Rizgarî Online/haber-yorum/ Milletvekillerinin Kürdçe konuşmasına dahi tahammül etmeyen bir meclis, bırakalım “kürd sorunu”nu uygar, demokratik yollarla çözmeyi, kendisi bizzat çözümsüzlüğe katkı da bulunmaz mı? Milletvekilinin Kürdçe konuşmasına idari ve siyasi yaptırım uygulamaya kalkışan TBMM’nin, Kürdlerin anadilde eğitim ve öğretim görmelerine hadi hadi karşı olması beklenir. Hani boşuna dememişler “Balık baştan kokar” diye. Türk ırkçılığı da meclisten, devletin bakanlıklarından başlayarak, her zemine pis kokular yaymaktadır... DTP ve AKP Milletvekilleri Kürdçeyi savundu Kürdçe konuştukları için dokunulmazlıklarının kaldırılması istenen DTP ve AK Partili milletvekilleri, "Kürtçe anadilimiz. Konuşmaya devam edeceğiz" savunması yaptı. Anayasa Adalet Karma Komisyonu tarafından oluşturulan 1 Nolu Hazırlık Komisyonu, yaptığı toplantıda milletvekillerinin yazılı ve sözlü savunmalarını aldı. Hakkında 7 dokunulmazlık dosyası bulunan DTP'li Sırrı Sakık, dokunulmazlığının bir an önce kaldırılmasını istedi ve "Zaten dokunulmazlıklar konusunda hukuk işlemiyor, Şimdi arkadaşlarımız Anayasa'nın 14. maddesine göre suç işlediği savıyla, dokunulmazlığı kaldırılmamasına rağmen yargılanıyor. Ben de dokunulmazlığımın kaldırılmasını istiyorum" dedi. DTP'li Osman Özçelik, Kürdçe konuştuğu için hakkında fezleke düzenlenmesini eleştirdi. Özçelik, "Anadilin yasaklanması ve bu nedenle yargılanmak, demokrasiyle bağdaşmıyor. Bedeli ne olursa olsun Kürdçe konuşmaya devam edeceğim," dedi. AK Parti Ağrı milletvekili Fatma Salman Kotan ile ortak dosyası bulanan AK Parti Ağrı milletvekili Mehmet Hanifi Alır da sözlü savunma yaptı. Alır, dosyasının, seçimlerde Kürdçe konuşmasından ötürü düzenlendiğini belirterek, "Benim anadilim Kürdçe. Bugün olsa yine Kürdçe konuşurum" diye konuştu. Alır, dokunulmazlığının kaldırılmasının ertelenmesini istedi. RO/Ömer Kaçar
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
0 Yorum:
Post a Comment