Kerkük'te petrol havzası gerginliği!

Irak ile Güney Kürdistan hükümetleri arasında petrol yataklarının işletimi konusundaki çekişme büyüyor. Son olarak peşmerge güçleri Kerkük yakınlarındaki bir petrol havzasından Irak hükümetinin görevlendirdiği mühendisleri zorla çıkardı.

Adının açıklanmasını istemeyen Iraklı bir petrol yetkilisi yaptığı açıklamada Kerkük'ün kuzeyindeki Khurmala petrol havzasında görev yapan petrol işçilerinin dün öğlen saatlerinde peşmergeler tarafından zorla uzaklaştırıldığını söyledi. Günde 35 bin varil petrolün üretildiği bölgedeki tesisin müdahaleye rağmen çalışmaya devam ettiğini belirten Iraklı yetkili, havzanın Güney Kürdistan yönetimi ile Irak hükümeti arasındaki tartışmalı bir bölgede yer aldığını ifade etti.

Irak Petrol Bakanlığı olay üzerine Irak polisinin de yardımıyla işçileri petrol havzasına geri götürdü ancak bölgede gerginliğin sürdüğü bildirildi.

Mühendislerin bağlı olduğu Irak Drilling Co. adlı şirket ise olayı 'münferit' olarak nitelendirdi ve çalışmalarının aksamayacağını söyledi.

Olay yerindeki mühendislerden birinin ifadelerine göre bölgeye gelen peşmergeler işçilere petrol havzasının Kürdistan toprakları içinde yer aldığını ve burada çalışma yapamayacaklarını söyledi.Kerkük bölgesel konseyinin başkanı Rizgar Ali ise olayla ilgili herhangi bir bilgileri olmadığını söyledi.

Kürtler ile Bağdat hükümeti arasında petrol konusunda ciddi anlaşmazlıklar bulunuyor. Bu anlaşmazlıklara Kerkük konusunda yaşanan sınır anlaşmazlıkları da eklenince önümüzdeki günlerde gerginliğin daha da artacağı tahmin ediliyor.

Bölgedeki kaynaklar bu tür gerginliklerin çatışmaya dönüşmesinden endişe edildiğini söylüyor.ANF

100 bin kişi Van'da buluştu / ANF

Van Kalesi yanında bulunan Atatürk Kültür Parkı'nda düzenlenen miting, İstanbul, Diyarbakır, Gaziantep, Şırnak, Şanlıurfa, Mardin, Siirt, Iğdır, Ardahan, İzmir, Hakkari, Bitlis, Ağrı gibi illerden de gelenlerin de katılımıyla başladı. Mitinge, DTP Van milletvekilleri Özdal Üçer, Fatma Kurtulan, DTP Batman Milletvekili Bengi Yıldız, DTP Bitlis Milletvekili Nezir Karabaş, EMEK eski Genel Başkanı Levent Tüzel, Barış Meclis üyeleri Seydi Fırat, Cemal Demir, DTP'li bölge belediye başkanları, KESK, DİSK, DTP Genel Merkez yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 100 bin kişi katıldı.

Öte yandan ayrı bir kortej oluşturarak alana gelen YDG üyelerinin, 'Ya özgür bir yaşam ya da onurlu ölüm', 'Dörtlerin bedenini aydınlattığı güneşe yürüyoruz', 'Üç kibrit çöpü aydınlığında özgürlüğe yürüyoruz', 'Yurtsever demokratik gençliği' pankartlarının alana alınmaması üzerine yaptığı oturma eylemi ise sona erdi. Pankartların polisler tarafından not alınmasından sonra gençler, alana alındı. 'Yeter yeter yeter, çözüm istiyoruz' dövizlerinin taşındığı mitingde, 'Yaşamı uğrunda ölecek kadar seviyorsak, yaşamak için birleşelim', 'Yolsuzluğun yoksulluğun savaşın ve şiddetin son bulduğu demokratik bir Türkiye yaratalım', 'Sosyalizmde ısrar barışta ısrardır' yazılı dev pankartlar ile Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın posterleri ve Demokratik Konfederalizm bayrakları açıldı.

Mitingin açılış konuşmasını yapan KESK MYK Üyesi Dilek Atsan, Van'da yasaklanan ve kan dökülen Newroz'u kutladıklarını söyledi. Artık Kürt sorununun barışçıl yollarla çözülmesi gerektiğine dikkat çeken Atsan, "Kürt sorunu artık inkar ve imhayla çözülecek bir sorun değildir. Tek millet, tek bayrak ve tek bayrak anlayışını kabul etmiyoruz. Kürt sorunu sınır dışı operasyonlarla çözülecek bir sorun değildir. Rant ve kan üzerinde yapılan siyaseti reddediyoruz. Buradan herkese çağrımız Kürt sorununun diyalog yoluyla çözülmesidir. Bunun için şuan bu alanda barış taleplerini dile getiren on binleri selamlıyoruz" diye konuştu. Atsan'ın konuşmasının ardından 100 kişilik bir grup Van Kale'ye çıkarak DTP bayrağını dikti. Miting sanatçı İbrahim Rojhılat, Nilüfer Akbal ile Serhat Kültür Sanat Merkezi (SKSM) sanatçılarından Fazıl Demir'in dinletileriyle devam ediyor.

Powered by Zoundry Raven

‘Yasak bölge’ mağdur ediyor

Şırnak Baro Başkanı Elçi, Batman Baro Başkanı Özevin ve Batman Çağdaş Gazetesi'nden Arslan 'geçici güvenlik bölgesi' uygulamasının bölgenin geçim kaynağı olan hayvancılığı etkilediğini, halkın can güvenliğini tehlikeye attığını söyledi.

Türk Genelkurmay Başkanlığı'nın resmi internet sitesinden Şırnak, Cizre, Kasrik ve Mardin Mazıdağı'nda bazı bölgelerin 6 Haziran-30 Haziran tarihleri arasında 'geçici güvenlik bölgesi' ilan edildiğini duyurdu. Bianet'in görüştüğü Şırnak Baro Başkanı Nuşirevan Elçi, genelde askeri bölge yerlerinin, hayvancılıkla uğraşanların yayla olarak kullandıkları yerler olduğunu; ancak halkın artık oraları kullanamayacaklarını söyledi. Elçi, "Bu yıl çok kuraklık var, sıcak olduğu için hayvancılıkla uğraşanlar çok sıkıntılar yaşıyorlar. 1999'da 'silah bırakma'dan sonra çatışma süreci sona ermiş, yeni köyler inşa edilmişti, köylülerin şimdi yine köylerini boşaltmak zorunda kalacakları yolunda duyumlar alıyorum" dedi.

'Artık haber getiremeyeceğiz' Batman Çağdaş Gazetesi Yazı İşleri Müdürü ve Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Arif Arslan, "Bazı bölgelerin geçici güvenlik bölgesi ilan edilmesinin gazetecilerin haber kaynaklarına ulaşmasını engellediğini, o bölgelerden sağlıklı haber alınamayacağını" söyledi. "Gazetecilik açısından sıkıntı ve risk doğacak. Kırsal alanlarda da korucuların 'bu bölgede haber yapmayın' uyarılarıyla karşılaşıyoruz. Şırnak'tan eskisi gibi rahat haber getiremeyeceğiz" diyen Arslan, "Halkın da özellikle geceleri ulaşımda çok zorlanacağını, güvenlik noktalarında 'dur' ihtarına uyamayanların sıkıntıyla karşılaşacaklarını" da belirtti. Arslan, şimdi OHAL dönemindeki sıkıntıların benzerlerinin yaşanacağını dile getirdi.

'Can güvenliği risk altında' Batman Baro Başkanı Sedat Özevin de "Bu bölgelerde halkın geçim kaynağı büyük oranda hayvancılık ancak artık kırsal alanlara çıkamayacaklar, bu imkandan mahrum kalacaklar" dedi. Özevin, yanlışlıkla ya da zorunluluktan geçici güvenlik bölgesine girenlerin can güvenliklerinin riske gireceğini vurguladı.BİA/ŞIRNAK

Diyarbakır'da 'ihbar var gerekçesiyle' evlerine baskın yapılan 4 öğrenci gözaltına alındı.

Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri Dicle Kent Bulvarı ve Mevlana Halit Mahallesi'nde bulunan öğrenci evlerine 'ihbar var' gerekçesiyle baskın düzenledi. Özel hareket timlerinin de katıldığı ev baskınlarında Fırat Ak, Ezel Alcu,

Kerem Uçar ve ismi öğrenilemeyen bir öğrenci gözaltına alındı. Gözaltına alınan 4 öğrencinin Diyarbakır Emniyet Müdürü Terörle Mücadele Şubesi'nde götürüldüğü öğrenildi.

'Bizi yerde sürüklediler'

Evleri basılan ve ÖSS'ye hazırlanan Remzi Burakmak, polislerin 05.00 civarında evlerini bastığını belirterek, 'Kapıyı açmamla üç hareket timinin beni yere atması bir oldu. Kafama basarak elime kelepçe takan polisler diğer arkadaşlarımla birlikte bizi yerden sürerek koridora kadar getirdiler. Kaba dayağa ve hakarete maruz kaldık' dedi. Polislerin evdeki eşyaları dağıttığını belirten Buramak, hiç bir gerekçe gösterilmeden arkadaşlarının gözaltına alındığını ifade etti.

DİYARBAKIR (DİHA)

Üç yüz yıl sonra Kürt filozofu Ehmedê Xanî tek cilt kitapta Kürtçe, Türkçe ve İngilizce

AMED Anf- Kürtlerin en eski ve en önemli eserlerinden Mem û Zîn'in ölümsüz yazarı Kürt filozofu Ehmedê Xanî'nin ölümünün 300. yılında Diyarbakır'da tüm eserleri tek cilt kitapta toplandı. Lîs Yayınları tarafından Ehmedê Xanî- Hemû Berhem (Tüm Eserleri) olarak Kawa Nemir editörlüğüyle yayınlandı. Ayrıca 8. Diyarbakır Kültür ve Sanat Festivali çerçevesinde yazar, akademisyen ve araştırmacıların değişik ülkelerden katıldığı "Ehmedê Xanî Sempozyumu" iki gün boyunca büyük bir katılım ve Kürtçe, Türkçe, İngilizce simültane çeviriyle gerçekleşti.

XANÎ KÜRTLÜĞÜN HAFIZASINDA YANKILANIYOR

Ehmedê Xanî'nin toplu eserlerini yayınlamak, bu bakımdan geç kalınmış bir iş olarak ortaya çıktı. Ehmedê Xanî'nin çeşitli el yazmaları vasıtasıyla günümüze ulaşmış eserleri; Mem û Zîn (Mem ile Zîn) adlı büyük mesnevisi, Xanî'nin Kürt çocuklarının o zamanların entelektüellik ve aydınlanma dili olan Arapçayı kolayca öğrenebilmeleri için hazırladığı sözlük olan Nûbara Biçûkan (Küçüklerin Turfandası), Eqîdeya Îslamê (İslam Akdi) ve Eqîdeya Îmanê (İman Akdi) adlı iki eseri, bunun yanında onun Dîwan'ından sayılan şiirleri, Lîs Yayınları tarafından Bênder (Harman) adlı diziden, Bütün Eserleri adıyla tek bir kitap halinde, iyi bir baskıyla ve büyük bir emekle ilk kez basıldı.

TÜM ESERLERİ YENİDEN OKUNMALI!

Lîs Yayınları, bu alanda ilk adımı atmış olup, Ehmedê Xanî'nin beş kitaptan oluşan toplu eserleriyle, Bênder (Harman) dizisiyle, kurucu ve kanon Kürtçe eserleri yeniden edit edip basmaya başladı. Ehmedê Xanî ile ilgili çalışmalar yapmış olan usta, araştırmacı ve yazarlar, bu eserin emekçilerine güç verdi. Eserin editörlüğünü Kawa Nemir yaptı; Selîm Temo yazdığı önsözle Ehmedê Xanî'nin bütün eserlerini yeniden okumanın önemine işaret etti. Kürt edebiyatının babası sayılan Ehmedê Xanî'nin tüm eserlerine tek kitapla ulaşma imkanı bulacak okuyucuların bu fırsatı kaçırmayıp, derhal kitabı temin etmeleri önerilir.

384 sayfalık tek kitap olarak yayınlanan Ehmedê Xanî-Hemû Berhem, Lîs Yayınları'nın şu adresinden temin edilebilinir; Koop. Mah. Ofis Sanat Sokağı Dicle Apt. No:2 Yenişehir / Diyarbakır Tel: 0 412 228 97 76 wesanenlis@yahoo.com

İSTANBUL - Yayın hayatına 19 Mayıs'ta başlayan Alternatif Gazetesi'nin yayını bir aylık süreyle durduruldu.

Afaki genel tanımlamalarla gazetelerinin kapatıldığına dikkat çeken Gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Ragıp Zarakolu, "Gazetemizin kapatılması Türkiye'de basın özgürlüğünün ciddi bir tehdit altında olduğunun göstergesidir" dedi. Özgür basın geleneğinden gelen ve günlük yayın yapan Alternatif Gazetesi, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 24-25 Mayıs tarihli nüshalarında "PKK propagandası" yaptığı iddiası ve "Örgüt bildiri ve açıklamalarını yayınladığı" gerekçesiyle, bir aylık süreyle kapatıldı.

Kapatma kararına tepki gösteren Gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Ragıp Zarakolu yaptığı açıklamada, "Gazetemizin kapatılması Türkiye'de basın özgürlüğünün ciddi bir tehdit altında olduğunun göstergesidir" dedi.

PNA-Kürdistan İttifak Listesi'nin, BM'nin Irak Özel Temsilcisi De Mistura'nın 140.madde ile ilgili sunduğu önerileri görüşmek üzere yarın toplanması bekleniyor.

Irak Parlamentosu'daki Kürdistan İttifak Listesi, De Mistura'nın sorunlu bölgelerle ilgili sunduğu önerileri görüşmek üzere yarın toplanıyor.

Kürdistan İttifak Listesi'nden Irak Parlamento üyesi Dr.Mahmut Osman PNA'ya yaptığı açıklamada, Kürdistan İttifak Listesi'nin yarın (Cumartesi) BM Irak Temsilcisi Mistura'nın öneri ve tekliflerini görüşmek için yarın toplanmasının beklendiğini belirtti.

Osman, De Mistura'nın önerilerinin negatif ve beklenmedik olduğunu söyledi ve Kürdistan Parlamentosu'nun bu önerileri görüşmek için toplanması ve bu konudaki kararını vermesi gerektiğini kaydetti.

ABD SESSIZ : "TÜRKİYE İLE İRAN'IN ORTAK OPERASYONLARINDAN HABERİMİZ YOK"

PNA-Amerika'nın Bağdat Büyükelçisi Ryan Crocker, Türkiye ile İran'ın, Kürdistan Bölgesi sınırlarında ortak askeri faaliyette bulunduğu yönünde elinde herhangi bir bilgi olmadığını söyledi.

Crocker, Irak'taki gelişmelerle ilgili ABD Dışişleri Bakanlığı'nda basın toplantısı düzenledi.

"Türkiye ile İran'ın, Federal Kürdistan Bölgesi sınırlarında ortak askeri eylemde bulunduğu yönündeki haberler olduğu hatırlatılarak görüşü sorulan Crocker, Bu konudaki haberleri görmediğini belirtti.

Büyükelçi Crocker, "Hem İran'ın hem Türkiye'nin, bariz şekilde PKK ve ona bağlı örgütlerle problemi var. Zaman zaman hem İran hem Türkiye'nin sınır ötesi operasyonlar düzenlediği yönünde haberler gördük, ancak herhangi ortak bir faaliyetten haberim yok" dedi.

Türkiye Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ, dün yaptığı açıklamada, "İran ile koordineli operasyonlar" yapıldığını söylemişti.

DR.MAHMUT OSMAN: "BM'NİN 140.MADDE KONUSUNDAKİ ÖNERİLERİ OLUMSUZ"

PNA-Kürdistan İttifak Listesi'nden Irak Parlamentosuna üye olan Dr.Mahmut Osman, BM Irak Temsilcisi De Mistura tarafından 140.madde için sunulan önerilerin olumsuz olduğunu söyleyerek 140.maddenin BM'nin eline verilmemesi gerektiğini, çünkü onların Kürt çıkarlarına karşı olan dış ülkelerin tutumunu gözönünde bulundurduklarını ifade etti.

PNA'ya demeç veren Osman, parlamentonun bu önerileri görüşmek üzere toplanması gerektiğini söyledi. Mahmut Osman, "De Mistura'nın önerileri olumsuz çıktı. Bu şekildeki önerileri beklemiyorduk" dedi.

Osman, "Öyle görülüyor ki De Mistura'nın önerilerinde Türkiye ve Arap ülkelerinin etkisi var ve hatta bunda ABD'nin baskısı da var." dedi.

Dr.Mahmut Osman, "Ben en baştan beri sorunun BM'ye havale edilmemesinin yanındaydım. Çünkü Kürtlerin uğradığı zulümler karşısında BM'nin hiçbir gün tutumu olmamıştır." dedi.

Osman, parlamentonun bu önerileri görüşmek üzere toplanması ve bu konudaki tutumunu sergilemesi gerektiğini ifade etti.

Dış basın türban kararını flaş haber olarak işte böyle duyurdu...

Dünya ajansları: AKP'ye büyük darbe

Reuters:Türk Anayasa Mahkemesi'nin kadınların üniversitelere türban takarak girmesi için anayasada yapılan değişiklik kararını iptal ettiğini belirtti. Reuters, Anayasa Mahkemesi'nin yasayı iptal kararında laikliğe aykırı olduğu vurgusunu yaptığını duyurdu. Ajans Anayasa Mahkemesi'nin bu kararıyla AKP'ye büyük darbe indirdiği yorumunu yaptı.

AP: Anayasa Mahkemesi'nin üniversitelerde İslam sembolü olan başörtüsünün takılmasına izin vermediğini duyurdu. Ajans haberinde, mahkeminin bu karanın muhafazakar İslamcı hükümet için bir yenilgi olduğunu yazdı. Haberde AKP'nin üniversitelerde türban yasağını dini ve kişisel özgürlük çerçevesinde kaldırmak istediği vurgusu yapıldı.

AFP: Fransız haber ajansı AFP de, Anayasa Mahkemesi'nin üniversitelerde türbanın serbest bırakılması için anayasada yapılan yasal değişikliği laikliğe aykırı bularak iptal ettiğini duyurdu.

Der Spiegel: Alman Der Spiegel dergisi de internet sayfasında flaş olarak verdiği haberde, Anayasa Mahkemesi'nin Erdoğan'nın türban konusunda yaptığı reformu iptal ettiğini yazdı. Haberde bundan sonra da Türk üniversitelerine türban takarak girilmesinin yasak olduğu belirtildi. Der Spiegel, Anayasa Mahkemesi kararıyla Türkiye'de muhafazakar İslamcı AKP ile laik güçler arasındaki çatışmanın daha da artacağı yorumunu yaptı.

BBC:İngiliz yayın kurumu BBC, "Türkiye'nin en yüksek mahkemesi, üniversite öğrencilerine Müslüman başörtülerini kullanmaya izin veren, parlamentonun yaptığı reformu iptal etti. Mahkeme, Şubat ayındaki düzenlemenin anayasanın laik ilkelerinin ihlali olduğunu söyledi" dedi.

Hükümetin ise türban yasağının birçok kızın eğitimden yoksun kalması anlamına geldiğini belirttiğini kaydeden BBC, "Ancak, laik sistemin önemli bir kısmı, İslam'ın Türk kamusal yaşamında daha büyük bir rol oynamasına izin vermeye yönelik bir adım olarak değerlendirerek, girişime direndi" yorumunu yaptı.

El Cezire:El Cezire televizyonu "Karar, dini ve bireysel özgürlükler çerçevesinde türbana izin vermeye çalışan iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi için bir yenilgidir" dedi.El Cezire, "Türk mahkemesi, türban yasağını korudu" başlıklı haberinde bazı gözlemcilerin kararını, kapatma davası için olumsuz bir işaret olarak olabileceğini düşündüklerini kaydetti. El Cezire, karar üzerine liranın dolara karşı zayıfladığını, piyasaların, AB adayı Türkiye'de uzun siyasi belirsizliklerden korktuklarını bildirdi.

Bloomberg:"Karar, AKP ve Erdoğan'a siyasi yasak getirilme şansını artırdı" Merkezi New York'ta bulunan Amerikan Bloomberg Haber Ajansı, Anayasa Mahkemesinin türbanla ilgili kararını abonelerine flaş haber olarak duyurdu. Ajansın, Ankara mahreçli haberinde, Anayasa Mahkemesinin türbanı reddeden kararının, Başbakan Tayyip Erdoğan'a bir darbe niteliğinde olduğu belirtilerek, "İslam ile devlet işlerini karıştırdığı iddia edilen, AK Parti ve Erdoğan hakkında, Anayasa Mahkemesi'nin siyasi yasak kararı verme şansı yükseldi" şeklinde yorum yapıldı. Kararın, 9'a karşı 2 oyla alındığını kaydeden ajans, kararın açıklanmasının ardından Türk lirasının dolara karşı 1,3 oranında düştüğünü belirtti.