Türk devleti çıkmazda

Savaşın bir yıldır sınır ötesine de taşınmasına rağmen HPG gerillaların bir eylemde 62 askeri öldürmesinin Ankara’da yarattığı sarsıntı devam ediyor.

Savaşta ısrar eden Türk Hükümeti ve silahlı gücü, stratejik hamle arayışında. Bezelê eyleminin ardından Türk kamuoyunda da başlayan tartışmalarla iyice sıkışan devlet erkanı, zirve, toplantı, görüşme trafiğini sürdürüyor. Hava Kuvetleri Komutanı’na yönelen tepkilere karşı ise Hükümet ve Ordu sessizliğe gömüldü. Genelkurmay, karakol yapımı için ekonomik kaynak mazeretine sığınan 2. Başkanını yalanladı.

HPaskerbakanlakurulu64G gerillalarının Bezelê eylemi Türk devletinde ciddi bir krize yol açtı. Büyük bir bütçe, sınırsız insan kaynağı ve teknolojik donanıma rağmen Türk askerinin gerilla karşısındaki çaresizliği kamuoyunda sorgulanmaya başlandı. Bu sorgulamanın büyük bölüme çözümü işaret etmezse de devasa ordu gücünün telaşını arttırdı.

 
Zirve üstüne zirve
Başbakan Recep T. Erdoğan başkanlığında önceki gün gerçekleştirilen geniş katılımlı Teröre Mücadele Yüksek Kurulu toplantısında yapılabilecek yasal düzenlemeler, sınır ötesi savaş, sınır ve karakol güvenliği konusunda atılabilecek stratejik adımlar ve sosyoekonomik tedbirler masaya yatırıldı. Ancak 6 saatlik toplantıdan bir sonuç çıkmadı ve Başbakanlık Basın Merkezi’nden tek cümlelik bir açıklama geldi. Açıklamada, toplantıya 14 Ekim’de devam edileceği belirtildi.
Başbuğ devam etti
Türk Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ dışındaki askeri yetkililer toplantının ardından Başbakanlık’tan ayrılırken 15 dakika daha Başbakanlık’ta kalan Başbuğ, Erdoğan ile görüştü. Erdoğan daha sonra İçişleri Bakanı Beşir Atalay ve Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kağan Köksal ile 1.5 saat süren bir toplantı daha yaptı.
Başbuğ’un MHP mutluluğu
Daha önce CHP lideri Deniz Baykal’ı ziyaret eden Başbuğ, dün de MHP’nin genel merkezinde Genel Başkan Devlet Bahçeli’yle görüştü. Basına kapalı ziyaret, 1 saat 15 dakika sürdü. Göreve gelirken basına “Benden ayaküstü demeç alamayacaksınız” diyen Başbuğ, bu prensibi çabuk bozarak uğurlamadan önce kısa bir açıklama yaptı. Başbuğ, Bahçeli ile çok yararlı, detaylı görüş alışverişinde bulunduklarını belirtti. Başbuğ, “Kendilerinin bu konulara ilişkin çok değerli görüşlerini ve önerilerini dinleme şansına sahip oldum” dedi. Başbuğ, Bahçeli’nin kendisine, MHP Genel Merkezini ilk ziyaret eden Genelkurmay Başkanı olduğunu söylediğini, bundan da mutluluk duyduğunu dile getirdi.babaoglu pasa golf
Golf topu yuvarlanıyor
Bezelê eylemi ardından Türk medyasının eleştirilerine hedef olan Türk Hava Kuvvetleri Komutanı Aydoğan Babaoğlu beklenen istifasını henüz sunmadı. Babaoğlu, eylem günü ve sonrasında katıldığı golf turnuvasına devam ettiği için eleştiriliyor. Babaoğlu, yaptığı açıklamada haberi alır almaz, turnuvanın yapıldığı Antalya/Serik’ten gerekli koordineyi yaptığını açıklamıştı. Ancak, bu açıklama tatmin edici bulunmayınca Türk Genelkurmayı, Babaoğlu’na eylemin yapıldığı günün ertesi akşamı haber verildiğini duyurdu. Bu çelişkili beyanlar Türk medyasınca hatırlatılmaya devam ediliyor fakat Babaoğlu ya da Genelkurmay yeni bir açıklama yapmadı. İstifası istenen Babaoğlu’nun katıldığı 10 kişilik turnuvadan 9’uncu olduğu söylenerek, dalga bile geçiliyor.
2. Başkan da yalanlandı
Genelkurmay Başkanı Hasan Iğsız, Bezelê eyleminin ardından Türk medyasına verdiği brifingde, baskın yapılan karakolun taşınma kararının alındığını ancak maddi kaynak sıkıntısından dolayı bunun geciktiğini söylemişti. Ancak, Başbakan Erdoğan, “Askerimiz ne istediyse verdik, veriyoruz” demişti. Bu çelişkili açıklamalar da sorgulanmaya başlanınca ve bu sorgulama eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’a emekliliği için tahsis edilen bir trilyonluk otomobile kadar varınca Genelkurmay Başkanlığı İletişim Daire Başkanı Tuğgeneral Metin Gürak, dün yeni bir açıklama yaptı. Genelkurmay Karargahı’ndaki haftalık toplantıda konuşan Tuğgeneral Gürak, Bezelê Karakolu’nun konumunun ve bina durumunun, verilen zayiatla hiçbir ilgisi olmadığını itiraf etti.
Sınırda 168 karakol yapılmış
Sınırdaki 2008 yılına kadar 168 karakol binasının inşa edildiğini, 2008 yıllında da aralarında Bezelê Karakolu da olmak üzere 13 karakolun inşasının devam ettiğini belirtti. “Mali kaynak olmadığı için karakolu taşıyamadık” değerlendirmesini boşa çıkaran Gürak, karakolların yapılması için herhangi bir maddi sıkıntı bulunmadığını söyledi.
Çözümsüzlüğün itirafı
Dün konuşanlardan biri de AKP Hükümeti’nin sözcüsü ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’ti. Çiçek, 9 Ekim’deki tezkere görüşmelerinde, CHP ve MHP’nin eleştirilerine karşılık, “Ne yapalım artık 25 yıldır denenmeyen yöntem kalmadı. Onu denedik bunu denedik olmuyor” demişti. Çiçek dün debenzer açıklamalarına devam ederek, Türk ordu bürokrasisine sitem etti.
BBG evi ne oldu?general terror buyukanit basbug iraq kurd turks
NTV’nin sorularını yanıtlayan Çiçek, isim vermeden Yaşar Büyükanıt’ın 16 Aralık 2007’deki hava saldırısının ardından Medya Savunma Alanları’nın “BBG (Biri Bizi Gözetliyor) evi” gibi olduğu yönündeki sözlerine dokundurdu: “İddialı konuşmak son derece yanlış. Biri bizi gözetliyordu, gözetliyordu da niye bunlar oldu diye soruluveriyor. Geriye doğru çok iddialı laflar edildi. İç tüketim, iç politika malzemesi olarak kullanıldı. ‘Helal olsun böyle olacak, vurdumu ses getirecek’ falan. Öyle üslup kullanıldı. Sonra bazı olaylar olunca da vatandaşın kafası karıştı. ‘Hani bitti deniyordu, hani kökü kazındı, her yeri gözetliyordunuz?’ İddialı konuşmak yanlış.”
Meğer Babaoğlu gözetlenmiş
Çiçek, Orgeneral Babaoğlu’nun Türk ordusunun 62 kayıp verdiği gün, golf oynamayı sürdürdüğü Antalya’da kamuoyundan sonra duymasına ilişkin de şunları söyledi: “Kendisinin de bir açıklaması var. Kamuoyu bundan tatmin olduysa olmuştur. Olmamışsa da olmamıştır. Hangi görevde olursak olalım biri bizi gözetliyor işte. Yani kamuoyunun bu manada daha şeysi var.”
Y.Ö.POLİTİKA/ANKARA


polis_kolkirma_hakkari1_b
Strateji satın alacak!
Kürtlerin barış istemi ve çözümü Meclis’te arayışını dikkate almayan Ankara, strateji arayışını ABD ve Avrupalı uzmanlarla telafi edecek. Fethullah Gülen cemaatinin yayın organı olan Zaman gazetesinin haberine göre Başbakanlık’ın finansal desteğiyle önümüzdeki ay Amerika’da “PKK terör örgütünün finans kaynakları, organize suç ve uyuşturucu faaliyetleri ile medya ilişkileri analiz projesi” uygulamaya konulacak. Amerikalı, Avrupalı ve Türk uzmanlar ortak çalışacak. Akademisyenlerin yanı sıra üst düzey devlet görevlilerinin de katıldığı proje kapsamında, PKK ile daha etkin ve kalıcı mücadele edebilmek için devletin ilgili birimlerine somut stratejiler sunulacak. Çalışmayı Washington’daki Güvenlik ve Demokrasi İçin Türk Enstitüsü (TISD) yürütecek. Enstitü, öncelikle uzmanları bir araya getirerek çalışma grupları oluşturacak. Zaman’a göre bu çalışma grupları da PKK’nin eleman kazanma ve propaganda taktikleri, finans kaynakları ve bu kaynakların silah, lojistik ve medya faaliyetlerine aktarımını bilimsel olarak araştıracak.
Elde edilecek bulgular başta AB ülkeleri olmak üzere diğer ülkelerin güvenlik güçlerine sunulacak. Uluslararası konferanslar kitap ve makaleler ile akademisyenler ve politikacılara duyurulacak. PKK hakkında da bir kaynak eser yayınlanacak. Zaman, projenin danışma heyetinde Prof. Dr. Cindy J. Smith, Prof. Dr. Thomas Albert Gilly, Prof. Dr. Dr. h.c. Hans-Jörg Albrecht, Prof. Dr. Christopher Dandeker, Prof. Dr. Chris W. Eskridge gibi isimler bulunduğunu yazdı.
TISD ne yapar?
ABD’nin başkenti Washington’da bulunan Türk Güvenlik ve Demokrasi Enstitüsü (TISD) dünyanın dört bir yanından uzmanların yer aldığı bir oluşum. Enstitü çalışmalarına katılan öğretim görevlileri ağırlıklı olarak hukuk, suç bilimi ve güvenlik uzmanları. İnternet sitesinde hakkında pek az bilgi veren enstitü, uluslararası çapta güvenlik sorunlarına demokratik çözümler geliştirme misyonuna sahip olduğunu ifade ediyor. Siteye göre ensitünün amacı pratik deneyimleri küresel güvenlikle ilgili akademik araştırmalar arasında bağ oluşturmak, aynı zamanda insanları terörizm konusunda eğitmek ve güvenlik kurumları arasındaki işbirliğini geliştirmek. TISD, 6 yıl önce Kuzey Teksas Üniversitesi’nde kurulan Türk Emniyet Araştırmaları Ensitüsü yanısıra Amerikan Cincinnanti Üniversitesi ile Türk Ulusal Polis Teşkilatı tarafından ortaklaşa kurulan Uluslararası Terörizm Arraştırmalar Merkezi (CIRT) ile ortak çalışıyor.polissaldiri34
Strateji beklenen uzmanlar
İngiltere’nin başkenti Londra’da bulunan King’s Koleji Savaş Araştırmaları Enstitüsü’nde çalışan Prof. Christopher Dandeker askeri sosyoloji profesörüdür. ‘Silahlı Güçler ve Toplum’ isimli bilimsel derginin yayın kurulunda yer alan Dandeker Uluslararası SosyolojikTopluluğu Silahlı Güçler ve Çatışma Çözüm Araştırma Komitesi’nin başkan yardımcısıdır. Aralarında ABD, Fransa, Almanya, Arjantin, Polonya ve Çek Cumhuriyeti’nin bulunduğu bir çok devletin ordusu için araştırma çalışmalarında bulundu. Dandeker’in uzmanlık alanı ise silahlı güçlerin sosyolojisi ve sivil-asker ilişkileri. Ayrıca Türk Güvenlik ve Demokrasi Ensitüsü’nde de yer alıyor.
Prof. Dr. Cindy Smith Amerika Suç Bilimi Örgütü’nde Uluslararası Suç Bilimi Bölümü başkanlığını yapıyor. Uyuşturucu ticareti ve organize suç uzmanı Cindy Smith, geçtiğimiz yıl bir sene boyunca Ankara’da bulunup, insan kaçakçılığına karşı araştırmalar yapmış. Geçmişte de çeşitli kurumlarda bilimsel araştırmalar yapmış olan Smith, özellikle cezaevinde olanların işledikleri suçu tekrarlamaması için araştırmalar geliştiriyor. İntihar eylemcileri, uluslarüstü suç gibi konular üzerine kitaplar yayımladı.
Fransız Dr. Thomas Albert Gilly Avrupa ve Uluslararası Suç Ahlakı ve Sosyal Felsefe Araştırma Grubu’nun başkanıdır. Suç Bilimi doktorası bulunan Gilly, uzman olarak değişik akademik enstitü ve örgüt ile çalışıyor. Özel ilgi alanına güvenlik, terörizm, sosyal ve ahlaki felsefe giriyor. Türk Güvenlik ve Demokrasi Ensitüsü’nde yer alan öğretim görevlilerinden biridir. Alman Prof. Hans-Jörg Albrecht, Max Planck Topluluğu’nda görev yapıyor. Hukuk ve Sosyoloji profesörü olan Albrecht, suç bilimi ile ilgilenen çok sayıda enstitü ve örgütte yer alıyor. Uyuşturucu ticareti ve genel olarak suç bilimi uzmanlık alanına giriyor.


ucak_askeri[1]
Çözüm savaşta değil
Aralarında 78’liler Girişimi, KESK, İstanbul Şubeler Platformu, Veteriner Hekimleri Derneği, İHD, Sosyal Demokrasi Vakfı (SODEV), PEN Türkiye Merkezi Başkanlığı, Devrimci Sağlık-İş, SDP, DTP, ESP ve EHP’nin de bulunduğu çok sayıda siyasi parti ve demokratik kitle örgütü Kürt sorununda demokratik çözüm taleplerini dile getirdi. Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelen kurum temsilcileri, “Yeter çözüm barışta kardeşlikte demokraside” pankartı ve “Yaşasın hakların kardeşliği”, “Özgür basın susturulamaz”, “Savaşa değil emekçiye bütçe” dövizleri taşıyarak sık sık “Yaşasın hakların kardeşliği sloganları attı. Kurumlar adına açıklama yapan KESK İstanbul Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Hatun İldemir, hiçbir sorunun bu coğrafyada silahla çözülemeyeceğini söyledi. Demokrasi ve hukuk dışı uygulamaların Kürt sorunun çözümünü sağlamak yerine aksine içinden çıkılmaz sorunlar yarattığını ifade eden İldemir, “Kendi yurttaşlarıyla birlikte çözüm bulamayanların, demokrasiyle gelişmeyen bir cumhuriyetin, çağdışı kalmaya ve toplumdan kopmaya mahkum olduğunu neden görmüyorsunuz. Cumhuriyetin çağın değerlerine göre kendini yenilemesinin demokratikleşmenin yolunun Kürt sorunu ile ilgili somut ve çözümleyici adımlar atılmasından geçtiğini neden görmüyoruz” diye konuştu.YENİ ÖZGÜR POLİTİKA