Türkiye'deki medyanın ne kadar kirlendiği ve derin güçlerce nasıl kullanıldıklarını uzun uzadıya anlatmaya gerek yok. En son Cumhuriyet Gazetesi'nin Ergenekon-devlet terörü ile ilişkileri ve Hürriyet Gazetesi'nin derin ilişkileri her şeyi anlatıyor. Siyaseten derin devletle ilişkilerde bu rolü en iyi CHP ve başındaki Deniz Baykal yıllar yılı oynadı. Bu denklem diğer medyanın ve siyasi partilerin temiz olduğu sonucuna götürmemeli.
Siyaset ve savaş sanatının altın kuralıdır: 'Eskimiş ve iş göremez araçları atın, yerine yeni ve iş bitirici araçları getirin.' Özetle Türkiye'de son yıllarda yaşanan bundan ibarettir.
Ergenekon bu ülkede bir inkar ve imha zihniyetidir, bu zihniyetin merkezi devlettir, bugünkü aktörleri ise artık ABD güdümlü AKP-Fethulah Gülen ve uzantıları Zaman, Yeni Şafak, Star gibi gazetelerdir. Din maskesini de kalkan yaparak işbitirici taze kan Kürtlerin inkar ve imhasında kullanılmaktadır.
En son Başbuğ-Erdoğan görüşmesi Büyükanıt-Erdoğan görüşmesinin üzerine inşa edilmişti. Her iki görüşme de ordu-hükümet işbirliğiyle Kürtlerin özgürlük iradesinin yok edilmesi üzerine idi. Zaten kapatılmaya karşı AKP'nin savunması da 'Bizi kapatırsanız DTP güçlenir, Kürtler kontrol dışına çıkar' üzerine kurulmuştu. Anlaşma böyle sağlandı.
Son zamanlarda başta Zaman, Yeni Şafak ve Star gazeteleri olmak üzere AKP ve Fethullah Gülen'in sözcülüğünü yapan gazete ve televizyonlar Kürtlerin özgürlük iradelerinin 'Ergenekon'la bağı var' diye yayın yapıyorlar. Hatırlanırsa önce Taraf Gazetesi, kimi liberal çevreler ve İslamcı medya Kürtlere 'Gelin Ergenekon'a karşı AKP'yi destekleyin' demişlerdi. Kürtler de, 'Değneğin her iki ucu da kirli. Bir ucunda AKP duruyor diğer ucunda Ergenekon duruyor. Değnek ise ABD ve İsrail'in elinde. Biz demokrasi cephesi olarak bu kirliliğe alet olmayacağız' demişlerdi. Bunun bir oyun olduğunu, devletin işe yaramaz, deşifre olmuş fazlalıklarını atma hamlesi olduğunu da belirtmişlerdi.
Başbuğ-Erdoğan anlaşması her iki ucun Kürtelere karşı birleşmesini getirdi. Açın Zaman, Yeni Şafak ve Star gazetelerinin son birkaç haftalık sayılarını neredeyse her gün Kürt siyasetinin son 30-40 yılına damgasını vurmuş liderlerini, öncü kadrolarını uyduruk haberlerle Ergenekon'la bağlantılandırmışlar. Birkaç örnek: 17 Temmuz'da 'PKK'nın hamisi de Ergenekon örgütü', 18 Temmuz'da 'Bayık'a Ergenekoncu dediler öldürüldüler', 20 Temmuz'da 'PKK Ergenekon ilişkisini Duran Kalkan sağlıyor', 12 Ağustos'ta da 'Ergenekon'dan PKK'ya silah sevkiyatı'... gibi daha da uzatabileceğimiz özel savaş haberlerini peş peşe yayınlamaya başladılar.
Dünün 'Anadolu'dan Görünüm', Hürriyet Gazetesi, TRT, Show TV, ATV'nin benzeri ulusal medyanın görevini ne güzel Samanyolu, Kanal 7, Zaman, Yeni Şafak, Star gibi televizyon kanalları ve gazeteler üstlenmişler. Alman istihbaratının kullandığı Şükrü Gülmüş ve benzeri itirafçıların, düşürülmüş kişiliklerin ağzıyla sayfalar dolusu asılsız haberler yayınlanıyor. Psikolojik savaşın bilinen en eski yöntemlerinden biri olan 'Çamur at izi kalsın'dan medet umuyorlar.
Zaman Gazetesi'nin 9 Ağustos sayısında bu kampanyanın boyutlarını ve ne kadar ikiyüzlü bir yayın politikasına sahip olduklarını anlamak açısından dikkat çekici. Kürt demokratik siyasetini adı 'Kürt siyasetçiliğine' çıkmış devlet beslemeli A. Melik Fırat, Mehmet Metiner, Ümit Fırat vb. isimlerle vurmak yeni bir yöntem değil. Aynı değirmene su taşıyan isimlerden biri de Şerafettin Elçi'dir. Zaman Gazetesi birinci sayfada 'onurlandırdığı' Elçi'nin ağzıyla PKK-Ergenekon ilişkisini ispatlamaya hasretmiş kendisini. Yetmemiş 16. sayfada neredeyse yarım sayfa ayrılmış Elçi'nin incilerine. Elçi, 'Perinçek, Öcalan'ın canciğer arkadaşı. Çoğu yerde akıl hocasıydı. Bunu da gizli yapmıyordu. Sık sık Bekaa'ya gitti, geldi. Ciddi ilişkiler Perinçek üzerinden sağlanmıştır' diye 'ciddi' iddialarda bulunmuş. Güngören katliamını Kürtlere yığmaya çalışan Zaman ayarlı Bejan Matur'un yanına da Ş. Elçi yakışır.
Aynı gün bir kısım medyada Susurluk Raporu'nun 'Devlet Sırrı' olduğu gerekçesiyle gizlenen 12 sayfasından bazı bölümler yer alıyordu. Bu gizli sayfalarda devlet eliyle Kürt işverenlerinin, gazeteci ve aydınlarının nasıl öldürüldüğü, gazetelerinin nasıl bombalandığı, Akın Birdal'in vurulma kararının hangi merkezlerden alındığı vb. belgeler yayınlanmıştı. Zaman Gazetesi devletin eliyle gerçekleşen bu kirli uygulamaları 16. sayfada küçük ve önemsiz bir haber olarak örtbas edercesine vermiş. Bu medya Ergenekon davasını ballandıra ballandıra 'Temiz Eller' operasyonu olarak sadece Türkiye'ye değil tüm dünyaya yaymaya çalışan medya değil mi? Temiz elleriniz bu mu? Ergenekon kod adlı derin devletin cinayetlerinin esas uygulanma merkezi Kürtlerdir. İş Kürtlere gelince ikiyüzlü tutumları nalıncı keseri gibi her şeyi kendine yontan bu medyanın adalet, hak, hukuk anlayışı da bu kadar olur.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan daha 1990'lı yıllarda 'Kürt sorununun çözümü için gerekirse şeytanla bile görüşürüm' demişti. Nitekim devlet tarafından gönderilen resmi, sivil birçok insanla dolaylı-direkt görüşmelerin yapıldığını her defasında kamuoyuna yansıtmıştı. Dönemin yetkilileriyle donanıp devlet adına İmralı Adası'na giden ve Öcalan'la görüşenleri devletten ayırıp, 'PKK'nin hamisi de Ergenekon örgütü' deme hangi basın ahlakına uygun. Aynı kişiler Erdoğan'la kaç defa görüştüler? Erdoğan-Ergenekon ilişkili diye yazdınız mı? Ergenekon'u Kürt karşıtlığına çevirme, yeni askeri saldırı ve katliamlara zemin yaratma, Kürtlerin özgürlük umudunu kırma ve yerel seçimlere bu psikolojik üstünlükle girme planı devreye girmiş bulunuyor. Fethulah Gülen, Başbuğ, Erdoğan el ele vermiş yeni 'Ergenekon' destanları yaratmaya koşuyorlar. Allah muhafaza..!
TURABİ KİŞİN
Bu gözaltılar Kürtçeye
'Kürtçe gazetenin basılması, dağıtılması, okunması sürekli engellenmekte : Hani serbestti?
Bu soru cevap bekliyor: Kürtçe serbest mi değil mi?
Tek Kürtçe günlük gazete olan Azadiya Welat gazetesi'nin yazı işleri müdürüne hapis cezası
Türkiye'de tutuklu gazeteci sayısı 24'e yükseldi
Kürt sorunundan kaynaklanan çözümsüzlük ciddi hak ihlallerini de beraberinde getiriyor
Kuzey Kürdistan'da bir yılın özeti : 650 Operasyon
'TSK bünyesindeki' ERGENEKON
Kürt medyasında 4 ayda 9 kapatma cezası
Hayat Televizyonu'nun kapatılmasına tepki yağıyor
Ergenekon incileri
'Cantürk'ü ve Buldan'ı biz öldürdük'
Kürdistan’daki devlet terörünü deşifre eden Dicle Haber Ajansı(DİHA), keyfi gerekçelerle tutuklanan 9 muhabirinin serbest bırakılmasını istedi...
Devletin kirli sırları
Hakikat ve adalet için
Medya raporu: 'Sakın bu bombaları Taha Akyol koydurmuş olmasın?'
Roj TV'ye büyük destek
Ergenekon Devleti temsilen defalarca PKK ile görüştü
Basın hürdür ama...
Yüzyıllık yalan
Türk adaletinden (!) Türklere “Kürde ölüm tehdidi” özgürlüğü!
Siyasetçi kırımı yaşanıyor
New York Times’te Kürt sorununa çözüm çağrısı
Le Monde'daki Kürt sorunu ilanına Dışişlerinden sert tepki
Kürd sorununa barışçıl çözüm çağrısı Le Monde'da tam sayfa…
(Kürdistan ve Dünya Kamuoyu İçin, Kürdistan Ulusal Sorunun Çözüm Bildirgesi)
Basın düşmanları: Türkiye, İran, Suriye
Cezaevinde zulum var!