Sınıra asker sevkiyatı sürüyor Geney Kürdistan'a sınırötesi operasyon planıyla bölgesel bir savaşa sürüklenen Türkiye, sınır hattında kapsamlı operasyonlar için asker sevkiyatı yapmaya devam ediyor. Hakkari ve Şırnak'ta gece boyunca helikopterlerle sınır bölgesine asker ve askeri malzeme sevkiyatı yapıldığı da kaydedildi. Helikopterlerin Güney Kürdistan sınırlarına girip tekrar geri döndüğü bildirildi. 'Savaş' hazırlığı aralıksız sürüyor Türk Silahlı Kvuvvetleri, (TSK), Güney Kürdistan'ı havadan bombalamasının ardından dün de sınır bölgelerine askeri yığınak yaptı. Yaklaşık 350 askerin bulunduğu, 35 kadar sivil plakalı otobüs ve sivil minibüslerden oluşan konvoy Yüksekova'dan uzaktan kumandalı mayınları etkisiz hale getiren frekans karıştırıcı ‘Jammer' cihazlı bir araçla birlikte sınır bölgesine gönderildi. Konvoyun önü ve arkası makinalı tüfekli askerler tarafından korundu. Ayrıca konvoya, PKK'nın uzaktan kumandalı mayınlarına karşı frekans karıştırıcı Jammer cihazı bulunan Türk Telekom'a ait bir minibüs de eşlik etti. Cep telefonu, uzaktan kumanda, telsiz, hatta model uçak kumandası frenkanslarını dahi kesen elektronik cihazla donatılan araç, askerlerin varış noktasına kadar konvoyda kaldı. Minibüs içindeki tümü silahlı olan askerler, sıfır noktalarındaki birliklere nakledildi. Ancak güvenlik nedeniyle askerlerin hangi noktaya gideceği konusunda bilgi verilmedi. Gazetecilerin askeri konvoyu takip etmesi ise engellendi. Askerler sıfır noktalarındaki sarp kayalıklardan oluşan bölgede operasyon başlattı. Oldukca dik ve sarp kayalıklı bölge olan operasyon alanlarına kokuya duyarlı özel eğitilmiş köpeklerde getirildi. Askerlerin dağlık alanlara çıkmadan önce bölgede dedektörlerle mayın araması yapıldı. Süper kobralar helikopterler askerlerin geçiş istikametindeki alanlarda keşif yaptı. Hakkari'den Şemdinli yönüne çok sayıda helikopter gönderilmesi dikkat çekti. Süper Kobraların korumasında, Sikorsky tipi helikopterlerin bölgeye asker, mühimmat ve gıda malzemesi naklettiği öğrendi. Helikopterlerin bölgeye sevkedilmesi, geçiş noktalarındaki endişe yarattı. Dün sabah Yüksekova-Şemdinli karayolu, mayın arama faaliyeti nedeniyle 1.5 saat araç trafiğine kapatıldı. Son hazırlıklar, sınır ötesi harekatının her an başlayabileceği şeklinde yorumlanıyor. Bu arada operasyonun Türk Telekom'da çalışan işçilerin grevi nedeniyle yapılamadığı öne sürüldü. Diyarbakır İkinci Hava Taktik Komutanlığı'nın iletişim hatlarının kesilmesi nedeniyle sıcak istihbaratın değerlendirilemediği ileri sürülürken, kabloları kestiği iddia edilen 17 Telekom işçisi, Diyarbakır Adliyesi'ne sevk edildi. Talabani: Kriz geçti Dün ülkesinin toprakları Türk uçaklarınca bombalanan Irak Devlet Başkanı Celal Talabani, Türkiye ile Irak arasındaki krizin geçtiğini ve iki ülke arasındaki ilişkilerin iyiye gittiğini söyledi. Talabani, 4 günlük bir ziyaret amacıyla geldiği Kuveyt'te Errai gazetesine verdiği demeçte, 'Türkiye ile kriz geçti' dedi. Talabani, Mısır'da hükümet gazetesi Al Ahram'a verdiği mülakatta ise 'Kürdistan'da Türk işgali tehlikesi olmadığına inanıyorum' söyledi. Talabani'ye göre 6 Kasım'da Bayaz Saray'da Türk Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı George W. Bush arasında yaşana görüşme tansiyonu düşürdü. Bu arada dün Türkiye'nin Güney Kürdistan topraklarını bombaladığını açıklayan Güney Kürdistan yetkililerinin aksine Peşmerge Güçleri Genel Komutanlığı Sözcüsü Cabbar Yaver, Dicle Haber Ajansı'na yaptığı açıklamada Türkiye'nin Federal Kürdistan Bölgesi'ne hava saldırısı yaptığı yönündeki haberleri yalanladı. Yaver, Türk uçaklarının sadece sınırı aştıklarını ve bahsi geçen bölgede alçak uçuşlarda bulunduğunu ifade etti. Yaver'in açıklamasının aksine gazeteciler, dün bombalanan ve yıkılan bir karakolun resimlerini çekmişti. HABER MERKEZİ KCK bombalamayı doğruladı Güney Kürdistan topraklarının bombalandığı haberleri Koma Civaken Kurdistan (KCK) Yürütme Başkanlığı tarafından da doğrulandı. Sınırötesi operasyona ilişkin Fırat Haber Ajansı'na (ANF) açıklama yapan KCK, TSK'nin ülke içinde düzenlediği aralıksız operasyonlara dikkat çekerek, 'Türk devletinin en yüksek teknoloji kullanan yüz binlerce asker, korucu, uçak, kobra, tank-top desteğinde Kuzey Kürdistan'ın bütün kırsal alanlarını hedefleyerek gerilla güçlerini ezmek istemektedirler' dedi. Son dönemlerde DTP'ye ve milletvekillerine yönelik baskılarla partinin TBMM'den atılmasının istendiğini belirten KCK, 'Kürt halkına karşı açıkça, 'sadece silahlı güçlerinizi değil, hiçbir şeyinizi kabul etmeyeceğiz' denildiği kaydetti. KCK, 'Türkiye eğer Kürt halkıyla birlikte yaşamak istiyorsa, bu tehlikeli yaklaşımdan vazgeçmelidir' diye belirtti. Asli unsur tartışması Başbakan Tayyip Erdoğan'ın 'Kürtlerin asli unsur olduğu' yönündeki açıklamalarını da değerlendiren KCK, şunları belirtti: 'Bir taraftan Kürtler asli unsurdur, Kürt sorunu vardır, bu sorunu çözeceğiz diyeceksin, öbür taraftan bu sorunun çözümünde muhatap olabilecek temsilcilerini ırkçı saldırılarla sindirerek teslim olmayı dayatacaksın. Hem asli unsurdur diyeceksin hem de ezeceksin, hem sorun vardır diyeceksin, hem de çözümün muhataplarını tasfiye edeceksin, burada hangisi doğru, hangisi yanlış? Tamamen bir bilmeceye dönüşen Erdoğanın yürüttüğü politikanın halkımızı aldatmaya dönük olduğu ve bir samimiyeti içermediği açık ortadadır. Bu saldırılarıyla Kürt özgürlük hareketini darbeleyip ezmeyi hedeflerken aynı zamanda DTP'yi ezip Kürt halkını alternatifsiz bırakma temelinde yakınlaşmakta olan yerel seçim hesabı yapmaktadır.' Türk basınında DTP'li bir milletvekilinin gerilla alanında bulunduğuna dair haberlere değinan KCK, 'Şu anda milletvekili olanların hiçbirisi hiçbir zaman gerilla sahalarında bulunmamışlardır. Basında gösterdikleri fotoğraf ve itirafçı ifadelerinin hepsi düzmece yalan ve fotoğraflar başkalarına aittir' 'Diyaloga açığız' KCK, hareket olarak diyaloga her zaman hazır olduklarını ifade ederek, şunları belitti: 'Kürt halk Önderi Başkan Apo, defalarca sorunu dış güçlere havale edeceğinize gelin tartışalım, demiştir. Şiddette ve terörde ısrar eden biz değil, sizsiniz! Yaşanan can kayıpların sorumulusu da sizsiniz! Kuzey de DTP, Güney'de KDP ve YNK'yi baskı altına alarak Kürt özgürlük hareketine karşı bir şer cephesini oluşturup, Kürtler arası iç çatışma yaratmaya çalışıyorsunuz. Sorunun çözümü, barışçıl yollarla diyalog temelinde Türkiye'nin içinde Kürt halkının kimlik, kültürel ve siyasal haklarının tanınmasından geçmektedir.' Kürt halkı ve Güneyli siyasi güçlere de seslenen KCK açıklamasında, 'Yurtsever Kürdistan halkı ve siyasi güçleri mücadelenin bu önemli döneminde daha fazla yurtseverlik görevlerine sahip çıkarak, düşman güçlerin her türlü oyunlarına karşı duyarlı, bilinçli, örgütlü bir duruş sergilemelidir. Bu dönemde başta Güney'deki güçler olmak üzere tüm Kürt siyasi güçler düşman politikalarına karşı ulusal çıkarlar çerçevesinde sorumlu yaklaşmalı. Dört parçadaki yurtsever halkımız büyük bedeller pahasına elde edilmiş kazanımları ve ulusal değerleri sahiplenmeyi ve geliştirmeyi temel bir görev bilmelidir' denildi.

0 Yorum: