ABD'li General: 50 yıl daha Irak'tayız CENTCOM'un komutanlığını bugüne kadarkiler içinde en uzun süre yapan Abizaid, Carnegie Mellon Üniversitesi'nde yaptığı konuşmada, Orta Doğu'daki ''stratejik durum'' nedeniyle Amerikan güçlerinin 25-50 yıl daha bölgeden çıkabilmesinin mümkün görünmediğini kaydetti. Amerikan güçlerinin askeri mücadele yükünü bölgesel güçlere kaydırması ve kendilerinin dolaylı bir rol üstlenmeleri gerekeceğini ifade eden Abizaid, ''ancak bir an bile, gelecek 25-50 yıl Amerikan ordusunun eve dönebileceğini farz edemeyeceklerini, bölgedeki stratejik durum nedeniyle bunun mümkün görünmediğini'' söyledi. Abizaid, ''Sünni ve Şii radikalizmi, Arap-İsrail çatışmasının artışı ve dünya ekonomisinin Orta Doğu petrolüne bağımlılığı, Amerikalıları uzun süre Orta Doğu'da tutar'' ifadesini kullandı. ''Bunun petrol için bir savaş olduğunu söylemediğini ancak petrolün siyasi güçlerin de bulunduğu çok büyük jeopolitik hareketleri körüklediğini'' ifade eden Abizaid, kendileri için kesinlikle nasıl, ne kadar sürede yabancı enerjiye bağımlılıklarını azaltacaklarını hesaplamanın zorunlu olduğunu da söyledi.
General John Abizaid, Amerikan güçlerinin, şiddetin hüküm sürdüğü Orta Doğu'dan çıkmasının yarım yüz yıl daha alabileceğini söyledi.
Kurdians: Thursday, November 01, 2007Dağlardan gelen insanların Türk askerlerine zarar vermesinin önüne geçilmesi için...
Kurdians: Thursday, November 01, 2007Bush'tan son dakika mesajı ABD Başkanı George Bush, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile 5 Kasım Pazartesi günü Beyaz Saray'da terör örgütü PKK'ya karşı mücadele konusunda iyi ve öze yönelik bir görüşme yapacaklarını söyledi. Bush, gazetecilere açıklamasında, "Dağlardan gelen insanların Türk askerlerine zarar vermesinin önüne geçilmesi için birlikte ne yapabileceğimize ilişkin önemli konuda Başbakan Erdoğan'ın ziyaretini bekliyorum" dedi. Bush, "Müttefikler arasında olmasının bekleneceği gibi, iyi ve öze yönelik bir görüşme yapacağız. Kendisiyle Oval Ofis'te görüşmeyi bekliyorum" diye konuştu.
Başkan Barzani’’ Maalesef Türkiye Irak’ın bir parçası olan Kürdistan Bölgesi ile olan hava yolu bağlantısı kesti.
Kurdians: Thursday, November 01, 2007BAŞKAN BARZANİ: ‘’PKK TÜRKİYE’NİN BARIŞ ÖNERİSİNİ REDDEDERSE TÖRÖRİST BİR ÖRGÜT OLARAK TANINACAK’’ PNA-Federal Kürdistan Bölge (FKB)Başkanı Mesut Barzani İngiltere Savunma Bakanı Des Browne ve beraberindeki heyetle ile biraraya geldi. Görüşmenin ardından yapılan basın toplantısında konuşan Başkan Barzani, ‘’PKK’nin Türkiye’nin barış önerisini reddetmesi durumunda terörist bir örgüt olarak tanınacağını’’ söyledi. Bugün Selahaddin kasabasında gerçekleşen görüşmelerin ardından ortak bir basın toplantısı düzenlendi. Basın toplantısında konuşan Başkan Bazani, ‘’görüşmelerde, genel olarak Irak’taki ve özel olarak ta Kürdistan Bölgesindeki son siyasi gelişmeler. Ve sınırda devam eden krizden bahsedildiğini’’ söyledi. Türkiye’nin Kürdistan Bölgesine yönelik ekonomik ambargo uyulama cezası konusunda Başkan Barzani’’ Maalesef Türkiye Irak’ın bir parçası olan Kürdistan Bölgesi ile olan hava yolu bağlantısı kesti. Ekonomik ambargo da kesinlikle her iki tarafa zarar verir.Ancak işin bu düzeye geleceğine inanmıyorum’’ dedi. Türkiye ile Irak arasında yaşanan sınır krizi konusunda Başkan Barzani, Bütün tarafaların çıkarına olacak ortak bir iş yapılması amacıyla merkezi hükümet ile kordinasyon kurulması için Kürdistan Bölgesi’nde ortak bir konmite kuruldu’’ dedi. Türkiye ile PKK aralarındaki sorunu barış yoluyla çözüme kavuşturmak isterlerse biz de kendilerine yardım etmek konusunda hazırız. Ancak savaş yolunu tercih ederlerse, o zaman da savaşlarını Kürdistan Bölgesi’ne getirmemeleri için çalışacağız’’ dedi. Başkan Barzani, ‘’Kürdistan halkının sorunun çözümü yolunda PKK ve Tükiye’ye yardım konusunda değişmez milli ve vatanperverlik esasına bağlı olduğunu vurguladı ve, ‘’Bölgede savaşın ateşini uzaklaştırmak için elimizden gelen bütün çabayı ortaya koyacağız’’ dedi. Bir grup Türk medyasının ve bazı Türk yetkililerin başkan Barzani’ye karşı uygun olmayan bir uslup kullanması ile ilgili bir soruya karşılık Başkan Barzani, ‘’Türkiye’deki bu konuşma ve açıklamalar cevap verilmeye değmiyor. Kürt ve Türk vatandaşlar arasında iyi ilişkiler meydana gelmesini umuyorum. İktidar sahipleri gelir ve giderler ancak millet yerinde kalır’’ dedi. PKK’nin terörist bir örgüt olarak tanınıp tanınmaması konusunda Başkan Barzani, ‘’PKK, Türkiye’nin barış önerisini reddettiği zaman bu örgüt terörist bir örgüttür diyebiliriz’’ dedi. Daha önce 7 defa Irak’a gelen Browne, ‘’Kürdistan Bölgesine ilk defa geldiğini, Kürdistan Bölgesi’ndeki güvenlik ve istikrardan şaşırdığını, etkilendiğin ve Kürdistan Bölgesine gelmekten memnunluk duyduğunu dile’’ getirdi. Browne, ‘’Başkan Barzani ile genel olarak Irak ve özel olarak ta Kürdistan Bölgesi konusunda görüş alışverişinde bulunmasının çok önemli olduğunu’’ söyledi. Basın toplantısında son zamanlarda gündeme gelen Türkiye’nin olası bir askeri operasyonu hakkında konuşan Browne, ‘’herhangi bir askeri operasyonun hiç bir tarafın çıkarına olmayacağını’’ söyledi. İngiltere Savunma Bakanı, ‘’Başkan Barzani, doğru, kendi konuşması ve kararına sahip bir insandır. Bugün yaptığımız görüşmede, sayın Barzani’nin diplomatik ve barışçıl bir çözüm yolu arzu ediyor.Barış yanlısı bir insandır. Kürdistan’ın mücadele dolu tarihinde de sayın Barzani’nin barışı arzu ettiği görüldü.’’ Dedi. Browne, ‘’ PKK ile Türkiye arasındaki sornun çözümü için elimizden gelen bütün çabayı göstermeliyiz. İstanbul kongresi bunun elde edilmesi için iyi bir fırsattır.’’dedi.
Çadırcı: 'Türkiye'yi cesarete ve bu sorunu çözmek için bir barış planı sunmaya çağırıyorum' PKK sözcülerinden Abdurrahman Çadırcı, silahların bırakılabilmesi için Türkiye devletini bir barış planı sunmaya çağırdı. Çadırcı, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın da serbest bırakılmasını istedi. Kandil'de Fransız haber ajansı AFP'ye konuşan Abdurrahman Çadırcı, 'Türkiye'yi cesarete ve bu sorunu çözmek için bir barış planı sunmaya çağırıyorum' dedi. İstanbul'da yapılacak Irak konferansı öncesi bu çağrıyı yapan Çadırcı, 'Böylece silah bırakabiliriz' mesajını verdi. Çadırcı, 'Türkiye'yi Kürtlerin haklarını, ulusal, kültürel, anadil ve siyasi hakları ile ifade özgürlüğü hakkını tanımaya çağırıyorum' açıklamasında bulundu. Kürt Halk Önderi Abullah Öcalan'ın özgürlüğünü de isteyen Çadırcı, 'Türkiye'yi ağır koşullar altında tutulan başkanımız Abdullah Öcalan'ı serbest bırakmaya çağırıyoruz' dedi. Çadırcı, 'Böylec, adım adım bir ilerleme kaydedebilir, sorunlarımıza çözüm bulabilir ve hiçbir zaman çözüm olmayan askeri güce başvurmayabiliriz' dedi. PARİS - ANF
Etiketler: kurdistan, turkey terror
Arapların çoğunluğu bizi Arap sayar; Farslar bize İranlı der geçer. Türkler de bir zamanlar bizim için dağ Türkleri derdi.
Kurdians: Thursday, November 01, 2007KUZEY IRAK'IN İKİ NUMARASI, PARLAMENTO BAŞKANI ADNAN MÜFTİ: Türkiye küçük bir kapı açsın Hasan Cemal Bağdat'ta/Milliyet-Adnan Müfti, Kuzey Irak'ın Mesud Barzani'den sonraki iki numarası. Irak Kürdistan Ulusal Meclisi'nin Başkanlık koltuğunda oturuyor. Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani'nin kuruluşundan beri liderliğini yaptığı Kürdistan Yurtseverler Birliği partisinin üyesi. Bağdat'a gelmeden önce kendisiyle Erbil'de, parlamentodaki makamında uzun bir görüşme yaptık. Dağda peşmerge olarak geçirdiği zamanı, kurtulduğu suikast girişimlerini anlatırken, "Ben fazladan yaşayan bir adamım" dedi gülerek. Erbil'deki aynı binada, 1992 yılının sonbaharında ilk Kürt parlamentosunun başkanı Dr. Cevher Namık ve Kürdistan yönetiminin ilk başbakanı Dr. Fuat Masum'la görüşmüştüm. Adnan Müfti, bizim basından yakınıyor. Sordu: "Türk F-16'ları gelip Erbil'i mi vuracakmış?.. Olacak şey mi? Böylesine savaş çığırtkanlığı yapılır mı? Bakın biz, askerlerin PKK tarafından şehit edilmesini parlamento olarak şiddetle kınadık. Terörü, şiddeti kınıyoruz. Bizim topraklarımızın PKK tarafından Türkiye'ye zarar vermek için kullanılmasını istemiyoruz. PKK'yı biz yaratmadık. Sorunun kökleri Türkiye sınırlarının içinde... Ayrıca PKK vurup kaçıyor, bir orada, bir burada..." Adnan Müfti, 1990'lı yıllarda Türkiye'yle birlikte PKK'ya karşı silahlı mücadele dahil işbirliği yapıldığını belirtiyor. "PKK'ya karşı biz de şehit verdik" diyor. 1997'de Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yapmış olduğu son operasyondan söz ediyor. 'Türkiye af çıkarır mı?' Kuzey Irak'ta askeri operasyonların çare olamayacağını geçen yirmi küsur yılın gösterdiğini belirttikten sonra ekliyor: "Yirmi yıldan beri bu kadar savaş... Ama PKK hâlâ varlığını sürdürüyor. Savaşla bu sorun çözülmez. Barışı, diyaloğu deneyelim. Bakalım, PKK'nın böyle bir niyeti var mı, bunu da sınayalım." Adnan Müfti bir noktayı sürekli vurguluyor: "Türkiye bir küçük kapı açsın!" Neydi o kapı? Soruyor: "PKK silah bırakırsa, Türkiye de af çıkarır mı dağdakileri indirmek için?.. Bu konuda hepimiz, Amerika dahil herkes elinden geleni yapsın." PKK'nın saldırılarıyla, terör ve şiddet eylemleriyle bu kadar şehidin verildiği, Türk kamuoyunda büyük bir yangının yaşandığı bir dönemde 'af'tan söz edilemeyeceğinin tabii ki farkında Adnan Müfti de. Şöyle devam ediyor: "PKK, tuttuğu yolun yanlışlığını artık anlamalı. Bir an önce silahlı mücadeleyi bırakmalı. Bunun ilk aşaması olarak ucu açık ve önşartsız bir ateşkes ilan etmeli. Bu süreç içinde Türk hükümeti de dağdakileri indirmek ve Apo'nun hapishane koşullarını düzeltmek için bazı yasal adımları atabilmeli. PKK'nın gerekeni yapması için biz gerekli baskıyı onlara yapıyoruz. Ayrıca parlamento olarak şiddeti kınayan ve PKK'nın silahlı mücadeleden vazgeçmesini isteyen bir bildiri yayımladık. Ben Parlamento Başkanı olarak PKK'lıların dağdan inmeleri için açık çağrı yaptım." 'K.Irak'ta hain ilan edildik' Adnan Müfti, PKK konusunda kendileri açısından bir güçlüğü de işaret ediyor. 1992'de, Türkiye'yle birlikte PKK'ya karşı Kuzey Irak'ta operasyon yaptıkları zaman Irak Kürtleri arasında kendilerinin hain ilan edildiğini ve büyük tepki çektiklerini anlatıyor. Tabii bu sözleriyle, PKK'ya karşı Kuzey Irak'ta yapabileceklerinin sınırını da bir yerde çizmiş oluyor. Bu arada benim de buralarda gözlemlediğim bir noktaya değiniyor: Türkiye'ye karşı Kürtler arasında uç vermeye başlayan tepki ve husumet... Ve ekliyor: "Oysa, Türkiye özellikle 1990'lı yılların başından itibaren Kuzey Irak'a en çok yardım eden ülkelerin başında geliyor. Buralarda Türkiye'ye hayranlık var. Bu havanın bozulması, ne bizim ne de Türkiye'nin menfaatinedir. Kuzey Irak operasyonu konusunda halkın arasında, 'Türkiye'nin derdi PKK değil, Kürdistan yönetimi' söylemi bayağı yaygın..." Irak Kürdistan Ulusal Meclisi Başkanı Müfti, PKK'nın tuttuğu yolun Türkiye'de şoven, Baasçı çevrelerin elini güçlendirdiğini kabul ediyor. "Biz demokratik ve AB üyesi bir Türkiye'nin komşusu olmak istiyoruz. Bizim çıkarımız, Avrupa'ya komşu olmak, Baasçı bir ülkeye değil" diye konuşuyor. Şunları da ekliyor: "Ama Türkiye bazı bakımlardan çok katı. Kürtlerin demokratik ve kültürel hakları konusunda yapması gereken şeyleri var. Belki de Türk Baasçıları PKK'dan memnun. Böylece PKK'yı bahane ederek Türkiye'de demokrasinin gelişmesini engelliyorlar. Burada çoğu insan böyle düşünüyor." 'Türkiye'ye büyük lider lazım' Açıkça söylemese de, bir noktayı üstü örtülü biçimde belli ediyor: Askerin PKK ve Kuzey Irak üzerinden AKP ile hükümetini zayıflatmak istiyor olması ihtimali... Kürt eliti arasında Turgut Özal'ın ayrı bir yeri olduğu söylenebilir. Adnan Müfti'de de bu belli oluyor. Kürt sorununun, yani Türkiye'nin ileriye gitmesini engelleyen bir düğümün çözülmesinden söz açılınca şöyle diyor: "Türkiye'ye büyük lider lazım. Özal bu çaptaydı. Erdoğan Kürt meselesi konusunda belki ileride bu rolü oynar." Adnan Müfti'nin şu sözleri de ilginç: "Allah bizi Kürt olarak yaratmış. Araplar, Farslar, Türkler gibi biz de gurur duyuyoruz Kürtlüğümüzle... Ama bakın, Arapların çoğunluğu bizi Arap sayar; Farslar bize İranlı der geçer. Türkler de bir zamanlar bizim için dağ Türkleri derdi. Biz şimdi ne yapalım bu topraklarda? Kendi dilimizle, kendi kimliğimizle birlikte yaşamak istiyoruz. Ciddiyiz, Türkiye'yle barış istiyoruz." Irak Kürdistan Ulusal Meclisi Başkanı Adnan Müfti, son olarak yine aynı şeyi söylüyor: "Türkiye, Kürt sorununun çözümü konusunda, PKK'yı dağdan indirme konusunda ufak bir kapı açsın, bir yol açsın. Her şey o kadar kolaylaşacak ki." Yarın Bağdat'tan devam...