Kürt sorununa değindi davalardan kurtulamadı Türkiye'de devlet yetkilileri tarafından her ne kadar 'Kürtçe yasak değil Kürtler de bu ülkenin evladı' denilse de adliye koridorları, bu sözü yalan çıkarır nitelikte. EMEP Dersim İl Başkanı Hüseyin Tunç, Kürt sorununa değindiği hemen hemen tüm açıklamalar nedeniyle ya davalık ya soruşturmalık oldu. Hakkında 64 dava ve soruşturma bulunan Tunç'un durumu, 'Türkiye'nin demokrasi ve insan hakları karnesinin' ne kadar parlak olduğunu gözler önüne seriyor. Tunç hakkında en son açılan dava ise 'Newroz' kelimesi içinde yer alan 'W' harfi oldu. 20 Mart 2007 tarihinde kent merkezinde dağıtılan 'Newroz'a davet' başlıklı bildirileri incelemeye alan Tunceli Asliye Ceza Mahkemesi, EMEP İl Başkanı Hüseyin Tunç hakkında, bildiride 'W' harfini kullanarak 2820 Sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 81/c Maddesi olan 'Siyasi partiler Türkçe'den başka dillerde yazılmış pankartlar, levhalar, plaklar, ses ve görüntü bantları, broşür ve beyannameler kullanamaz ve dağıtamazlar yasasına aykırı davrandığı' gerekçesiyle dava açtı. Tunç hakkında açılan bir başka soruşturma ise yaklaşık 2 ay önce Mazgirt ilçesinde yaşanan bir bıçaklama olayının ardından EMEP, DTP, DHP ve sendika temsilcilerinin aralarında bulunduğu 'Yozlaşma karşıtı' basın açıklaması ile ilgili. Mazgirt Cumhuriyet Savcılığı, içinde ' Öbundan sonra olacaklardan biz sorumlu değiliz...' şeklinde ifade geçen açıklamanın tehdit içerdiği ve açıklamanın da Tunç tarafından yazıldığı yönünde beyanlar olduğu gerekçesiyle 'Halkı din, dil ve ırk farkı gözeterek kin ve düşmanlığa sevk etmek' suçundan soruşturma açtı. Açılan dava ve soruşturmalarla hedef haline getirildiklerini belirten Tunç, 'Hakkımda net olarak kaç dava ve soruşturma açılmış bilmiyorum. Bir ara savcı ile görüştüğümüzde 64 tane olduğunu söylemişti. Bunlardan 3 tanesinden para cezası aldım' dedi. Türkiye'de demokrasi, barış ve insan haklarının Kürtler için olmadığını ifade eden Tunç, şunları dile getirdi: 'Türkiye de Kürtler hariç Japonlar, İngilizler, Almanlar, Fransızlar kendi dilini kullanabiliyor ve hatta birçok kanallarda kendi diliyle program yapabiliyorlar. Ama bu topraklar üzerinde yaşayan en köklü haklardan biri olan Kürtler kendi dilini kullanınca kıyamet kopuyor. Bu AKP'nin ikiyüzlü ve takiyeci yüzünü göstermekle beraber genel devlet politikasının bir parçasıdır.' DERSİM - DİHA Rüştü Demirkaya

0 Yorum: