Aileleri tarafından alınan 6 çocuğun askerler tarafından darp edildiği ve korkutulduğu iddia edildi.

Van'daki ev baskınlarında gözaltına alınan 8 çocuk serbest bırakıldı 20:55Van'ın Bostaniçi Beldesi'nde yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan 8'i çocuk 9 kişi serbest bırakıldı. Serbest bırakılan çocukların askerler tarafından darp edildiği iddia edildi. Bostaniçi Beldesi Şafak Mahallesi'nde PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın sağlık durumuna dikkat çekmek için düzenlenen gösteriden sonra, Bostaniçi Jandarma Komutanlığı'na bağlı askerler tarafından yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan 8'i çocuk 9 kişi serbest bırakıldı.İsimleri öğrenilemeyen 2 çocuk yaşlarının çok küçük olması nedeniyle İl Jandarma Komutanlığı'ndan serbest bırakılırken, 18 yaşından küçük olan K.N., Ü.C., A.B., B.B., O.C., E.C. ve Alihan Bartu ifadelerinin alınması için askerler tarafından adliyeye getirildi. Van Cumhuriyet Başsavcılığı'nda ifadeleri alınan 6'sı çocuk 7 kişi sevk edildikleri Nöbetçi Mahkeme tarafından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Aileleri tarafından alınan 6 çocuğun askerler tarafından darp edildiği ve korkutulduğu iddia edildi. VAN (DİHA)

Kürt bilim adamından petrolde yeni buluş RAHMİ YAĞMUR -ANF MOSKOVA (19.11.2007)- Bilimsel gelişme hiçbir sınır tanımadan sürüp gidiyor. Özellikle ekonomik, askeri ve enerji alanında buluşlara gün geçmiyor yeni bir tanesi eklenmesin. Uzun süredir petro kimya alanında yaptığı çalışmalarla uluslararası alanda adından söz ettiren Kürt bilimadamı Nadir Nadirov yeni bir buluşa daha imza attı. Petro-Kimya dalında uzman profesörlerden Nadir Nadirov suyla molekülleri karışık petrolün arıtılma sürecinde elektrik enerjisi kullanımındaki buluşu ödüle layık görüldü. Merkezi Moskova’da bulunan Uluslararası Bilim İnsanları Akademisi Nadir Nadirov’a ödülünü başkent Moskova’daki merkezinde düzenlediği bir törenle verdi. Rusya’daki bilim dünyasını bir araya getiren törende Nadirov’un çalışmasının bilimsel anlamda kabul edildiği, petrolün arıtımı ve rafineri edilmesi sürecini daha ekonomik ve daha kolay kıldığı belirtildi. Aynı zamanda bilimsel buluşlara patent hakkı akademi adına ödülü sunan O.L. Kusnitsov yaptığı konuşmada Nadirov’un petro-kimya alanındaki buluşlarından övgüyle söz etti. Nadirov bu ödüle özellikle su molekülleriyle karışık çıkarılan petrolün elektrik enerjisiyle ayrıştırılması ve rafine edilmesi sürecine getirdiği yeni formülle layık görüldü. Kazakistan ve Bağımsız Devletler Topluluğu’nda petrol alanındaki en yetkin bilimsel otoritesi ve dünyanın petro-kimya konusunda sayılı otoriteler arasında yer alan Nadirov daha öncede otomobillerde kullanılan petrolün sadece yüzde 70’ini değil yüzde 100’nün kullanılması için getirdiği ‘Rekombinasyon tekniğiyle hem petrol kullanımında büyük ekonomik tasarruf hem de otomobillerden kaynaklı çevre kirlenmesini önlemede büyük başarı elde etmişti. Nadirov’un buluşu şu anda Kazakistan’da ve Rusya başta olmak üzere birçok ülkede kullanılıyor. Kazakistan Cumhurbaşkanı Nur Sultan Nazarbayev'in de danışmanlığını yapan Nadir Nadirov, 2004 yılında Fransa Altın Madalyalar Komitesi tarafından Napolyon ödülüne “Bilim Mareşali” olarak layık görülerek, biyo-kimya dalında yaptığı buluştan dolayı da ilk ''Mucit Diploması'' verilmişti. Nadirov yer kürenin büzülme ve açılımlarını hesaplayarak, dünyanın belli dönemlerde kendini sıkarak daha fazla petrolün elde edilmesini sağladığını ortaya çıkararak büyük uluslararası ün yapmıştı. ÇOCUK YAŞTA SÜRGÜNLE TANIŞTI Aslen Azerbaycan’ın Nahçıvan özerk bölgesinde bir Kürt ailenin oğlu olarak dünyaya gelen Nadirov daha 5 yaşındayken sürgün tanıştı. Azerilerin sürgünüyle geldiği Kazakistan’da zorlu koşullarda okula başladı. 1945 Kazak devletinden üniversiteye başlama iznini alamamasından dolayı okula bir yıl ara verdi. Gogol Devlet Pedagoji Enstitüsü Kimya ve Biyoloji bölümüne girdi. Buradan mezun sonra bir süre öğretmenlik de yapan Nadirov 1956 yılında Moskova’daki Lenin Enstitüsü’ne girerek mastır yaptı. 1967’de kimya bilim dalında doktora, 1970’de profesörlük ve 1983 akademisyenlik unvanlarını aldı. Halen uluslararası bilim akademisi konseyi üyesi, Kazakistan Kimya Mühendisliği Akademisi Başkanlığı, Kazakistan Mühendislik Üniversitesi Yürütme Konseyi görevlerinin yanı sıra petrol ve gaz dergisi redaktörlüğü görevini de yürütüyor. KNK ÜYESİ BİR BİLİMADAMI Şimdiye kadar petrol ve kimya üzerine 8 kitap, 750 bilimsel makale, 28 monografi, 260 bilimsel buluşa imza atan Nadirov’un, “Kazakistan Petrolü ve Doğalgazı” kitabı 1996 yılında “Yılın En İyi Kitabı” ödülüne layık görüldü. Nadir Nadirov sadece ünlü bir bilim adamı değil aynı zamanda Kürdistan Ulusal Kongresi (KNK) üyeliğini de yürüyor. Nadirov Kazakistan Kürtlerinin Sosyo-kültürel geçmişleri üzerine yazdığı kitabının yanı sıra Kürtler üzerine bir çok çalışma yaptı. Ayrıca halen Kazakistan devlet başkanlığına bağlı azınlıklar delegasyonu içinde Kürt azınlığının temsilcisi olarak görev yapıyor.

Dersimliler: Seyit Rıza'nın mezarının yeri açıklansın Avrupa Dersim Dernekleri Federasyonu devletten, 70 yıl önce 14/15 Kasım 1937'de, Elazığ Buğday Meydanı'nda idam edilen Seyit Rıza, Usenê Seydi, Fındıq Ağa, Hesen Ağa, Resık Usen, Ali Ağa, Hesenê İvraimê Qız'ın mezarlarının yerini açıklamasını istedi. Almanya'nın Berlin kentinde bir araya gelen Avrupa Dersim Dernekleri Federasyonu üyeleri, 70 yıl önce öldürülen dedelerinin mezarlarının nerede olduğunun açıklanmasını istedi. 'Bir pazar günü Ankara'dan özel görevli gönderilen İhsan Sabri Çağlayangil tarafından yeni bir savcı atanarak ve yasadışı bir şekilde pazar günü mahkeme açılarak ısmarlama idam kararı alındı ve birkaç saat sonra da infaz gerçekleştirildi' diyen Dersimliler, idam edildiğinde 75 yaşında olan Seyit Rıza'nın mahkeme kararıyla yaşı küçültülerek idam edildiğini belirtti. Dersim'de 'tek millet, tek mezhep' yaratma zihniyetiyle Dersim Kanunları'nın uygulamaya konulduğunu söyleyen Dersimliler, 'İdam edilenler Dersim'in ileri gelenleriydi, suçsuzdular. İdamlar ile Dersim sindirilmek istenmiştir, 38'deki kanlı kesitin hazırlıkları yapılmıştı' dedi. İdamların üzerinden tam 70 yıl geçtiği halde mezarların yerlerinin açıklanmadığına vurgu yapan Dersimliler, Seyit Rıza'nın kızı Leyla Ağlar ve torunu Rüstem Polat'ın avukatı Hüseyin Aygün aracılığıyla 26 Ekim 2006 tarihinde Elazığ Valiliği'ne bu konuda yaptıkları başvurunun olumsuz sonuçlandığını kaydettiler. Başvuru yapılan Elazığ Belediyesi'nin '1958 öncesi bir kayıt bizde yoktur' şeklinde, Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ise 'Adı geçene ait bir kayıt arşivimizde bulunmamaktadır' biçiminde yanıt verdiğini hatırlatan federasyon üyeleri, 'Halbuki savcılık kayıtlarında bu olayın bilgisinin bulunmaması mümkün değil. Zira; infaz işleminde yetkili olan kurumların en başında Cumhuriyet Savcısı geliyor' diyerek tepkilerini dile getirdiler. Mezarların yerlerinin bir an önce açıklanmasını isteyen Dersimliler, 'Türk devleti kendi tarihi ile yüzleşmekten korkmamalıdır. Bu karanlık ve kanlı kesitin aydınlatılması için Genelkurmay'ın arşivi mutlaka açılmalıdır. Dersim Seyitlerinin mezarlarının yeri açıklanmalıdır. Mezarlar, kutsal Dersim toprağına taşınarak Dersim Seyitleri de huzura kavuşturulmalıdır' dedi. BERLİN

Ankara'da silahsız PKK projesi!!! Operasyon bu yüzden mi erteleniyor? Söz konusu olan Kuzey Irak'a kapsamlı harekat bu plan, nedeniyle mi erteleniyor? İşte merak edilen tüm soruların cevabı... İLK RICE DUYURDU Başbakan Tayyip Erdoğan'ın sadece terör sorunu için değil Kürt sorununun tamamı için 'kapsamlı planı' olduğunu ilk kez Amerikan Dışişleri Bakanı Rice duyurdu. Rice Irak Dışişleri toplantısı öncesi apar topar geldiği Ankara'da öğrenmişti bu planı... WASHINGTON'A ANLATTI Başbakan, Washington'a yaptığı ziyarette ABD Başkanı Bush'a da anlattı bu planı. Plan, bu aşamadan sonra büyük ihtimalle ABD'liler tarafından Kuzey Iraklı Kürt liderlere de aktarıldı. Bu durumda da planın Kandil Dağı'na ulaşmamış olması gibi bir ihtimal yok. ŞEHRE İNECEKLER SİYASET YAPACAKLAR Başbakan Erdoğan son olarak cumartesi gecesi Bakü dönüşü havaalanında, PKK için, 'Ya elde silah dağda dolaşacaklar ya da silahlarını bırakıp şehre inecekler, siyaset yapacaklar' dedi. BAŞBUĞ: DAĞ KADROSUNU ÇÖZMELİYİZ Asker kanadından Başbakan'ın planına yönelik bir açıklama gelmedi. Ancak geçen cuma gecesi Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ, KKTC Büyükelçiliğindeki resepsiyonda gazetecilere, PKK'nın dağ kadrosunu çözecek, o kadronun dağdan ayrılmasını sağlayacak önlemlerden söz etti. BAYKAL'DAN SÜRPRİZ ÇIKIŞ Başbakan'ın ABD gezisinden 5 gün sonra CHP Lideri Baykal sürpriz bir çıkış yaparak askeri seçeneğin yeterli olmadığını söyledi ve Kuzey Irak'a yönelik yeni açılım önerisinde bulundu: * Kürt ve Arap 500 veya bin genci Kuzey Irak'tan getirip okutalım. Bunlar ileride oranın yöneticisi olacak. * Bölgeye Kürtçe, Arapça, Türkçe radyo televizyon yayınları yapalım. * Irak'ın düzenli su almasını sağlayalım. * Ortaköy Sınır Kapısı'nı da açalım. DİLİNİN ALTINDAKİ BAKLAYI AÇIKLA Baykal bugün ise Erdoğan'a bir çağrıda bulunurak bu açılımı kamuoyuna açıklamasını istedi. "Başbakan'ın dilinin altında bir bakla var" diyen Baykal, şöyle konuştu: "Ortada bir Kürt planı olduğu gözüküyor ama bu nedir ayrıntıları açıklanmalı." FİİLİ AF MI?, EVE DÖNÜŞ MÜ? Peki, sınır ötesi operasyon için kamuoyundan baskı yapıldığı, DTP'nin kapatılması için yargının harekete geçtiği şu günlerde hükümet nasıl bir açılım yapmak istiyor? Genel af mı yoksa Öcalan'ın içinde olmayacağı fiili bir af mı? Ya da af benzeri sonuçları olacak ama 'pişmanlık yasası' olmayan bir gerçek 'eve dönüş' yasası mı? HAREKAT BU YÜZDEN Mİ ERTELENİYOR Söz konusu olan Kuzey Irak'a kapsamlı harekat bu plan, nedeniyle mi erteleniyor? Soru ise şu: Hükümet ABD ile PKK'nın silahı bırakıp siyasallaşması konusunda zımnen anlaştı mı? Ve bu anlaşma doğrultusunda PKK'yı silahsızlandıracak siyasallaşma sürecine kapsamlı bir harekat zarar verebilir mi? Harekat bu nedenle mi erteleniyor? Kaynak:Hürriyet

Bedir Tugayları'ndan tehdit: Kürdler, Kerkük'ü alırsa cehennemin kapıları açılır Rizgarî Online/ Irak'taki en etkili Şii gruplardan biri olan Irak İslam Yüksek Konseyi'nin (IİYK) eski silahlı kanadı Bedir Tugayları, Kürdlerin Kerkük'ü zorla federal Kürdistan bölgesine dahil etmeye kalkışmalarının, "cehennemin kapılarını açacağı" tehdidinde bulundu. Londra'da yayınlanan Şark ul Avsat gazetesinin haberine göre Bedir Tugayları'nın lideri Hadi Amiri, Irak meclisinin acilen bu konuya çözüm bulması çağrısında bulundu. Çözümsüzlük durumunda Kerkük'ün Irak'ın en sıcak bölgesi haline geleceği uyarısında bulunan Amiri, Kerkük'ün önünde iki yol bulunduğunu belirterek şunları ifade etti: "Bunlardan birincisi Kürdlerin bölgeyi zorla federal Kürdistan bölgesine ilhak etme girişimi, ki bu cehennemin kapılarını açar. İkincisi ise BM gözetiminde bölgede referandum yapılması." Zaman gazetesinin kaydettiğine göre Ülkenin en büyük siyasi gücü Abdülaziz el Hekim liderliğindeki IİYK, bünyesinde daha çok siyasi bir görünüme bürünen Bedir Tugayları'nın Kerkük konusundaki son çıkışı, Şiilerin kentle ilgili tutumunda önemli bir değişim olduğu şeklinde yorumlanıyor. Daha çok federal bir Irak'ı savunan ve Kerkük konusunda da Sünniler kadar itirazlarda bulunmayan IİYK, Şiilerin çoğunlukta olduğu ülkenin güneyindeki 9 eyalette Sünnilerden farklı federal bir bölgenin kurulmasını savunuyor. RO/Cemil Süphan

18 Kasım ve Kürt İsyanları- Taylan Aydın/ ...Kürt halkı tarihinde çok 18 Kasımlar yaşadı. Fakat okulsuzluğa, dilsizliğe, ve bilgisizliğe terk edilmiş bir halkın ne kadar tarihi bilgisi varsa Kürtlerin de geçmişi hakkinda o kadar bilgisi vardır... BU HABERIN TAMAMI BURADA..!

Komutanların çoğunda bölünme kaygısı var. Bu Kuzey Irakla ilgili bir sorun...

Türk Komutanlar: Asıl tehdit PKK değil, Kürt devleti İSTANBUL (18.11.2007)- 'Komutanlar Cephesi' kitabının yazarı, paşaların sesi soluğu gazeteci Fikret Bila, Milliyet gazetesi muhabiri Devrim Sevimay'a verdiği röportajda, sınırötesi savaş çığırtkanlığının arka perdesini ışık tuttu. Sınırötesi operasyon tartışmaları sürürken, emekli paşalarla yaptığı röportajlarla gündem yaratan Fikret Bila, bugün Milliyet gazetesi hafta sonu ekinde yayınlanan röportajda Devrim Sevimay'a, Kürt halkına inkar ve imha dayatan sömürgeci politikanın uygulayıcısı paşaların tehdit algılamasını sıraladı: “Komutanların çoğunda bölünme kaygısı var. Bu Kuzey Irakla ilgili bir sorun. Kuzey Irak'ta bir Kürt devleti kuralamayacağı inancındalar. Bunu bir beka meselesi olarak değerlendiriyorlar. Çünkü tehdit algılamasını sıralarken 'Birinci PKK' demiyorlar. Kürt devleti. İkinci Kerkük'ün statüsü. Üçüncü, bunların bir unsuru olarak PKK. (...) Asıl risk bu (Kürt devleti) diyorlar.”

KATIL ZAMAN ASIMINDAN SONRA KONUSUYOR Bombacı paşaların elini soğutmayın!... İSTANBUL (16.11.2007)- Hakkari, Şırnak ve Diyarbakır'da görev yaptığı yıllarda adı birçok olaya karışan ve basına verdiği demeçlerde "bazı memurları ve halkı hizaya getirmek için" ev ve lojmanların yakınına bomba attırdığını itiraf eden emekli Korgeneral Altay Tokat beraat etti. "Korgeneralliğe kadar yükselen bir kişinin bunu yapması düşünülemez" diyen savcılığın görüşünü paylaşarak, Tokat’ı aklayan askeri mahkeme, halka kocaman bir tokat attı. Şemdinli'de halka bomba atarken suçüstü yakalanan astsubayların da beraatla ödüllendirileceğinin sinyalini veren askeri mahkeme, bombacı paşaların, iyi çocukların elini soğutulmayacağını gösterdi. Suçunu itiraf etmişti: Bomba attırdım Oysa Tokat, Yeni Aktüel dergisine verdiği röportajda, zamanaşımına da güvenerek suçunu itiraf etmiş, “Batıdan gelen memurlar, hakimler işin ciddiyetini anlamıyor, çok koordineli ve iyi çalıştık, baktım sonradan işler sakinleşince işi basite almaya çalıştılar... Onun üzerine hizaya gelsin diye iki yere bomba attırdım. Anladılar ki, çok dikkatli olmalılar" demişti. Genelkurmay Askeri Başsavcılığı, Tokat'ın bu sözleri üzerine, "Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeki komutanlara olan güven duygusunu zedelemek" ve "askerlik dönemindeki işlere ait açıklama yapmak" suçlamasıyla 6 yıla kadar hapis istemiyle dava açmıştı. Bombacı paşanın sicilinde yok yok Altay Tokat, o dönemde merkezi Diyarbakır'da bulunan Asayiş Kolordu Komutanlığı döneminde, 3 yıl içinde ardında 383 faili meçhul ve yargısız infaz, 87 yaralı, 125 'de kayıp bıraktı. General Tokat'ın Asayiş Kolordu Komutanı olarak görev yaptığı yıllar arasında çoğu Diyarbakır'da olmak üzere, 1995 yılında 61 kayıp, 1996 yılında 19 kayıp, 1997 yılında 45 kayıp olayı yaşandı. Yine aynı yıllarda faili meçhul cinayet ve yargısız infazlara kurban gidenler ise 1995 yılında 97 ölü, 49 yaralı, 1996 yılında 190 ölü, 14 yaralı, 1997 yılında da 96 ölü, 24 yaralı şeklinde kayıtlara geçti.

Van'da gözaltı sivil sayısı 49'a yükseldi Van'da dün düzenlenen 'Êdi Bes e' mitinginden sonra gözaltına alınanların sayısı 49'a ulaştı. Van'da dün düzenlenen mitingde olay çıkmasının ardından DTP bünyesinde oluşturulan 'Kriz Merkezi'nden alınan bilgiye göre, kentte dünden beri 49 kişi gözaltına alındı. Düzenlenen ev ve işyeri baskınlarıyla gözaltına alınanların Van Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'nde sorgulandıkları belirtildi. VAN (DİHA)

Kars-Ağrı karayolunda gözaltına alındı. 16 öğrenci, Van'a getirilerek, sorguya alındı.

Kürdistan: 16 öğrenci, Kars-Ağrı karayolunda gözaltına alındı VAN - Kars Kafkas Üniversitesi'nden Van'da dün yapılan "Barış Mitingi"ne katıldıktan sonra dönüş için yola koyulan 16 öğrenci, Kars-Ağrı karayolunda gözaltına alındı. 16 öğrenci, Van'a getirilerek, sorguya alındı. Alınan bilgiye göre Kars Kafkas Üniversitesi'nden DTP'nin organize ettiği "Barış Mitingi"ne katılmak için Van'a gelen 16 öğrenci, olaylı geçen mitingin ardından dönüş için yola koyuldu. Van-Ağrı yolunda asker ve polisler tarafından araçları durdurulan öğrenciler, gözaltına alınarak Van'a getirildi. Van Emniyet Müdürlüğü'nde sorguya alınan öğrencilerden isimlerini öğrenebildiklerimiz şunlar: "Nurhan Karadağ, Can Yıldırım, Doğan Ümit Avcı, Rıdvan Sorun, İsmail Tan, Abdullah Çalış, Zübeyir Sacık, Hakim Ateş, Kadri Batmaz, Mehmet Mafrak, Mehmet Kolumar, Faysal Kardaş, Kemal Pala, Süleyman ve Yayha." ANF NEWS AGENCY

Kürdistan: Batman'da 20 kişi gözaltına alındı BATMAN: DTP öncülüğünde düzenlenen mitingden sonra yürüyüş yapmak isteyen gruba müdahale eden polis, 20 kişiyi döverek gözaltına aldı. DTP öncülüğünde düzenlenen mitingden sonra "Biji Serok Apo", "Dişe diş kana kan seninleyiz Öcalan", "PKK halktır halk burada", "Şehit namirin", "Kürdistan faşizme mezar olacak", "Öcalan, Öcalan" sloganlarıyla yürüyüş yapan gruba polis müdahale etti. Müdahale sırasında çevik kuvvet ekipleri ile sivil polisler 20 kişiyi kalaslarla döverek gözaltına aldı. Gözaltına alınanların nereye götürüldüğüne ilişkin açıklama yapılmadı