Barış ve Demokrasi Partisi kuruldu

Gündem/ANFAHMET YALÇINTürkiye'deki siyasal yaşama yeni bir parti katıldı. Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) adıyla kurulan yeni parti, kuruluş dilekçesini dün İçişleri Bakanlığına sundu. Kurucu Genel Başkanlığını Avukat Mustafa Ayzit'in yaptığı BDP, amblem olarak 'sarı zemin üzerine yeşil meşe ağacı'nı seçti. 42 kişilik Kurucular Kurulu arasında DEHAP'lı eski belediye başkanları Cabbar Leygara ve Cezayir Serin ile Avukat Mahmut Tanzi de bulunuyor. BDP'nin ilk iş olarak Türkiye genelinde örgütlenme çalışmalarını başlatacağı, ağustos ayına kadar örgütlenme çalışmalarını tamamlayarak Büyük Kongresini gerçekleştirmeyi hedeflediği öğrenildi. BDP, böylece 2009 Mart ayında yapılacak yerel seçimlere girme hakkını da elde etmiş olacak. 'Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı' BDP, programında ülke sorunlarına ilişkin önemli tespitler yaparak çözüm önerileri sunuyor. Yeni ve demokratik bir anayasanın öngörüldüğü, Kürt sorununa demokratik çözümün istendiği, yerel yönetimlerin güçlendirilmesinin savunulduğu BDP programından bazı bölümler şöyle: Yeni Anayasa: Tek ırk, tek dil, tek din, tek kültür, cinsiyetçi roller mantığının yerine toplumdaki etnik, kültürel ve inançsal farklılıklar kapsanacak şekilde, 'Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlığı' esas alınacak ve anayasal olarak bu şekilde tanımlanacaktır. Kürtler ve diğer kültürel aidiyetlerin, ülkenin birliği içinde kendilerini kimlikleriyle özgürce ifade edebilme, kültürlerini geliştirme, ana dillerini konuşma ve geliştirme, eğitim yapma, görsel, işitsel medya araçlarını kullanma hakları anayasal güvenceye alınacaktır. Yapılacak yeni anayasa, çağdaş, adil ve Hukukun üstünlüğünü hedefleyen bir Anayasa olacak, bireysel ve toplumsal tüm temel hak ve özgürlükleri güvence altına alacaktır. Siyasi partiler kapatılamayacak Siyasi Partiler ve Seçim Yasası: Siyasi partilerin tüm faaliyetlerinin anti-demokratik yasalarla özgürlük alanlarının kısıtlanmasına son verilecek, parlamenter, demokratik rejimin vazgeçilmez unsurları olduklarından hareketle, tam demokratik bir zeminde örgütlenme, çalışmalarını sürdürme ve geliştirme olanakları yaratılacaktır. Bu temelde, tabanın iradesinin parti organlarında etkinliğini sağlanarak güvence altına alınacaktır. Siyasi partiler kapatılan kurumlar olmaktan çıkarılacak, varlıklarını özgürce sürdürmeleri anayasal güvenceye bağlanacaktır. Seçim sistemi değiştirilerek, baraj uygulamaları kaldırılacak, propaganda eşitliği ve hazineden adilane yardım alma zemini oluşturulacaktır. Bütün siyasi eğilimlerin parlamento ve yerel yönetimlerde kendilerini ifade edecek demokratik düzenlemeler yapılacaktır. Laiklik: Tek mezhebi temel alan idari yapılanmalar değiştirilecek, Diyanet İşleri Başkanlığı kaldırılacak, zamanla dinsel işler tümüyle inanç gruplarına bırakılacaktır. Tüm inançların kendisini koruması, geliştirmesi, ibadetlerini serbestçe yapabilmeleri sağlanarak, eğitim programındaki din dersleri zorunluluktan çıkartılarak, tercihli hale getirilecektir. Yezidi, Alevi yurttaşların ve diğer inanç gruplarının kimliklerine saygı duyulacaktır. Gayri müslüm topluluk ve cemaatlerin örgütleneme ve kendini geliştirme konusundaki tüm engeller ortadan kaldırılacak, gelişimleri için her türlü devlet desteği sağlanacaktır. Kürt sorununa demokratik çözüm Kürt sorunu: Türkiye'de demokrasinin ve toplumsal barışın gerçekleşmesi öncelikle Kürt sorununun çözümüne bağlıdır. Şiddete dayalı politikaların ve şiddet eksenli kurumların (koruculuk vb.) sonlandırılması çözümün başlangıcı, 25 yıllık çatışmalı sürecin yarattığı çok yönlü tahribatın teşhis ve tedavisi ikinci aşaması, evrensel ve ulusalüstü hukuk ilkelerine uygun olarak siyasal ve idari alt yapının oluşturulması ve hukuksal güvenceye kavuşturulması da son aşmasını oluşturacaktır. Kürt sorunun çözümü benzer sorunların çözümü içinde yol gösterici olacak ve toplumsal barış, ülkenin kalkınması, toplumun refahı amacına ulaşılmış olacaktır. Partimiz, değişik etnik, kültür ve inançlara sahip tüm toplulukların barış içinde, özgür ve eşit olarak birlikte yaşamalarını amaç edinmiştir. Kadınlara pozitif ayrımcılık Kadın hakları: Kadınların siyasal ve toplumsal yaşama katılmaları önündeki engellerin aşılmasını zorunlu bir görev olarak görür. Kadınların karar alma ve uygulama süreçlerinde temsil edilmesini engelleyen koşullar ortadan kalkıncaya kadar pozitif ayrımcılık uygulanacaktır. Kadınlara karşı uygulanan her türlü şiddet, baskı ve ayrımcılığın ortadan kaldırılmasına ilişkin yasal düzenlemeler yapılacak ve bu düzenlemeler uygulanabilir olacaktır. Kadını zayıf ve küçük gören geleneksel değer yargıları ile mücadele edilecek, eşitlikçi bir kültürün gelişmesi sağlanacaktır. Yerel yönetimlere özerklik Yerel Yönetimler: Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı başta olmak üzere ulusal üstü sözleşeme hükümleri temel alınarak yerel yönetimler 'mahalli müşterek ihtiyaçları' bütün olarak karşılayan ve ihtiyaçlara göre kendi insiyatifi ile karar oluşturabilen kurumlar haline getirilecektir. Merkezi otoritenin yerel yönetimler üzerindeki baskıcı denetim kaldırılacak, idari karar ile seçilmişlerin görevden alınmasına son verilecektir. Genel güvenlik, ulaşım, gümrük ve dış ilişkiler dışındaki tüm hizmetler merkezi yapıdan, yetki devri ve paylaşımı yöntemiyle yerel yönetimlere devredilecek, bununla birlikte gerekli kaynak, yetki ve sorumluluk tanınacaktır. Sağlık, eğitim, sosyal güvenlik, konut ve çevre gibi alanlarda merkezi hükümet makro hedefleri ve genel standartları belirleyecek, kamu hizmetlerinin sunulması ise yerel yönetimlere bırakılacaktır. İşsizlikle mücadele: Partimiz, üretim takvimini, toplumun ve ülkenin ihtiyaçlarına göre liyakat kriterini de baz alarak vatandaşlarımızın ihtiyaçları doğrultusunda sağlayacaktır. Bunu yaparken de çalışanlarımıza başta özlük hakları olmak üzere her türlü çalışma hakkı ve özgürlüğü ile ilgili uygun ortamı sağlayacaktır. Partimiz, üretime yönelik çalışmaların artırılması ve yatırımların bu alana kaydırılmasını sağlayacaktır. Zira ancak bu şekilde yeni istihdam alanı yaratılacaktır. Atıl durumda bulunan memur ve işçi çalışmaları gerçek anlamda bir istihdam politikasının yürütülmesi demek değildir. Önemli olan etkin, pragmatist ve ihtiyaçlara göre şekillenen bir istihdam politikası oluşturmaktır. Göç sorunu: Göç olgusu başta sosyal, ekonomik, politik ve kültürel sorunlar olmak üzere bir çok alanda sorun yaratmaktadır. Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yaşanan çatışmalar gerekçe gösterilmiş ve bir çok kırsal yerleşim yerinde yaşayan vatandaşlarımız göçe zorlanmıştır. Tamamen şiddet eksenli sebeplerden kaynaklanan ve dengesiz bir şekilde büyüyen göç dalgalarıyla beraber şehirler çarpık yapılaşmış, işsizlik ve sosyal sorunlar artmıştır. Yaşanan sosyal travmanın etkileri halen sürmektedir. Partimiz bu sorunu giderecek sosyal, ekonomik ve politik projeleri hayata geçirip göç sorunuyla oluşan sorunları çözmeyi hedeflemektedir.