BAŞKAN BARZANİ YURDA DÖNDÜ

. 28-Aug-07 [12:0] PNA-Irak Siyasi Liderler Zirvesi için yaklaşık iki haftadır Bağdat'ta bulunan Federal Kürdistan Bölge (FKB) Başkanı Mesut Barzani ve beraberindeki üstdüzey heyet bu sabah Kürdistan'a döndü. Başkan Barzani ve beraberindeki heyet Bağdat temasları çerçevesinde Iraklı üstdüzey yetkilerle, parti liderleri, uluslararası kurum ve kuruluşların temsilcileriyle çeşitli görüşmeler yaptı. Başkan Barzani'nin Bağdat temasları konusunda bir basın toplantısı yapması bekleniyor.

Kürdistan - BUSH'TAN TALABANİ'YE KUTLAMA...

  28-Aug-07 [12:55] PNA-Irak'ta varılan siyasi uzlaşma münasebetiyle Irak Devlet Başkanı Celal Talabani ile bir telefon görüşmesi yapan George W.Bush, Talabani'yi ulusal barışın sağlanması yönündeki üstün gayretlerinden dolayı kutladı. George Bush , Talabani'nin görüşmeler boyunca farklı düşünceler arasındaki uzlaşmayı sağlayıcı rolünün önemine değindi. Bush görüşmede, ülkedeki ulusal barışın sağlanması için Talabani'nin çabalarının devam etmesinin istedi. Talabani de, Bush'a ülkede barış ve demokrasinin yerleşmesi için verdiği destekten dolayı teşekkür etti.

Kürt Parlamentosu, Türkiye ve İran'ın Bombardımanını Kınadı

  28 Ağustos 2007 17.40 Kürt Parlamentosu’nun bugünkü olağanüstü toplantısında Türkiye ile İran’ın Kürdistan Bölgesi’ne yönelik bombardımanı şiddetle protesto edildi. Kürt parlamentosu, her iki ülkeye sorunların barışçıl çözümü için diyalog çağrısı yaptı. Türkiye’nin Kürdistan bölgesine yönelik bombardımanlarına dikkat çeken Bölge işlerinden sorumlu bakan Kerim Sıncari, Türk ordusu’nun 1 Ağustos’tan bu yana bölgeye yönelik gerçekleştirdiği bombardımanlarda, yaklaşık 600 top mermisinin sınırdaki köyleri hedef aldığını söyledi ve Türk savaş uçaklarının Kürt sınırını 4 kez ihlal ederek bölgeyi bombaladığını ifade etti. PUKmedia-Hewlér Kürdistan Bölge Parlamentosu, İran ile Türkiye’nin Kürdistan Bölgesi'ne yönelik devam eden bombardımanları ve her iki ülkenin olası ortak sınır ötesi operasyonunu değerlendirmek üzere bugün olağanüstü toplandı. Adnan Müftü başkanlığındaki Kürt parlamentosu’nun olağanüstü toplantısına, Kürdistan Bölge Hükümeti İçişleri Bakanı Osman Haci Mahmut, Bölge işlerinden sorumlu bakan Kerim Sıncari ve parlamenterler katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Parlamento Başkanı Adnan Müftü, komşu ülkelerin bölgeye yönelik bombardımanları sonucu, yüzlerce ailenin göç etmek zorunda kaldığını, bölgenin güvenlik ve istikrarının bozulduğunu belirterek, yöre halkının büyük maddi zarara uğradığını ifade etti. “Sivilleri, kim nerde olursa olsun bombalaması kabul edilemez” olduğunu söyleyen Müftü, sınır bölgesinde yaşanan sorunun İran ile lrak hükümeti arasında diyalogla çözüme kavuşturulması çağrısında bulundu. Kürdistan Bölge Parlamentosu’nun Kürdistan sınır alanlarına yapılan bombardımaları şiddetle kınadığını ifade eden Adnan Müftü konuşmasını şöyle sürdürdü: “Halkımız ve topraklarımız birkaç ülke üzerinden paylaşılmıştır. Bunu kısa bir dönemde kolaylıkla değiştirmek mümkün değildir. Bunun için diyalogla çözüm yolları bulunması gerekiyor. Çünkü silah, sorunları çözüme kavuşturamaz. Kürdistan bölgesi, bölgede güvenlik ve istikrarın sağlanmasında sorumludur. Biz nasıl, bölgede güvenlik ve istikrarın sağlanmasında kendimizi sorumlu görüyorsak, lrak Hükümeti de, bizim kadar sorumludur. Ayrıca, İran ve Türkiye’de sınırların güvenliğinden sorumludur.” İran ve Türkiye’nin Kürtlerin zor durumda olduğu günlerde kucak açtıklarını unutmadıklarını vurgulayan Müftü; “Bunun için bu iki ülkeyle çelişkilerimizi diyalogla çözüme kavuşturulmasını istiyoruz. İran ve Türkiye yapılacak her hangi silahlı bir saldırıdan sorumlu değiliz.” dedi. Daha sonra Kürdistan Bölge Hükümeti İçişleri Bakanı Osman Haci Mahmut yaptığı konuşmada, İran’ın sınır hattındaki bombardımanın yeni olmadığını belirterek; “Bombardıman 14 Ağustos’ta başladı. Bombardımanlar sonucunda yaklaşık 450 aile göç etti, 20 köy de boşaltıldı.” dedi ve İran İslam Cumhuriyeti’nden sorunun diyalogla çözüme kavuşturulmasını istedi. Bölge işlerinden sorumlu bakan Kerim Sıncari ise, Türkiye’nin Kürdistan bölgesine yönelik bombardımanlarına dikkat çekti. Sıncari; “Türkiye, 1 Temmuz'dan bu yana bölgeye yönelik gerçekleştirdiği bombardımanda, yaklaşık 600 top mermisi sınırdaki köyleri hedef almıştır. Türk savaş uçakları, sınırlarımızı 4 kez ihlal ederek bölgeyi bombalamıştır.” diye konuştu.

Mehmet Ali Küçük'ün GUNDEM ANALIZI /Kurdistan-Post

Gündemimiz neresinden baksanız yoğun. Bir yandan Güney’de Kerkük referandumu her yönüyle tüm gündemin ekseni ama diğer yandan; Kuzey’de dağlarda süren yoğun çatışmalar; Güney’de Şengal’de, yüreğimizin orta yerini parçalayan bombalamalar, Doğu’da hem iki gazetecinin acil gündemi hem de gerillaların ölümle /Farslarla dansı... Hepsinin ortasında Kandil dağlarında Kürd’ün onurunu tek başına müdafaa mecburiyetiyle tam bir askeri direniş pozisyonu alan PKK ve gerillaları. Olan biten elbette Kürdistan’la sınırlı değil. Ardı arkasına bastıran ve rastlantıyla açıklanması imkansız uluslararası gelişmeler cereyan ediyor. Amerika’nın Suudilere, Mısırlılara yaptığı oldukça elibol bir askeri yardım sözkonusu. İsrail bu yardımlara hiç ama hiç itiraz etmedi, demek ki İsrail’in bilgisi dahilinde veya belli bir anlaşmayla gerçekleşiyor bu. Israil’in kendisi de Amerika’dan muazzam derecede on yıllık bir (ekstra) askeri yardım alacak. Ajanslar bunu da geçtiler. Amerika, bölgede, İran – Suriye – Türkiye olmayan hangi devlet varsa silahlandırıyor (Lübnan’ı artık devletten saymayınız). Yahudiler, Türklerle işleri bitmiş olmalı ki, Ermeni soykırımı yasa tasarısının Amerikan Kongresi’nden geçmesine yönelik koydukları şerhi kaldırdılar. Türkler, yakın zamanda, Amerikan devleti tarafından da soykırımcı olarak tanınacaklar. Bunun manasını ileriki bir yazıda fırsat gelirse paylaşırız. Yahudilerin Türklere arka çıkmaktan vazgeçtiği bilgisini, Türklerin bölgede Amerikan askeri yardımlarından mahrum bırakıldığı bilgisine ekleyiniz. Eş zamanlıdır. Şengal’de patlayan ve Ezidi inançlı olmalarından başka hedef olmaları için hiçbir sebep olmayan Kürdleri hedef alan bombalar saydığımız bu gelişmelerin orta yerinde duruyor. Kerkük referandumunun hem gerekliliğini hem de aciliyetini hiçbir şey daha iyi anlatamaz. Kürd kolluk güçlerinin buralarda olmayışı bölge halkını sahipsiz ve korumasız bırakmaktadır. Kürd Silahlı Kuvvetleri’nin güvenlik şemsiyesi altında olmayan Kürdler Kürdistan’ın her yanında tehlike altındadır. Şengal, diğer anımsattıklarının yanında bize bunu da anlatır. Türk ordusu uzun zamandır PKK’nin komuta merkezini konuşlandırdığı Kandil Dağları’na aç kurtlar gibi bakıyor. Kuşatıyor, uzaktan taciz atışları yapıyor ama Amerikan vetosunu kıramadığı için saldıramıyordu. 14 – 15 Ağustos tarihleri Türklere Farsların eklemlenmesini getirdi. Kandil artık bir taraftan değil, iki taraftan bombalanıyor. Bombalanan sadece Kandil de değil. PKK gerillalarının (PJAK – HPG) Kuzey’de Türkler tarafından, Doğu’da Farslar tarafından yoğun bir şekilde saldırıya uğradığını PKK kaynaklarından öğreniyoruz. Şengal’in arkasında Suriye ve Türkiye’nin birarada olduğunu Kürd analizcilerden hep beraber okuduk. Kürd’e karşı bir uğursuz ittifaktan bahsedebiliriz. Üçgenin ortasında, savaşan PKK gerillaları. Savaşın adı Kürdistan Savaşı. PKK güçlerimiz yoğun bir saldırı altında ve bu zamanda tüm varını yoğunu Kürdistan için ortaya koymaktalar. Desteklenmeliler. Bu dönemde PKK’ye her türlü desteği vermek gerekir. PKK bugün Kürdistan’dır.

Kürtler Kerkük konusunda geri adım atıyor...

ANF/HEWLER (28.08.2007)- Amerika’nın Mesut Barzani’den Kerkük referandumunun ertelenmesi yönünündeki talebinden sonra Kürdistan Bölge Parlamentosu Başkan Yardımcısı Dr. Kemal Kerküki de referandum ihtiyaç olmadığını söyledi. Kerkük’ün tarihi ve coğrafik esaslara göre bir Kürt kenti olduğunu söylyen Kerküki, “Bunu ispatlamak için Kerkük referandumuna ihtiyaç yoktur. Referandum sadece halkın kendi kaderini belirlemek amacıyla gerçekleşecektir” dedi Kerküki Hewlerde temaslarda bulunan DTP’li Diyarbekir Belediyeler temsilcileri, aydın ve yazarlardan oluşan bir heyetle yaptığı görüşme sırasında bu açıklamayı yaptı. Görüşmede Kemal Kerküki, ulusal halklarını talep eden bir halka ateşle karşılık vermenin zamanın geçtiğini belirtti ve sorunların çözümünün barış ve diyalog yoluyla olması gerektiğini ifade etti. Kerkük referandumu konusunda da açıklamalarda bulunan Kerkük’ün tarihi ve coğrafik esaslara göre bir Kürt kenti olduğunu söyledi. Ancak Kerküki, “Bunu ispatlamak için Kerkük referandumuna ihtiyaç yoktur. Referandum sadece halkın kendi kaderini belirlemek amacıyla gerçekleşecektir” diye konuştu. Dün de Kürdistan Federe Bölge Başkanı Mesut Barzani’nin Amerika’nın Kürt liderlerden Kerkük referandumunun ertelemesini istediğini söylemişti. Kürt parti temsilcileriyle yaptığı toplantıda Mesut Barzani, ‘’ABD bizden Kerkük meselesinin ertelenmesini istedi. ABD’nin asıl amacı böyle bir istek karşısında Kürtlerin tavrının nasıl olacağını öğrenmek’’ dedi.