AVRUPA: Yeni Temel Haklar Şartı’nın dünyanın en modern ve çağdaş insan hakları oldugu iddiasinda STRASBOURG - Avrupa Birliği Temel Haklar Şartı Avrupa Parlamentosu’nda yapılan törenle kabul edildi. Anlaşma, bireyin haklarını genişleten ve yerleşim hakkıyla kamu hizmetlerinden yararlanma hakkını getiriyor. AB Temel Haklar Şartı bundan yedi yıl önce, Nice’deki Avrupa Birliği zirvesinde de ilan edilmiş ama resmen geçerlilik kazanmamıştı. Avrupa Birliği reform antlaşmasıyla mümkün olan ve aslında Avrupa Anayasa Antlaşması maddeleri arasında yer alması öngörülen temel haklar anlaşması bugün Lizbon’da devlet ve hükümet başkanları tarafından imzalandı ve ülkelerin parllamentolarda onaylandıktan sonra en geç iki yıl sonra yürürlüğe girmiş olacak. AB Dönem Başkanı ve Portekiz Başbakanı Jose Sokrates ve AB’nin diğer kurum temsilcilerinin en üst düzeyde hazır bulunduğu törende AB Temel Hakları Şartı imzalandı. AB Dönem Başkanı Jose Sokrates törende yaptığı konuşmada, ‘‘Bu hakların kullanılması AB vatandaşları için olduğu kadar, insanlık ailesine ve gelecek kuşaklara karşı olan ödev ve sorumlulukları da içeriyor’’ dedi. Temel Haklar Şartını İngiltere ve Polonya hariç diğer tüm AB üyeleri tarafından kabul edecekleri öğrenildi. İngiltere’nin toplu sosyal haklar, Polonya’nın ise gay ve lezbienlerin aile oluşturmaya kapı aralamamaları için çekince uygulayacakları belirtiliyor. AP Hukuki İşler Komisyonu başkanı Jo Leinen ANF’ye yaptığı açıklamada, 'Avrupa Birliği Temel Haklar Şartı’na göre haksızlığa uğradığı kanısında olan vatandaşların Avrupa Adalet Divanı ile AIHM başvuru yapabileceğini söyledi. Leinen Temel Haklar Şartı’nın bireyler açısından, başarısızlığa uğrayan Avrupa Anayasa Antlaşması’ndaki hükümlerin yerini alacağını belirterek, “Elli madde altında toplanan hak ve hürriyetlerin Avrupa vatanddaşlarına çok şey kazandıracağını bilmek çok güzel bir şey” dedi. Ayrıca Leinen, ‘AB Temel Haklar Şartı’nın dünyanın en modern ve çağdaş insan hakları estrümanı’ şeklinde olarak yorumladı. Resmi törenin genel kurulda gerçekleştiği sıralarda aşırı sağcı ve tutucu parlamenterlerin şartın kabul edilmesine dair ‘referandum istiyoruz’ şeklinde tezahürat ederek pankartlar taşıyarak genel kurulda hararetli bir oturuma neden oldukları gözlendi. Birlik antlaşmasının ögeleri arasında yer aldığından, temel haklar şartı hukuken bağllayıcı olacak. ‘Temel haklar şartı AB vatandaşlarının siyasi kararlar ve uygulama karşısında daha iyi korunmasını’ amaçlıyor. Almanya Başbakanı Angela Merkel haziran ayında dönem başkanlığının sona ermesi vesilesiyle yaptığı konuşmada temel hakların teminat alınmasının taşıdığı öneme işaret etmişti. Güvenli ve insan haysiyetine uygun çalışma şartları, eğitim hakkı ve kişisel bilgilerin dokunulmazlığı gibi sakat ya da yaşlıların bağımsız ve onnurlu hayat sürdürme hakları da teminat altına alınıyor. Bu haklar ulusal yasalara karşı korunamasa da, AB’nin karar, talimat ve bunların uygulanmasından kaynaklanan durumlarda dava konusu olabilecek. Bu davalar, AB kurum niteliğiyle Avrupa Konseyi üyesi sayıldığından, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Avrupa Adalet Divanı’nda görülecek. İngiltere ve Polonya temel haklar şartını şimdilik uygulamayacak. Öncelikle İngilizler kendi işçilerinin Avrupa adalet kurumları üzerinden daha fazla hak talep etmesinden çekiniyor. ANF NEWS AGENCY

DTP Grup Başkanı Türk: Yargı yönlendirilmek isteniyor ANF-ANKARA (12.12.2007)- DTP Grup Başkanı Ahmet Türk, Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’ın sözlerini eleştirerek, “Hakkında kapatma davası açılan bir partiyi hedef göstermenin demokratik teamüllere ne kadar uygun olduğunun takdirini kamuoyuna bırakıyorum” dedi. Türk, böylesi söylemlerin yargıyı yönlendirmeye dönük açıklamalar olduğunu vurgulayarak, bunları doğru bulmadıklarını dile getirdi. Meclis'te gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan DTP Grup Başkanı Ahmet Türk, pişmanlık yasası ve Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’ın sözlerini değerlendirdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın TCK’nın “etkin pişmanlığı” düzenleyen 221’inci maddesinin kapsamının genişletileceğine dair açıklamasının sorulması üzerine Türk, şu değerlendirmeyi yaptı: “Nedenler üzerinde tartışmadan sonuçlar üzerinden hareket etmek sorunu çözmez. Önce nedenlerin tartışılması gerekir. Meseleyi dar tutarsanız bir yere varamazsınız. Geçmişte de benzer yasalar çıkartıldı ve sonuç alınamadı. Bu yasalar toplum tarafından nasıl karşılanıyor? Önce bunun iyi hesaplanması gerekiyor. Bölge baroları var, sivil toplum örgütleri var, bölgeyi iyi tanıyan DTP var. Bunlarla sorunu paylaşmadan ‘ben yaptım’ mantığıyla hareket ederseniz sonuç alamazsınız. Kültürel haklar ve demokratik siyaset talepleri var. Bunların tartışılması lazım. Gerçekten toplumu tatmin edecek, yurttaşı kucaklayacak bir mantıkla hareket edilmeli. Eğer silahın ve şiddetin devreden çıkartılması isteniyorsa o zaman gelip tartışmak gerekir. Neler yapılmalı? Bu tartışılmalı. Meseleyi bir pazarlık meselesi haline dönüştürmemek lazım.” Türk, Büyükanıt’ın açıklamalarına ilişkin ise şunları söyledi: “Partimiz hakkında bir kapatma davası var. Hakkında kapatma davası bulunan bir partiyi hedef göstermenin demokratik teamüllere ne kadar uygun olduğunun taktirini kamuoyuna bırakıyorum. Yargıyı yönlendirmeye yönelik yaklaşımları doğru bulmuyoruz. 1994’te de benzer süreç yaşandı. Önce hedef gösterildik, ardından linç kampanyası başlatıldı, parti kapatıldı.”

Dr.Kürdistan Mukıryani günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yaptı.

BUGÜN KÜRDİSTAN KADINLAR BİRLİĞİ'NİN 55. KURULUŞ YILDÖNÜMÜ. PNA-Kürdistan Kadınlar Birliğinin 55.kuruluş yıldönümü çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. Başkanlığını Dr.Kürdistan Mukıryani’nin yaptığı Kürdistan Kadınlar Birliğinin 55.kuruluş yıldönümüne Kürdistan Demokrat Parti (PDK) sekreteri Fazıl Mirani ve çok sayıda üstdüzey yetkili katıldı. Kuruluş Yıldönümü münasebetiyle birliğinin başkanı Dr.Kürdistan Mukıryani günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yaptı. Konuşmasında Birliğin tarihi geşiminden bahseden Mukıryani, kadınların Kürdistan toplumundaki rolünü en iyi şekilde yerine getirmeye çalıştığını söyledi.

Kürt hükümeti ABD’yle stratejik anlaşma istiyor ANF-HEWLER (12.12.2007)-Federal Kürdistan Bölge Hükümeti, Amerikalıların Kürt topraklarında daha uzun süreli kalması için Irak merkezi hükümetinden ayrı bir anlaşma imzalamak istiyor. Hewler’de bir basın açıklaması yapan Kürdistan Başbakan Yardımcısı Ömer Fetah, BM’nin 2008’de dolan görev sonrası Bağdat ve Washington arasında Amerikan birliklerinin Irak’ta kalmasına ilişkin imzalanan anlaşmayı değerlendirdi. Fetah, “Kürdistan ve ABD arasında stratejik bir anlaşmanın” kendilerini memnun edeceğini söyledi. “Bağdat ve Washington arasında yapılan bu anlaşmadan memnunuz” diyen Fetah, Kürt yönetiminin de defalarca aynı anlaşmaya sahip olmayı denediğini kaydetti. Fetah, “Bu tür bir anlaşmanın Kürtlerin haklarının koruması gerekecek” diye konuştu. Amerikan güçlerinin hızlı bir şekilde çekilmesinden yana olmadıklarını ifade eden Kürt Başbakan Yardımcısı Fetah, “Federal vedemokratik bir Irak oluşana dek bu birliklerin kalmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.