KIMLIK->Kurdistan-post Ben 1978 dogumlu Mesut Karakulak, Tc ordusunun Kurdlere karsi yine Kurd genclerini nasil kullandigina tanik olmus bir kisi olarak basimdan gecenleri aciklama geregi duyuyorum. Bu benim icin bir vicdani ve insanlik sorumlulugudur. Ayrica devletin "derin devlet yoktur" demesine bir cevap olmak ve boyle bir organizasyonun oldugunu goren ve en yakindan yasayan birisi olarak, gorduklerimi canli yasadiklarimi aciklayacagim. ZORUNLU ASKERLIK Bugun Turkiye denilen ve cumhuriyetle yonetilen ulkede herkes 20 yasina gelince zorunlu olarak askere gitmek zorundadir. Ben de herkes gibi bu gorevimi yerine getirdim ve askerligimi komando olarak yaptim. 12 ekim 1998 de basladim ve 23. Jandarma Tugay komutanligi na bagli 2. Tabur 4. Boluk 1. Tim’de Sirnak Silopi Gorumlu olarak gorev yerim belirlendi. 25 Ocak 2000 tarihine kadar bu gorevimi surdurdum. Benden baska 8 Kurd asker daha vardi. Bu sure zarfinda bir cok operasyona katildim, bir cok insanin oldurulusu veya vurulmasina tanik oldum, yanimdaki kisilerin de vuruldugunu gordum. Biz, Kurd gerillalari olarak bilinen Kurdistan Isci Partisi veya kisa adi PKK ye karsi savasiyorduk. Bu grup kendi amacini Turkiye’deki Kurdlerin haklarina kavusmasi ve yonetimde de Kurdlerin adiyla yer almasi, Kurdlerin kendi kaderlerini tayin hakkini elde etmesi seklinde hedeflemisti. Ancak, bizim gozumuzde ve devletin resmi bakis acisina gore bu grup “terrorist grup” olarak biliniyordu. Bizim komutanlarimiz da bize bu yonlu aciklamalarda bulunuyorlardi ve PKK uyelerini gordugumuz yerde oldurmemizi emrediyorlardi 33 KISI OLDURULDU, BIRI KACTI, BIRI SAG YAKALANDI Icinde bulundugumuz durum geregi biz her an ataklara hazirdik ve her an operasyona cikmayla karsi karsiyaydik. Bu yuzden bir cok baskin ve catismaya katildim, bazilarini ise hic unutmam. 10 Mayis 1999 da saat 6.00 siralari sabahin erken saatlerinde Cudi Dagi’nin Ballikaya mevkiinde bir kisinin katirla gectigini gorduk. Komutanimiz M.Zekeriya Ozturk butun askerlere “yatin” emri verdi. Eline tribununu alarak bu kisinin gidis istikametini Kelhakur Dagi’na dogru izlemeye basladi. Ayni kisi dagdaki bir televizyon buyuklugundeki magaradan iceri girdi. Daha sonra telsiziyle anons yapti. Biz ise, bizden sonra gelecek olan bolugun guvenligini saglamak amaciyla dagin etrafini sardik ve tepeye tirmandik. Komutanimiz M.Zekeriya Ozturk’un anonsundan 20-25 dakika sonra iki kopra helikoperi geldi. Helikopterler bu magarayi vura vura girisi buyuttuler. Buradaki operasyonumuz 3 gun uc gece surdu. Bu sirada 33 PKK gerillasi olduruldu, biri kacti, birisi ise sag yakalandi. Kacan kisinin Silopi Bolge Sorumlusu “Topal Hamza” oldugunu ogrendik. Yakaladigimiz kisi ise, koda adi Tahir ve gercek adi Hasan olan kisiydi. Tahir’i kendimizle birlikte alip geri donduk. TAHIR ITIRAFCI OLDU Tahir’i getirdigimizde tabur komutani Ahmet Tanpinar kendisiyle konustu ve bazi soz ve vaadlerde bulununca bu kisi itirafci olmayi kabul etti. Dogru bilgiler vermesi durumunda, devletin kendisine guvence verecegini soyledi. Biz hepimiz bu durumu iyi biliyorduk. Itirafcinin verdigi bilgilerin dogru olmasi gerekirdi. Eger kisi 3 kez yanlis bilgi verirse, basina neler gelecegini biliyorduk.Boylesi durumlarda komutanimiz M.Zekeriya Ozturk itirafciyi helikopterle gokyuzune cikarip acagi atardi. Bu Tahir denilen kisinin grupta sihhiyeci oldugunu ogrendik.Tahir’in verdigi bilgilerin ikisi yanlis cikti ama birisi dogru cikinca pacayi kurdardi. IKI KISI SAG OLARAK HELIKOPTERDEN ATILDI. Catismalarda cogu kez militanlari canli olarak da yakaladik. Cok itirafci olanlari da gordum. Konusan veya konusmayanlara keyfi uygulama yapan M.Zekeriya Ozturk, bazilarina da iskence yapiyordu. Daha sonra da bu tur kisileri helikoptere alip yuksege ciktiktan sonra canli canli asagi atiyordu. Tahir ise, son aciklamasindan sonra Diyarbakir Cezaevi’ne gonderildi. Bazen de boluge operasyonlarda kullanilmak uzere itirafcilar getiriliyordu. Bir gun bir adam getirdiler kirli ve sakallari uzundu. Bu kisiyi tras edip elbiseler verdiler, yatma zamani ise, benim yanimdaki yataga verdiler. Basina da iki nobetci diktiler. Birisi yine Kurd olan Tekin Baran di. Komutanimiz M.Zekeriya Ozturk Tekin’e en ufak harekette bu itirafciyi vurabilecegi emrini verdi. Tekin Baran Istanbul Celiktepe’de oturuyordu, O da benim gibi askerlik gorevi icin buraya gelmisti. 1999 un 12. ayinda da yaklasik 25 kisi Diyarbakir Cezaevi’nden getirildi. Bunlar da digerleri gibi operasyonda bizlere yardim edeceklerdi. Hepsi eski PKK li idiler. Bunlardan birisi bana, catisma esnasinda namlunun onune birkac kez geldigimi eger isteseydi beni vurabilecegini soyledi. Ben “neden vurmadin?” deyince, bana, “biz mecbur kalmadikca kimseyi vurmayiz..” diye cevap verdi. Diger bir olayda ise, komutanimiz telsiz konusmalarina girdi. Konusan kisi “Geli” kod adli bayan gerilla idi. M.Zekeriya Ozturk bu bayana bazi vaadlerde bulundu ve teslim olmasini istedi. Geli ise, “sana guvenmiyorum, itlerinle gelirsin..” dedi. Sonra da, “birileri geliyor” dedi ve telsiz konusmasi kesildi. Bu olay Silopi’nin Rutkikurat bolgesinde gerceklesti. Sonralari ise, bu bayan gerillayi boluge getirdiler. Kisa boylu, mavi gozlu birisiydi, komutanin odasina goturduler, kendisine ne oldu bilmiyorum.. KUZEY IRAK’A GIRDIK Itirafci Tahir’in verdigi bilgilere gore bugunku Kurdistan Bolgesel Yonetimi’nin denetiminde olan Kuzey Irak’in Ahmediye bolgesinde 100 kisinin bulundugu bir gerilla campinin oldugu ve bizim buraya gitmemiz gerektigi aciklandi. 1999 Haziran’in ilk haftasi, biz Turkiye sinirlarini asarak sinir otesi harekat yaptik. Burada bizi pesmergeler karsiladi. Yaklasik 4 saatlik yuruyusumuzden sonra belirlenen noktaya vardik. Pesmergeler de bize eslik ettiler. Dagin yukseginde bir magaraya operasyon duzenledik. Bize burada bulunan TIM lerde eslik etti. Magaraya girdigimizde, Gaziantep Guler Un fabrikasina ait un, seker, yag ve bazi yiyeceklerin yani sira mekap marka spor ayakkabilara rastladik. Ayrica benim girdigim magarada 175 adet Bixi mermisi buldum. Ancak hic bir gerillaya rastlamadik. Ele gecirdigimiz butun malzemeleri atese verdikten sonra olay yerinden ayrildik. Bir kac gun sehir merkezinde dolastiktan sonra geri donduk. TIM’LER COK SAYIDA KURD COCUGU OLDURDU Kuzey Irak’da uzun suredir bulunan TIM mensublarina rastladim. Bunlardan bazilari 8 yil gibi bir zamandir bu bolgede olduklarini acikladilar. Bu kisilerin hepsi PKK ile mucadele etmede uzmanlasmis ve cok iyi egitim almislardi. Bunlar resmi anlamda pesmerge ile dayanisma icindeydiler ancak gercekte ise, aslinda pesmergeleri de sevmezlerdi. Cunku, pesmergeler de Kurd tu. Uzun sure burada kaldiklari icin Pesmerge cocuklarina bazi seyleri de ogretmislerdi. Parmakla yapilan isaret bir Kurt semboluydu. Bunun anlami, Turkler yillar once Cin’den batiya goc etmek isterken, daglarin arasinda kalmis ve yollarini kaybetmisler. Hikayeye gore, tam bu sirada bir Kurt ortaya cikar ve Turkler bu Kurt u takip ederek yollarini bulurlar. Bu yuzden Kurt hayvani Turkler acisindan sembolik degeri olan ve onemli bir hayvandir. Bu anlayis gunumuze kadar gelmis, buna taparcasina bagli olanlar vardir. Bu yuzden Kurt bir anlamda Turk milliyetciliginin semboludur. Iste TIM elemanlari pesmerge cocuklarina bu isareti ogretmis, pesmerge cocuklari da arabalarin onune cikarak bu isareti yapip, “asker abi seker seker” diye bagirirlardi. TIM elemanlari bilerek sekeri arabalarin tekerinin altina dogru atarlardi ki, bu cocuklar almak istedikleri zaman tekerin altinda kalip ezilsinler. Bu sekilde olen cocuklarin sayisi bir hayli fazlaydi. Ben bu durumu gordugumde TIM ler karsisinda sesimi cikarmadim, karsi koyamadim. Cunku bunlarin cogu yetimhanelerden alinmis ve ozel egitilmis kisilerdi ve duygulari yoktu acimasizca insanlari oldurebiliyorlardi. Biliyordum ki, karsi koysaydim oldurulecektim ve aileme de PKK ile catismada vuruldugum bildirilecekti. Bunun ornekleri bir hayli fazladir. Ben bunlara katilmak istedigimi soyledim. Onlar da bana, “Biz orospu cocuguyuz..Bizim anamiz babamiz belli degil. Sen anneni ve babani biliyorsun, askerligini bitir evine geri don..” dediler. SAG YAKALANAN PKK’LI DAHA SONRA OLDURULDU 13 Temmuz 1999’da komutanimiz M.Zekeriya Ozturk bir tim in hazir olmasini istedi. 14 kisi hazirdi, bir kisi eksikti. Komutan beni cagirdi ve Bixi muhimatini hazirlamami istedi. Ben rahatsiz oldugumu gelemeyecegimi soyleyince bana kufurler savurdu ve gitmekten baska carem kalmamisti. Hazirligimi yaptim ve TIM e katildim Helikopterle Zelika dagina gittik..Dagin tepesinden inerken iki kisilik bir gruba rastladik..Once biz ates actik..Sonra onlar ates acti..Arkamdaki asker Mardinli ve adi Ziya idi..Kirma bomba atar ile bir gerilla yi vurdu ve bu kisinin sag yuzu yok oldu. Diger gerilla ise, arkadasinin olumunu gorunce ayaga kalkti ve teslim oldu. Boluk komutani silkelenmesini soyledi..Ondan sonra elbiselerini cikartmasini istedi. Elbiselerini cikartip silkeledikten sonra bize yaklasmasini soyledi..Bize yaklasirken, bu kisinin Denizli li Musa oldugu, anlasildi. Boluk komutani buna bazi vaadlerde bulundu. Eger konusursa ailesiyle gorusturecegini soyledi..Bazi sozler verdi..Musa ise, “ben konusmam” dedi..”Ben konusursam bin olurum, konusmasan bir olurum” dedi..Boluk komutani., Musa'ya yarin sabaha kadar zaman verecegini eger konusmasa oldurecegini soyledi..Sonra Musa’yi da aldik yolumuza devam ettik. Besta Vadisi denilen yere yaklasmadan bir saat oncesi konakladik. Sabah saat 6.00 da komutan kalkmamizi emretti. Temmuz 14 u saat 11 siralarinda komutan Musa’yi cagirdi. Konusup konusmayacagini sordu.,.Musa konusmayacagini soyleyince, komutan Musa yi namaz kilar seklinde oturttu ve kendi silahi ile kafasina uc nokta atisi yapip orada oldurdu. Daha sonra fotografini cekti. Ve, biz olay yerinden ayrildik. KELLE ODULU 3 MILYAR 250 MILYON Biz komutanin neden fotograf cektigini anlamistik. O donemler devlet catismada oldurulen ve kellesi getirilen her PKK li icin 3 milyar 250 milyon odul veriyordu. Boylece komutan bu sag yakaladigimiz Musa’yi orada oldurdu fakat daha sonra kafasini keserek devlete goturdu ve 3 milyar 250 milyon odul aldi. Bu bizden once de boyleydi, sonra da devam ediyordu. Daha once de taburda iken, bize onceden koparilmis gerilla kelleleri gosterilip, bunlarin terrorist oldugu ve oldurulmesi gerektigi, her kelle getirenin odullenecegi defalarca soylenmisti. KARSI CIKTIM, BENI MAHKEMEYE VERDILER Musa’yi komutan silahiyla oldurdukten sonra, yaninda bulunan Tegmen Deniz Evrenkaya da oldurulen bu kisinin bulundugu yere gidip, silahin dipcigiyle kafasina vurmaya basladi. Bu sirada ben kendisini engellemek istedim. “Terorist de olsa, sonucta bir insandir. Adam zaten oldu, sen daha niye vuruyorsun” diye karsi ciktim. Tegmen benim yakama yapisip, bana kufretti ve tehditler savurarak, “sen de mi teroristsin” deyince, ben de “evet ben de teroristim” dedim. Diger askerler durumu yatistirdi ve bu tegmen bana, “sen taburda gorursun ne olacagini” deyip bana gozdagi vermek istedi. Bu tegmen Turktu ve Samsunlu idi. Biz arabalara bindik ve tabura geri donduk..Sabah boluk yazicisi Fevzi bana savunmami yazmami istedi..Ben de bana verdigi bos kagida “savunmam yoktur” diye yazdim..Soru isareti de koyup geri kendisine verdim.Aradan 20 gun gectikten sonra Diyarbakir Askeri Mahkemesi'nden bana bir davetiye gonderdiler. Mahkemeye cikmamam istediler..Gittim. Yarbay hakim bana sordu ben de olanlari oldugu gibi anlattim..Gerillayi sag yakaladigimizi ancak komutanin onu infaz ettigini soyleyince, Yarbay hakim bana, “tamam sen serbestsin. Gidebilirsin. Suclu baskalari “dedi.. OCALAN’IN GETIRILDIGI GUN, KOYLUYU TOPLAYIP HALAY CEKTIRDI Komutanimiz, M.Zekeriya Ozturk, Subat ayinda, PKK onderi Abdullah Ocalan’in Kenya’dan Turkiye’ye getirilis gununu bayram ilan etti. O gun telsizlerden “anasi belli, babasi belirsiz, o..cocugu yakalanmistir, yuvaya donun..” diye bir anons yapildi. Biz o zaman Kelasor Dagi’nda gorevdeydik ve geceden kalmistik. Tabura gittigimizde, Gorumlu koyunun halki zorunlu olarak ordaydi..Oynamiyani dovuyordu. O dugun sirasinda korucu basi Mehmet Salih i cok fena dovdu..Davulda oynamiyor diye..Koyun toplami, yaklasik 150 kisi vardi..70 hanelik bir koydu..Aslinda koyun komplesi korucuydu ancak bir yandan da PKK ye destek verdigi icin iskence ediliyordu.. Ayrica, 1999 un yerel seciminde Hadep’ e 8 oy cikti diye butun koyu topladi hakeret etti. Koruculari acaiyip iskenceden gecirdi. COBANI OLDURDUK, BASINA “TERORIST” DIYE VERDIK Bizim komutan bu “kelle parasi” olayinda bir hayli hunerliydi. Cok sayida siradan insani oldurerek, devlete “terrorist vurdum” deyip cok paralar aldigini biliyoruz. Yine, 1999 yilinin aralik ayinda biz pusuda idik. Gorumlu Kelenderdagi eteginde, Uzaktan bir cobanin gectigini gorduk. Komutan ates etmemizi emretti. O kisinin kim oldugunu da biliyorduk. Gorumlu koyunun cobani idi. Her zaman koyunlariyla beraber gozumuze carpiyordu. Biz bu cobanla ilgili daha once aldigimiz bilgilere gore, bu kisinin Ermeni asilli oldugunu ogrenmistik. 55-60 yaslarinda bir kisiydi. Bunu oldurdukten sonra fotografini cektik, ertesi gun televizyonda, “catismada bir terrorist olu olarak ele gecirlidi” diye duyduk. Ama hepimiz olayin gercek yonunu biliyorduk. Komutan devletten para almak icin bu adami oldurttu. 6 KORUCUYU OLDURDUK, BASINA “PKK LI OLDURDUK” DEDIK Yine 1999 yilinin kurban bayraminda, biz askerler, yerli halktan aldigimiz kurban etlerini yiyorduk. Telsizden bir konusma gecti. 6 kisilik PKK liler grubunun yakinimizda oldugu duyuruldu. Biz de helikopterle Karacaoren koyune gittik. Turbunlerle uzaktan baktigimizda o kisilerin Gorumlu koyunun gecici koy koruculari oldugunu anladik. Daha sonra, Boluk komutani Tugay komutanina telsizle mesaj gecti ve bunlarin devletten yana olan koy koruculari oldugunu duyurdu, gidip kendilerine bazi sorular soracagini soyledi. Bunun uzerine telsizdeki ses ofkelenmisti. Kurd olan herkesin bir gun mutlaka terrorist olacagini soyluyordu. Sonra da, "once vur sonra sor” diye emretti. Bizde bu 6 kisiyi oldurdukten sonra butun koylulere gozdagi vermek icin cesetlerini koye getirdik. Okulun onune cesetleri dizdik. Halk toplanmisti, herseyi izliyordu. Fotograflarini cektik ve ertesi gun yine haberlerde “PKK lilar catismada olu ele gecirildi” diye haber cikti. Kurban bayrami idi KOMUTAN “DERIN DEVLET” ADAMI Bizim komutan M.Zekeriya Ozturk, bolgeyi de cok iyi taniyordu. En son Istanbul Gaziler Dernegi Baskani idi. Son yapilan “Ergenekon operasyonu”nda da yakalanip, tutuklandi. Sanirim bunlara “derin devlet” diyorlar. Yani devletin ozel olarak egittigi kisilerden olusan orgut. Grubun uyeler genellikle yuksek mevkiilerdeki burokratlar, askerler, siyasiler ve isadamlarindan olusmaktaydi. Ancak bu gazette haberinde bizim komutanin adi Mehmet Zekeriya Ozturk olarak verilmisti. Fakat biz onu Musa Zekeriya Ozturk olarak biliyoruz. Sanirim devlet kendi icinde bir operasyon yapti ve bu grubu izolasyon yoluna gitti. Bilindigi gibi NATO’ya uye ulkeler, daha onceleri kendi devletlerinin icinde boylesi ozel gruplar kurma yoluna gitmisti. Genelde “gladiyator” olarak bilinen bu devlet ici orgutlenmelerini butun uye ulkeler dagitti ancak Turkiye bu organizasyonlari dagitmadi ve bu kez Kurdlere karsi kullanmaya basladi. Gorevleri bittikten sonra da devletin basina bela olunca, devlet tek care olarak bunlari desifre etti ve bu tur gruplara yonelik operasyonlar baslatildi. Bu gruplarin en karekteristik ozellikleri asiri sagcilaridan olusmasidir ve “turkculuk” ideali tasimalaridir. Iste bizim M.Zekeriya Ozturk de bu tur gruplardan olan “ergenekon” adli yapida yeralmaktaydi. Surekli gunes gozlugu takan bu kisi, operasyonlarda da bizim gibi Kurd genclerini kullaniyordu. 14 yildir bu bolgede gorev yapmis. Lakabi ise, “Rambo” idi..Ordu da direct olarak yuzbasi goreviyle ise baslamis. Cok acimasiz ve gaddar birisiydi, O’nun bir insan oldugunu dusunemiyorum. Hic duygulari yoktu. AMCAMIN OGLU GERILLA, BEN ISE ASKERDIM Tabii ki, bu savasta cok cani yananlar olmustur. Devlet Kurdlerin karsisina yine Kurdleri cikariyor. Ben askerde bu tur operasyonlara katilirken, amcaminoglu nun karsimda silahli bir gerilla oldugunu bilmiyordum. Karsilassaydik ya o beni vuracakti yada ben onu vuracaktim. Ama yakalandi ve bu yuzden de bizim komutan beni sorguya cekti. Celesor daki catismada PKK saflarinda bulunan oz amcaminoglu Ali Karakulak yarali olarak yakalandi..Komutan beni cagirdi ve sorular sormaya basladi. Ben inkar ettim..Sonra beni yuzlestirecegini soyleyince ben hic gormedigimi soyledim..Gorumlu Koyu nun nun korucusu Rasit bana durumu bana anlatti. Yani ya ben onun yada o benim kursunumla olebilirdi..Ali, PKK ye, Suriye’d en katilmisti. Baba adi, Hasan, ana adi Hamdiye 1979 dogumlu..1996 veya 1997 de katilmis. Gozleri tam olarak gormuyordu, gozlerinde sorun vardi. Lubnan’da .6 ay egitim gormus. Yakalandiktan sonra cezaevine goturmusler ve uzun yillar burada kaldi. AILEMDEN PKK’LI CIKTI DIYE MEMURLUGA ALINMADIM Ben askerden dondukten sonra, bizim orada, devlet memurlugu icin sinavlar acilmisti. Guvenlik Elemanlari alinacakti. Bir cesit koruma goreviydi. Bunun icin askerligini sicak catisma bolgesinde gecirmis olma sarti araniyordu. Benim sartlarimin hepsi uyuyordu. Ancak Ailemden bir kisi PKK uyesi cikti diye bu hakkimi elimden aldilar. Sinavi kazandim fakat arastirma asamasinda dosyami elimden aldilar. Sinav dan sonra beni Egitim Sube den cagirdilar..ben de gittim. Dosyamin iptal olacagini soylediler “amcaninoglu PKK terror orgutune uye olmus..” dediler. Ben de, bu durumun ozel oldugunu ve amcaminoglunun ne yaptiginin beni ilgilendirmedigini soyledim. Bunun icin benden imza almalari gerekiyordu..Imza atmadan ordan ayrildim. Sonra, gece yarisi beni yine cagirdilar..Gittim.. Emniyet Amiri Yusuf Biner in karsisinda cikardilar. Orada Baskomser Selami Gerdan da vardi. Benim dosya da onlerindeydiler. Dediler, “imzala!..” Ben ise,.imzalamadim..Sonra da dedimki, “imzalar, dosyami geri alirim..” Bana seref ve namus sozu verdiler, yemin ettiler..Ben de imzaladim. Imzalar imzalamaz, joplarla bana giristiler. Sonra beni hucreye attilar..Sonra gelip dedilerki, “Ozur dile birakalim..”Sabaha kadar tuttular..Sabah geldiler, ben de onlari bolge mahkemesine verecegimi soyledim..Gittim arzuhalciye dedim dilekce yazayim..adam Kabul etmedi, dedi sen devleti devlete sikayet ediyorsun ben bunu yapamam..Gittim avukat Mahmut Nehri nin yanina..Durumu anlattim. Avukat da davayi kaybedecegimizi soyledi..Ben dava acmada israr ettim ve o zamanin parasiyla 620 milyon verdim. Ben giriyorum bir avukatla onlar giriyor 7 avukatla ikinci celsede kaybettik davayi.. TURK DEVLETI KURDU KURDE OLDURTUYOR Butun bu yasadiklarimdan sonra anladigim tek sey Turk Devleti, Kurdlere karsi ozel bir savas surduruyor ve aslinda butun Kurdlere de ayni gozle bakiyor..Zaten bu yuzden, ha PKK li olmus, ha Korucu olmus, ha kendine asker olmus, ha pesmerge olmus, kim olursa olsun ayni gozle bakiyor. Bizim Irak'in iclerine kadar giderek "PKK li ariyoruz" Dememiz aslinda bir bahaneydi. Orada bize yardim eden Kurdlere de sicak bakilmiyordu. Bu savasta sucunu itiraf etmis, ceza almis kisiler bile getirtilip on savlarda kullaniliyorlardi. Olseler bile o kadar onemli degil anlayisi vardi. 20 yasinda bir insanin bunlari anlamasi pek beklenemez..Biz o zaman bilincsizdik ve olaylarin gercek yuzunu bilmiyorduk. Iyi duygularimizla hareket ediyorduk. Yani ben nerden bilebilirdimki, amcamin oglu, karsi taraftan olacak ve eline silah alip, benim karsima gececek. Bana gore, asil suclu devlettir. Eger Devlet, Kurdleri de bu ulkenin "Gercek sahibi ve ortagi" Olarak gorse bu tur uygulamalar olmayacak belki de. Birakalim herseyi, devlet Kurdleri bitirmek, yoketmek istiyor..Ama vurarak, ama korkutarak ama gozdagi vererek, ama asimile ederek, koskocaman bir halki bitirmek istiyor. Elbetteki, Kurdler bu savasta dayanabilmek icin herseylerini ortaya koyuyorlar. Evler yakiliyor, koyler bosaltiliyor..Dolayisiyla cogu Kurdler kacmak zorunda kaliyor. Savasin oldugu yerde de ekonomi de gelismez. Ben bu savasta kullanildim tek dilegim baska Kurd gencleri kullanilmasin ve artik Kurdler de diger uluslar gibi ozgur olsun.
Subscribe to:
Posts (Atom)