İran’da Çatışmalar Şiddetleniyor

KANDİL (08.06.2008)- Doğu Kürdistan'da PJAK gerillalarıyla İran devlet güçleri arasında çatışmalar giderek şiddetleniyor. HRK gerillalarının son aylarda gerçekleştirdiği eylemlerde çok sayıda Devrim Muhafızı öldürülürken, geçen hafta başkent Tahran'da HRK'nin eylemi İran, Irak ve Federe Kürdistan'da geniş yankı yaptı. Sınırda askeri hareketliliğini arttıran İran'ın 1975 Cezayir anlaşmasından sonraki sınırlara kadar, Güney Kürdistan'ı yeniden işgal etmeyi planladığı ileri sürülüyor.

BOMBARDIMAN 16 GÜN ARALIKSIZ SÜRDÜ Her şey, İran güçlerinin Mart ayında Kandil'le yönelik yaklaşık bir ay süren havan ve katyuşa saldırılarıyla başladı. 16 gün boyunca aralıksız süren bu saldırılarda Kandil'de birçok köy, PJAK gerillalarının daha önce üs alanı olarak kullandığı yerler vuruldu. Ssaldırılarda 10'a yakın köy boşaldı. Köylerinden 10 km kadar uzaktaki bir alanda çadır açarak burada yaşamaya başladı. PJAK Koordinasyonu ve HRK Karargah Komutanlığı İran'ın saldırılara son vermemesi durumunda misilleme hakkını kullanacağı yönünde açıklama yaptı. Buna rağmen İran topcu atışlarına son vermedi. Buna karşılık HRK gerillaları da Kirmanşah, Merwan, Sinê'de birkaç uyarı eylemi yaptı. Bu eylemlerin ardından PJAK, İran'la Kürt sorunun çözümünü demokratik yollarla çözmek istediklerini ancak İran'ın Türkiye ile geliştirdiği ittifakın Kürtlerin imhası temelinde olduğunu kaydetti ve ''Biz savaş istemiyoruz. Ama saldırılar karşısında meşru savunma hakkımızı kulanacağız" açıklamasında bulundu.

NİSAN AYINDA PLANLAR YAPILDI Nisan ayında İran saldırılarına ara verdi. Ancak bu kez yeni saldırıların planlarını yaptığı ay oldu. Türkiye ile Ankara'da beş gün süren güvenlik işbirliği toplantısı yapıldı. Bu toplantıda Türkiye ile İran arasında PKK ve PJAK'a ortak yönelim kararları alındı. Nitekim 1 Mayıs gecesi İran hava sahası kullanılarak Türk savaş uçakları tarafından PJAK merkezi hedeflendi. Bu saldırıda dört gazeteci yaşamını yitirdi. PJAK yaptığı bu saldırıdan bazı devletleri ve bölgesel güçleri sorumlu tuttu. Bu saldırının hemen ardından İran topçuları 12 Mayıs'ta yeniden Kandil'i bombalamaya başladı. Bu saldırıda ise sınırdaki köyler ile yayla yerleri vuruldu. PJAK yetkilileri aynı günlerde yaptıkları bir açıklamada, İran'ın Kandil'i insansızlaştırılmak istediğine dikkat çekti. 22 Mayıs günü 7 PJAK gerillasının Soma Bradost mıntıkasında bir komployla yaşamlarını yitirmesi bardağı taşıran son damla oldu. HRK gerillaları olaydan üç gün sonra harekete geçti.

HRK HAREKETE GEÇİYOR Kürt tarafının tüm uyarılarına rağmen İran saldırılarına son vermeyince, HRK 25 Mayıs'tan 31 Mayıs'a kadar başkent Tahran dahil birçok kent ve kasabada onlarca misilleme eylemi yaptı. Bu eylemlerde yüze yakın İran askeri öldü. Sinê ve Piranşehir'de karakollar basıldı. Piranşehir'deki karakol tümden imha edildi. İran resmi haber ajansı da bu eylemleri doğruladı ve 46 kaybının olduğunu duyurdu.

İRAN SINIRA GÜÇ YIĞIYOR HRK gerçekleştirdiği eylemler karşısında şaşıran İran, 29 Mayıs günü Piranşehir Devrim Muhafızları Komutanı Muhammed Sui komutasında iki alaydan oluşan gücü harekete geçirerek Kandil'e doğru yola çıkardı. Ayrıca 10 tank, 200 pastar ve 100 Besic'i Kone Lacandan harekete geçerken, aynı gün Şino ve Nagede'den 3 bin kadar tam teçhizatlı Spay Pastaran gücünü de Piranşehir'e kaydırdı. Harekete geçen bu gücün bir kısmının yerleştiği Merga Sirê alanındaki karakol 31 Mayıs günü gerillalar tarafından basılarak imha edildi. Gerillaların bu eylemliklerine karşı İran'da son yılların en büyük askeri hareketliliğine girişti. Bu askeri hareketliliği Piranşehirliler, İran devriminden bu yana ilk kez tankların yola düştüğünü belirttiler.

TAHRAN'DA EYLEM PJAK merkezinin uyarılarına rağmen saldırılarını durdurmayan İran'a karşı başkent Tahran'da Hava Kuvvetlerine misilleme eylemi yapıldı. Eylem hem İran, hem Irak ve Kürt hükümeti tarafından şaşkınlıkla karşılandı. Bu eylemle Kürt tarafı İran'a önemli mesajlar verdi. HRK'nin misilleme eylemleri karşısında İran, sınır bölgelerine askeri yığınağını daha da yoğunlaştırdı. Ancak, İran'ın sınır bölgelerine kaydırdığı askerlerinin çoğunun Kürt olması dikkat çekiyor. Nitekim HRK'nin son eylemlerinde öldürülen pastarlar arasında çok sayıda Kürdün yer aldığı ortaya çıktı. İran'ın sınırdaki askeri hareketliliğin ve çatışmaların artması dikkat çekerken, hem bölge güçleri hem de uluslararası kamuoyunun merak ettiği soru, bundan sonra ne olacak? PJAK yetkilileri bu soruya, ''bundan sonra ne olacağına biz değil İran karar verecek'' cevabını veriyor. Ancak uluslararası baskı altındaki İran'ın yaptığı hazırlıklara bakılırsa önümüzdeki günlerin hareketli geçeceğe benziyor. İran'ın son günlerde birkaç kez sınırdaki halkın köylerini terk etmesi için çağrılarda bulunması bunu doğruluyor.

KANDİL İRAN'I İZLİYOR Sınırdaki gelişmeleri Kandil halkı da yakından izliyor. Kandil'deki mücadeleye yabancı olmayan halk, çok sayıda parti ve hareketin daha önce kaldığı, ancak PJAK'ın bu güçlerden hiç birisine benzemediği, İran'ın bu konuda ciddi hatalar yaptığını söylüyorlar. Yıllardır Merodo köyünden yaşayan, çok sayıda savaşa ve örgütün mücadelesine tanık olan Xıdır Bayis, "Buralarda daha önce İran ve Irak'a karşı mücadele veren çok örgüt kaldı. Buraları üs alanı olarak kullandılar. Halkın Mücahitlerinden tutalım İKDP, Komala, Pasok, Komünist, Sosyalist, İslami hareketlerin hepsi yıllarca burada kaldılar. O hareketleri çok yakından tanıdık. PJAK'ı da tanıyoruz. PJAK bu hareketlerden hiçbirine benzemiyor. İran bu konuda çok ciddi yanılgı içersindedir diye düşünüyorum" diyerek gözlemlerini anlatıyor. Şeyh Mahmut Berzenciden günümüze kadar bölgenin sürekli bir savaş halinde olduğunu söyleyen Bayis, "63 yaşındayım. Ömrümü bu Kandil'de geçirdim. Nice savaşlara tanıklık ettim. KDP, Komala'ın en üst yöneticilerinin burada olduğu ve buralardan eylem yaptıkları günleri görüp yaşadım. Ancak hiçbir zaman İran bu kadar halkı, köyleri gözetmeksizin buralara saldırmadı. Bu yılı bombardımanla geçirdik. Köylerimizi, evlerimizi terk ettik. Hala çadırlarda yaşıyoruz. Yılan ve akrepler içinde yaşıyoruz. Bölge hükümetimiz ve YNK de buna bir çözüm bulamadı" diyor.

TÜRKİYE-İRAN İTTİFAKI Bayis, PJAK-HRK'ye karşı İran'ın bahar aylarından beri başlattığı saldırılarda yalnız olmadığı düşüncesinde. Zira İran'ın hiçbir zaman bu denli kapsamlı ve uzun süreli yönelimlerde bulunmadığını belirtiyor. İran'ın Türkiye ile ortak hareket etmesi konusunda ise Bayis şunları söylüyor: "Bu yılki İran yıllardan beridir tanıdığım İran'dan çok farklı. Çünkü eskiden KDP, Komala peşmergeleri evlerimizde kalmasına rağmen yönelmeyen İran, bölgede hiç PJAK güçleri olmamasına rağmen günlerce köylerimizi bombaladı. İran taktiğini Türkiye'den almış diye düşünüyorum. Çünkü şimdiye kadarki yönelimler bize hedefin sadece PJAK-HRK'ye darbe vurmak olmadığını, onlarla birlikte tüm Kürtlerin hedeflendiğini gördük. Yani İran'ın kendi başına bu yönelimlerde bulunmadığını, arkasında mutlaka başka güçlerin olduğu düşüncesindeyim."

YNK ENDİŞELİ PJAK-HRK ile İran devleti arasındaki savaşta Kürt hükümeti ve YNK'nin pozisyonu da gittikçe netlik kazanıyor. PJAK-HRK'ye karşı gizli ya da açık bir şekilde destek veren YNK'den son günlerdeki tavrı dikkat çekici. Uzun süredir İran'ın saldırıları karşısında sessizliğin kurayan YNK 29 Mayıs'tan itibaren sınır güvenlik güçlerini alarma geçirmiş durumda. YNK'nin sessizliği çeşitli biçimlerde değerlendiriliyor. Sessizliğinin bir nedeni İran saldırılarının göçertilen ve üç aydan bu yana çadırlarda yaşayan halkın karşı karşıya kaldığı sorunlar, diğeri de İran'ın 1975 Cezayir anlaşmasını dayanak göstererek sınıra güç çıkarmayı talep etmesi YNK'yi endişelendirdiği görülüyor. Çünkü İran'ın hakkettiği bu eski sınırlar YNK denetimindeki alanları kapsıyor. Cezayir anlaşmasında çizilen sınırlardan dolayı 1979 yılında İran ile Irak arasında 9 yıl süren bir savaş yaşanmıştı. Savaşın ardından varılan anlaşmada itilaf neden olan bölgeler tampon bölge olarak ilan edilmişti. Tüm bu gelişmelerin yaşandığı bir süreçte Irak Başbakanı Nuri El Maliki'nin Tahran'ı ziyareti de dikkat çekiyor. YNK'nin tutumunu Maliki'nin ziyaretinden sonra daha da netleştirmesi bekleniyor. Kürt kaynakları Maliki'nin Tahran ziyareti sırasında İran'ın eski sınırlara asker çıkarmaya gündeme getireceği belirtiyor.

SEYİT EVRAN -ANF

1 Yorum:

Anonymous said...

anlasilan kurtlerin bagimsizlik aski ve turklerin kurt nefreti bitmeyecek bence soykirim veya top yokun savas tek care bu arada akp yi bize mal etmeyin tayip erdogan kurt acilimiyla vatan hayinligi yapmistir

EN IYI KURT

OLU KURTUR