Basın düşmanları: Türkiye, İran, Suriye

Türkiye, İran ve Suriye'nin basına yönelik sansür ve ceza sicili giderek kabarıyor. Türkiye'de 24, İran'da ise en az 8 gazeteci tutuklu bulunurken Devlet Güvenlik Mahkemeleri'nin halen uygulamada olduğu Suriye internete en fazla baskı uygulayan ülkeler arasında yer alıyor. Türkiye'de Recep Tayyip Erdoğan, İran'da Mahmud Ahmedinecad ve Suriye'de Başar Esad hükümeti basın ve düşünce özgürlüğü önüne karşı adeta terör estiriyor. Her üç ülkede de Kürtler haklarından yoksun ve baskı altındalar. İran ve Suriye Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF)'nin internet düşmanı ülkeler listesinde yer alıyor. Türkiye'de ise Erdoğan hükümeti dönemi düşünce ve basın özgürlüğü konusunda karanlık bir dönemi ifade ediyor. Daha önceki hiçbir iktidar döneminde özellikle Kürt medyası hiç bu kadar baskı ve tehdit altında bulunmadı. Suriye internet düşmanı Suriye'de Firaz Saad isimli bir yazar ve şair internette 'yanlış haber' yayınladığı iddiasıyla 4 yıl hapse mahkum edildi. Şam'ın kuzeyindeki Saydnaya cezaevinde bulunan Saad yaptığı bir haberle devletin toprak bütünlüğüne zarar vermekle suçlanıyor. Saat Kasım 2006'da gözaltına alınmıştı. 4 yıl hapse mahkum edilmesine nedeni ise El Hiwar El Mutamaden isimli internet sitesinde 'İsrail'in Lübnan'a karşı savaşında Suriye ordusu ne yaptı?' başlıklı haberi. RSF, bu mahkumiyetin haksız olduğunu belirterek Suriye'nin bu ceza ile muhalifleri baskı altına almaya çalıştığını kaydetti. Kararı şiddetle kınayan RSF, Saad'ın derhal serbest bırakılmasını istedi. Suriye'de geçen yıl hiç olmadığı kadar internet sitesi yasaklarla karşılaştı. Suriye internet üzerine en fazla baskı uygulayan ülkeler arasında yer alıyor. 25 Temmuz 2007'den bu yana internet sitesi sahiplerinin haber yayımlayanlar ve yorum ekleyenlerin kişisel bilgilerini muhafaza etmeleri gerekiyor. Temmuz 2007'de 22 yaşındaki Tarık Ömer Biasi isimli bir genç de bir internet sitesine yorum bıraktığı için tutuklanmıştı. Biasi hiçbir açıklama yapılmaksızın halen de hapiste tutuluyor. Düşünce özgürlüğüne karşı en sert önlemleri alan Suriye'de Şam Deklarasyonu'na imza attıkları için tutuklanan demokratların sayısı 11 Aralık 2007'den beri 12'ye yükseldi. Bunlardan 3'ü gazeteci. İmzacılar Suriye'de demokratik reformlar istiyordu. Ancak 'devletin prestijine zarar' verdikleri, 'yanlış haber yayınladıkları', 'devleti istikrarsızlaştırmak isteyen gizli bir organizasyona üye olmak' ve 'etnik gerilimi kışkırtmak' suçlamasıyla cezaevlerine konuldular. Türkiye en büyük cezaevi Türkiye ve İran'da durum farklı değil. Hatta daha kötü. Türkiye İran'ı da geri bırakarak bölgede gazeteciler açısından en büyük cezaevi durumunda. Erdoğan hükümeti Kürt medyasına karşı sansür iktidarına dönüştü. Bu iktidar döneminde Yaşamda Demokrasi, YedinciGün, Yaşamda Gündem, Güncel, Azadiya Welat, Gündem, Gerçek Demokrasi, Haftaya Bakış, Toplumsal Demokrasi ve Öteki Bakış gazeteleri art arda kapatma cezaları ile karşılaşıyor. Bu gazetelere sayısız dava açılırken, dağıtımcıları ve muhabirleri de gözaltı ve tutuklamalara maruz kalıyor. Halen Türkiye cezaevlerinde en az 24 gazeteci bulunuyor. İnternet AKP'ye emanet Türkiye'de 2008 yılının başından bu yana Kürt medyası 9 kapatma cezası ile karşılaştı. Yılın başından beri haftalık yayın yapan gazete YedinciGün 3 kez kapatılırken, Yaşamda Demokrasi 2, Haftaya Bakış 2, Toplumsal Demokrasi 1 ve Öteki Bakış 1 kez kapatıldı. Mart 2007'den bu yana ise 10 gazete toplam 26 kez kapatıldı. Türkiye'de internete uygulanan sansür de hiç olmadığı kadar arttı. Ülkede hızlı internet ağı ve internet kullanıcıları giderek yayınlaşıyor. Ancak buna paralel olarak hükümetin Web üzerindeki yasakları da ciddi boyutlar kazandı. Roj TV, ANF, Yeni Özgür Politika, Gündem gazetesi ve Indymedia haber sitesi Türkiye'de mahkeme kararları ile yasaklandı. YouTube paylaşım sitesine bir yılda en az üç kez Atatürk'e ilişkin videolardan dolayı erişim yasağı konuldu. Son olarak yasak dünyanın en büyük internet arama motoru Google da yasaktan nasibini aldı. Google'ın en çok kullanılan servislerinden biri olan Google Grupları'na (http://groups.google.com) erişim yasağı getirildi. Siteye erişim Silivri 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 14.03.2008 tarih ve 2008/15 Nolu Kararı ile yasaklandı. İran'da basına Ahmedinecad kıskacı Bölgede yasakçı diğer bir ülke de İran. Mahmud Ahmedinecad'ın Cumhurbaşkanlığı seçilmesinden bu yana sokaklarda ve kapalı mekanlarda halka uygulanan baskılar internet ve medyaya da uygulanıyor. Yılın başından beri RSF kayıtlarına göre en az 17 gazetenin yayının İran molla rejimi tarafından durduruldu. RSF, bağımsız medyanın susturulmak amacıyla düzenli olarak adli olanakları ellinde bulunduran İran devleti despotluğuna maruz kaldığını kaydediyor. Ayrıca tutuklu gazeteci ailelerinin de sessiz kalmaları için güvenlik güçlerinin tehdidi altına olduğuna dikkat çeken RSF, 'yakınlarının gözaltına alınmasını kınamak amacıyla medya ile, özellikle de yabancı medya ile ilişkiye geçenler cezalarla karşılaşıyor' diye belirtiyor. Halen en az 8 gazeteci İran cezaevlerinde tutuklu bulunuyor. İki Kürt gazeteci Adnan Hasanpur ve Abdulvahid Hiwa Botimar hakkında ise idam kararı bulunuyor. 2004 yılında yayını durdurulan Peyame Merdome Kurdistan haftalık gazetesi müdürü ve aynı zamanda Doğu Kürdistan İnsan Hakları Örgütü (RMMK) Başkanı Mihemed Sediq Kebudwend de 1 Temmuz 2007'den beri Tahran cezaevinde bulunuyor. İran son olarak 12 Mart'ta güncellenen RSF'nin internet düşmanı ülkeler listesinde bulunuyor. İran ayrıca RSF'ye göre gazeteciler açısından Ortadoğu'nun en büyük cezaevi durumunda. ANF CELİL DEMİRALP

0 Yorum: