Avrupa Kürt Demokratik Toplum Koordinasyonu (CDK), Van, Siirt ve Yuksekova'da devletin saldırılarına karşı direnen halkı selamladı. CDK, Türkiye'de ırkçı rejimin Hitler döneminden çok daha vahşice saldırdığını kaydetti. CDK 2008 Newroz'u kutlamalarında Kürt halkına yönelik saldırıları sert bir dille kınadı. '2008 Newrozu'nda halkımızın görkemli direnişine ve serhildanina tahammül edemeyen inkarcı ve sömürgeci rejim bir kez daha katliam ve şiddet geleneğine sarılmıştır' diyen CDK, Van, Siirt ve Yüksekova'da devletin saldırılarının devam ettiğini belirtti. CDK, 'Halkımızın bu saldırılar karşısındaki direnişini selamlıyoruz. Newrozlaşan halkımız, bir kez daha Önderliğinden ve özgürlüğünden asla vazgeçmeyeceğini hiç bir tereddüde yer vermeyecek bir şekilde tüm dünyaya haykırmıştır. 2008 Newroz'u Kürt haklinin kendi istemi ve iradesine karşı yapılan her türlü kirli hesabın ve imha konseptinin başarılı olamayacağını ortaya koymuştur' ifadelerini kullandı. 2008 Newroz'unun Kürt halkı ve özgürlük mücadelesi üzerinde yapılan hesapları bir kenara attığının altını çizen CDK, bundan sonra tüm güçlerin hesaplarını halkımızın bu görkemli cevabını dikkate alarak yapmak zorunda olduklarını kaydetti. Hitler benzetmesi CDK açıklamasında şöyle dedi: 'Halkımızın binyıllardır geleneksel olarak kutladığı Newroz bayramını önce Türk bayramı ilan edip sonrada demir dövme gibi traji-komik utanç tablolarını yaratan inkarcı rejim halkımızın Ede Bese dediği 2008 Newroz'undaki görkemi hazmedememiş, Zap direnişinde aldığı yenilginin intikamını halkımızdan almak istemektedir. Gerillaya gücü yetmeyen soykırımcı zihniyet Alman faşizminin yöntemlerini halkımıza karşı kullanmaktan çekinmemektedir. Kuskusuz ki bunu yaparken Avrupalı 'demokratların' susarak ve görmezden gelerek sunduğu desteğe güvenmektedir. Hitler döneminden çok daha vahşice saldıran ırkçı rejimin her türlü vahşet uygulamasını teröre karşı mücadele olarak meşru gören Avrupa'nın bu hastalıklı zihniyeti, Newroz bayramı gibi binyıllardır gelenekselleşen bir bayram kutlamasına yönelik yapılan bu vahşete de sessiz kalması en hafif deyimiyle ikiyüzlülük olarak tanımlanabilir. Bizim hem halk olarak hamda özgürlük mücadelesi olarak bize yapılanları asla unutmayan bir yapımız var. Ne unutuyor ne de affediyoruz. Halkımıza yapılan vahşete karşı sessiz kalmayacağımızı tüm dünya iyi bilmelidir. Avrupa'da yasayan Kürtler olarak her zeminde ve koşulda değerlerimizden vazgeçmeyeceğiz. Katliamlara karşı bulunduğumuz her alanda direnmek ve demokratik meşru tepkimizi ortaya koymak zorundayız. Unutulmasın ki bize kazandıran ve bundan sonrada kazandıracak tek yol direniştir.' BRÜKSEL - ANF
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
0 Yorum:
Post a Comment