Güney'e Hücum

Yaşar Kaya Tarih: 12 Nisan 2008 Cumartesi Güneyi tartışmak herkesin hakkı olmalı, ama güneyi Karalamak hiçbir Kürtten gelmemelidir . Onbir ay süren Mehabat Kürt Cumhuriyeti’ni hesaba katsanız da katmasanız da ilk defa tarihi olarak Kürtler bir şeye sahip oluyorlar. O da Güney Kürt Federe Devletidir. Irak bugün federe bir cumhuriyet olmuşsa bunda Kürtlerin kanı , emeği ve mücadelesi vardır . Bugün Bağdat Merkezi Hükümetinde Cumhurbaşkanı , Dışişleri Bakanı , Başbakan Yardımcısı , Çeşitli Bakanlar , Genelkurmay Başkanı Kürt ise bunlar Kürt kanı ve mücadele ruhunun kazanımlarıdır . Körfez Savaşından sonra Kürtleri 36. paralelin kuzeyinde koruyan Çekic Güç, Kürt Federasyonun ilk kazanımı ve temel taşıdır . O günden sonra ne Saddam ne de başka bir güç Güney Kürdistan’a giremedi . 2008 yılının Merkezi Hükümet bütçesinde %14‘ü % 17 olarak kabul edilen, aşağı yukarı 12 Milyar dolar olan bu bütçe dünyanın hiçbir yerinde üç vilayete ve bu nüfusa nasip olmamıştır. Bunu kayıt düşerek geçeceğim . Güneyi eleştiriye evet ama karalamaya ve yıkmaya hayır . Siz savunun, varsın düşman yıkmaya çalışsın . Sayın Mesut Barzani 18 Şubatta verdiği demeçte Arap Televizyonuna şunu söyledi: “Eğer Türkiye PKK ‘yi bahane edip köylerimizi bombalarsa biz Kürtler yeniden silahlarımızı ele alırız .” Bu çocuklarımızı savunmaktır , şimdiye kadar kimse genç savaşçılarımıza bu kadar sahip çıkmadı. Bombalanan köyleri ilk gezen O dur . Bu işte ben buradayım demektir . Hem bu çocukların hem de bu toprağın sahibi vardır. Bir kedimizi bile teslim etmeyiz diyen Güney Kürdistanlı liderler değil midir ? Sayın Mesut Barzani yerinde, haklı ve yiğitçe demeçler verdikçe bu halk moral kazanıyor ve savaşırız diyor, kimseye yalvarmıyor. Ölüm geldiyse hoş geldi safa geldi diyor . Bu, bağımsızlığı veya bugünkü federasyonu ölümüne savunmadır . Liderlik böyle olur, tarih insana bir defa kahraman olma şansı tanır . Sayın Mesut Barzani dağdan , savaşın içinden geliyor . Peşmerge elbisesini çıkarmayışının sebebi budur. ‘Benim için en kutsal mertebe Peşmergeliktir ‘ demedi mi? Bu madalyonun bir yüzü, ikinci yüzünde tarihi utanç belgeleri var . Orada birİsrail kuruluyor, onlar emperyalizme hizmet ediyor ve feodaldırlar. Bir Türk istila ordusu gider, orayı yıkar beyanatları ; saldırılar, aşağılamalar artık ne tarihin ne de Kürt halkının hazmedebileceği sözler değildir . Burada 16 yılı aşkın bir zamandır bir parlamento , bir hükümet ve bir federe devlet var . Kürtler insafsızdırlar ve birbirlerine düşmanlığı iyi bilirler . Gidip nutuk atacakları özgür bir köyü bile elde edememişlerin Güneye saldırmaya hakları olamaz . Bu saldırı birleşik, demokrat, batıcı ve liberal Büyük Kürdistan’ın nüvesine saldırıdır. İnsanın, açılan onun üstündeki Konsolosluğu tek tek ziyaret edesi geliyor. Neyse Fransız Konsolosluğunun açılışına Fransız Dışişleri Bakanı ve eski dostu Bernard Kouchner gelecek . Birbirimizi bir defa daha göreceğiz . Bunlar kahve içmek için konsolosluk açmıyorlar . Evinden çıkmamış , Güney Kürdistan’ı görmek zahmetine katlanmamış birçok kalem artığının oturduğu yerden ahkam kesmesi ayıptır . Ayıpların en büyüğüdür . Bunların bize verdiği hiçbir şey yoktur . Ama Bağımsız, birleşik, özgürlükçü, demokrat ve liberal bir Kürdistan a temel teşkil eden bu özgür parçayı karalamaya vardırlar . Sonra adama gel burayı gör sonra konuş derler. Kürtler ‘in 200 yıl sonra hakikat olmuş bu rüyasına saldırmak Kürt halkının öfke ve nefretini çekmektedir . Özgürleştirdiğiniz yeri beğenmedik de buraya onun için mi geldik? Lütfen herkes haddini bilsin, bu konuda tarih nazarında suçlu durumuna düşmeyin, sonra kimse üstünüze sürdüğünüz bu kara lekeyi çıkaramaz . Güney bütün kurum ve kuruluşları ile kendisini askeri , siyasi, ekonomik ve de diplomatik olarak koruyacak güçtedir . Bizim savunmamıza ihtiyacı yoktur .Kürt dünyası küçüldü , kim nerede ne yapıyor bunlar biliniyor . Kosova bağımsızlığını ilan etti, ABD ‘den sonra ilk tanıyan ülke Türkiye oldu . İsrail’ in bağımsızlığı Birleşmiş Milletler ‘e geldiği zaman da ilk tanıyan Türkiye olmuştu . Neden acaba ilk tanıma Türkiye ‘den geldi ? Peki Türkiye Kürt kardeşleri için ne zaman el kaldıracak ? Kosova ‘ya dostluk ama Kürde çeşit çeşit düşmanlık neden ? Ortadoğu ‘da karların erimesini bekleyenlerin gizli planlarını bilecek durumda değiliz . Sınıra yeniden yığınak yapılıyor . Siyasi havanın aniden sıcak rüzgar estirmesi büyük ihtimaldir . Zaten bu can pazarında dişe diş bir mücadele var . Bu sürecin uzun olacağını tahmin etmek için kahin olmaya gerek yok . İki milyonluk Kosova bağımsız oluyor da Kuzey ‘de Kürtler hala askere ve iktidara yalvarıyorlar: “Ne olur! bu Cumhuriyeti biraz demokratikleştirin de biz kendi dilimizde okuyup yazalım .’ Bu gidişle Siirt’ in sokağında Akın Birdal ‘ın yakasına yapışan ve ‘ Çabuk PKK ‘yi lanetle yoksa seni tepelerim’ diyen polisle Ankara ‘da Diyarbakır Barosu Başkanı Sezgin Tanrıkulu ‘na hakaret eden Kasımpaşa yetimi Başbakan müsveddelerini daha çok göreceğiz . Anadolu’da şehirler arası otobüslerin üstüne Kader Utansın diye yazılar yazıyorlardı . Genelkurmay’ın insafındaki Türk solunun kuyruğuna takılan ve bugün tanınmaz hale gelen Kürt hareketi için söylenecek söz şudur: “Bütün Kürdistan şehitlerinden özür dileriz!” Hewler 12-4-2008

0 Yorum: