Türk ordusunun Güney Kürdistan’a yönelik gerçekleştirdiği hava saldırılarında kullandığı misket bombaları sivil halka zarar veriyor.
» Misket bombalarını yasaklayın
» Misket bombaları yasaklansın
Türk ordusunun Güney Kürdistan’a düzenlediği hava saldırılarında kullandığı misket bombaları tehlike saçıyor. Geçen yıldan başlayarak Kandil, Xakurke gibi bölgelere atılan misket bombaları bölge halkına zarar veriyor. Meyda Savunma Alanları’na atılan misket bombalarıyla bölgenin insansızlaştırılması amaçlanıyor. Türk devletinin Medya Savunma Alanları’nın Xakurke’nin Cennet Köyü civarına attığı misket bombaları yine sivil halkın canına ve malına zarar verdi. Üç gün önce Sideka’ya bağlı Kewlubas Köyü sakinlerinden 70 yaşındaki Şevket Haci Sedir bir misket bombasının patlaması sonucu yaşamını yitirirken, yakın bölgede birçok hayvan da telef oldu. Hayvanları misket bombaları ile telef olan Hamit Semet ve Emir Sadık, Türk devletinin hava saldırılarında hedef gözetmeden ve rastgele attığı misketleri Kürtlere karşı bir soykırım girişimi olarak değerlendirdi. Uluslarararası insan hakları kuruluşlarının sessizliklerini eleştiren köylüler, sözkonusu kurumları sorumlu davranmaya çağırdı.
‘Bize çok zarar veriyor’
Kürt halkının en insani taleplerinin bile şiddet ve baskı ile sindirilmeye çalışıldığını söyleyen Bradost mıntıkası yayla sakinlerinden Hamit Semet Xelil şunları söyledi: “Türk ve İran devletleri son iki üç yıldır ortak hareket ederek Kürt halkına karşı bir savaş başlattı. Bu iki ülkenin kendi sınırları içinde yaptıkları katliam ve şiddet yetmezmiş gibi, sürekli Güney Kürdistan’ı da havadan ve karadan bombalıyorlar. Bu bombalar sadece halka zarar veriyor. Bunun en açık örneği bu yıl yapılan hava ve kara saldırılarıdır. Artık tahammülümüz kalmadı. Saldırılara rağmen Federe Hükümeti gerekli duyarlılık ve tepkiyi gösteremiyor. PKK’yi bahane ederek tüm Kürtlere karşı bir savaş yürütülüyor. Bu iki ülkenin attığı savaş atıkları yüzünden gözümü kaybettim. Bu yıl da hayvanlarım araziye atılan misket bombalarının patlaması sonucu telef oldu.”
‘Katliam yapılmaya çalışılıyor’
Dağda yaşamanın dışında bir olanakları olmadığını belirten yayla sakinlerinden Emir Sadık ise, saldırıları insanlık dışı olarak niteledi ve ‘Hitler kafası’ ile yapıldığını belirtti. Sadık, “biz hayvancılıkla yaşamımızı sürdürüyoruz. Bunun dışında dağda ot, kızvan, revaz (ışkın) gibi toplayabileceğimiz kimi şeyleri satmak zorundayız. Ancak bu zorunluluğumuza rağmen bize dağlar kapatılmak isteniyor. Bahardan beri bu dağlardayız ve hiç de rahat değiliz. Bizim çocuklarımız kadın ve yaşlılarımız var. Ne zaman ve nasıl bir saldırı ile karşılaşacağımızı bilemiyoruz. PKK deniliyor. Bu bir yalan ve gerekçedir. PKK Türkiye’nin Karadeniz ve Akdeniz gibi iç bölgeleri dahil, İran’ında en ücra köşelerine kadar yayılmış durumda. Niye burada bizi bombalıyorlar ki, bunun bir tek izahı var. O da Kürt olduğumuz için ayrım yapmadan bize karşı bir katliam yapılmaya çalışılıyor. Koşullar ne olursa olsun biz kendi toprağımız olan dağlarımızı terk etmeyeceğiz. Çünkü başka gidecek bir yerimiz yok. Yaşadıklarımızı tüm dünya duymalı ve kendi insani sorumluluklarını yerine getirmelidir” diye konuştu.
‘Misket halka karşı kullanılıyor’
Türk devletinin Medya Savunma Alanları’na rastgele attığı misket ve savaş artıklarının kendilerinden çok halka zarar verdiğini söyleyen HPG komutanlarından Nasır Cihan, gerillanın gerekli bilince sahip olduğunu ve tedbiri aldığını ifade etti. Türk devletinin özel savaşı çok kirli bir şekilde yürüttüğünü belirten Cihan “Türk devleti hava saldırıları dahil, geçen yıl ve kış mevsiminden itibaren Medya Savunma Alanları’na attığı misket bombaları ile Kürt halkına karşı ayırım yapmadan saldırdığı bir kez daha ortaya çıktı. Gerilla bahane ediliyor. Atılan tüm bombalar sivillere ve uluslararası sözleşmelerde suç teşkil eden hedeflere saldırılar yapıldı. Ama sözkonusu Kürtler oldu mu tüm uluslararası yasa ve kanunlar bir kenara bırakılıyor. Biz bir gerilla hareketiyiz. Bizim kendimize göre hareket ve üslenme tarzımız var. Bu dağlarda bizim dışımızda Kürt halkı yaşıyor. Varlığı bu dağlarda olmaya bağlıdır. Ama Türk ve İran devletleri son iki yıldır tüm saldırılarını bu dağdaki ve civardaki sivil halka karşı yapıyor. Tüm uluslararası kuruluşları Türk ve İran devletlerinin Kürt halkına karşı giriştikleri vahşi terörizmi yerinde görmeye ve gerekli sorumluluğu üstlenmeye çağırıyoruz” dedi.
Uluslararası alanda yasak olan misket bombaları geçtiğimiz yılın Temmuz ayı ve bu yılın Şubat ayından itibaren Medya Savunma Alanları’nın özellikle sivil halkın yaşadığı bölgelere atıyor. Birçok sivil insanın ölmesine ve onlarca küçük baş hayvan telef olmasına sebep oan misket bombalarının kullanımına ilişkin henüz uluslarası kurum ve kuruluşlar bir tepki verilmiş değil.
MEHMET NURİ EKİNCİ/ ANF/XAKURKE YENİ ÖZGÜR POLİTİKA
Şengal Katliamı bir başlangıçtı
Şii Lider Sistani: “KERKÜK’ÜN GELECEĞİNİ KERKÜK HALKI BELİRLEYECEK”
Türkiye, Irak’ı siyasi krizin eşiğine getirdi
Dr.MAHMUT OSMAN: ‘’IRAK’TAN KERKÜK’E GÜÇ KAYDIRMAK ARAPLAŞTIRMA ANLAMI TAŞIYOR’’
- Kerkük ve diğer koparılmış bölgelerinin durumunun anayasada öngörülen şekilde normale dönüştürülmesi
0 Yorum:
Post a Comment