Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan Hikmet Çiçek'in evinde ele geçirilen belgelere göre, Behçet Cantürk ve Savaş Buldan'ın nasıl ve kimler tarafından öldürüldüğü ortaya çıktı. Hikmet Çiçek'in evinde bulunan belgede Susurluk infaz timinde yer alan Cavit el yazısında, 'Behçet Cantürk'ü Savaş Buldan'ı biz öldürdük. Ölüm timinin şefi Tarık Ümit'ti' diyor.
'Cavit' imzalı ve itiraf niteliğindeki el yazısı notlarda, Cavit Susurluk çetesinin içinde olan bir kişi olduğunu anlatıyor: 'Biz Susurlukzedeleriz. Vatan millet için katıldığımız ve resmi zannettiğimiz bu çetede bazı faaliyetlerde bulunduk ama sonra ayrıldık. Bazı faaliyetlere alet edildik. Bazı suçlara itildik. Şimdi ise ciddi tehdit alıyoruz ve öldürüleceğiz.' El yazılı itiraf mektubunda, öldürülen Kürt işadamı Behçet Cantürk'le ilgili şu bilgiler yer alıyor: '1994 yılının Ocak ayı. Cantürk'ün alınması için Cihangir'deki Ümtaş Gentaş adlı şirketlerin ofisinde toplantı yaptık. Tarık Ümit de toplantıdaydı. İnfaz konuşuldu. N.G. Cantürk'ü kendisinin alabileceğini söyledi. 'Bu iş tereyağından kıl çeker gibi olacak' diyerek, teminat verebileceğini söyledi. Eve gidip 23.30'a kadar bekledim. Sonra Tarık Ümit geldi. 'Bu iş bitti Cavit. Bir kahve içelim' deyip, beni büroya gönderdi. O sırada Ankara'yı aradı ve biriyle 'ağbicim tamam çocukları yolladım' dedi. Büroya geldim. Sabah gazetelerde Cantürk ile şoförünün Sapanca yakınlarında öldürüldüğü yazıyordu.'
Büroda yattığını anlatan Cavit isimli şahıs, bu kez 1994 yılının Haziran ayında Tarık Ümit'ten bir telefon aldığını anlatıyor: 'Arabayı istediler. Alıp söylenen adrese gittim. Cihangir Otel'in lobisinde özel harekatçılarla Tarık Ümit oturuyordu. Ben arabada bekledim. Geç saatlerde Yeşilköy çınar Otel'e gittik. Tarık'la yolda irtibat kurulacaktı. Savaş Buldan ve arkadaşları otelden çıktı. Orada bekleyen Yüzbaşı İsmet, Ayhan, Ziya, Semih ve tanımadığım üç kişi 'dur polis' diyerek onlara doğru yürürken, Savaş Buldan arabasına doğru yöneldi. Hemen yakaladılar. Bunları arabalara bindirip yola çıktılar. Sabah öğrendim onlar da ölmüştü. Bundan sonra Tarık Ümit'le çalışmak istemiyorum.'
El yazılı notlarda, Cavit, Korkut Eken'in de sık sık büroya uğradığını yazıyor. Eken'in Tarık Ümit'e 'Yeşil'le birlikte oldu' diyerek, kendisine yakındığı iddia ediliyor. El yazılı notta, Eken'in bunları söylerken, büroda duran ve Mehmet Ağar'ın koruması olan Ömür Özçelik'in kardeşi Ömer Cicu belindeki tabancayı çıkararak 'Onu ben öldüreceğim komutanım' dediği belirtiliyor. İSTANBUL / ANF
A. Welat da Ergenekon hedefindeydi
Ergenekon iddianamesinin ekinde, Güler Kömürcü ile Ergenekon üyelerinin MSN üzerindeki yazışmalarında günlük Kürtçe gazete Azadiya Welat'ı da hedeflerine aldığı ortaya çıktı.
İddianameye göre, görüşme Kömürcü ile adı S. Selahattin Altınok olarak kayda geçen şahıs ile Eylül 2007'de görüştü. Görüşmede Türkiye'de Azadiya Welat dışında başka yayın olup olmadığı soruluyor.
İddianamede ilgili kayıt şöyle yer alıyor: 'Tape: 1342 24.10.2007 tarihinde S.S.ALTINOK ile görüşmesinde özetle; Güler KÖMÜRCÜ'nün '...bir şey soracağım sana şuanda burada yani Türkiye'de yayınlanan yazılı basın olarak AZADİYA VELAT türü başka hangisi var.' '...yayınlanıyor di mi halen yazılı basında var' dediği, Taha'nın 'Valla şimdi tam bilgi sahibi...' dediği, Güler KÖMÜRCÜ'nün '...bir şey yazacağım da ...emin olamadım başka hangisi var yazılı basın diye' dediği...'
Ergenekon davasında tutuklu olan emekli Binbaşı Zekeriya Öztürk'ün önce Vatan Gazetesi'nde Azadiya Welat'ı hedef alan yazısı ile aynı zamanda Güler Kömürcü de Akşam Gazetesi köşesinde gazetenin PKK'nin yayını olduğunu öne sürmüştü. Kömürcü, milliyetçilerden bu gazeteye karşı sessiz kalmamalarını da istemişti. İSTANBUL / ANF
0 Yorum:
Post a Comment