DTP'ye destek için 'Halk Mahkemesi' kuruldu

dtp_halk_mahkemesi Türk adaletinin DTP'ye karşı açtığı kapatma davasına karşı Diyarbakır'da binlerce kişi 'Bağımsız Halk Mahkemesi' kurdu. Hakkari'de de yapılan kitlesel basın açıklaması ile DTP'ye açılan kapatma davası kınandı.
Anayasa Mahkemesi'nde DTP'nin sözlü savunma yaptığı saatlerde Diyarbakır Dağkapı Meydanı'nda 'Halk Mahkemesi' kuruldu. Duruşmaya katılmak için gelen binlerce kişi PKK ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan lehine slogan attı.
DTP bayrağı taşıyarak, Oremar, Tirsonek ve Zap Destanı şarkıları eşliğinde halaya duran kitlenin taşıdığı 'Siyasi irade engellenemez', Ne Ergenekon ne AKP yaşasın Demokratik Cumhuriyet', 'Siyasetin yolunu kapatırsan dağın yolunu açarsın' yazılı dövizler dikkat çekti.
Ayrıca Türk devleti tarafından daha önce kapatılan 5 Kürt siyasi partisini temsil eden 'Partiler mezarlığı' yazılı bir döviz göze çarptı. Protesto gösterisi sırasında yoğun askeri-polisiye önlemler alındı.
Şeyh Sait'in Asıldığı Yerde kuruldu
dtp_halk_mahkemesi_daktilo Halk Mahkemesi Kürt liderlerden Şeyh Sait'in asıldığı yer olan Dağkapı Meydanı'nda kuruldu. Mahkemede Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, DTP Diyarbakır Milletvekilleri Selahattin Demirtaş, Gültan Kışanak, MYK üyeleri Selma Irmak, Mazlum Tekdağ, Kamuran Yüksek, Batman Milletvekili Ayla Akat Ata, DTP'li ilçe belediye başkanları, DTP İl Başkanı Nejdet Atalay, İHD, Göç-Der, TUHAD-FED, DÖKH, YDG, Eğitim Sen Diyarbakır Şube Başkanı Abdullah Karahan, KESK Diyarbakır Şubeler Platformu üyeleri de yerlerini aldı.
Alanda kurulan sembolik 'Halk Mahkemesi'nin salonu dizayn edilirken, mahkemenin tiyatrosunun ise Dicle Fırat Kültür Sanat Merkezi (DFKM) çalışanları düzenleneceği belirtildi.
Öte yandan kapatma davasına bir tepki de Hakkari'den geldi. DTP Hakkari İl binası önünde toplanarak yürüyüşe geçen yaklaşık 2 bin kişi Bulvar Caddesi'ndeki belediye binası önünde yürüyüşlerine son verdi.
'Hiç Kimse Halkın Düşüncesini Kapatamaz'
Sarı, kırmızı ve yeşil, bezler ile bez afişleri taşıyan eylemciler, 'PKK halktır, halk burada', 'Biji serok Apo', 'Şehit Namırın', 'Sayın Öcalan', 'DTP siyasi irademizdir', 'Gençlik Öcalan'ın fedaisidir', 'Geliyor geliyor Apocular geliyor' şeklinde sloganlar arttı.
Belediye binası önünde basın açıklamasını okuyan DTP Hakkari il Başkanı Hasan Güzel, partilerin kapatılıp açılabileceğini, ancak insanların düşüncelerine kilit vurulmayacağını vurguladı. DTP hakkındaki kapatma davasının devam ettiği kritik bir günde bu kapatma davalarının ne ilk ne de son olduğunu belirten Güzel, parti kapatmanın dünyanın her yerinde bir insanlık ayıbı olduğunu kaydetti. Güzel, 'Hiç kimse halkın düşüncesini kapatamaz. Kimse halkın önünü kesemez, kilit vuramaz. Kürt sorunu siyasal bir sorundur. Hiçbir şekilde sınır ötesi operasyonlarla ve başkalarının oyunlarıyla çözülemeyecek. Bu sorunun Sayın Öcalan ile çözüleceğini herkes bilmelidir' dedi. Basın açıklamasından sonra eylemciler slogan atarak dağıldı.
AMED /ANF

Türk: DTP'nin kapatılması büyük talihsizlik olacaktır

Binlerce kişi DTP için alanlara çıktı

İstanbul'da 4 DTP'li gözaltına alında

DTP sözlü savunma veriyor

DTP'li Demirtaş'ın mahkemeye zorla getirilmesini istedi

İnşaat işçisine, önce işkence sonra infaz!

“Benim ağabeyimi yok yere vurdular. Ağabeyim annesiz babasızdı, köyde tek başına yaşıyordu. Öldürdükleri yetmiyormuş gibi bir de işkence yapmışlar ona. murattekdal1Tırnakları sökülmüştü. Kafasında darp izleri vardı. Elleri ezilmişti. Onu işkence ile öldürmüşler.”

 

Amed’in Lice İlçe’sinde özel harekat timleri tarafından infaz edilen Murat Tekdal’ın yalnız başına yaşayan bir inşaat işçisi olduğunu belirten ailesi, Tekdal’a işkence yapılıp ardından da öldürüldüğünü belirtti. Abla Fatma Güler, “benim ağabeyimi yok yere vurdular. Ağabeyim annesiz babasızdı, köyde tek başına yaşıyordu. Öldürdükleri yetmiyormuş gibi bir de işkence yapmışlar ona. Tırnakları sökülmüştü. Kafasında darp izleri vardı. Elleri ezilmişti. Onu işkence ile öldürmüşler” diye konuştu.
Türk ordusunun Kürdistan’daki sivil infazları sürüyor. Geçtiğimiz haftalarda Hakkari’de bir çobanın HPG’li diye katledilmesinin ardından bir başka olay ise üç gün önce Amed’in Lice İlçesi’nde yaşandı. Lice-Hani kırsalında operasyona çıkan askerler, Lice İlçesi Ecemiş Köyü nüfusuna kayıtlı Murat Tekdal’ı öldürdü. Cenazeyi HPG’li diyerek Lice Devlet Hastanesi’ne götüren askerler daha sonra da Tekdal’ın yaşadığı Ecemiş Köyü muhtarını arayarak, ‘Murat Tekdal adlı bir teröristi öldürdük. Gelin götürün’ diye haber verdi. Bu haber üzerine köy muhtarı, anne babası olmadığı için köyde tek başına yaşayan ve HPG ile hiçbir ilişkisi olmayan Tekdal’ın amcası ve ablasına durumu bildirdi. Murat Tekdal 12 Eylül günü tek başına yaşadığı köydeki evinden başka bir köye misafirlik için gitmiş ve gün boyunca kendisinden haber alınamamıştı. Murat Tekdal’ın sivil olduğu anlaşılırken, Türk yetkililer tarafından yapılan açıklamalarda ise Tekdal için HPG’li denilerek, vurulduğu belirtilmişti. Olayı büyük bir şok yaşayarak karşılayan Tekdal ailesi, çocuklarının HPG’li olmadığını ve işkence ile infaz edildiğini belirterek, olayın peşini bırakmayacaklarını söyledi.
yeniozgurpolitika Yok yere öldürüldü
Tekdal’ın amcası Emin Tekdal, yeğeninin 12 Eylül’de Amed’den ayrılarak yaşadığı Ecemiş Köyü’ne gittiğini belirterek “Aynı gün saat 16.00’da komşu köye misafirliğe gidiyor. Biz o gittikten sonra 13 Eylül günü saat 12.00’ye kadar kendisinden haber alamadık. Saat 12.00’de askerler bizim köyün muhtarını arayarak ‘Murat Tekdal adındaki bir PKK’liyi öldürmüşüz, gelin cenazesini alın’ demişler. Böyle bir haber gelince şok yaşadım. Çünkü benim yeğenim HPG’li değil. Yeğenimin PKK ile hiçbir ilgisi yoktur. Yeğenim inşaatlarda çalışıyordu. Bazen köyde tarlalarda da yevmiye ile çalışıyordu. Diğer mahsum insanlarımız gibi yeğenim de yok yere öldürüldü” dedi. Devletin son dönemlerde mahsum insanları tekrardan öldürmeye başladığını öne süren Tekdal, kamuoyunun bu olaylara sessiz kalmamasını istedi.
‘Tek odalı evde yaşıyordu’
Yeğeninin ölümünden sorumlu olanların cezalandırılması için tüm hukuki yollara başvuracaklarını vurgulayan amca Emin Tekdal, “Biz bunun takipçisi olacağız ki başka mahsum insanlar öldürülmesin” dedi. Murat Tekdal’ın 5-6 yıldır tek başına yaşadığını dile getiren amca Emin Tekdal, “yeğenim kendine tek odalı bir ev yapmıştı. Annesi-babası olmadığı için orada tek başına kalıyordu. Kendi halinde biriydi. Yılda 5-6 ay şehirde inşaatlarda çalışıyordu, kışın da köye gidiyordu. Kaç gün önce iş aramak için Diyarbakır’a geldi ama iş bulamayınca yine geri döndü. Gittiği gün bu olay oldu” diye konuştu.
‘Tırnakları sökülmüştü’
Murat Tekdal’ın tek kardeşi olan Fatma Güler infaza ilişkin şunları belirtti: “Benim ağabeyimi yok yere vurdular. Ağabeyim annesiz babasızdı, köyde tek başına yaşıyordu. Hangi hakla araştırmadan sormadan vurdular ağabeyimi. Öldürdükleri yetmiyormuş gibi bir de işkence yapmışlar ona. Tırnakları sökülmüştü. Kafasında darp izleri vardı. Elleri ezilmişti. Onu işkence ile öldürmüşler. Yaptıkları kanunsuzluktur. Abim 29 yaşındaki bir gençti, daha muradına bile ermemişti. Böyle adaletsizlik olur mu?”
Suçluların cezalandırılması için ellerindengeleni yapacağını söyleyen Güler, “Ağabeyimi vurdular ve şimdi de her yerde hava atıp ‘biz bir PKK’li’ öldürdük’ diyorlar. Benim ağabeyim PKK’li değil. Aslında hiçbir PKK’liyi de vuramıyorlar. Ancak sivil insanları sebepsiz yere vurup sonra da PKK’lileri öldürdüklerini söylüyorlar. Ağabeyimin hakkını istiyorum. Araştırıp soracağım kim vurmuşsa bulup cezasını çekmesi için elimden geleni yapacağım” diye kaydetti.
LEYLA SÖĞÜT/ DİHA/AMED YENİ ÖZGÜR POLİTİKA

İNSANLIĞIN ÖLDÜĞÜ AN

Bölge'de yürütülen kirli savaşı tüm çıplaklığıyla gözler önüne seren bu fotoğraf karesi Bitlis'in Mutki ilçesinde bir çatışmadan sonra çekilmiş

mutkide_tsk_vahseti1_2008

BÖLGE'DEKİ KİRLİ SAVAŞ İŞTE BU
Operasyon ve çatışmaların şiddetlenmesiyle devreye konulan uygulamalar 1990'lı yılları aratmıyor. Bir dönem sık sık kulak ve kafa kesmekle gündeme gelen askerler, bu kez Bitlis'in Mutki ilçesinde sahneye çıktı. Askerlerin, 26 Ağustos'ta çıkan çatışmada yaşamını yitiren 8 HPG'linin cenazelerine basarak, 'askerlik anısı' fotoğrafı çektirmişler.
ASKERLER POZLA YETİNMEDİLER
Askerler sadece fotoğraf çekmekle yetinmiyor. Fotoğraflarda sağlam görünen cenazelerin, toprağa verildiği sırada parçalandıkları aileleri tarafından duyurulmuştu. Bu çatışmada yaşamını yitiren Gülcihan Sönmez'in vücudunun, Ümik Yakan'ın ise kafatasının parçalandığı ortaya çıkmıştı.
İnsanlık bunun neresinde?
ozgur_ulke_vahset_haberi Yıllardır Bölge'de yürütülen kirli savaş kapsamında insanlığı ayaklar altına alan uygulamalar bitmek bilmiyor. Son yıllarda yeniden hortlatılan vahşet uygulamaları 90'lı yılları hatırlatırken, insanlık da bir kez daha ayaklar altına alındı. Özellikle 90 yıllarda PKK'lilerin cenazelerine basarak fotoğraf çektirme, kulak kesme, baş kesme gibi insanlığa sığmayan karelerle hafızalarda yer edinen askerlerin benzer bir gayri insani uygulaması geçen günlerde Bitlis'te yaşandı.
Askerlerin 1994'lerde PKK'lilerin cenazelerine basarak çektirdikleri fotoğrafların ortay çıkmasıyla insanların hafızalarına işleyen bu kareler daha unutulmamışken, benzer bir insanlığa sığmayan bir uygulama geçen günlerde Bitlis'te yaşandı. Bitlis'in Mutki ilçesinde 26 Ağustos'ta meydana gelen ve 8 HPG'linin yaşamını yitirdiği çatışmada askerlerin yaşamını yitiren HPG'lilerin cenazelerinin üzerine basarak fotoğraf çektikleri ortaya çıktı.
26 Ağustos günü Mutki'ye bağlı Deşta Hute ve Hasköy kırsalında korucularla görüşmeye giden 8 HPG'li pusuya düşürüldü. Bunun üzerine çıkan çatışmada 8 HPG'li yaşamını yitirdi. Ancak çatışmadan sonra askerlerin çektirdiği fotoğraflar insanlık adına utanç verici.
CENAZELERE BASARAK POZ VERMİŞLER
Ortaya çıkan ve cep telefonuyla çekilen fotoğraflarda olay yerindeki askerlerin HPG'lilerin cenazelerine basarak fotoğraf çektikleri görülüyor. Özellikle aynı çatışmada yaşamını yitiren Yılmaz Amed kod isimli Sadrettin Varol'un cenazesi üzerinde bir askerin durarak fotoğraf çektirdiği karelere yansırken, cenazelerin ise sağlam olduğu görülüyor. Ancak fotoğraflarda sağlam görünen cenazelerin, toprağa verildiği sırada parçalandığı da ortaya çıkmıştı.
CENAZELER PARÇALANMIŞTI
Çatışmadan sonra aileleri tarafından cenazeleri alınan HPG'lilerden birçoğunun cenazelerinin parçalandığı ortaya çıkmıştı. Özellikle Muş'un Varto ilçesinde toprağa verilen Savuşka Adar kod adlı Gülcihan Sönmez'in vücudunun parçalandığı gözlenirken, aynı çatışmada yaşamını yitiren ve Van'ın Özalp ilçesinde toprağa verilen Şahan (Brûsk) kod adlı Ümit Yakan'ın ise kafatasının parçalandığı ortaya çıkmıştı.
BİTLİS / DİHA
Mutki'de yaşamını yitiren gerillaların kimlikleri belirlendi

İşte Bölge'de yaşanan savaşın vahşet görüntüleriasker_tsk_vahset_1994mutkivahset_sadrettinvarol_2008

"Mutkide Asker Vahşeti Sadrettin Varol"

YIL: 1994<
Elleri belinde, poz veriyor! Kafatasını taşla parçaladığı gerillanın dışarıya fırlayan beynine doğru uzatmış ayağını.


YIL: 2008>
Zihniyet değişmedi. Yaşamını yitirmiş HPG'linin önce göğsüne basarak fotoğraf çekiyorlar, sonra parçalıyorlar.