AKP 'devlet partisi' yolunda

image Anayasa Mahkemesi'nin AKP'yi kapatmama kararından sonra AKP'nin nasıl bir duruş sergileyeceğine yönelik birçok senaryo üretilmeye başlandı. Anayasa Mahkemesi'nin 10 üyesinin 'AKP'nin laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğu'nu söylemesi, AKP'yi yeni bir yol ayırımına itiyor. Kapatma davasından önce özellikle kadrolaşmasını sağlayarak, 'devleti ele geçirme' politikası güden AKP'nin yeni dönemde 'devleti ele geçirme' değil, 'devlet partisi' olmak için yol alacağı dile getiriliyor. Kapatma kararı açıklanmadan iki saat önce 'Ulusa Sesleniş'te Başbakan Tayyip Erdoğan'ın 'yeni bir başlangıç' sözleri de buna yorumlanıyor. AKP'nin tıpkı bir dönem Çiller'in DYP'si gibi 'devlet partisi' olacağının sinyalleri AKP'nin devlete sadık kurmaylarından geldi. Kapatmama kararından sonra 'devlet kontenjanın'dan AKP'de yer alan Meclis Başkanı Köksal Toptan ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek'in 'daha dikkatli olma ve söylemlerine daha özen gösterme' çağrısının özellikle AKP'nin içinde yeralan 'sivri uçlara' dönük olduğu belirtiliyor. Ordu, Ergenekon'la 'sivri uçlarını' törpüledi, kapatmama kararıyla törpüleme sırasının AKP'de olduğu kaydediliyor. AKP'nin bundan sonraki yol haritasını da Cumhurbaşkanı Abdullah Gül belirliyor: 'Terörle mücadelemizde nihai başarıya ulaşmak.'
Devlet kontenjanındalar AKP'nin kapatılmaması yeni senaryoları gündeme getirdi. 6 yıllık iktidarı döneminde adım adım devletin tüm kurumlarında kadrolaşmasını sağlayan AKP'nin 'devleti ele geçirme' politikasının yerine 'devlet partisi olma' politikasını izleyeceği belirtiliyor. Erdoğan'ın Anayasa Mahkemesi'nin kararı açıklamadan iki saat önce yaptığı 'Ulusa Sesleniş' konuşmasındaki, yeni bir başlangıcın arifesinde olduklarını ifade ederek, 'Hep söylerim; her gün yeni bir başlangıçtır. Her yıl, her mevsim, her ay da yeni bir başlangıçtır' sözleri, devlete verilen bir mesaj olarak okundu. Anyasa Mahkemesi'nin kararının bu açıdan AKP için 'rahatlatıcı' değil tam aksine 'zor' ve 'denetleyici' olduğu belirtiliyor. Bundan sonra AKP'nin atacağı her adımda laikliğin demoklesin kılıcı gibi kafalarında sallandırılacağı kaydediyor. Anayasa Mahkemesi'nin bu kararını en iyi okuyan hiç kuşkusuz 'devlet kontenjanıyla' AKP içinde yer alan Meclis Başkanı Köksal Toptan ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek'in olduğu dile getiriliyor. Nitekim kapatma davası sürerken Anayasa Mahkemesi'nin herkese 'Oh' dedirtecek üçüncü bir yol bulması temennisinde bulunan Toptan'ın, AKP'ye bundan sonra 'daha dikkatli olma ve söylemlerine özen gösterme' çağrısı yapmasının dikkat çekici olduğu belirtiliyor. Toptan'ın, kararın hükümete yeni hamle fırsatı yarattığını söylemesi, 'AKP'ye çeki düzen verme zamanının geldiği' şeklinde yorumlanıyor. Toptan'ın 'Odak kararından herkes ders almalı' sözleri de 'Devleti ele geçirme politikasından vazgeç, devletin çizdiği yolda devam et' şeklinde değerlendiriliyor. Yine Çiçek'in, 'Bugüne kadar tartıştığımız üslubun dışında tartışalım' sözleri Toptan'ı tamamlıyor. Çiçek'in bu üslubun sağlanmasında Toptan'a önemli görevler düştüğünü belirtmesi de dikkat çekiyor.
AKP'nin sivri uçları Toptan ve Çiçek'in açıklamalarının aynı zamanda Başbakan Erdoğan'a 'vitrinde değişiklik yapma zamanı geldi' mesajının verdiği belirtiliyor. Erdoğan-Başbuğ'un Başbakanlık konutunda 24 Haziran'da yaptıkları görüşme ve mutabakat sonucu Ergenekon operasyonuyla ordu içindeki 'sivri uçlar' törpülendi. 'Sivri uçları' törpüle kararının kapatmama kararıyla birlikte AKP için de geçerli olduğu kaydediliyor. Ergenekon'la 'sivri uçları'nı tasfiye ederek kendini aklayan orduyla uyum için olan AKP'nin de 'sivri uçlarını' törpüleyerek, 'laik cephe'ye karşı kendini aklayacağı belirtiliyor. AKP'nin bu listesinde başı Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik ve Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat çekiyor. AKP'nin olası değiştirilmesi düşünülen kabinede 'devlet adamı' görünümünde olan yeni isimlere yer vermesi bekleniyor.
Gül'den yol haritası AKP için böyle senaryolar ortaya atılırken, Anayasa Mahkemesi'nin kararına ilişkin açıklama yapan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, AKP'nin bundan sonra izlemesi gereken yol haritasını belirledi. Gül'ün, yol haritasında öncelikler arasında şunlar yer aldı: 'Önümüzdeki dönemde, başta hükümet olmak üzere herkesin, uluslararası siyasi ve ekonomik gelişmeleri de dikkate alarak, ülkenin öncelikli gündem maddeleri üzerinde daha fazla odaklanmasını gerekli görüyorum. Bu öncelikler arasında, terörle mücadelemizde nihai başarıya ulaşılmasını, ekonomik-siyasi reform süreçlerinin devamını, AB ile tam üyelik müzakerelerinin tamamlanmasını ve dış politikadaki barışçı çabalarımızın sonuç vermesini saymak mümkündür.' Cumhurbaşkanlı koltuğuna oturduğunda ilk ziyaretini Bölge'deki askeri noktalara yapan Gül'ün önceliklerinde başı PKK'ye yönelik mücadele çekiyor. PKK'ye dönük hem sınıriçinde hem de sınırötesinde saldırılarını artıran TSK'nin yeni dönemde, Gül-Erdoğan-Başbuğ konsensüsüyle PKK'ye yönelik operasyonları daha da artıracağı kaydediliyor. Dolaysıyla AKP için ortaya atılan senaryolar içinde netleşen ve adım adım gerçekleşen PKK ve Kürt sorununa yönelik planlar olduğu belirtiliyor. Diğer senaryoların gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini ise bekleyip göreceğiz...
RAMAZAN PEKGÖZemine_ayna 

 

Rüya görmenin anlamı yok
Kapatılmama kararı ardından AKP'nin Çiller'in DYP'si gibi tamamen 'devlet partisi' olacağı belirtiliyor. DTP Eşbaşkanı Ayna ise, AKP'nin 'reform yapacağı' beklentilerine ilişkin 'Rüya görmenin anlamı yok' dedi.
AKP ARTIK 'DEVLET PARTİSİ'
Anayasa Mahkemesi'nin kapatmama kararının ardından AKP'nin yeni dönemde daha çok Çiller'in DYP'si gibi 'devlet partisi' olmak için yol alacağı kaydediliyor. Bu konudaki en güçlü sinyaller AKP'nin 'devlet kadrosu' isimlerinden Çiçek ve Toptan'dan gelirken, Erdoğan'ın 'yeni bir başlangıç' açıklaması da bunu gösteriyor. AKP'nin bundan sonraki yol haritasını da Cumhurbaşkanı Gül açıkladı: 'Terörle mücadelede nihai başarıya ulaşmak.'
'İMHADA ISRARLIDIRLAR'
AKP'nin kapatılmamasının siyasi bir karar olduğunu söyleyen DTP Eşbaşkanı Emine Ayna ise, 'Keşke demokrasi adına olsaydı, ama değil' dedi. Kararın belli bir mutabakat doğrultusunda alındığına dikkat çeken Ayna, AKP'nin reform yapacağı yönündeki beklentilere ilişkinse, 'Rüya görmenin bir anlamı yok. Gül ilk öncelik olarak 'terörle mücadele'yi ortaya koyuyor. Bu da Kürtlere karşı imhada ısrar ettiklerini gösteriyor' dedi.
Keşke demokrasi adına olsaydı
AKP'nin kapatılması ardından başlayan tartışmalar sürüyor. Anayasa Mahkemesi'nin verdiği karara ilişkin değerlendirmeler devam ederken, DTP Eşbaşkanı Emine Ayna, kararın belli bir uzlaşmaya dayalı olarak alındığını belirtti ve 'Keşke demokrasi adına olsaydı, ama değil' dedi. Ayna, karardan sonra AKP'nin reformlar yapacağı yönündeki değerlendirmelere de katılmadığını belirterek, 'yapılan açıklamalardan da anlaşılacağı gibi Kürtlere yönelik imha ve inkar politikasının birinci öncelik olacağını' vurguladı.
Gazetemize AKP'nin kapatılmamasına ilişkin ilişkin gündemi değerlendiren Ayna, Mahkeme Başkanı Haşim Kılıç'ın siyasi bir değerlendirme yaptığına dikkat çekti. Ayna, bundan hareketle mahkemenin siyasi bir karar aldığını dile getirerek, AKP'nin kapatalımaması yönünde karar verildiğini dile getirdi. 'Parti kapatma doğru değil, demokrasiyle bağdaşmaz' diyen Ayna, ancak AKP'nin kapatılmamasının belli bir siyasi uzlaşma içinde kararlaştırıldığını söyledi. Mevcut Anayasa'ya göre AKP'nin kapatılması gerektiğini, mahkemenin buna rağmen kapatma kararı vermediğini dile getiren Ayna, Ergenekon davası ile kapatma davasının birbirleriyle ilintili olduğuna dikkat çekti. Ayna, varılan mutabakat gereği, AKP'nin kapatılmaması karşılığında Ergenekon operasyonlarına nokta konulması uzlaşmasının görüldüğünü söyledi.
Gül'ün rolü Mutabakatın oluşması konusunda özellikle Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün oynadığı role dikkat çeken Ayna, 'Gül'ün faaliyetleri oldu, tek tek görüşmeler yaptı, son olarak da Erdoğan'la görüştü ve karar bundan sonra geldi' dedi.
Demokrasi mücadelesi verilebilir Bu değerlendirmeler sonrasında Ayna, 'Keşke alınan karar demokrasi adına alınmış olsaydı, ama değil' dedi. Yine de bir partinin kapatılmamış olmasını olumlu karşıladığını dile getiren Ayna, mahkemenin anayasa değişikliği konusunda yaptığı çağrıların ve 12 Eylül Anayasası'na rağmen aldığı kararın önemli olduğunu, demokrasi cephesinin ortaya çıkan bu fırsatı demokrasi mücadelesine çevirebileceğini söyledi.
Reform yapmazlar Kapatmama kararının ardından AKP'nin reformlar yapacağı konusundaki değerlendirmeleri gerçekçi bulmadığını da belirten Ayna, 'Rüya görmenin anlamı yok, yetkililerin açıklamalarına bakıldığında önceliklerin ne olduğu görülebiliyor. Abdullah Gül ilk öncelik olarak 'terörle mücadele'yi ortaya koyuyor. Bu da Kürtlere karşı imhada ısrar ettiklerini gösteriyor' dedi. İmha siyasetinin sürdürüldüğü yerde reformlardan bahsetmenin mümkün olamayacağına işaret eden Ayna, 'Reformlar özgürlüklere hizmet eder, özgürlüklerin olduğu yerde imha olamaz, ancak imhadan bahsedenler özgürlükleri geliştirir mi' diye sordu.
'Olumlu manzara yok' DTP hakkındaki kapatma kararına da değinen Ayna, partileri hakkında alınacak kararın da siyasi bir karar olacağını söyledi. Ancak AKP hakkında alınan karar gibi belli bir mutabakat sonucu alınmış bir siyasi karardan ziyade Ayna, Kürtlere ve Kürt sorununa yaklaşımı ifade eden bir siyasi karar çıkacağını vurguladı. Bu kararın ne olacağına ilişkinse Ayna, yetkililerin son dönemde yaptığı açıklamalara bakılması gerektiğini dile getirdi. Ayna, 'DTP hakkında olumlu bir manzara görülmüyor. Alınacak siyasi kararın DTP'nin kapatılacağı yönünde olduğu görülüyor' dedi. ALTERNATİF

0 Yorum: