye kadar olamadık” “Ellerine sağlık gomşiiii” “NE KADAR SAĞLAM KOMŞULARIMIZ VARYA İT İTİ ISIRMAZ AMA BÖYLE ÇOK İYİ OLMUŞ DEVAM ETSİNLER GERÇEKŞUKİ PKK YA SIKILAN KURŞUNA ACIYORUM ASLINDA GAZ KULLANMALI YADA AÇ BIRAKILIP ACI ÇEKSİNLER SÜRÜNSÜNLER MİLLİ GELİRİMİZİ KURŞUN OLARAK BU DEYYUSLARA HARCAMAYALIM” “Ortalarına bi bomba atsaydılar keşke...” “Yani zorla bizi ayağa kaldırtıp basraya dökülmek istiyorlar!!!ama bilinsinki hızımızı alamayabiliriz!!!” “İlahi adalet tecelli etmiş.türke, türklüğe düşman olanın sonu her zaman ölüm olur.sana ne ırak operasyonundan protesto ediyorsun suriye polisine alkış daha çoğunu öldürselerdi keşke” “Oh çok iyi olmuş ellerine sağlık.Öyle veya böyle geberecekler nasıl olsa” “SURİYE GÜVENLİK GÜÇLERİNİ KUTLAMAK GEREK. KEŞKE BU GÖSTERİYE KATILANLARIN HEPSİNİ İMHA ETSELERDİ. ZİRA BUNLAR DA BİZDEKİ VE IRAK'TAKİ BARZANİ VE TALABANİ'NİN DESTEKLEDİĞİ AYRILIKÇI TERÖRÖST GRUBUNUN DEVAMIDIRLAR. HEPSİNİN İHMA EDİLMELERİ KAÇINILMAZDIR” “Sevindim ama az gebermis biraz dah cok olsa idi” Müdahale dedigin böyle olur, peki biz ne zaman müdahale edecegiz terörist ve yandaslarina?” “GEREĞİ BU.İSTERDİMKİ ORADAKİLERİNİN TAMAMI GEBERTİLSİN. GÖSTERİCİ VE PROTOSTOCULAR” “Ellerine Sağlık. Bu millet bağlı bulunduğu her ülkenin başına beladır. Asalakça yaşamaya alışmışdır. Ermeniler gibi bunlarıda İran, Suriye, Irak birleşerek Çorak bir alana tehcir etmeliyiz” *** Mideniz bulandı değil mi? Bu kadar ırkçı olamazlar diyorsunuz? Yüz yıllardır birlikte yaşadığımız, et ve tırnak kardeşliğinin son durağı işte burası. Kürtler bu faşist güruhu iyi tanımalı. Ve bunlardan kardeş olunmayacağını artık anlamalı. Bunların “et ve tırnak” kardeşliği şöyle oluyor: Burada et Türkler, tırnak ise Kürtler. Tırnak uzadıkça kesilip atılır. Bunlardan Kürde kardeş olmaz, ama cellat olmaya hepsi dünden gönüllü. Daha öncesini unutalım! Şu 84 yıllık TC tarihinde kaç yüz bin, kaç milyon Kürt, devlet terörüyle öldürüldü? Bileniniz var mı? Yok. O kadar çok Kürt öldürdüler ki, istatistik tutmaya dahi değer bulmuyorlar. Niyetlerinde en ufak bir değişiklik yok. Kürt’ten nefret ediyorlar. Sanatçısından politikacısına, askerinden polisine, öğretmeninden öğrencisine, işçisinden işverenine, gazetecisinden okuyucusuna, aydınından cahiline, köylüsünden şehirlisine kadar hepsi Kürtlerden nefret ediyor. Bütün çapulculuklarına, barbarlıklarına, Aziz Nesin’in dediği gibi yüzde 60 aptallıklarına rağmen, kendilerini Nazi Almanya’sı gibi üstün ırktan sayıyorlar. Ve Kürtleri de aşağı ırktan gördükleri ve yenemedikleri için de nefret ediyorlar. Ne demişler zulmünüz ve nefretiniz artsın... Bunca zulme rağmen Kürtler Türklere düşmanlık beslemedi. Kardeşiz dediler. Ama artık yeter... Son 25 yıllık savaşta 30 bin TC vatandaşı öldürüldü deniyor. Bunlardan 20 bini PKK militanı, devlet tarafından öldürülen, cesetlerine işkence yapılan, kulakları ve parmakları Türk askerleri tarafından koleksiyon olarak kesilenler, toplu mezarlarda, çöplüklerde gömülenler, cesetleri köpeklere atılanlar. Bunların ailelerine de TC devleti 25 yıldır zulüm ediyor. Bu öldürülen 30 binden 5 bini faili devlet olan Kürt kökenli sivil vatandaşlar. Çocuk, gazeteci, politikacı, köylü, işçi, emekli vs. Geriye kalan 5 bini Türk ordusunda asker, polis, korucu... bunların içinde en azından 2 bin 500’ü yine Kürt. Devşirmesi ve ‘öztürk’ü ile topu topu 2 bin 500 Türk kalıyor geriye, bu kirli savaşta ölen. Durum böyle iken Kürtlerin Türklere düşman olması gerekmez mi? Ama “hem suçlu hem de güçlü” olmaya çalışanlar maalesef yine Türkler. Kimse bana Türkiye’de Türkler azınlıkta falan edebiyatı yapmasın. Kendisini Türk hissediyorsa gerisi önemli değil. Türkün ne Müslüman’ı, Kürdü kardeş olarak kabul ediyor, ne de sosyalist olanı. Örnek mi? Sosyalist Yalçın Küçük ile Müslüman Tayip Erdoğan. Laik Yaşar Büyükanıt ile liberal Ertuğrul Özkök. Ey bırakın artık Türkiye’deki 40 – 50 milyonluk Türk nüfus içinde İsmail Beşikçi, Akın Birdal ve Haluk Gerger gibi beş on tane namuslu Türk de çıksın. Durum böyle iken. Şimdi, şu yukarıda Kürtler hakkındaki yorumlarına yer verdiğimiz bu it sürüsü, ayak takımı, faşist güruh ile Kürtlerin kardeş olduğunu söyleyebilecek olan var mı? Bu sürüyü, ancak çakallar kendilerine kardeş kabul eder. Namuslu, onurlu kendisine güvenen biri, kendisinden zayıf olan bir diğerine karşı hoşgörülü olur. Ona zarar vermek istemez. Asaleti buna izin vermez. Ama korkak, iğrenç, adi, aşağılık, kişiliği zayıf olanlar ise kendisinden güçsüz olanlara en olmadık zulmü reva görürler. Kendisinden güçlü olana da boyun eğer, yalakalık yaparlar. Türkiye’de şu anda olan da tam budur. Kürtler söz konusu olduğunda acımasız faşist oluyorlar. ABD, İsrail ve diğer güçlü olanlar söz konusu olduğunda, yalakalık ve soytarılık yapıyorlar. Sizler Kürtlere karşı nefret ekerken, hoşgörü biçeceğinizi mi sanıyorsunuz?