Anti Militarist İnisiyatif, Vicdani Retçi Mehmet Bal'ın tutulduğu Hasdal Askeri Cezaevi'nde koğuşa götürüldüğü sırada 5-6 kişi tarafından tekme yumruk ve odunlarla saldırıya uğradığı, yarı baygın vaziyette soğuk suyun altına sokulduğu ve dün Gümüşsuyu Askeri Hastanesi'ne kaldırıldığını açıkladı.
Anti Militarist İnisiyatifi, Vicdani Retçi Mehmet Bal'ın tutuklu bulunduğu Hasdal Askeri Cezaevi'nden cezaevi yönetiminin teşvikiyle linç edilmek istenmesi ve hastaneye kaldırılmasına ilişkin Galatasaray Meydanı'nda basın açıklaması yaptı. Emekçi Hareket Partisi, Anarşi Kolektifleri, Sosyalist Demokrasi Partisi, Özgürlük ve Dayanışma Partisi'nin aralarında bulunduğu çok sayıda kurum temsilcisi açıklamaya katılarak destek verdi. "Öldürmeyeceğiz ölmeyeceğiz kimsenin askeri olmayacağız", "Red et diren özgürleş" sloganlarının atıldığı açıklamada, "Askeri cezaevinde işkence var", "Vicadi retçi Mehmet Bal'a özgürlük", "Mehmet Bal Mehmetçik olmayacak", "Mehmedi gözlerindeki ışıltı saçlarındaki rüzgarla geri istiyoruz" yazılı dövizler açıldı. Mehmet Bal'ın fotoğraflarının taşındığı açıklamayı Oğuz Sönmez yaptı.
Bal'ı özel hazırlanmış bir prangaya geçirdiklerini, bu pranga sayesinde hem cezaevi üniformasının çıkarmasını engellendiğini hem de zincirlerinin kısaltıp asma kilit sabitlenmesi ile zorla esas duruşa geçirildiğini söyleyen Sönmez, hücre cezası, dayak, zorla tıraş etme, küfür, hakaret gibi işkence yöntemlerinin doğal uygulamalar haline geldiğini belirtti.
18 Ekim 2002 tarihinde vicdani reddini açıklayan Bal'ın daha önceden yaşanan hak ihlallerini protesto etmek için 33 gün açlık grevinde kaldığını belirten Sönmez, şunları söyledi:
"Daha sonra serbest bırakılan Bal, 8 Haziran 2008 Pazar günü polis tarafından gözaltına alınmış ve götürüldüğü Beşiktaş Jandarma Karakolu'nda kaba şiddet görmüş, ertesi günde Hasdal Askeri Cezaevi'nde de saç ve sakalı zorla tıraş edilmiştir. Bal, cezaevi yönetiminin teşvikiyle linç edilmek istenmiştir. Koğuşa götürüldüğü sırada bir subayın mahkumlara, 'Gerekeni yapın, ne yapacağınızı biliyorsunuz, cezaevi kurallarını hatırlatın' demesi üzerine Bal 5-6 kişinin ağır saldırısına maruz kalmıştır. Tekme yumruk ve odunla dövüldükten sonra yarı baygın halde soğuk suyun altına konulmuştur. İşkence sonucu bacağı, beli ve boynunun kıpırdatamadığı halde sabaha kadar bekletilip 10 Haziran sabahı Gümüşsuyu Askeri Cezaevi'ne kaldırılmış ve aynı gün tekrar cezaevine geri gönderilmiştir." Mehmet Bal'ın can güvenliğinden endişe duyduklarına dikkat çeken Sönmez, "Bu uygulamalar ve subayın mahkumlara yönelik teşvik edici sözleri askeri cezaevinde işkencenin sıradan olduğunun göstergesidir. Her türlü denetimden muaf, demir parmaklıklar arkasında kurulan işkence tezgâhlarını protesto ediyoruz" diyerek vicdani retçi Bal'a özgürlük istedi.
Açıklamanın ardından Beyoğlu Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polisler, açıklama yapan Oğuz Sönmez ile Serkan Bayrak, Güraşt Özdamar, Mehmet Atak'ı halkı askerlikten soğuttukları iddiasıyla gözaltına alarak Taksim Polis Merkezi'ne götürdü.ANF-İSTANBUL (11.06.2008) -
İHD-Diyarbakır Şubesi/ "..23 Mayısta Konya'da parkta cep telefonuyla ailesiyle Kürtçe konuştu diye iki Diyarbakır' lı Kürt vatandaşa "Gürültü" yaptıkları gerekçesiyle 62'er YTL para cezası kesilmiştir. Erzurum'da Azadiya Welat gazetesi okuduğundan dolayı bir üniversite öğrencisi gözaltına alınmış, okul ve yurt idaresi eşliğinde linç edilircesine kaldığı yurttan eşyaları sokağa bırakılmak suretiyle fiili olarak atılmış, bu kentte artık barınamayacağı derhal bu kenti terk etmesi gerektiği kendisine söylenmiştir.."
Ülkemizde siyasi temsilciler AB süreciyle beraber bir çok mevzuatta değişiklik yapıldığını söyleyedursun son yıllarda neredeyse her gün haklar ayaklar altına alınmakta Kürtçe'nin konuşulması, Kürtçe gazetenin okunması, Kürtçe gazetenin basılması, Kürtçe haber yapılması sürekli engellenmektedir.
Avrupa Dersim Dernekleri Federasyonu'nun (FDG) öncülüğünde yapılan 3. Dersim Festivali Almanya'nın Duisburg kentinde, gerçekleşti. Kamer Genç'ten Ferhat Tunç'a Cem Özdemir'e pek çok kişinin katıldığı festivalde hem sorunlar dillendirildi hem de halaylar çekilip şarkılar söylendi.
Sol Parti Milletvekili Hüseyin Kenan Aydın ise "Bu festival üç önemli gündeme sahip çıkmalıdır" diyerek sıraladı:


Türkiye, Öcalan'ın İmralı'daki koşullarını meşrulaştırmak için AİHM'e Fransa'da tutuklu bulunan Sanchez'in durumunu örnek gösterdi. Ancak Sanchez ile Öcalan'ın koşulları oldukça farklı.
Bingöl'ün Kiği İlçesi kırsalında geçen hafta düştüğü belirtilen Heron'un(insansız keşif uçağı) enkazını köylüler buldu.











Rizgarî Online/
Bowcott, "AB üyeliğinin istekli adayı Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesini kuran Avrupa Konseyi'nin kurucularından biri. Başvuru dosyaları, geçen ekim ve aralık aylarında Türk hava saldırıları sırasında evlerini kaybettiklerini söyleyen Müslüman ve Keldani Hristiyan köylüler adına Londra merkezli Kürt İnsan Hakları Projesi (KHRP) tarafından hazırlandı. Davalar, mahkemenin yargılama yetkisinin sınırlarını test edecek ve örnek oluşturacak." İfadesi kullandı.
Rizgarî Online/Kürdistan Bölge Başkanı Mesud Barzani başkanlığında toplanan liderler ve siyasi parti temsilcileri, Birleşmiş Milletler (BM) Irak Özel Temsilcisi Staffan de Mistura'nın, Kürdistan yönetimi denetimi altında olmayan Kürt bölgelere ilişkin raporunu değerlendirdi. KTV`nin bildirdiğine göre Kürdistan Bölge Başkanlığı, Parlamento Başkanlığı, Başbakanlık, Kürdistan Siyasi Partiler Yüksek Konseyi Üyeleri ve Parlamento ile Hükümet'teki siyasi partilerin temsilcilerinin katıldığı toplantı sonrası yazılı bir açıklamada bulunuldu.
Öte yandan raporda belirtilen çözüm yolları ve çözüme ilişkin atılacak adımlar, daha önce üzerinde anlaşmaya varılan çözüm yollarından çok uzak durmaktadır. Bunun yanında raporun hazırlanışı sırasında, 140. maddenin yerine getirilmesine yönelik anayasanın özünden uzaklaşılmıştır.
Açıklamanın son bölümünde ise toplantı katılımcılarının duyduğu rahatsızlığın göz önünde bulundurularak, rapordaki eksik ve yanlışların düzeltilmesi gerektiği belirtildi. RO/Akt:Zilan Dersim
PNA-Yunanistan'ın Irak Büyükelçisi Makris Panayothes, Kürdistan Bölgesi'nde "daimi bir merkez" kurmak ve Kürdistan Bölgesi ile bütün alanlarda dostane ilişkilrinin olmasını istediklerini belirtti. Kürdistan Parlamentosu Başkanı Adnan Müftü, dün akşam Yunanistan'ın Irak Büyükelçisi Makris Panayothes'i kabul ederek bir süre görüştü.
Kürdistan Bölgesi'nde "daimi bir merkez" kurmak istediklerini belirten Makris Panayothes, Irak ve Kürdistan Bölgesi'nin siyasi durumundan ve Kürdistan ile Yunanistan arasındaki dostane ilişkilerden ve bu ilişkilerin daha da güçlendirilmesinden bahsetti.
De Mistura'nın öneri raporunun menfi taraflarına değinen Parlamento Başkanı Müftü ile Parlamento Başkan Yardımcısı Kemal Kerkuki, Parlamento ile Kürdistan halkının kaygılarını yinelediler.Adnan Müftü ve Dr.Kemal Kerkuki, De Mistura'nın Irak Daimi Anayasasında bulunan 140.maddesinin, tarihi ve coğrafi gerçekleriyle uyuşması için öneri raporunu yeniden gözden geçirilmesini istedileri.

