CHP 'Güney Kürdistan'a cildiriyor! AB Komisyonu'nun resmi bir raporunda Kuzey Irak'tan "Güney Kürdistan" olarak bahsetmesine CHP'den sert tepki geldi. Milliyet'i gösterdiği gazetecilik başarısından dolayı kutlayan CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, "Böyle bir raporun kabul edilebilir bir tarafı yoktur" dedi. "Eğer Kuzey Irak 'Güney Kürdistan' sayılıyorsa bunun 'kuzeyi' neresidir? Hükümetin derhal bir girişimde bulunarak AB'yi uyarması gerekir" diyen Öymen şunları söyledi: "Genelde 'hata olmuş' deyip geçiştirmek isterler ama AB gibi ciddi kuruluşlar hata yapmaz. Bu hata diye geçiştirilemez. Çok ciddi bir biçimde takip edilmesi gereken bir olaydır bu. Biz CHP olarak bu işin takipçisi olacağız. Rapor üzerindeki incelememizin tamamlanmasının ardından önümüzdeki hafta konuyu TBMM gündemine getirerek soru önergesi vereceğiz. Konunun takipçisi de bizzat ben olacağım." Dışişleri Bakanlığı kaynakları rapor hakkında şu anda kendilerine ulaşan bilgi bulunmadığını belirtmekle yetindi. Raporda ne var? AB Komisyonu Ekonomik ve Mali İşler Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan "Sonbahar 2007-2009 Ekonomik Öngörüler" başlıklı raporun petrol fiyatlarındaki yükselişin nedenlerine ilişkin bölümünde Irak'ın kuzey bölgesi için ilk kez "Güney Kürdistan" tanımı kullanılarak, "Türkiye'nin Güney Kürdistan'daki askeri müdahaleleri nedeniyle jeopolitik gerilim yüksek" ifadesi kullanılmıştı.
Kürdler 80 yillik Turkiye'ye bir sey demezken Turklerin 5000 yillik Kürdistan tahammulsuzlugu!
Kurdians: Monday, November 12, 2007Holbrooke, Türk ve Amerikalı yetkililerle geçen hafta içinde yaptığı telefon görüşmeleri sonrası, böyle bir izlenim edindiğini belirtti.
Kurdians: Monday, November 12, 2007Holbrooke, Türk ordusu bir hafta içinde harekete geçebilir Rizgarî Online/Amerika eski Dışişleri Bakan Yardımcılarından Richard Holbrooke, Türk ordusunun, Federe Kürdistan bölgesindeki PKK varlığına karşı, bir hafta içinde harekete geçeceğini tahmin ettiğini belirtti. CNN'de yayınlanan 'Late Edition' programına katılan Holbrooke, Türk ve Amerikalı yetkililerle geçen hafta içinde yaptığı telefon görüşmeleri sonrası, böyle bir izlenim edindiğini belirtti. Holbrooke, bunun sadece bir tahmin olduğunu da vurguladı. Eski Dışişleri Bakan Yardımcısı, Amerikan yönetiminin PKK ile mücadelede Türkiye'ye verdiği sözleri tutmadığını iddia ederek, “operasyon düzenlemenin Türkiye'nin hakkı olduğunu” belirtti. Holbrooke "Eğer teröristler, Meksika sınırından bize saldırsalardı onların peşinden giderdik" dedi.
AB ‘nin Federal Kürdistan bölgesinde hayata geçirmesi düşündüğü önemli bazı projelerinin olduğu mesajını başkan Barzani’ye iletti.
Kurdians: Monday, November 12, 2007AB’ NİN IRAK BÜYÜKELÇİSİ OSİTALO , BAŞKAN BARZANİ İLE GÖRÜŞTÜ: ’’TÜRKİYE İLE IRAK SINIRINDAKİ KRİZ BARIŞÇIL YOLLARDAN ÇÖZÜLMELİ...’’ PNA-Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Federal Kürdistan Bölgesini ziyaret eden Avrupa Birliği (AB) ‘nin Irak Büyükelçisi İlka Ositalo , Federal Kürdistan başkanı Mesut Barzani tarafından kabul edildi.Federal Irak ve Kürdistan Bölgesindeki son siyasi gelişmelerin ele alındığı görüşmede taraflar , özellikle son zamanlarda Türkiye-Irak sınırında meydana gelen krizin barışçıl yollardan çözülmesine vurgu yaptı. Selahaddin kasabasında gerçekleşen görüşmede AB büyükelçisi Ositalo, AB’ nin BM vasıtasıyla Federal Kürdistan bölgesine gerçekleştirdiği yardımlarına dikkat çekerek AB ‘nin Federal Kürdistan bölgesinde hayata geçirmesi düşündüğü önemli bazı projelerinin olduğu mesajını başkan Barzani’ye iletti. Başkan Barzani’nin Avrupa’ya gerçekleştirdiği son ziyareti hatırlatan Ositalo, Başkan Barzani’nin üstdüzey Avrupa yetkilileriyle gerçekleştirdiği görüşmelerin önemli ve çok olumlu bir etkinin yarattığını söyledi. Federal Kürdistan liderliğinin Irak’taki siyasi süreçte aldığı rolü büyük bir başarı olarak nitelendiren AB büyükelçisi Ositalo, FKB’deki deneyim ve kapsamlı gelişmelere dikkat çekti. Görüşmede ayrıca Türkiye ile Irak sınırında meydana gelen krize değinerek taraflar , sorunun barışçıl yollardan çözüme kavuşturulması gerektiğinin altını çizdi.Konu ile ilgili Ositalo , AB’ nin sözkonusu sorunla ilgili tavrının net olduğunu dikkat çekerek ‘’AB , Türkiye’de Kürt sorunun barışçıl yöntemlerle çözüme kavuşturulması için büyük bir gayret sarfediyor ‘’ şeklinde konuştu. Başkan Barzani de ,FKB olarak kendilerinin komşu ülkelerle karşılıklı genel çıkarlar doğrultusunda dostane ilişkilerin kurulmasından yana olduklarını söyledi.
Gecmiste Turkiyeli iscileride komalik eden Kazak, simdide Kurtleri hedefleyen saldiri ve hirsizliklari Cecen ve Uygurlularada yoneliyor!
Kurdians: Monday, November 12, 2007BARBAR GENETIK: Kazakistan’da Kürtlere saldırılar sürüyor ANF/ÇİMKENT (12.11.2007)- Kazakistan’da Çimkent’e bağlı Tolebi ve Tuyetas bölgelerinde Kürtlere yönelik saldırıların yayılması üzerine onlarca Kürt ailesi göç etmeye başladı. Öte yandan Kazakların Kürtlere ait eve ve işyerlerine yönelik saldırıları da devam ediyor. POLİS KÜRTLERİN EŞYALARINI GASP ETTİ Alınan bilgilere göre Çimkent’in Tolebi bölgesinde ev ve ot yakmalar sürerken polisler Kürtlere ait evlere baskı yaparak para ve değerli eşyaları gasp etti. Tuyetas ve tolebi mıntıkalarındaki Kızıl asker, Lengır ve Leninşol köylerinde Kürtlere ait çok sayıda ev, ot ve ahırları ateşe verildiği bildirildi. Bu saldırılarda bazı evler yakılırken özellikle Kürtlere ait ahır ve otların yakıldığı bildiriliyor. Bununla birlikte akşam saatlerinde Kürtlere ait evlerin taşlandığı belirtildi. Diğer yandan evleri yakılan ve saldırıya uğrayan Kürtlerin Çimkent’e göç etmeye başladığı öğrenildi. Kazakistan’ın güneyine düşen bozkırlarda hayvancılıkla geçinen Kürtlerin otlarının yakılması kış boyunca hayvanlarının ve kendilerinin açlık ve soğukla baş başa bırakılması anlamına geliyor. POLİSLER SILDIRILARIN İÇİNDE Başta Kürtlerin yoğunlukta yaşadığı 400 hanelik Kızıl asker köyü olmak üzere bölgede karanlık çöktükten sonra sokağa çıkma yasağı ilan edilirken bölgeye sözde güvenliği sağlayamaya gelen polislerin de saldırıları kışkırttığını ve köylülere ait zimmet eşyalarına el koyduğu belirtiliyor. Önceki gün de Lengır köyü yakınlarını ziyaret etmeye giden Kızılasker köyünden 3 Kürt gencin polisler tarafından yakalanarak belge ve paralarına el konulduktan sonra darp edildikleri bildirildi. Saldırıları sonucu gençlerin çeşitli yerlerinden yaralandıkları belirtildi. Diğer yandan evleri ve otlarının söndürülmesi için çağrılan itfaiyecilerin de engellenerek geri gönderildiği belirtildi SAVCI EVİ YAKILAN AİLEYİ DİNLEMEDİ Evi yakılan ailenin Çimken bölge savcılığına suç duyurusunda bulunmaya gittiğini ancak savcının bu konudaki şikayetleri dinlemek istemediğini belirterek aileyi geri gönderdi. Olayların Kürt kazak ve Rus basınına Kazak basınına yansıması üzerine Nazer Bayevin Kürtlerin ileri gelenlerini arayarak olayların üzerine gideceklerini ancak bundan önce olayları dış basına bildirmemeleri konusunda ısrar ettiği bildirildi. Çimkent’teki Kürt Kültür evinde bir araya gelen yüzlerce Kürt bir toplantı düzenledi. Toplantıda saldırılarda devlet görevlilerinin de yer aldığını belirten Kürtler yargıya başvurduklarını ancak sonuç alamamaları halde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gideceklerini belirtti. Toplantıya bölgede bulunan Nadir Nadirov da katıldı. Nadirov halka haklarını kanunlar çerçevesinde kalarak korumayı sürdürmeleri çağrısında bulundu. Dolebi bölgesindeki köylerde yaşayan Kürtlerin önemli bir kısmının Çimkent’e göç etmeye başladığı öğrenildi. Çimkent genelinde yaşayan Kürtlerin son üç gündür çocukların okula göndermediği de edinilen bilgiler arasında. Diğer yandan Kazaklara ait Vlasti sitesinin yayınladığı bir yazı da ise Kürtlere yapılanın zulüm olduğunu ve bunun uluslararası yasalara aykırı olduğu vurgusu yapıldı. Site ayrıca Kazak devletinin Kürtlere yönelik saldırıda sesiz kalmasının sebebinin Çimkent’te topluca yaşayan 3000 Kürdün iklim koşullarının daha kötü olduğu ve seyrek nüfuslu kuzey bozkırlarına dağıtılma isteğinden kaynaklandığına işaret etti NADİROV: YEREL YÖNETİCİLER HAKLAR ARASI HUZURSUZLUK YARATIYOR Kazak Kürtlerinin ileri gelenlerinden Nadir Nadirov Kazaxstan Segodnya ( Kazakistan Bugün ) gazetesine verdiği demeçte bölgede halklar arasında kurulu dengenin duyarsız yerel yöneticiler tarafından bozulduğunu ve sorunun çözümü için gerekli çabanın harcanmadığı söyledi. Nadirov, “suç kişiseldir eğer ortada bir suç varsa bunun için hukuk işler tıp işler ve gerekli sonuçlar çıkarıldıktan sonra kişiler cezalandırılır ancak yerel yönetimler bunun yerine sorumsuz yaklaşımlarla suçu toplumsallaştırarak halklar arası huzursuzluğa yol açtı. Olayların çözülmesi için daha fazla çaba harcanmalıdır” dedi. OLAYLARIN SORUMLUSU KAZAKİSTAN DEVLETİ Ferghana internet sitesi yayınlanan bir yazıda ise olayların sorumlusunun Kazakistan devleti olduğunu belirtilerek son yıllarda aynı asılsız gerekçelerle Çeçenlere ve Uygurlara yönelik saldırıların gerçekleştirildiği kaydedildi. Şimdi ise Kürtlere saldırı yapıldığı belirten site bölgede yaşanan yoksulluğun yol açtığı toplumsal sorunların bu tür çatışmalara uygun zemin hazırladığına dikkat çekti. Site ayrıca Kazakistan devletinin köylerini terk eden Kürtleri daha iyi bir yere yerleştirmeleri gerektiğini belirtirken Kürtlere ait evlerin yakılmasını görüntüleyen bir fotoğraf da yayınladı. 10 GÜVENLİK GÖREVLİSİ GÖREVDEN ALINDI Saldırıların yoğunlaşması üzerine ilk olarak dün iki Kazak’ın yakalandığı ve sorgulanmaya başlandığı, bugün ise bölgede görev yapan 10 güvenlik görevlisinin yetkilerini kötüye kullandığı gerekçesiyle görevden alındığı bildirildi. Ancak bu olay henüz resmi kaynaklarca doğrulanmadı.
Petraeus, “Alın askerlerinizi çekip gidin ve bir daha da buralara gelmeyin. Görmeyeyim sizi” diyerek Türk ordusunu uyardı.
Kurdians: Monday, November 12, 2007Türkiye’ye ikinci çuval! CELİL DEMİRALP-ANF/HABER MERKEZİ (12.11.2007)-HPG’nin serbest bıraktığı ve Türk devletinin tutukladığı 8 askerin teslimi sırasında ikinci bir ‘çuval’ olayının yaşandığı ortaya çıktı. Askerleri teslim alan ABD’nin Irak komutanı David Petraeus'un Türk yetkililere, “alın askerlerinizi çekip gidin ve bir daha da buralara gelmeyin” dediği öğrenildi. 21 Ekim’de Türk ordusu Dağlıca sınır noktasından Güney Kürdistan’a girmek isterken gerilla tarafından sert karşılık gördü. Çıkan şiddetli çatışmalar sonucunda 8 asker esir alındı. PKK kaynaklarına göre bölgesel ve uluslararası çevrelerin girişimleri sonucu, askerlerin teslim edilmesine karar verildi. Askerler 4 Ekim sabahı, Federal Kürdistan Bölge Hükümeti İçişleri Bakanı Hacı Mahmut Osman, Uluslararası Tolerans’ın Başkanı Kerim Sincari, DTP Milletvekili Osman Özçelik, Aysel Tuğluk ve Fatma Kurtulan'dan oluşan heyet teslim edildi. PKK kaynaklarına göre bu askerler ABD güçlerine verilmek üzere heyete teslim edildi. Bu nedenle heyet gerilladan imzalı protokolle aldığı askerleri ABD’nin Irak’taki güçlerinin komutanı David Petraeus'a teslim etti. Esir alınan askerler Amerikan askeri uçağıyla Hewler’den Musul’a oradan da ABD askeri helikopteri ile Türkiye sınırı yakınlarındaki Bamerni askeri üssüne getirildi. Daha önce bir Türk timinin başına çuval geçirildiği için adı Çuvalcı Generale çıkan Petraeus’un, askerlerin teslimi sırasında Türk askeri yetkililerine ikinci bir çuval olayı yaşattığı öğrenildi. Adını vermek istemeyen Kürt hükümetinden üst düzey bir yetkili ABD güçlerinin askerleri Türklere teslim ederken yaşananları ANF’ye anlattı. Kürt yetkiliye göre Petraeus, “Alın askerlerinizi çekip gidin ve bir daha da buralara gelmeyin. Görmeyeyim sizi” diyerek Türk ordusunu uyardı. Petraeus, Irak'ın 2003 yılı işgali sırasında 101'inci hava indirme tümeninin komutanlığını yapmıştı. Bu görevi özellikle Musul'da yürütmüştü. Bu sırada Petraeus'a bağlı Albay Mayville komutasındaki bir grup ABD askeri, Süleymaniye'de görev yapan Türk timine baskın yaparak kafalarına çuval geçirmişti. GENELKURMAY GİZLİYOR Gerillada iyi muamele gören ve hatta gerillalarla aynı masada yemek yiyen, sohbet eden askerler Türkiye’ye girer girmez ise hemen gözaltına alındı ve Pazar günü de asker mahkeme tarafından tutuklandı. Türk ordusu askerlerin esir alınmasını “irtibat kopukluğu” olarak ifade ederek esir alındıklarını gizlemeye çalışmıştı. Aynı tavır teslim edildikten sonra da sürdürüldü. Türk Genelkurmay Başkanlığı’na göre gerillanın teslim ettiği askerler sadece “geri dönmüştü.” Türk Meclisi Eski Başkanı Bülent Arınç da dün basına yansıyan açılamasında, Genelkurmay Başkanlığı'nın Dağlıca baskını karşısındaki tavrını eleştirerek, olayın gizlendiğini belirtti. Arınç Genelkurmay’ın açıklaması için şu ifadeleri kullandı: "Şu açıklamaya bakın. 'İrtibat kesilen askerlerimizin silahlı kuvvetlerle irtibatı sağlandı'. Çok diplomatik bir açıklama, ben bundan bir şey anlamadım. Anladım da... Bakkal Hasan, Hüseyin anlamadı. Bir taraf, 'teslim alındı' diyor, bir taraf 'kaçırıldı', bir taraf da 'zorla götürüldü' diyor.” Türkiye’de olayın üstünün örtülmesi için bütün oklar DTP’ye yönlendirildi. Askerleri teslim alan DTP heyeti adeta siyasi linçe maruz kaldı. Siyasi yetkililerin açıklamalarının yanısıra medya da ağız birliği yapmışçasına DTP’yi suçlayan haberler yapmaya başladı.
KUZEY IRAK GÜNCESİ 11 KASIM 2007 ANKARA Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt , cumartesi günü gazetelerde yayınlanan açıklamalarında, 1 Kasım `da Başbakanlık `a Kuzey Irak `a yönelik operasyon alternatiflerini yazılı olarak bildirdiklerini, hükümetin direktifini beklediklerini söyledi. Büyükanıt, operasyonun çapına ilişkin olarak "Sırf operasyon yapmak için operasyon yapılmaz. Askeri gerekçeleri ve hedefi olur. Birazcık operasyon yapalım diye operasyon yapılmaz. Nokta veya nokta değil diye birşey söylenemez. Kafamızdaki şey ciddi bir hedefi olduğudur" dedi. ABD ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Sean McCormack , basını bilgilendirme toplantısında bir gazetecenin "Kuzey Irak `a Türkiye `nin bir harekat yapmayacağı yönünde rahatladınız mı?" sorusuna verdiği yanıtta " Irak hükümeti, terörist eylemlerin meydana gelmemesi ve PKK `nın Irak topraklarından sökülüp atılmasının başlangıcına yönelik etkin sonuçları olacak önlemleri alıyor" dedi. KUZEY IRAK Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani , Kuzey Irak `taki Siyasi Partiler Yüksek Konseyi `ni toplayarak Türkiye -PKK , Türkiye -Irak ve Türkiye - Kuzey Irak arasındaki konuları görüştü. Sorunların barışçıl şekilde çözümlenmesi düşüncesinin ifade edildiği toplantıda Türkiye `ye bir heyet gönderilmesi de içinde olmak üzere geleceğe yönelik önemli olduğu söylenilen ancak açıklanmayan kararlar alındı. PKK PKK yönetiminin Öcalan `ın serbest bırakılması ve Kürt sorununa çözüm eksenli gösterilerin yapılması çağrısına paralel olarak dün Nusaybin ve Yüksekova `da yapılan yürüyüşlerde güvenlik güçleriyle göstericiler çatıştı. GELİŞMELER NEYE İŞARET EDİYOR PKK `nın Kuzey Irak `tan tasfiyesi azami hedefiyle şiddet kullanma tehdidiyle desteklenen diplomasi yürüten Ankara `da ABD `den gelecek "sağlam istihbarat" beklenirken, Genelkurmay Başkanı Büyükanıt`ın açıklamaları harekat için siyasi karar mercii olan hükümet üzerinde baskı oluşturuyor. Washington `a elini çabuk tutması yönünde bir uyarı olarak değerlendirilebilecek şekilde "Biz hazırız " diyen Genelkurmay karşısında düğmeye basılması için direktif veremeyen pozisyonuna düşen hükümetin en büyük şansı büyük çaplı bir PKK saldırısının olmamasıdır. ABD `nin PKK `nın Kuzey Irak `tan tasfiyesini kontrollü olarak götürüp bölgeyi istikrarsızlığa sokmadan süreci orta vadede tamamlamayı hedefleyen çizgisinin, Ankara ile Bölgesel Kürt Yönetimi arasında iyi ilişkilerin de kurulmasını içerdiği gözönüne alındığında, Türkiye `deki 84 yıllık paradigmanın değişimini de gerektireceği aşikardır. Çünkü emekli genelkurmay başkanlarının son günlerdeki açıklamaları, DTP `nin tüzüğüne apar topar Demokratik Özerklik programını sokması ve CHP Genel Başkanı Baykal `ın Kuzey Irak `la iyi ilişkilerin kurulmasına yönelik beklenmedik çıkışı,PKK `nın bir harekat dalgasıyla vurulduktan sonra tasfiye edilmesinin koşulu olarak ülke içinde legal siyasi kanalının oluşturulması yönündeki ABD dizaynı karşısında uygun pozisyonların alınmasına işaret ediyor. (Referans )
VOGGENHOBER: ‘’TÜRKİYE, OPERASYON YAPARSA MÜZAKERELER DURDURULSUN...’’ PNA-Avrupa Parlamentosu (AP) Yeşiller Grubu üyesi Avusturyalı Johannes Voggenhuber, Federal Kürdistan Bölgesi (FKB)’ne müdahale durumunda Türkiye ile bütün müzakerelerin durdurulmasını istedi. Johannes Voggenhuber, Türkiye’nin olası bir sınır ötesi operasyonu durumunda müzakerelerin durdurulması çağrısında bulundu. Voggenhuber, Avusturya gazetesi Österreich’in “Türkiye, kendini savunma hakkına işaret ediyor” yolundaki bir soruya “Bu gülünç. Türkiye için önemli olan Kuzey Irak Kürtlerinin güçlenmesidir, PKK’nin yok edilmesi değil. Kürtlerin birliği büyük bir tehdit unsuru olarak görülmektedir. Kendini savunma hakkıyla hiç alakası yoktur. Sınırın Türk ordusu tarafından geçilmesi açık seçik saldırı anlamına gelir” yanıtını verdi. Türkiye'nin AB üyeliği konusunda Hristiyan Demokratlar’ın doğrultusunda görüş bildiren Voggenhuber, “Ben her zaman tam üyelik içermeyen imtiyazlı ortaklıktan yana oldum. Ama şu anda bu bile şüpheli” şeklinde konuştu.
Almanya, Fransa, İsviçre, Avusturya, İtalya İsveç ve Norveç'teki yürüyüş ve mitinglere katılan binlerce kişi Avrupa Birliği’ne ve uluslararsı kurulu..
Kurdians: Monday, November 12, 2007Binlerce Kürt özgürlük için meydanlara çıktı HABER MERKEZİ (11.11.2007)- Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan özgürlüğü ve Kürt sorunun çözümü için Kürtlerin eylemleri sürüyor. Hafta sonu Avrupa’nın birçok kentinde binlerce kişi sokaklara döküldü. Almanya, Fransa, İsviçre, Avusturya, İtalya İsveç ve Norveç'teki yürüyüş ve mitinglere katılan binlerce kişi Avrupa Birliği’ne ve uluslararsı kuruluşlara Kürt sorunun çözümü için Türkiye’ye baskı yapmasını istedi. ALMANYA Almanya'nın Pforzheim kentinde dün yapılan eylem, Kürdistan Aileler Birliği Derneği tarafından organize edildi. Aşırı yağmur ve rüzgara rağmen kent merkezindeki yürüyüş ve mitinge katılanlar, sık sık Öcalan lehine sloganlar attı. Burada bir konuşma yapan Dernek Başkanı Mehmet Atılgan, "Önder Apo üzerinde yürütülen tecrit ve izolasyona, Türk devletinin yıllardır Kürdistan'da yürüttüğü kirli politikalara artık yeter diyoruz" dedi. Türk devleti aleyhinde pankartların taşındığı ve sloganların atıldığı eylemde, bildirilerde dağıtıldı. Almanya'nın Saarbrucken kentinde de, şehir merkezinde yürüyüş ve miting yapıldı. İki bin kişinin katıldığı eylemde de, tüm Kürtlere 'Êdî Bese' hamle sürecine aktif katılım çağrısı yapıldı. FRANSA Fransa'nın Rennes kentinde ise Kolombiya meydanında başlayan yürüyüş Republic meydanına kadar sürdü. "Hepimiz PKK, hepimiz Kürdüz" şeklinde sloganların atıldığı yürüyüşte, halkı bilgilendirmek amacıyla bildirilerde dağıtıldı. Eylemde yapılan açıklamada ise, Türk devletinin Kürtler üzerindeki topyekün savaş konseptine tepki gösterilirken, Kürtlerin savaştan yana olmadığını HPG'nin 8 esir Türk askerini sebrbest bırakmasından da anlaşıldığı kaydedildi. Yine Strasbourg kentinde de yüzlerce kişi aynı amaçla bir yürüyüş düzenledi. Halklarla Dayanışma Platformu'nun organize ettiği yürüyüşte de, Öcalan lehine sloganlar hiç kesilmedi. Fransa'nın başkenti Paris'e bağlı Vilebel semtinde yürüyüş yapmak isteyen Kürtlere ise izin verilmedi. Kürtlerin yürüyüşte ısrar etmesi üzerine polis ve Türk ırkçıların saldırısına uğradı. Güney Fransa'nın tarihi ve turistik şehri Montpellier'de yaşayan yüzlerce Kürt Pyrou parkında bir araya geldiler. Ön sıralarda kadınlar ve çokcukların yer aldığı yürüyüş korteji hazırlandıktan sonra yürüyüş başladı. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın büyük bir porteri taşıyan göstericiler kentin en işlek caddesinden yürüyerek Comedi Meydanı'nda miting yaptılar. Şehrin en büyük meydanı olan Comedi Platz'da sona eren yürüyüşten sonra tertip komitesi adına Fransızca ve Türkçe bir basın bildirisi okundu. Yerel ve ulusal basının yoğun ilgi gösterdiği akşam saatlerinde olaysız bir şekilde sona erdi. AVUSTURYA Avusturya'nın başkenti Viyana'da da, Opera binası önünde başlayan bir yürüyüş düzenlendi. Çevre kentlerden çok sayıda kişinin katıldığı yürüyüş Türk konsolosluğu önündeki miting ile son buldu. Öcalan'a özgürlük sloganlarının atıldığı ve pankartlarının taşındığı mitingte, Güney Kürdistan'a savaş ilanı da protesto edildi. İSVEÇ İsveç'in Stocholm kentinde de 'Êdî Bese' hamle süreci kapsamında yürüyüş ve miting düzenlendi. Öcalan'ın tecrit durumunu sembolize eden kafesin taşındığı yürüyüşte, Öcalan lehine sloganlar atıldı. Eylemde ayrıca HPG gerillalarına yönelik olası bir sınır ötesi savaş operasyonu da protesto edildi. İsveç’in Göteborg kentinde de Kürt Kadınlar Derneği tarafından bir miting organize edildi. Ulusal giysileriyle eyleme katılan Kürt kadınları ‘’artık savaş istemiyoruz’’, ‘’analar ağlamasın’’ pankartı taşıdılar. NORVEÇ Norveç'in Oslo kentinde yaşayan Kürdistanlılar da, Kürt Kültür derneğinin organize ettiği yürüyüşe katıldı. Norveççe ve Kürtçe bildirilerin dağıtıldığı eylemde ‘Türk ordusu Kürdistan’dan defol’, ‘Kürdistan’a özgürlük’, ‘Biji Serok Apo’, ‘Savaşa hayır’ sloganları atıldı. İTALYA İtalya’nın tarihi turistlik kentlerinden Venedik’te Kürtlerin düzenlediği gösteriye çok sayıda İtalya’nın katılması dikkat çekti. İtalyan basının yoğun ilgi gösterdiği eylemede Venedik Kürt Kültür Derneği yöneticilerinden Rodi Xebat mitingte yaptığı konuşmada, Öcalan üzerindeki baskılara son verilmesini istedi. Kürt sorunun çözümü için Öcalan’ın muhatap olduğunu söyleyen Xebat, Türk ordusunun operasyonlarına son vermesini istedi.
Halen İran’da 10’un üzerinde gazeteci cezaevinde bulunuyor ve bunların çoğunluğu Kürt kökenli gazetecilerden oluşuyor.
Kurdians: Monday, November 12, 2007Tahran’da Kürt öğrencilerden protesto gösterisi TAHRAN -İran’da Tahran Üniversitesi’ndeki Kürt öğrenciler Temmuz ayında tutuklanan 2 Kürt gazetecinin serbest bırakılması için gösteri yaptı. Alınan bilgilere göre Tahran Üniversitesi Kürt öğrencileri 22 Temmuz 2007 tarihinde tutuklanan Sebah Nesri ve Hidayet Xezali’nin serbest bırakılması için gösteri yaptı. Öğrenciler taşıdıkları dövizlerle Tahran rejiminin gazeteciler üzerindeki baskılarını kınadı. Örenciler, Türkiye’nin işgal tehditlerini de protesto etti. Nesri ve Xezali isimli öğrenciler haftalık Farsça yayın yapan Rojname isimli gazetenin sorumluluğunu yapıyordu. Resmi tutuklanma nedenleri halen de bilinmiyor. Rojname gazetesi de daha önce defalarca rejimin yasaklarına maruz kaldı. Doğu Kürdistan’ın Sine kentinde tutuklanan gazeteciler oradan yapılan işkencelerle ünlü Tahran’daki Evin cezaevine nakledilmişlerdi. Merkezi Paris’te bulunan Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF)’ye göre gazeteciler açısından İran Ortadoğu’nun en büyük cezaevi durumunda. Halen İran’da 10’un üzerinde gazeteci cezaevinde bulunuyor ve bunların çoğunluğu Kürt kökenli gazetecilerden oluşuyor.
Kürdistan bayraklarıyla donatılan bakanlık önünde halaylar çekildi...
Kurdians: Monday, November 12, 2007Oslo’da Kürtler ayaktaydı 10.11.2007 Norveç’in baskenti Oslo’da tren istasyonu önünde toplanan yuzlerce Kürt, Turk devletini bir kez daha protesto etti. Türk devletinin Kurdistan’ı işgal etme isteğini ve bunu Türk meclisinden askeri onay ile adım adım gerçekleştirmeye çalışması nedeniyle Türk devleti Osloda bir kez daha protesto edildi. Norveç’in baskenti Oslo da son iki hafta içinde bu temelde Edi Bese hamlesine iliskin 3 gosteri gerçekleştirildi. Bunlardan bugün gerçekleştirilen gösteride gençlerin yoğun katılımı ve coşkusu dikkat çekti.Gosteride Norveççe Kurtçe yazılı dovizler taşındı. Bunlardan bazıları: Turkiye Kurdistan’dan Defol, Kurdistan’a Özgürlük,Savaşa Hayır, Barış ve Kardeşlik Hemen Şimdi, Katil Türk Devleti, Terörist Türkiye... Gösteri yapıldığı alan boyunca Kürt halkının taleplerini ve yürüyüs amacını içeren yüzlerce bildiri dağıtıldı. Yürüyüşe Norveç’teki tüm Kürt ve kurumları katıldı. Ayrıca yürüyüşte Kürt dostlarnndan Norveçli siyasetçi RV partisinden Erling Folkvord’ta hazır bulundu. Yürüyüs Norveçlilerin ilgili ve destekleyici tavırları eşiğinde tren istasyonundan başladı ve Norveç Dışişleri Bakanlığı önüne kadar sürekli Biji Kurdistan sloganları eşliğinde devam etti.. Burda Kürt geçlerinin hep birlikte Ey Raqip marşını okumasıyla bir oturma eylemi yapıldı. Daha sonra kurt renkleriyle Kürdistan bayraklarıyla donatılan bakanlık önünde halaylar çekildi... RojaCiwan News Agency: Oslo
Havaya ateş açılmasının karşı kitle Öcalan lehine sloganlarla karşılık verdi..
Kurdians: Monday, November 12, 2007Mardin'in Nusaybin İlçesi'nde düzenlenen 'Barış ve Demokrasi' miting alanına gelenlere gaz bombalı saldırı düzenlendi. MARDİN(11.11.2007)-Nusaybin'de Newroz alanında yapılacak 'Barış ve Demokrasi' mitingine katılacak DTP Eşbaşkanı Emine Ayna, DTP Şanlıurfa Milletvekilli İbrahim Binici, DEP eski Milletvekili Selim Sadak ve Nusaybin Belediye Başkanı Mehmet Tanhan'ın aralarında bulunduğu 50 kişilik grup, otogarda 2 bini aşkın kişi tarafından karşılandı. Kalabalık grupla beraber miting alanına doğru yürüyüşe geçildiği sırada Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın posterleri ile "Edî Bese", "Tecride ve operasyona son", "Onurlu diyalog için barış" yazılı pankartlar açıldı. Öcalan lehine slogan atılan yürüyüş sırasında polisler milletvekillerinin aralarında bulunduğu kalabalık grubu Nusaybin Lisesi önünde durdurdu. Panzerler DTP heyetini taşıyan otobüsün önünde dururken, bu sırada gerginlik yaşandı. DTP Eşbaşkanı Ayna ve Milletvekili Binici, İlçe Emniyet Müdürü Yardımcısı ile görüştü. Yürüyüşün engellemesi üzerine kalabalık grup Abdülkadir Paşa Mahallesi'ne doğru yürüdü. Bu sırada polisler Alaman Köprüsü'ne arama noktası koydu. Buraya barikat kurulmasını protesto eden kitle ile polisler arasında arbede yaşandı. Barikatları yıkıp içeri girmek isteyen ve aralarında vekillerinde bulunduğu kalabalık gruba polis gaz bombaları ile saldırdı. Havaya ateş açılmasının karşı kitle Öcalan lehine sloganlarla karşılık verdi.. Gerginlik devam ederken, Newroz alanında bulunan 10 bini aşkın kişi ise olayın olduğu yere doğru yürüyüşe geçti. Olay yerinde gerginlik devam ediyor…
"Savaşa ve Irkçılığa Hayır- Kürt Federe Yönetimi Yalnız Değil" "Yaşasın Kürtlerin Birliği"
Kurdians: Monday, November 12, 2007HAK-PAR ile KADEP birleşme kararı aldı AMED: Hak ve Özgürlükler Partisi (HAK-PAR) Genel Başkanı Sertaç Bucak, Diyarbakır'da yapılan "Savaşa ve Irkçılığa Hayır" mitinginde yaptığı konuşmada Katılımcı Demokrasi Partisi (KADEP) ile birleşme kararı aldıklarını açıkladı. HAK-PAR tarafından "Savaşa ve Irkçılığa Hayır- Kürt Federe Yönetimi Yalnız Değil" mitingi Diyarbakır'da yapıldı. Yaklaşık 500 kişinin katıldığı mitingde konuşan HAK-PAR Genel Başkanı Sertaç Bucak, partisi ile KADEP'in birleşme kararı aldığını açıkladı. Miting'de sık sık "Bıji Kürdistan", "Kürdistan Faşizme Mezar Olacak", "Bıji Azadi, Bımre Koleti", "Bıji Yekitiya Gellan", "Yaşasın Kürtlerin Birliği" şeklinde sloganlar atıldı. Mitingde konuşan Sertaç Bucak, sınır ötesi operasyon ve Kürdistan Bölgesel Yönetime olan düşmanlığın sorunları çözmediğini söyledi. Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin meşru ve anayasal bir oluşum olduğunu söyleyen Bucak, ABD Başkanı'nın Mesud Barzani'yi kabul ederken, "Sayın Başkan" diye hitap ettiğini ve Barzani'nin başkanlığının meşru olduğunu söyledi. Güney Kürdistan'a uygulanacak ekonomik ambargonun bölge insanını etkileyeceğini belirten Bucak, "Sınır ötesi operasyon içinde risk taşıyan, savaş tehlikesi barındıran bir yöntem, bir tuzaktır. Bu tuzağa düşülmemelidir. Olası bir çatışma sınırın bu tarafında yaşayan milyonlarca Kürdü olumsuz etkiler. Bu boğazlaşma sık sık vurgu yapılan kardeşlik duygularını dinamitler. Savaşan galiyi olmaz. bu savaşın mağdurları kardeş Türk halkı ve sınırın iki yakasında yaşayan Kürt halkı olur" şeklinde konuştu. PKK'nin silahlı eylemlerinden vazgeçmesi gerektiğini kaydeden Bucak, silahlı mücadelelenin Kürtlerin meşru hakları önünde bir engel olduğunu ileri sürdü. İlginin zayıf olduğu mitinge katılanlar konuşmalardan sonra olaysız bir şekilde dağılırken, polisin miting alanından geçen yol güzergahında geniş güvenlik önlemi alması dikkat çekti.
Hakkari Barosu avukatlarının gözaltına alınanlarla ilgili bilgi talebi, emniyet yetkilileri tarafından reddedildi.
Kurdians: Monday, November 12, 2007Kürdistan: Sokak çatışmasının yaşandığı Yüksekova'da olaylar sona erdi HAKKARİ (DİHA) - Hakkari'nin Yüksekova İlçesi'nde Yurtsever Demokratik Gençlik tarafından yapılan basın açıklamasına polis müdahalesi sonucu meydana gelen olaylar sona erdi. Polisin gaz bombası kullandığı müdahale sonrası bazı göstericiler yaralanırken, çevredeki iş yerleri zarar gördü. Yüksekova'da basın açıklaması yapmak isteyen Demokratik Yurtsever Gençlik Hareketi İnsiyatifi üyesi yaklaşık 200 kişilik grup, açıklamanın yapılacağı Özgürlük Meydanı'na doğru yürüyüşe geçti. Ancak 100 metre yürüyemeden çevik kuvvet ekipleri, panzer, silah ve gaz bombalarıyla kitleye müdahale etti. Atılan gaz bombalarıyla yoldan geçen bir çok kişi mağdur olurken, güvenlik güçlerinin silahla ateş açmasından dolayı bir çok cam kırıldı. Yine atılan göz yaşartıcı bombalar ve boyalı tazyikli su ile çatışma yaklaşık iki saat sürdü. Ara mahallere dağılan gençleri takip eden güvenlik güçleri, isimleri öğrenilemeyen 2 kişiyi gözaltına aldı. Müdahale sırasında kafasına cop darbesi alan bir kişi de yaralandı. Hakkari Barosu avukatlarının gözaltına alınanlarla ilgili bilgi talebi, emniyet yetkilileri tarafından reddedildi. Çatışmalardan sonra esnaf kepenk kapatarak, polise tepki gösterdi. İlçenin birçok noktası özel hareket timleri ve polisler tarafından ablukaya alındı.