Almanya'nın başkenti Berlin'deki Türk Büyükelçiliği önünde toplanan binlerce kişi, Türk ordusunun Güney Kürdistan'a yönelik kara harekatını protesto etti. Gösteride muhabirimiz Ali Güler'i tartaklayan Alman polisi, gazeteci Dr. Nick Brauns'u da gözaltına aldı. Türk Ordusu'nun Güney Kürdistan'da HPG gerillalarına yönelik başlatığı kara harekatına yönelik protesto gösterileri giderek yayılıyor. Bu gösterilerden biri de Almanya'nın başkenti Berlin'de yapıldı. Türkiyelilerin yoğun olarak yaşadığı Kreuzberg semtinde dün akşam saat: 16:00'da toplanan Kürtler, buradan yürüyüşe geçti. Yaklaşık 3 bin kişinin katıldığı yürüyüşe Türkiye sol örgütleri ve Alman anarşist grupları da destek verdi. 'Êdî Bes e', 'Kürdistan'daki Savaşa Son' gibi pankartların taşındığı yürüyüşte Kürt gençlerin öfkesi zaman zaman tansiyonu yükseltti. Yürüyüş boyunca 'Biji Serok Apo' ve 'Katil Erdoğan' sloganları atan gençlere müdahale eden polis ile eylemciler arasında sık sık tartışma yaşandı. Eylemciler, yaklaşık 2 saatlık bir yürüyüşten sonra Türk Büyükgelçiliğin önüne geldi. Burada büyük güvenlik çemberi kuran polis, eylemcileri elçiliğe yakınlaştırmadı. Burada yapılan konuşmalarda, Türk ordusu eleştirilirken, Güney Kürdistan'a yapılan operasyon 'işgal' olarak nitelendirildi. Rosa Luxemburg vakfından Murat Çakır ve Dr. Nick Brauns'un da aralarında olduğu birçok kurum temsilcisi yaptığı konuşmasında işgalin sona ermesi çağrısında bulundu. Dr. Nick Bruans konuşmasında, Alman devletine sert eleştirilerde bulundu. Türk ordusu Kürt gerillalarına yönelik Alman markalı silah kullandığını hatırlatan Brauns, 'Bu utanç vericidir. Alman devrimcileri olarak buna karşı durmalıyız' dedi. ANF muhabiri Güler tartaklandı Kürtlerin protesto yürüyüşü saat:19:00 civarında Türk Büyükelçiliğin önünde sona erdi. Yürüyüşün bitiminde Alman gazeteci Nick Brauns yaptığı konuşmadan dolayı polis tarafından gözaltına alındı. Brauns'un gözaltına alınmasının fotoğrafını çekmek isteyen ANF muhabiri Ali Güler tartaklanarak darp edildi. Bu arada yetkililerden alınan bilgiye göre yürüyüşte yaklaşık bin civarında polisin görev yaptığı öğrenildi. Almanya'nın Essen kentinde de Kürtler Türk Konsolosluğu önünde bir protesto gösterisi yaptılar. Essen tren istasyonu önünde başlayıp Türk elçiliği önünde sona eren yürüyüşe yaklaşık 300 kişi katıldı. Abdullah Öcalan'ın posterleri ve Demokratik Konfederalizm bayraklarının taşındığı eylemde 'Katil Erdoğan' 'Katil Bush' sloganları atıldı. Gösteri akşam saatlerinde sona erdi. Stuttgart Bir diğer gösteride Almanya'nın Stuttgart kentindeki Türk Konsoloslugunun önünde gerçekleştirildi. Konsolosluğun kapısına siyah çelen bırakan Kürtler, Türk ordusunun Kürdistan'daki operasyonlarına son vermesini istedi. Eylem sırasında aşırı milliyetçi bir grup Türk ile göstericiler arasında arbede çıktı. Polis 3 aşırı sağcı Türk vatandaşını gözaltına aldı. Duisburg Almanya'nın Duisburg kentinde de dün akşam saat 17.00 sularında tren istasyonu önünde bir miting yapıldı.. Kürdistan Dayanışma Derneğince düzenlenen mitinge, Maois Kominst Partisi ve Alman Anti Fassistleri de destek verdi. Meşaleli gösteriye yüzlerce kişi katılırken, 'Yaşasın Halkların Kardeşliği', 'Katil Erdoğan', 'Biji Serok Apo' sloganları atıldı. Cenevre İsviçre'nin Cenevre kentinde de yaklaşık 1000 kişi Türk ordusunun hava ve kara operasyonlarını protesto etti. Cenevre'deki Birleşmiş Milletler binası önünde toplanan göstericiler Birleşmiş Milletler yetkililerine Türkiye'nin Kürtlere yönelik baskıcı politikalarını içeren bir dosya sundular. MLKP taraftarlarının da katıldığı ve yaklaşık 2 saat süren gösteride 'Katil Erdoğan' 'Biji PKK' 'Kürdistan TSK'ya mezar olacak' sloganları atıldı. İsviçre Kürt Federasyonu tarafından organize edilen eylemde Fransızca ve Türkçe yazılmış bildiriler dağıtıldı. Graz Avusturya'nin Graz kentide de yüzlerce Kürdistanlı ve dostu, Türk ordusunun 8 gündür devam eden işgal hareketini bir mitingle kınadı. Gösteride Almanca, Türkçe ve Kürt yapılan konuşmalarda Avusturya hükümetine Türk ordusunun işgal harekatına karşı sesini yükseltmesi istendi. Toronto İşgali protesto gösterilerinden biri de dün Kanada'nın Toronto kentinde yapıldı.. ABD'nin Toronto'daki konsolosluğu önünde gerçekleştirilen eyleme yaklaşık 500 kişi katıldı. Göstericiler ABD'nin Türkiye'ye verdiği desteğı kınayarak, Türk ordusunun bir an önce Kürdistan'daki işgale son vermesi çağrısında bulundu. 'Biji Serok Apo', 'Biji HPG', 'Katil Bush' sloganlarının atıldığı gösteride, ABD Başkanı W. George Bush'a hitaben yazılan bir mektupta konsolosluk görevlilerine iletildi. Gösteri akşam saatlerinde sona erdi. ANF
BAŞBAKAN BARZANİ: ‘’TÜRK OPERASYONUNUN HEDEF NOKTASINDA ŞÜPHELERİMİZ VAR...’’
Kurdians: Thursday, February 28, 2008PNA-Federal Kürdistan Bölge (FKB) başbakanı Neçirvan Barzani ,Türk orudusunun Federal Kürdistan bölgesine yönelik düzenlediği operasyonunun hedefi noktasında şüphelerinin olduğunu belirterek Türk ordusunun , yerleşim alanlarından uzak dağlık bölgelerinde bulunan PKK mevzilerini değil Federal Kürdistan bölge vatandaşlarına zarar verdiği diğer sınır bölgelerini hedef aldığını söyledi. Reuters haber ajansına konuşan başbakan Barzani , Türkiye’nin operasyonu PKK silahlı güçlerine karşı düzenlediğini sanmadıklarını belirterek gerçekleştirilen operasyonun Kürdistan bölgesine yönelik olduğunu dikkat çekti. Başbakan bu doğrultuda özellikle Türk savaş uçaklarının , yerleşim alanlarındaki köprüleri hedef almasını kendilerini daha da kuşkulandıklarını söyledi. Ayrıca başbakan Barzani Washinton yönetimine çağrıda bulunarak operasyonların derhal son bulması için Türk devletine baskı yapmasını istedi.Başbakan ‘’çünkü ABD Irak’ın genelindeki istikrarından sorumlu bu yüzden ABD’ ye büyük sorumluluklar düşüyor ‘’ dedi.
Türk ordusunun uluslararası anlaşmalar gereği, Güney Kürdistan'ın Batufa, Bamerni bölgelerinde bulundurduğu tankların operasyon bölgelerine hareket etmesi halk tarafından engellendi. Türk askerleri ile halk arasında yaşanan gerginliği peşmergeler önlerken, tanklar birliklerine geri döndü. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Güney Kürdistan'a yapmış olduğu sınır ötesi kara harekatı kapsamında, Batufa ve Bamerni alanlarında bulunan tank birlikleri de birliklerinden çıkarak operasyona katılmak istedi. Ancak Şeladıza ve Bamerni bölgelerinde bunu gören binlerce kişi birliklerin etrafındna insan duvarı örerek tankların geçişine izin vermedi. Türk askerleri ile halk arasında yaşanan gerginliğin üzerine peşmerge güçleri bölgeye gönderildi. Peşmergeler Türk askerleri ile halkın arasına girerek çatışma çıkmasını engellerken, protestolar üzerine Türk tankları birliklerine geri dönmek zorunda kaldı. ANF
Kara harekâtının komutanı: "Musul ve Kerkük sınırlarımız içinde"
Kurdians: Thursday, February 28, 2008Kara harekâtını yürüten Genelkurmay Harekât Başkanı Korgeneral Bekir Kalyoncu'nun 2003 yılında milletvekillerine verilen bir brifingde, 'Musul ve Kerkük bizim Misak-ı Millî sınırlarımız içindedir' dediği ortaya çıktı. Türk ordusunun Federal Kürdistan Bölgesi'ne başlattığı kara operasyonuna komuta eden Genelkurmay Harekât Başkanı Korgeneral Bekir Kalyoncu'nun 5 yıl önce yaptığı açıklama, 'Türkiye'nin hedefi Kuzey Irak değil, PKK' şeklindeki söylemlerini yalanlar nitelikte. Kalyoncu, 6 Ocak 2003 tarihinde, TBMM'de milletvekillerine verilen bir brifingde, 'Musul ve Kerkük bizim Misak-ı Millî sınırlarımız içindedir' demişti. Milletvekillerinin şaşkınlığı üzerine Kalyoncu, 'Yanlış duymadınız. Musul ve Kerkük bizim Misak-ı Millî sınırlarımız içindedir' demişti. Kalyoncu aynı brifingde, ABD'nin kendilerine aba altından sopa gösterdiğini belirterek, Meclis'in Irak'a asker gönderme konusunda karar vermesini istemişti. AMED - ANF
Patrıck Cockburn Irak hiç olmadığı kadar hızla parçalanıyor. Türk ordusu geçen hafta ülkenin kuzeyini işgal etti ve hâlâ orada. Irak Kürdistanı, İsrail'in tank ve helikopterlerini istediği gibi gönderebildiği Gazze'ye benziyor giderek. İran veya Suriye'den Irak'ın egemenliğine gelen her tehdide karşı son derece hassas olan ABD, ülkenin barış içindeki tek bölgesine düzenlenen Türk saldırısına rıza gösteriyor. Türk hükümeti sürekli ordusunun Türkiye kökenli PKK gerillalarının peşinde olduğunu iddia ediyor, fakat uzun zaman önce hazırladıkları sığınaklarda ve derin koyaklarda saklanan gerillalara ciddi zarar vermesi çok muhtemel görünmüyor. Türk müdahalesinin yaptığı şey, Kürt Bölgesel Yönetimi'ni, Britanya ve ABD'nin beş yıl önceki işgalinin elde ettiği pek az somut başarıdan biri olan özerk Kürt bölgesini zayıflatmak. Güney çoktan 'bölündü' bile Irak savaşındaki en olağanüstü gelişmelerden biri, Beyaz Saray'ın ABD'deki çok sayıda siyasetçi ve medya kuruluşunu, geçen yıl gönderilen 30 bin ilave askerin Irak'ta başarı kazanmanın eşiğinde olduğuna ikna etmeyi başarması. Amerikalı generallerin iddiasına göre artık tek gereken şey, Irak toplulukları arasında siyasi uzlaşmasının sağlanması. Pek az talep bundan daha ikiyüzlü olabilir. ABD'nin geçen yıl şiddeti azaltmak konusunda kaydettiği başarı, tam da Iraklılar son derece bölündüğü için gerçekleşti. Sünni Araplar işgale karşı isyanın merkezindeydi. ABD güçleriyle savaşta gayet başarılıydılar. Fakat 2006'da, Samarra'daki Şii mabedinin bombalanmasının ardından Bağdat ve Irak'ın orta kesimi Sünnilerle Şiiler arasındaki vahşi bir iç savaşla yerle bir oldu. Bazı aylar 3 bin sivil cesedi bulunuyordu ve birçokları da çöle gömülüyor veya ırmakta kaybolup gidiyordu. Bir akrabasını (genellikle de daha fazlasını) kaybetmemiş tek bir Iraklı aile bilmiyorum. İç savaşı Şiiler kazandı. 2006 sonuna gelindiğinde Bağdat'taki karargâhlar artık onların elindeydi. Şii Mehdi ordusuyla ve Şii egemenliğindeki Irak ordusu ve polisiyle savaşan, Kaide'nin de baskısı altında olan Sünni asiler, ABD'yle savaşa son vermeye karar verdi. Sahva (Uyanış) hareketini kurdular; şu an ABD'yle ittifak içindeler ve bunun için para alıyorlar. Sonuçta bugün Irak'ta 80 bin kişilik bir Sünni milis gücü var; İran kontrolündeki milislerin hâkimiyetinde olduğunu iddia ettiği Irak hükümetine karşı nefretini de gizlemiyorlar. Eski Amerikan karşıtı gerillalar Sahva'ya katıldı. Şii çoğunluksa kendi payına Sünnilerin devlet kontrolünü tekrar ele geçirmesine izin vermemeye kararlı. İktidar hiç olmadığı kadar bölünmüş durumda. Tüm bunlar ABD açısından iyi haber gibi görünebilir. Neticede şu an için can kaybı azalıyor. Daha az sivil katlediliyor. Fakat Sünniler işgale aşık olmuş falan da değil. ABD'nin Irak'taki temel zayıflığı hâlâ, Kürdistan dışında güvenilir müttefiklerden yoksun olması. Şu an Britanyalı yetkililer Amerikalı meslektaşlarına ders verip duruyor; Britanya ordusunun Malaya ve Kuzey İrlanda'daki başarılı isyan bastırma tecrübelerinden söz edip Amerikalıların tepesini attırıyorlar. Basra'da görev yapmış bir Britanya subayı çileden çıkmış bir halde bana şunları söylüyordu: "Irak'ta temel bir idrak hatasına düştüğümüz görüldü. Malaya'da gerillalar azınlıktaki Çin toplumundan, Kuzey İrlanda'daysa azınlıktaki Katoliklerden geliyordu. Basra tam tersiydi. Çoğunluk düşmanımızı destekliyordu. Hiç dostumuz yoktu." Bu müttefiksizlik Bağdat'ta ve Irak'ın orta kesimlerinde ilk bakışta göze çarpmıyor olabilir, zira gerek Şiiler gerekse Sünniler ABD güçleriyle taktik ittifaklar kurmak istiyor, hatta bazen bu konuda pek hevesli oluyor. Fakat uzun vadede Sünniler de Şiiler de Amerikalıların Irak'ta kalmasını istemiyor. Bu yüzden de Amerika'nın yegâne güvenilir müttefiki Kürtler oluyor. Ve şimdi Washington'ın onları Türkiye'ye karşı korumayacağını anlıyoruz. Bütünlüğü savunabilirlerdi... Irak'ı incecik bir ip bir arada tutuyor. Hükümet Yeşil Bölge'ye tıkılıp kalmış durumda. Takviyenin büyük bir başarı olduğunu ilan eden ABD ordusu komutanları, şu an görünüşteki kontrolü sürdürmek için takviye öncesine göre daha fazla askere ihtiyaç duyuyor. Çoğunluğu Şiilerden menkul polis gücüyse Sahva'yı yeni üniformalar içindeki hükümet karşıtı gerillalar olarak görüyor. Türk harekâtı Bağdat'taki hükümete, Irak'ın toprak bütünlüğünü savunmak ve vatanseverliği hatırlamak konusunda bir şans verebilirdi. Fakat Başbakan Nuri el Maliki bu şansı kullanmak yerine, rutin sağlık tetkikleri için Londra'ya gitmeyi tercih etti; meslektaşlarının dediğine göre, Bağdat'tan kaçma bahanesinden başka bir şey değildi bu. Maliki Londra'ya giderken arkasında alenen parçalanan bir ülke bıraktı. (27 Şubat 2008) radikal
HPG Anakarargah Komutanlığı, Türk ordusunun operasyonun 8. gününde hiçbir stratejik noktayı ele geçirmeden geri çekilmek zorunda kaldığını belirtti. Geri çekilme pozisyonuna olan askerlere yönelik gerillanın bir çok noktadan saldırı düzenlediği öğrenildi. HPG, 'Türk ordusu, saplandığı bataklıktan çıkmaya çalışıyor' diyerek, operasyonun 8. gününde Türk ordusunun geri çekilmek zorunda kaldığını açıkladı. HPG, 'Zap alanına yönelik operasyonun 8. gününde hiçbir ilerleme sağlayamayan Türk ordusu, hiçbir tepeyi, stratejik noktayı alamadan geri çekilmek zorunda kalmıştır' dedi. Bu sabahtan itibaren Zap alanından geri çekilmek isteyen Türk ordusunun, HPG gerillalarının saldırısı karşısında geri çekilemediğine dikkat çeken HPG, Zap alanında sabah saatlerinden itibaren başlayan çatışmaların halen devam ettiğini kaydetti. Şu ana kadar sadece beş gerillanın yaşamını yitirdiğini belirten HPG şöyle dedi: 'Türk Genelkurmay'ı, Zap'ta yaşadığı bozgunun üzerine örtmek için HPG güçlerimizin büyük kayıplar verdiğini iddia etmiştir. Oysa HPG güçlerimizin kayıpları bizim daha önce kamuoyuna açıkladığımız kadar olup çatışmalarda 5 arkadaşımız şehit düşmüştür. Türk basını yenilginin üzerini örtmek ve halkımızın direniş coşkusunu kırmak için bu tür yalan haberler yapmaktadır. Son olarak Zap alanında şehit düştüğü söylenen HPG komutanları, sağ olup birliklerinin başında Türk ordusuna karşı savaşı yürütmektedirler. Gerilladan süpürme operasyonu Öte yandan ANF'ye bilgi veren HPG kaynakları, gerillanın bugün on ayrı noktadan ordu birliklerine eylem düzenlediğini belirterek, Türk askerlerinin geri çekilmekte de zorlandığının altını çizdi. HPG kaynakları, gerillanın süpürme operasyonu yaptığını kaydederken, Türk askerlerinin arazide dağınık olarak Çiyaye Reş, Şikefta Brindar, Şandiye, Xerekol bölgelerinde bulunduğunu ifade etti. BEHDİNAN - ANF
BUSH’TAN TÜRKİYE’YE SERT TEPKİ: ‘’OPERASYONLAR EN KISA ZAMANDA SONA ERSİN’’
Kurdians: Thursday, February 28, 2008PNA-ABD Başkanı George Bush, ‘’Türkiye’nin Kürdistan Bölges’nde düzenlediği askeri operasyonlarını en kısa zamanda sona erdirmesini’’ istedi. Türkiye’ nin PKK bahanesi ile Kürdistan Bölgesinde düzenlediği operasyanlara tepkiler büyürken ABD başkanı George W.Bush’un Beyaz Saray’da düzenlediği basın toplantısında Türk ordusunun düzenlediği kara harekatını değerlendirdi. Bush, Beyaz Saray'da düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'yi Kürdistan Bölgesi’nde giriştiği kara harekatını en kısa sürede bitirmeye davet etti.
TÜRK ORDUSUNDA KIRILMA DEVAM EDİYOR… SON BİLANÇO: 81 ASKER ÖLDÜ VE ÇOK SAYIDA KAYIP VAR. 5 PKK SİLAHLI ÜYESİ ÖLDÜ 5 YARALI VAR. MAYINLAR DÖŞENİYOR’
Kurdians: Thursday, February 28, 2008SİVİL HALKIN HAYATI İÇİN TEHLİKE OLUŞTURAN MAYINLAR DÖŞENİYOR’’ PNA-Türk ordusu ile PKK silahlı güçleri arasında Kürdistan Bölgesi ile Türkiye sınırında devam eden çatışmalarda 3 gün içinde 80’den fazla Türk askerinin cesedenin bu ülkeye nakledildiği bildirildi. PKK ile Türk ordusu arasında çatışmaların sürdüğü bölgeden kaynakların PNA’ya verdiği bilgilere göre son üç gün içinde 80’den fazla Türk askerinin cesedi Türkiye’ye nakledildi. Kaynak, Türk ordusuna ait güçlerin çatışmaların yoğun olarak yaşandığı bazı bölgelerde kırılma yaşadığını, geri püskürtüldüğünü ve Türk ordusunun, çekildiği yerlere mayın döşediğini bildirdi. Savaşın yaşandığı cepheye bir süre önce 300’e yakın Türk komandosunun hava kuvvetleri tarafından indirildiğini bildiren kaynaklar, askerlerin indirildiği yerlerde PKK silahı güçleri ile şiddetli çatışmalar yaşandığını bildirirken bölgeden bir diğer kaynak, çatışma alanına giren 300 komandonun hiçbirinin geçemediğini bunların bir kısmının cesedlerinin bulunduğunu ve diğerlerinin ise kayıp olduklarını bildirdi. Kaynak, şuana kadar 81 Türk askerinin cesedenin Türkiye’ye nakledildiğini bildirdi. Kaynak, Türk ordusunun 26-27 Aralık günü Nerve Bölgesine bağlı Şkefta Brindar köyünde PKK silahlı güçleri ile çatışmaya girdiğini bu çatışmada Türk ordusuna ait güçlerin kırılma yaşadığını ve çatışmaların sonucunda 5 Türk askerinin ölüğünü bildirdi. Kaynaklar, Türk ordusunun Nerve-Rekan ve Çemçi bölgelerine asker ve korucu güçlerini indirdiğini ve o esnada PKK güçleri ile çatışmalar yaşandığını ve çatışmalarda 3’ü korucu olmak üzere 12 askerin öldüğünü bildirdi. Kaynak, Türk ordusuna ait güçlerin Çemci, Nerve-Rekan, Şkefta Brindar, Sermazi çevresi ve Geli Şirin bölgelerinde kırılma yaşadığını ve bu bölgelerden tamamen çekildiğini ancak çekilmeden sonra çekildikleri yerlere mayın döşediklerini bildirdi. PKK silahlı güçlerinin kayıpları konusunda kaynak, şuna kadar 5 PKK silahlı üyesinin ölüğünü 5’inin de yaralandığın bildirirken Türk ordusunun, içinde bulunduğu sıkışık durumu ve gerçekleri kamuoyundan saklayan ve doğruluğu olmayan haberler yayınladığın bildirdi. Öte yandan Çelki bölgesinde Türk askeri ve korucular arasında çıkan tartışmalarda kavga yaşandığını ancak herhangi bir ölü ve yaralanma olmadığını bildiren kaynaklar, korucuların görevlerini bırakarak evlerine döndüğünü bildirdi. Kaynak, Türk askerinin Kürdistan Bölgesi sınırlarını içinde yerlerde mayın döşemesinin Irak’ın egemenliğinin ve sivil Kürdistan halkının yaşam hakkının bir ihlali olduğunu bildirdi.