26-Dec-07 [17:42] PNA-Tarık Namık/Selahaddin: Selahaddin kasabasında gerçekleşmekte olan PDK ile YNK toplantısı sürüyor…konu ile ilgili gazetecilerin sorularını yanıtlayan YNK politburo üyesi Mela Bahtiyar ,toplantıda başta Kürdistan olmak üzere bölgedeki son gelişmeleri ilgilendiren bir çok önemli konunun masaya yatırıldığını belirterek toplantıya katılan ABD ‘nin Irak Büyükelçisi Ryan Corece ‘den operasyonların son bulması için Türkiye ile temasa geçmesinin istenildiğini söyledi. Toplantının sona ermesinin ardından geniş bir basın toplantısının gerçekleştirileceğini hatırlatan Bahtiyar , toplantıda özellikle Türkiye’nin Kürdistan bölgesine yönelik operasyonların yanısıra Irak anayasında yer alan 140.maddenin tartışıldığını söyledi. Bir gazetecinin, Irak ile İran arasında imzalanan Cezair Anlaşmasi ile ilgili soru üzerine Bahtiyar , sözkonusu anlaşmanın 1975 tarihinde Kürdistan halkına karşı imzalandığını hatırlatarak ‘’ böylesi anlaşmanın yeniden uygulamaya konulmasının tarafımızca kabul edilemez birşey’’dedi.
PDK-YNK TOPLANTISINDA BÜYÜKELÇİ CROCER’DEN , ‘’OPERASYONLARIN SON BULMASI İÇİN TÜRKİYE İLE TEMASA GEÇMESİ İSTENİLDİ’’
Kurdians: Wednesday, December 26, 2007'Sadece Kalatuka köyünde 250 baş hayvan telef oldu, köy camisi ve hastane imha oldu'
Kurdians: Wednesday, December 26, 2007Erdoğan ile Büyükanıt yalan söylüyor PKK'nin Kürt sorununun demokratik çözümü için 1 Aralık'ta yayınladığı deklarasyona rağmen, bir kez daha Kürtlerin inkarı ve imhası üzerine şekillenen gerçek yüzünü ortaya koyan Türkiye, sınırötesi saldırılarını sürdürüyor. Ancak uçak ve teknolojik destekle gerçekleştirilen saldırılarda Türkiye tam anlamıyla fiyasko üstüne fiyasko yaşıyor. 1980-2001 yılları arasında gerçekleştirdiği 24 sınırötesi operasyonda başarısızlık yaşamasına rağmen, öyle bir tarih yokmuş gibi davranmaya devam eden Türkiye hükümeti ve ordusu, sanki yeni bir yol ve yöntem deniyorlarmış gibi sınırötesi operasyonlarını ballandıra ballandıra kamuoyuna sunmayı sürdürüyorlar. Saldırılarda PKK'ye hiçbir darbe vurulmamasına rağmen, ısrarla ağır darbeler indirdiklerini ileri süren Türk devlet yetkilileri, bu iddialarını güçlendirecek hiçbir kanıt ve veri sunamıyorlar. Vurulan köyleri PKK kampı, köy enkazları üzerindeki sivil halkı ise PKK'li diye göstermeye devam eden Genelkurmay ve hükümet yetkilileri ile özel savaş aracı rolüne soyunan medya, gerçekleri gizlemeye devam ediyor. Okulları ve camilleri hedef aldılar Genelkurmay Başkanlığı ile Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından yapılan açıklamalarda hiçbir sivil yerleşim yerlerinin hedef alınmadığı, sadece PKK kamplarının bombalandığı iddia edildi, sivillerin vurulduğunu açıklayanlar ise 'terörist' ilan edildi. Ancak fotoğraflar ve belgeler Türk devletinin yalanını ortaya koyduğu gibi Güney Kürdistan yetkilileri de bu yalanları gözler önüne seriyor. Güney Kürdistan'ın Süleymani'ye kentine bağlı Pişder ilçesi kaymakamına göre, saldırı dolayısıyla yaklaşık 400 aile göç etmek zorunda kaldı. Kaymakam onlarca köyün boşaltıldığını ve 20 okulun kapatıldığını bildirdi. Kaymakam Hasan Abdullah, yerinden yurdundan göçertilen insanların hayvanlarını, evlerini ve bahçelerini bırakarak Ranya, Sengeser, Keladize, Soran ve diğer ilçelere yerleştiğini söyledi. Bir heyetin bombalanan alanlarda inceleme yaptığına dikkat çeken Abdullah, buralarda hiçbir yabancı güce rastlamadıklarını vurguladı. Pişder Kaymakamı can kaybı yanı sıra ağır maddi zarar yaşandığını da belirterek, 'Sadece Kalatuka köyünde 250 baş hayvan telef oldu, köy camisi ve hastane imha oldu' dedi. Barzani: Çok sayıda sivil öldürüldü Türk devletinin ileri sürdüğü iddialar Güney Kürdistan Bölge Başkanı Mesud Barzani tarafından da yalanlandı. Barzani 24 Aralık'ta Irak Devlet Başkanı Celal Talabani ve Talabani'nin Yardımcısı Tarık Haşimi ile birlikte basın toplantısı düzenledi. Üç lider de Türkiye'nin saldırılarını kınadıklarını açıkladı. Barzani, bombalanan yerlerde incelemelerde bulunduğunu ve 'Bombardımanda çok vatandaşımız öldü' dedi.