Türkiye imajını zedeledi MUHAMMED NUREDDİN-(Katar gazetesi Şark, 3 Mart 2008)Radikal Türkiye'nin PKK'ya yönelik kara harekâtı ABD'nin yeşil ışığıyla başlamıştı ve kırmızı ışığıyla son buldu. Türk yetkililer haliyle sürpriz çekilmeyi gerekçelendirmeye çalışıyor, ama aşağıdaki göstergeler operasyonu bitirme kararının sürpriz olduğunu ifade ediyor. Öncelikle, Türkler harekâtın hedefini belirlememiş ve güçlerinin, hedefe ulaşır ulaşmaz döneceğini ifade etmekle yetinmişti. İkincisi, Türk yetkililer perşembe akşamı, yani çekilme kararından birkaç saat önce harekâtın devam ettiğinde ve Genelkurmay Başkanı Büyükanıt'ın ifadesiyle, 'bir yıl bile sürebileceğinde' hemfikirdi. Üçüncüsü, cuma sabahı aniden, harekâtın bittiği açıklanıyordu. Dahası, kararın alınmasından saatler sonra Başbakan Erdoğan, o akşam yapacağı ulusa sesleniş konuşmasını değiştiriyordu. Zira karar, başbakanın konuşmasında yer alan 'operasyonun hedeflerini gerçekleştirene kadar süreceği' ifadesiyle çelişiyordu. Ayrıca çekilme aniden meydana geldi ve hedefler gerçekleşmedi. Hedefler perşembe akşamı ve cuma sabahı gerçekleşmiş olamazdı. Operasyonun bitişinden sadece birkaç saat önce, Hindistan'da bulunan ABD Savunma Bakanı Gates Ankara'ya operasyonu en fazla iki haftada bitirmesi gerektiği, yoksa ABD'nin istihbarat işbirliğini keseceği uyarısında bulunmuştu. Hatta Hürriyet gazetesinin yazdığına göre Gates Ankara ziyaretini iptal etmeyi düşünüyordu, ancak 'ABD uyarısı'nı bizzat iletme kararı aldı. Son olarak, Gates'in Türk yetkililerle görüşmelerinden sonra ABD Başkanı Bush, operasyonun bitirilmesi için acele edilmesine dair benzer bir uyarıda bulundu. Bu gelişmeler, harekâtın yoğun Amerikan baskısıyla son bulduğu ve hedefi gerçekleştirmediğini teyit ediyor. Genelkurmay açıklaması, kararın arkasında ABD'nin bulunmadığı konusunda ikna edici değildi. Çekilmenin nedenlerine dair yanıt bir dizi soruyla verilebilir: Türkiye operasyon süresini ve sınırlarını ABD'yle anlaşmaksızın mı belirledi? Ankara, Kandil'e ulaşmaya ve PKK'yı, ABD'nin örgütü Türkiye ve İran'a karşı kullanma imkânını kaybedeceği biçimde yok etmeye niyetli miydi? Ankara, Kuzey Irak'ta üs olarak kullanacağı, ABD'nin bölgesel planlarını değiştirecek yeni bir oluşum yaratmak mı istiyordu? Veya çekilme, Ankara'nın ABD'yle istihbarat işbirliğinin sürmesini tercih etmesinin sonucu mu? Yoksa Ankara'nın, Washington'ın Afganistan, İran ve füze kalkanı konularında işbirliği gibi taleplerini reddetmesinin bir sonucu mu? Son olarak, çekilmenin, ABD'nin, Gazze ve Lübnan'da yaşanacaklara kanalize olmak için Kuzey Irak'taki patlamayı söndürme eğiliminin sonucu olup olmadığını sorabiliriz. ABD Ortadoğu ve Kuzey Irak'ı aynı anda takip edemez. Sürpriz çekilme her halükârda, Türkiye'nin 1 Mart tezkeresi sonrası çıkarlarının dünyanın en büyük gücüyle koalisyonunun bile üstünde olduğuna dair kazandığı olumlu imaja uygun düşmedi. Türkiye, bölgedeki diğer ülkeler gibi Amerikan kontrolüyle hareket eder oldu. Bu olay, Türk-Amerikan ilişkileri ve ülke içindeki sonuçları değerlendirilmeksizin veya ne elde edildiği sorgulanmaksızın geçiştirilemez. Türkiye çözümün gerçek anahtarı kendi cebindeyken Kürt sorununda hâlâ başarısız oluyor, askerlerini ve imajını kaybediyor. (Katar gazetesi Şark, 3 Mart 2008)
Subscribe to:
Posts (Atom)