TESEKKURLER TURKIYE TESEKKURLER HURRIYET...

GERCEK HARITA YUKARDADIR LUTFEN BUYUTMEK ICIN TIKLAYIN... ASAGIDAKIDE HURRIYETIN KURDISTAN'SIZ HARITASI. EVET ARKADASLAR HURRIYET GAZETESI HER SALI BIR SPOR EKI VERIYOR VE O SPOR EKININ DUNKU SAYISINDA (08.04.2008) AVRUPA HARITASINI GOSTERMIS... FAKAT BIR EKSIK VAR... O EKSIK ISE KURDISTAN'I AVRUPA DISINDA GOSTERMESI... FAKAT BU HARITA YANLIS CUNKU TURKIYE DEVLETININ IMZALADIGI AVRUPA BIRLIGINE UYELIK SOZLESMESINDE devletin parcalanmasi halinde ortaya cikacak devletlerinde ayni uyelik statusunde oldugu belirtiliyor. Dolaysiyla her zaman dogrulari yazmayan fakat bazen boyle yazdiginda ise eksik belegeler gosteren gazete haritayi dogru vermis fakat sinirlari ayri bagimsiz Kurdistan'i Avrupa disinda birakarak bir hataya sebebiyet vermistir. Umariz Hurriyet birgun Kurdistan ve Turkiye milli takimlarinin Baskent Amed'teki (Diyarbakir) musabakasinida eksiksiz bir spor haberi olarak bize ulastirir.

Kürt medyasında 4 ayda 9 kapatma cezası

 

 
Kürt medyasında 4 ayda 9 kapatma cezası
5 Kasım 2007 tarihinde yayın hayatına başlayan haftalık Yedincigün Gazetesi'nin beşinci kez bir ay süreyle kapatıldı. Yılın başından beri 9 Kürt medyasına 9 kapatma cezası verildi. 24 gazetecinin tutuklu olduğu Türkiye, gazeteciler açısından bölgenin en büyük cezaevi durumunda. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın haftalık yayın yapan Yedincigün Gazetesi'nin toplatılmasını ve 1 ay süre ile yayınının durdurulması talebiyle Beşiktaş 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açtığı dava sonuçlandı. Mahkeme, gazetenin 1, 2, 4, 5, 6, 8, 11, 13 ve 14'ncü sayfalarında yer alan haberlerle, Terörle Mücadele Yasası'nın 6/2 ve 72. maddelerini düzenleyen, 'Terör örgütünün açıklamalarını yayınlamak', 'Yasadışı örgüt propagandası yapmak', 'Suçu ve suçluyu övmek' suçlarının işlendiği gerekçesiyle gazetenin yayınını 1 ay durdurdu. Bu kararla 5 Kasım 2007 tarihinde yayın hayatına başlayan gazetenin yayını 5'inci kez 1 aylık süreyle kapatılmış oldu. Mart 2007'den beri 26 kapatma cezası Yılın başından beri Kürt medyasına yönelik verilen kapatma cezaları 9'a yükseldi. 4 Nisan günü İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı haftalık yayın yapan Yaşamda Demokrasi Gazetesi'nin 24-30 Mart tarihli nüshasının 8. sayfasında yer alan 'Newroz ateşi Serhat'ta yakıldı' başlıklı yazıda 'PKK propagandasının yapıldığı' iddiasıyla 3713 sayılı kanunun 6/son maddeleri gereğince 1 ay süre ile yayının durdurulmasına karar verdi. Yayın hayatına 31 Mart günü başlayan Öteki Bakış isimli haftalık gazete de 7. sayfasında yer alan 'Newroz alanlarından net mesaj' başlıklı yazıda 'PKK propagandası' yaptığı gerekçesiyle bir ay yayın durdurma cezası aldı. Bu son kapatma cezaları ile birlikte Mart 2007'den bu yana 10 gazete 26 kez kapatma cezalarına maruz kaldı. Türkiye basına en fazla sansür uygulayan ülkeler arasında yer alıyor. Türkiye gazeteciler açısından bölgenin en büyük cezaevi Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgüt (RSF) raporlarına göre gazeteciler açısından dünyanın en büyük cezaevi Çin olurken, ikinci sırada Küba geliyor. ANF hesaplarına göre Çin ve Küba'dan sonra 24 gazetecinin tutuklu olduğu Türkiye üçüncü sırada yer alıyor. RSF sık sık İran'ı gazetecilere açısından Ortadoğu'nun en büyük cezaevi olarak niteliyor. 1 Ocak 2008 itibari ile İran'da 10 gazeteci cezaevinde bulunuyordu. Türkiye'de tutuklu gazetecilerin sayısı İran'dan en az iki kat daha fazla. Ancak Türkiye'de gazetecilerin maruz kaldığı uygulamalar ve Kürt medyasına karşı ağır sansür ve cezalar uluslararası organizasyonların raporlarında yeteri kadar görülmüstur.

Köşk’te Kürt sorunu tartışılacak/İHD heyetten çekildi

Köşk’te Kürt sorunu tartışılacak Vatan-Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından bugün Çankaya Köşkü’nde ’nde kabul edilecek Diyarbakır heyetinden İnsan Hakları Derneği çekildi. İHD Genel Başkan Yardımcısı Reyhan Yalçındağ, “Gül’e bölgenin sorunları ve çözüm önerilerine ilişkin sunulacak raporda, siyasi çözüm önerilerine yer verilmemesi ve heyette olması gereken sivil toplum örgütlerine çağrı yapılmamasını” gerekçe gösterdi. Erdoğan’a dün bir rapor sunan Diyarbakır heyeti bugün de Cumhurbaşkanı Gül tarafından kabul edilecek. Heyet Gül’e Kürt sorununu ve çözüm önerilerini anlatacak. Ancak Çankaya’ya çıkmadan önce heyette çatlama meydana geldi. İnsan Hakları Derneği heyetten son anda çekildi. İHD Genel Başkan Yardımcısı Reyhan Yalçındağ, çekilme gerekçelerini VATAN’a şöyle anlattı: “Gül’e bölgenin sorunları ve çözüm önerilerine ilişkin sunulacak raporda, siyasi çözüm önerilerine yer verilmemesi ve heyette olması gereken sivil toplum örgütlerine çağrı yapılmamasını.

Kürdistan - ERDOĞAN İLE DİYARBAKIR’DAN GİDEN HEYET ARASINDA ‘’KÜRTÇE’’ KRİZİ... 8-Apr-08 [17:51] PNA-Türkiye Başbakanı Recep Tayip Erdoğan, Kürtlerin anadilde eğitim hakkını savunan Diyarbakır Barosu Başkanı Sezgin Tanrıkulu’na kızarak “yalan konuşuyorsun, dürüst değilsin” dedi.Tanrıkulu ise Erdoğan’ın bu hakaret içerici sözlerine karşı sert tepki gösterdi. Türk Başbakan Erdoğan, Diyarbakır Ticaret Sanayi Odası, Diyarbakır Barosu, Diyarbakır Ticaret Odası, Diyarbakır Tabip Odası ve Diyarbakır İşadamları Derneği’nin de aralarında bulunduğu 17 sivil toplum kuruluşuyla makamında görüştüğü toplantıda gerginlik yaşandı. Diyarbakır Barosu Başkanı Sezgin Tanrıkulu, bölgeye ilişkin görüşlerini aktarırken bölgeye yönelik hazırlanan paketlerin sadece ekonomik içerikli olduğunu belirterek sorunun sadece ekonomik değil siyasal yönünün de bulunduğunu anlattı. Tanrıkulu’nun bu sırada ana dilde eğitim ve kamusal alanda ana dilde hizmet alma hakkının Türkiye’de bulunmadığı ifade etmesi Erdoğan’ı kızdırdı. Tanrıkulu'na “Ana dilde eğitim sadece azınlıklar içindir. Onlara da kurs açılır” şeklinde cevap veren Erdoğan, Tanrıkulu’na Almanya’da yaşayan Türklerin durumunu örnek gösterdi. Erdoğan’ın bu örneği vermesi üzerine Tanrıkulu, oradaki Türklerle Türkiye’de yaşayan Kürtlerin karıştırılmaması gerektiğini belirtti. Erdoğan, Tanrıkulu’nun bu sözlerine sert çıkarak “Yalan konuşuyorsun, sen dürüst değilsin" dedi. Tanrıkulu da “Ben dürüstlüğümü kimseye ispatlayacak değilim. Bana hakaret edemezsin" diyerek toplantıyı terk etti. Diyarbakır Ticaret Sanayi Odası, Diyarbakır Barosu, Diyarbakır Ticaret Odası, Diyarbakır Tabip Odası, Diyarbakır İşadamları Derneği ve Mazlum-Der’in de bulunduğu kuruluşlar tarafından hazırlanan raporda yer alan bazı öneriler şöyle : - Demokratikleşme konusunda tavizsiz ilerleme kaydedilmesi bakımından öncelikle aksayan ve duraksayan AB’ye katılım süreci kararlı bir irade ile devam ettirilmelidir. - Kürt sorununun çözümü için ifade özgürlüğünün önündeki ve kültürel haklar ile ilgili tüm sınırlamalar ortadan kaldırılmalıdır. - Özel ve kamuya ait yayın kuruluşlarının ana dilde yayın yapması ile ilgili tüm engeller kaldırılmalıdır. - Eğitim ve öğretim kurumlarının her düzeyinde ana dilde eğitim öğretim hakkı seçmeli ders olarak sağlanmalıdır. - Üniversitelerde Kürt Dili, Tarihi ve Edebiyatı ile ilgili bölüm veya enstitü kurulmalıdır. - Kamu kurum ve kuruluşlarında anadilde hizmet alınması sağlanmalıdır. - İsimleri değiştirilen yerleşim yerlerinin eski isimleri tekrar verilmelidir. - Seçim barajı adil bir seviyeye getirilmelidir. - Zorunlu göçe maruz kalanların ekonomik ve sosyal sorunlarını çözmeye yönelik kapsamlı bir proje hazırlanmalıdır.