PNA-"World Public Opinion-Dünya Kamuoyu-WPO" isimli program tarafından BM merkezinde açıklanan bir anket, Türkiye’de kamuoyunun yüzde 51’nin, "masum insanların hayatlarının risk altında olduğu olağanüstü durumlarda belli oranda işkence yapılabileceğini" düşündüğünü ortaya koydu.
BM’de "26 Haziran-İşkence Mağdurlarına Destek Gününden" önce düzenlenen basın toplantısında WPO tarafından 10 Ocak-6 Mayıs 2008 tarihleri arasında yapılan anket sonuçları açıklandı. Ankette, Türkiye’de işkenceye belli bir oranda izin verilmesini düşünenlerin oranının 2 yılda yüzde 24’ten (2006) yüzde 51’e (2008) çıktığı açıklandı.
Maryland Üniversitesi Uluslararası Siyaset Davranışları Programına (PIPA) bağlı WPO’nun direktörü Steven Kull, anketin yapıldığı 19 ülkenin 14’ünde ankete katılan kişilerin çoğunluğunun "işkencenin hiçbir durumda kesinlikle uygulanmaması gerektiğini" belirttiğini, ancak aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 4 ülkede sonucun daha farklı olduğunu söyledi. Kull, "masum insanların hayatlarının risk altında olduğu olağanüstü durumlarda" Hindistan, Nijerya, Türkiye ve Tayland’da ankete katılanların, teröristlere belli bir oranda işkence uygulanabileceği yönünde yanıtlar verdiğini söyledi. Ankete göre Hindistan’da bu oran yüzde 59, Nijerya’da yüzde 54, Türkiye’de yüzde 51 ve Tayland’da ise yüzde 44. Türkiye’de hiçbir koşul altında işkence yapılmaması gerekenlerin sayısının oranının ise yüzde 36 olduğu, bu oranın 2006 yılında yapılan ankette yüzde 62 olduğu belirtildi.
Türkiye’de "genel olarak işkence uygulanabileceğini düşünenlerin" oranının ise yüzde 18 olduğu, bu oranın Çin ile birlikte en yüksek oran olduğu da belirtildi.
Kull, AA muhabirinin sorularına verdiği yanıtta anketin Türkiye’de Arı Vakfı-Infakto araştırma şirketi tarafından yapıldığını ve ankette temsili olarak seçilen 1000 kişiye soru sorulduğunu söyledi.
"İşkence Atlası"
Türkiye İnsan Hakları Vakfı'nca 9 profesör ve doktorun 5 yılda hazırladığı kitapta, tedavi ve rehabilitasyon merkezlerine başvuran 10 binden fazla işkence mağduruna ait 6 bin fotoğraf tarandı.
- Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), 1980 askeri darbesinden bugüne 1 milyonun üzerinde kişinin işkenceden mağdur olduğunu ortaya çıkardı. Bilim adamlarının 5 yıl boyunca yaptığı çalışmalarla uygulanan utanç verici yöntemler, 236 sayfalık "İşkence Atlası" kitabıyla belgelendi. Kitapta, işkence yöntemleri, işkence teşhisi ve muayenenin nasıl yapılması gerektiği fotoğraf ve çizimlerle anlatılıyor. Kitapta 23 yaşında erkeğin gözaltına alındığı polis merkezinde cinsel organına elektrik bağlanmasının, 32 yaşında bir erkek mahkumun cezaevinde falakaya yatırılıp daha sonra ayakta durmaya zorlanmasının yarattığı sonuçlar, çizimler ve fotoğraflarla anlatılıyor. 9 bilim adamının çalışmasıyla ortaya çıkan 'İşkence Atlası' isimli kitap, işkencenin tıbbi olarak belgelendirilmesi açısından dünyada ilk olma özelliğini taşıyor. Atlas hazırlanırken tedavi ve rehabilitasyon merkezlerine başvuran 10 binden fazla işkence mağduruna ait 6 bini aşkın fotoğraf ve röntgen filmi tarandı. İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Adli Tıp Polikliniği'nin arşivine ve kişisel arşivlerden alınan olgulara da yer verildi.
DERS KİTABI NİTELİĞİNDE
5 bölümden oluşan kitabın tıp ve hukuk fakülteleri için ders kitabı niteliği taşıdığı belirtilirken işkence soruşturmalarında yer alması muhtemel adli tıp uzmanlarına, çeşitli sağlık ünitelerinde adli hekimlik görevi üstlenen sağlık çalışanlarına, resmi işkence soruşturmalarında görev alan hukukçulara ve işkence davalarını takip eden avukatlara yardımcı olması hedefleniyor. 'İşkence Atlası'nda 11 çeşit işkence yöntemi çizim ve resimlerle anlatılıyor; "Kaba dayak, falaka, askı, elektrik şoku, boğma, tecavüz ve cinsel işkence, soğuğa maruz bırakma, yakma ve sigara söndürme işkencesi, hayvanların işkence amaçlı kullanımı, aşırı güç kullanma." Ayrıca kitapta, 'işkencenin fiziksel bulguları', 'büyüklerde ve çocuklarda işkence örnekleri' gibi birçok başlık altında işkenceyle ilgili detaylı bilgiler veriliyor.
EN YAYGIN, KABA DAYAK YÖNTEMİ
Kitaba göre, kaba dayak ve diğer künt travmalar her dönemde en çok uygulanan işkence yöntemleri. Dayağın yanı sıra elektrik verme, askı ve diğer pozisyonel işkenceler, falaka, basınçlı soğuk su, buza yatırma, havasız bırakma, kimyasal maddelere maruz bırakma, cinsel taciz ve tecavüz sık uygulanan yöntemler arasında. İşkencenin nasıl yapıldığının bilinmesi, işkence mağdurunun tedavisi için sağlık çalışanlarının ve diğer profesyonellerin sahip olması gereken temel bilgiler arasında. Hekimlerin en azından görsel bir temele ve işkence iddialarını sorgulamalarını sağlayabilecek belli bir bilgi birikimine sahip olmaları için çıkartılan atlasta şu bilgilere yer veriliyor: "Detaylı bir işkence öyküsü almadan, dikkatli ve sistematik bir fiziksel muayene yapmadan, dört dörtlük bir psikolojik değerlendirme için zaman ayırmadan işkence muayenesi tamamlanamaz. Bu üç majör bileşenden herhangi birindeki eksiklik, işkence iddiasının tıbbi soruşturmasında ciddi yetersizliklere yol açabilir. İşkence yapanlar genellikle iz bırakmamayı hedeflerler. Hatta iz bırakmadan en fazla acı ve hasarı verebilmek işkenceciler için bir ustalık belirtisidir."
Sıfır toleransa rağmen artış
Dünyadaki işkence uygulamalarına da yer verilen atlasta son yıllarda terörle mücadele adı altında İsrail ve ABD'nin içinde olduğu birçok ülkenin işkenceyi yasal hale getirmeye çalıştığı anlatılıyor. Türkiye'de de son yıllarda 'sıfır tolerans' politikalarıyla işkencelerin izlendiğinin söylenmesine rağmen mağdurların sayısında artış olduğu insan hakları örgütlerinin 2006 ve 2007 raporlarında ortaya konuyor.
En çok şikâyet edilen yöntemler:
-
* Tecavüz ve cinsel işkence: Anal işkence ile ilgili en çok bildirilen aletler cop, şişeler, hortum ve idrar sondası gibi fiziksel hasar ihtimali az olan hortumlar. Erkeklerde haya burma. - * Soğuğa maruz bırakma: Soğuk hücrede, dışarıda ya da vantilatör karşısında tutma ya da uzun süreli çıplak ve ıslak bekletme. Basınçlı soğuk su sıkma, buz üzerinde yatırma.
- * Yakma ve sigara söndürme işkencesi: Sıcak bir cisimle ciltte yanık oluşturan işkenceler tüm dünyada oldukça yaygın kullanılır.
- * Askı: Bazı durumlarda elektrik şoku, boğma ve kaba dayakla birlikte uygulanabilir ya da ayaklara ağırlık bağlanarak şiddeti artırılabilir.
- * Kaba Dayak: İşkence gören kişilerin büyük çoğunluğu kaba dayağa maruz kalmaktadır. Kaba dayak yöntemleri ise şunlar, "Tokat, yumruk, tekme, cop, değnek, sopa, odun, kalas, metal çubuk, hortum gibi sert cisimlerle vurma, kamçılama, ayak altında çiğneme, yere ve duvara fırlatma, kafasını duvara ve yere çarpma..."
İşte utanç yöntemleri
1- Buz üstünde yatırma.
2- El üstünde sigara söndürme işkencesi.
3- Köpek saldırtma.
4-Tekerlek işkencesi. Kaba dayakla uygulanır.
5- Kafes ya da kutu içinde uzun süre hareketsiz tutma işkencesi.
6- Filistin askısı işkencesi.
1 Yorum:
Siz gercekten kendiniz kendi yazdiginiza inaniyormusunuz? Eger inaniyorsaniz neden simdiye kadar Devlet Kuramadiginiz ortada. Erkek olan meydana Cocuklarini ve Karilarini yollamaz kendi gider.
Post a Comment