Festival, Orhan Doğan'a adandı

 orhan-dogan-i-kaybettikDoğubeyazıt'ta yedi yıldır geleneksel olarak düzenlenen Ehmedê Xanî Kültür Sanat ve Turizm Festivali, geçen yılki festivalde yaptığı konuşma sırasında kalp krizi geçirerek yaşamını yitiren Kürt siyasetçi Orhan Doğan'a adanıyor. Doğubeyazıt Belediye Başkanı Mukaddes Kubilay, festival geleneğinin önemli kazanımları olduğuna vurgu yaparak, bu yıl ki festivalin de önceki yılların birikimini bir adım ileriye taşıyacağını belirtti.

orhan-dogan-topraga-verildi2_bDoğubeyazıt Ehmedê Xanî Kültür Sanat ve Turizm Festivali bu yıl, 'Mem u Zîn'i Meme Alanla buluşturan Xanî'dir. Onun sözünü dinleyen Orhan Doğan'dır' sloganıyla düzenlenecek. 27 Haziran'da start alacak  festivalde, 16 etkinlik düzenlenecek. Festival kapsamında oluşturulan tertip ve program yürütme komitesiyse çalışmalarını sürdürüyor. Festivale ilişkin bilgi veren Doğubeyazıt Belediye Başkanı Mukaddes Kubilay, hem Doğubeyazıt'ın tarihi ve kültürel zenginliğinin tanıtımının yapılması hem de halkın özgürlük umutlarının, siyasal taleplerinin dillendirildiği festivali yaşatmanın çabası içinde olduklarını söyledi.

Tüm imkansızlıklara ve zorluklara rağmen kesintisiz olarak sürdürmeye çalıştıkları festival geleneğinin önemli kazanımları olduğuna vurgu yapan Kubilay, 'Çabamız odur ki bu kazanımların kurumlaşması, kalıcılaşmasıdır. İnanıyoruz ki bundan önceki festivaller nasıl ki ilçemizin tanıtımına katkıda bulunmuşsa, yine halkımıza umut, kurumlarımıza soluk kazandırmışsa bu yılki festival de önceki yılların birikimini bir adım ileriye taşıyacaktır' şeklinde konuştu. orhan-dogan-topraga-verildi_b Kürt siyasetçi Orhan Doğan ve Ehmedê Xani gibi Kürt halkının büyük düşünür ve öncülerinin festivalde ana tema olarak belirlenmesinin bu yılki festivali daha zengin kıldığını dile getiren Kubilay, 'Bir nevi kendi köklerimiz üzerinde yeniden yeşerme umutlarımızın çok güçlendiği bir festival sürecini doya doya yaşayacağız. İnanıyoruz ki halkımız kendi öncü ve önderlerinin yolu ışığında kendi birliğini daha da büyütecektir' dedi. AĞRI - DİHA

Facebook’ta polis mesajları

1_thumb_facebookFacebook'a üye olan bazı polisler marifetleriyle övünüyor: "Bunlara biber gazı sıkmak yanlış, direkt mermi sıkmak lazım. Allah copunuzu keskin, gazınızı bol eylesin… Facebook'un tüm üye kullanıcılara açık bir platform olduğunu umursamayan polisler, kurdukları özel gruplarda birbiriyle mesajlaşıyor, eleştirilere sebep olan müdahalelerinden övgüyle bahsediyor. Yeni Harman dergisinin son sayısında yayınlanan derlemede Facebook'ta gerçek isimleriyle, üniformalı1 mayis polis iskence resimleriyle tartışan, küfreden eğlenen, kendileriyle ilgili haberlere yorum yapan polislere yer verildi. Facebook'ta "Özel tim", "Polis Kafe", "Çevik Kuvvet", "Bekar Polisler Lokali" gibi çeşit çeşit grupları var.

KAZARA GAZETECİ GÖRSE "Çevik Kuvvet C Özel Tim" adlı gruba konan bir video sonrasında bir grup üyesi şöyle diyor:

"Şu son eklediğiniz videolar yakışmamış kaldırın bence, kazara bir gazeteci görse ‘Çevik anırıyor' diyecek rezil olcaz elaleme. Özel tim olarak sizden ricam bu tür videoları kendi aranızda seyredin bu tür umuma açık herkesin izleyebileceği yerlere koymayın."

polis iskence may08 Allah gazınızı bol eylesin 1 Mayıs tartışmasının yapıldığı polis gruplarından birinde bir grup üyesi şöyle diyor:

"Biber gazı sıkmakla adil davranmıyorsunuz; bence bunlara direk mermi sıkacaksınız; hem de kafalarına, tek tek… Hem nüfus planlamasına katkı olur hem de ülke pisliklerden temizlenmiş olur." Bir grup üyesi "Yanlış kişilere müdahale edildi" diyor ve devam ediyor "Önce basının hakkından gelinecekti..."

 polis iskence2008 RÜTBELİLER GİREMEZ "Bekar polisler lokali" grubunun tanıtımında "Rütbeliler Giremez" yazarken, "Mersin çevik kuvvet" grubunda "Gençler sizin hiç rütbeli üyeniz yok mu" diyor biri. Sonra üniformalı yeni bir üye girip, "slm gençler, baktım burada bir başı boşluk bi el atayım dedim hepinize kolay gelsin. A.e.o (Allah'a emanet olun)" diyor. Grubun fotoğraf albümündeki Mersin Çevik ekibinin resmi altında, "Mersin'in bozkurtları bunlar" şeklinde yorumlar var.

POSTAL DTP'YE KARŞI OMUZ OMUZA Mersin Çevik Kuvvet Grubu'nun ilgili olduğu diğer gruplar ise şöyle: "Dtp'lilerin elini sıkmayan siirt emniyet müdürü'nün ellerinden öperiz", "Pkklılara terörist demeyenlerin elini sıkmam diyen emniyet müdürümüz" ve "Polis kadar çok çalışan yok diyenler grubu..."

1 MAYIS ÇEVİK KUVVETİN DE BAYRAMI Polis üniformalı bir grup üyesi, “1 Mayıs 2008’de Yapılanları Kınıyoruz. 1 Mayıs Emekçinin Bayramıdır” grubuna girip “Tamam 1 mayıs işçinin emekçinin bayramı, kabul ama dayak yiyen arkadaşlar kusura bakmasın çevik kuvvetin de bayramıı.. Üzgünüz verdiğimiz rahatsızlıktan ötürü” diyerek nefletle yorumlar yazarken kimileri de küfür zehir etmekten çekinmiyor mesela.

Polis gruplarında üyeler, zaman zaman, “vatan haini Facebook grupları”na karşı saldırıya geçilsin diye grup üyelerine duyuru yapıyor ve ekip olarak söz konusu gruplara dalınarak yazılı tartışmalara giriliyor, küfürler ediliyor. 1 Mayıs tartışmasının yapıldığı polis gruplarından birinde bir grup üyesi aynen şöyle diyor: “Coplamak ve biber gazı sıkmakla adil davranmıyorsunuz; bence bunlara direk mermi sıkacaksınız; hem de kafalarına, tek tek… Hem nüfus planlamasına katkı olur hem de ülke pisliklerden temizlenmiş olur.” “Bence yanlış kişilere müdahale edildi” diyor bir grup üyesi de, “Önce basının hakkından gelinecekti…” Polisler, medyanın 1 Mayıs’ta aldığı tavırdan dolayı oldukça kızgınlar.

“Taraflı haber yapan” medyaya demediklerini bırakmıyorlar hele de 32. Gün’de, “1 Mayıs özel” programı yapan Mehmet Ali Birand’a…Bu rahatsızlık “Mehmet Ali Birand’dan Nefret Edenler” gibi gruplardan polis gruplarına taşınmış durumda. Acayip bir nefret var Birand’a karşı. Burada daha fazla anamayacağımız nice küfürler saydırılıyor… 

01MAYISBESIKTAS_(3) ÇEVİK KUVVETİ SEVEN BAY VE BAYANLAR GRUBU Grubun tanıtımında, “Toplumun göz bebeği Çevik Kuvvet, hadi bize destek” yazıyor, grubun kurucusu İzmir Çevik Kuvvet’ten. Grupta Bayrampaşa Çevik Kuvvet’in şanı konuşuluyor. 1 Mayıs’taki olaylarla ilgili olarak Bayrampaşa Çevik’in performansına gönderme yapılarak, “Müdahale öyle böyle şöyle yapılmaz itinayla yapılır” denmiş. Çevik kuvvetçiler arasında il ve devre çekişmesi olsa da İzmir Çevik Kuvvet’ten olduğunu söyleyen grup üyesi, “Bayrampaşa çevik önünde ceketimin düğmelerini ilikliyorum” diyor. İlgili gruplar arasında “Karizma ve güzel polisler buraya” ve “Manisa tarzanını unutmayanlar” gibi gruplar var.

polis 1 2008 BEKAR POLİSLER LOKALİ Grubun tanıtımında, “Evliler ve rütbeliler giremez” yaz›yor. Grup polislerin “üniforma sevdalısı hatun” bulma arzusundan kurulmuş izlenimi veriyor. Ancak görünen o ki istenen pek olmamış, zira grubun kadın sayısı çok fazla değil. Grup üyelerinden birinin yazdığı “Evlenip balayına gideceğime, bekar kalır alayına giderim” sloganının söz konusu talebin geri dönüşünün olmamasında etkisi olabilir. 

Kerkük'te 'negatif' çıkanlar

9165-petrol

Halkların iradesine ipotek koyma üzerine inşa edilen dış politikayla özgürlük ufuklarına açılım sağlanamaz, barış iklimi yaratılamaz.

Afrika'dan esen 'Batılılar geldiklerinde ellerinde İncil, bizim elimizde de topraklarımız vardı. Bize, gözlerimizi kapayarak dua etmesini öğrettiler. Gözümüzü açtığımızda, bizim elimizde İncil, onların elinde, topraklarımız vardı' özdeyişi unutulmamalı.

21. yüzyılda da Washington ve Londra, Asya'dan Ortadoğu'ya boyunduruk altına aldığı partiler ve krallar vasıtasıyla halkların gözlerini kapattırıyor. Bunu bugün Irak İslam Partisi, Dava, AKP, KDP, YNK, Gürcistan Milliyetçi Hareket Partisi ve emirlikleri kullanarak yapıyor.
Washington ve Londra'nın bahşettiği koltuklarda gözleri kapalı, Kerkük yürekleri kelepçeli oturan başbakanlar, cumhurbaşkanları gözlerini açtıklarında ellerinden nelerin gittiğini gördüklerinde kahrolmamak için emperyalizmin salvolarından sıyrılmayı hedeflemeliydi. Ancak ne oluyor, Ortadoğu'da neo-sömürge politikararının gözcüleri ve sözcüleri haline getirilen yönetimler gelecek nesiller için özgürlük ortamı yaratma yerine yerine kaos girdabı besliyor. Halkların eşitliğine saygı duyulacağına, barış koşullarını dinamitleyen mekanizmalar devre dışı bırakılacağına Filistinliler, Kürtler, Çeçenler, Ermeniler, Asuri-Süryaniler, Lazar, Romanlar, Tamiller, Basklılar, Katalonyalılar, Tibetliler, Beluciler vb. yok edilmeye çalışılıyor. kirkuk kerkuk 140 Son savaş satrançlarından biri Kerkük üzerinden oynanıyor. Federal Irak Anayasası öngördüğü halde referendum süreci komşu ülkelerin ırkçı hırslarıyla baltalanarak kriz körükleniyor.
Referanduma 2007 ertelemesinden sonra Haziran 2007 takvimi benimsenmişti. Ancak bir anda ipler BM eline bırakıldı. 5 Haziran'da BM Temsilcisi De Mistura, Kerkük sorununa ilişkin 3 bölümlük raporun referandum öngörmeyen ilk faslını Talabani'ye sundu.
BM'li uzun vadeli plan
5 Mayıs tarihli 'Kerkük'te BM yüzlü dominyon dönemi mi?' başlıklı makalemizde 'BM'ye bel bağlanması ateş üstünde yürümektir' demiştik. Ancak KDP ve YNK, BM'nin müdahalesine onay verdi, destekledi. Rapor açıklıktan sonra ise Hewler Parlamentosu, Bölge Başkanlığı toplanarak 'negatif' buldukları raporu kabul etmeyeceklerini deklare etti. Rapordan KDP'nin de YNK'nin de Mistura gibi 'negatif' çıktığı tescillendi.
KERKUK KURDISTAN Mistura Raporu'nun ilk faslından hemen önce ABD Başkan Yardımcısı Cheney, ABD Dışişleri Bakanı Rice ve İngiltere Dışişleri Bakanı Miliband, Bağdat ve Hewler'de olması; Miliband'ın açıktan Kerkük sorunu için BM'nin rolünün önemli olduğunu Hewler'deyken telkin etmesi basıncın şiddetini gösteriyor. Başbakan Erdoğan'ın Başanışmanı Ahmet Davutoğlu ve Irak Özel Temsilcisi Murat Özçelik, rapor öncesi yoğun görüşmeler yürütürken, Neçirvan Barzani'nin referandum şartından vazgeçebileceklerini açıklaması aslında raporu bildiğinin itirafı oldu.
Rapordan sonra FK Başkanı Mesut Barzani, birçok ismin yanısıra, 11 Haziran'da da, ABD'nin Federal Irak Büyükelçiliği'nden 140. maddenin uygulanmasından sorumlu Tomas Crageske başkanlığındaki heyeti ağırlayarak Mistura raporunu ele aldı. Barzani, 'Bu halk raporun içeriğinin bu şekilde olacağı kesinlikle beklememiştir. Bölgede ya 2005 seçim sonuçlarına gidilecek ya da referandum yapılacak' deme noktasına geldi. 12 Haziran'da Mistura'nın yanıtı geldi ve 140. maddenin artık 'ölü' olduğunu söyledi. Diplomasi trafiğinin yoğunluğu içinde 12 Haziran'da Irak Meclis Başkan Yardımcısı Arif Tayfur ise, Özçelik'e Irak'ın içişlerine müdahale ettiği eleştirisini yöneltmek durumunda kalırken, 14 Haziran'da Irak Başbakan Yardımcısı Behram Salih beklenmedik programla Cumhurbaşkanı Gül tarafından ağırlandı.
Umut ve barış yolu
Süreç KDP ve YNK'nin nasıl dirayetten yoksun duruma düştüklerini Dicle-Musulafişe etti. Federal Irak Anayasası'nı Sünni, Şii, Kürtler çetin pazarlıklardan sonra onayladıkları halde referandum öngören 140. maddeyi uygulayamayan, bunun için nüfus sayımını, Baas diktatörlüğünün yerlerinden ettiği, Kürt, Türkmen ve Asurileri tespit edemeyen bir yönetim yıl sonuna doğru yapılacak yerel seçimleri nasıl organize edecek?
Gelişmeler Ortadoğu ve Orta Asya'daki kaynamanın itici gücü enerjideki mihenk taşını elinden kaçırmak istemeyen Washington'un ve ittifak halinde olduğu Irak'a komşu ülkelerin, 2009 yılındaki yeni başkanlık dönemi öncesi bazı taşları yerine oturtma gayreti ve kaos ortamından azami ölçüde faydalanma hırsının parçası olarak cereyan ediyor. ABD'de Neo-con isimlerin başında gelen Daniel Pies'in, Bush'un yeni başkana koltuğu devretmeden İran'ı vuracağını söylemesinin üzerinde soru işareti bırakılarak da olsa durulmalı. Bir yandan İran'la yaşanan kriz, bir kirkuk sunni shi a kurd arab usa un iraq yandan Afganistan'daki çatışma bölgelerine NATO üyelerinin yeni sevkle Pakistan'daki tehlikeli gidişat sorunu; bir yandan Lübnan'daki Hizbullah, diğer yandan İsrail'deki hükümet krizi ve Filistin'deki Hamas; yine Gürcistan'da sarsılan müttefiki Saakaşvili bu dönem Washington'un en zor pazarlık parametleri... Bu sorunlara karşı elde tutulmak istenen, İncirlik gibi üsler vasıtasıyla koçbaşı olarak kullanılmak istenen ülkelerden biri Türkiye. Ankara, Riyad, Bağdat, Hewler, Tiflis, Ramallah, Beyrut gibi merkezler silah gücüne dayalı Washington'un şemsiyesini tutmaktan vazgeçmeli. Ancak herkesi petrol çıkarları yerine enternasyonal değerleriyle, kimlikleriyle benimseyen eşitlik retorikli özgürlük ufku; savaşları ve çatışmaları önleyip umut ve barışı geleceğe taşır.
M. Ali Çelebi- www.gundemonline.com

İzmir, Sakarya, Aydın, Balıkesir, Mersin, Gebze… Lincin son durağı Adana

adanaiscilerlinc

Son dönemlerde Sakarya, Aydın ve Balıkesir gibi illerde Kürtlere yönelik başlatılan linç girişimlerinin yeni adresi Adana oldu. Daha önce Balıkesir ve İzmir'de Kürt işçilere yönelik başlatılan linç kampanyasının aynısı bu sefer Adana'da sahnelendi. adanaiscilerlinc2 Adana'nın Yeşilova Mahallesi Afatevler mevkiinde bulunan TOKİ inşaatında çalışan ve çoğunluğu Kürt olan inşaat işçileri, semt sakinleri tarafından linç edilmek istendi. İş çıkışı yolda karşılaştıkları bir gruba selam vermeleri üzerine başlayan tartışma, mahallede bulunan kahvehanelerdeki onlarca kişinin de silah ve kalaslarla katılmasıyla linç girişimine dönüştü.
Adana merkez Seyhan ilçesinin Yeşilova Mahallesi'ndeki TOKİ inşaatında çalışan Diyarbakırlı ve Erzurumlu Kürt inşaat işçilerine, selamlaşma üzerine saldırmaya başlayan kalabalık grup, bir kişinin parmağının kopmasına ve diğer işçilerin de çeşitli sakarya5 yerlerinden yaralanmasına neden oldu. Saldırıya uğrayan işçiler, mahalle sakinlerinin linç girişiminden yine kendi çabalarıyla kurtuldu. Olay sonrasında yaralı halde hastaneye giderek tedavi olan işçiler, DTP Adana İl Örgütü'ne başvurdu. Linç girişiminde yaralanan işçilerden Mehmet Çakır, iş çıkışı eve doğru yürüdükleri sırada yol kenarında sakaryaulkuculer bulunan bir gruba selam veren arkadaşlarına küfredildiğini, dönüp nedenini sorduklarında ise saldırıya maruz kaldıklarını söyledi. Olayı konuşarak halletmeye çalıştıklarını ancak, kahvehanede bulunan çok sayıda kişinin de olaya karışmasıyla linç girişimine maruz kaldıklarını söyledi. Olaylar esnasında parmağı kopan Çakır, 'Bir arkadaşımızı araya aldılar ve dövmeye başladılar. Biz onu ellerinden almaya çalışırken silah çektiler ve kalaslarla bize de saldırmaya başladılar. Tüm mahalle sakinleri çoluk çocuk demeden bize saldırmaya başladı. Ellerinden kaçarak kurtulabildik. Her türlü suç duyurusunda bulunacağız ve olayı tüm adli makamlara taşıyacağız' dedi.
Polis malumunuz
Sakarya, Aydın ve Balıkesir'de olduğu gibi defalarca aranmasına bozuyuk-lincgirisimi-1 rağmen polis olay yerine ancak bir saat sonra geldi. Polisin olay yerine geç geldiğini söyleyen Çakır, 'Biz şahısları tespit etmek istedik ama polis bunu kabul etmedi. Herkes dağıldıktan sonra bizi çağırdılar ve gelin tespit edin dediler ama artık iş işten geçmişti. O sırada orada bulunan iki kişiyi gözaltına aldılar ama onları da serbest bıraktılar' dedi. Olay sonrasında götürüldükleri Şakirpaşa Polis Karakolu'nda ifadelerinin alındığını ve kendilerine 'Uzlaşmak istiyor musun' şeklinde çözüm önerildiğini söyleyen Nizamettin Balta ise, 'Olay yerine gelen polis kimseyi gözaltına almak istemedi. Saldırganların resimlerini çizip onları teşhis etmek istedik ama polis ulkucu bunu kabul etmedi' dedi. Olay sırasında çadırda yattığını ve saldırıya uğrayan arkadaşlarının imdat sesleriyle uyandıklarını, ancak tam bu sırada kendilerinin de çadırların içinde saldırıya uğradığını belirten Kamuran Kartal ise, 'Çadırlarda kafasını kaldıran her arkadaşımıza kalaslarla saldırmaya başladılar. Yerimizden kalkamadan yaralandık. Olay esnasında DTP İl Başkanı'nı aradık ve yardım istedik. Eğer ona haber vermesiydik bekli de bizi öldürürlerdi' diye konuştu. ADANA - DİHA
Gebze'de işçilerin evi basıldı
Kürt işçilere yönelik linç girişimi sadece Adana'da yaşanmadı. Kocaeli'nin Gebze ilçesinde de 12 Kürt işçi mahalliler tarafından linç edilmek istendi. 13 Haziran akşamı bir kadına sözlü tacizde bulundukları iddiasıyla linç girişimine maruz kalan işçilerin evi basıldı, eşyaları yakıldı. Gebze'nin Sultan Orhan Mahallesi 1132.sakaryaulkuculer2 Sokak'ta oturan ve inşaatlarda çalışan 12 Kürt işçi sokaktan geçen bir kadına sözlü tacizde bulundukları iddiasıyla linç edilmek istendi. 13 Haziran gecesi yaşanan olayda mahalle sakinleri işçilerin kaldığı eve saldırdı. Olaydan sonra gelen polis ekipleri işçileri olay yerinden uzaklaştırırken, işçilerin yaşadığı evde bulunan eşyalar kapının önünde yakıldı. İşçilerin yaşadığı evin karşısında bulunan internet kefede çalışan gençler ise işçilere yönelik saldırıda yer aldıklarını belirterek, 'Mustafa abi' diye hitap ettikleri polis şefinin kendilerinin olayla ilgili basına bilgi vermelerini yasakladığını söyledi. Gençler isimlerinin alınması ve fotoğraf çekilmesine izin vermedi. Olay yerine gelen DTP Gebze İlçe Kürt işçilere linc trabzon Başkanı Engin Güleser ise saldırının Kürtlere yönelik inkar ve imha politikasının bir ürünü olduğunu, Türkiye'de var olan ırkçı ve militarist düşünce yapısının insanları ve halkları düşman konumuna getirdiğini söyledi. Sözlü taciz olayının bahane olduğunu belirten Güleser, 'Bir linç kültürü yaratılmaya çalışılıyor' diye konuştu.
İsmail Yıldız

Polisler: Her polis için 10 Kürdü öldüreceğiz

gazi_olaylari_protesto1

Kurdistan-Post28mart_amed_katliam_enes_ata/ Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde polis lojmanlarına roketli saldırı düzenlendi. Saldırıda 1'i ağır 5 polis yaralandı. Roketli saldırı sonrası ilçe halkı üzerinde baskılar artırılarak, onlarca kişi gözaltına alındı.
Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde önceki gece saat  23.05 sıralarında Yüksekova Emniyet Müdürü Mustafa Kantar ve emniyet müdür yardımcılarının da kaldığı lojman ve lokale saldırı mersinpoliscocuklaraiskenceyapıldı. Saldırıda 1'i ağır 5 polis yaralandı. Olayla ilgili açıklama yapan Hakkari Valisi Ayhan Nasuhbeyoğlu, saldırıda polis lojmanlarının hedef alındığını söyledi. Nasuhbeyoğlu, saldırıda 1'i polis eşi, 5 kişinin yaralandığını ifade etti. Yaralı polis eşinin durumunun ağır olduğu için Van'a sevk edildiğini belirten Vali polis_kolkirma_hakkari Nasuhbeyoğlu, diğer yaralıların ayakta tedavi edildiğini açıkladı. Olayın ardından bölgede geniş çaplı operasyon başlatıldı. Roketli saldırının yaşandığı Güngör Mahallesi'ni ablukaya alan polislerin çok sayıda kişiyi demir çubuklarla döverek gözaltına aldığı ifade edildi. 'Her bir polise karşılık 10 Kürdü öldüreceğiz' şeklinde tehditlerde bulunduğu iddia edilenvanda_newroz_devlet_teroru3 polislerin,  Yüksekova Devlet Hastanesi'ne gelerek hasta ve yakınlarına, 'Vatan Hainleri burayı terk etsin' dediği öne sürüldü. Saldırının meydana geldiği lojmanlara yakın birçok eve de baskın düzenleyen polislerin, evlerin kapısını kırdığı belirtildi. Saldırının ardından ilçede onlarca kişinin gözaltına alındığı bildirildi. HAKKARİ

Bu gözaltılar Kürtçeye

tayyip_temel_welatAzadiya Welat Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Tayyip Temel Hakkari'de evine yapılan baskın sonucu gözaltına alındı.
Hakkari'de ailesine ziyarete giden Azadiya Welat Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Tayyip Temel'in evine baskın düzenlendi. Hakkari İl Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Terörle Mücadele Şubesi ekipleri tarafından gözaltına alınan Temel, İl Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Temel'in gözaltına alınma gerekçesi öğrenilemedi. DİHA

vedat_kursun_azadiya_welatTürkiye'de tutuklu gazeteci sayısı 24'e yükseldi

Vedat Kurşun, Azadiya Welat Gazetesi Yazı İşleri Müdürü ve İmtiyaz sahibi, Diyarbakır D Tipi Cezaevinde…

Karakolda şahitlere de işkence : 'Siz Kürtler ölmezsiniz, köpeksiniz size bir şey olmaz'

turkish police iskence polis Kurdish Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinde On Nisan Polis Karakolu'na bağlı ekipler, Alay Caddesi üzerinde bulunan Viva İnternet Kafe'de 11 Haziran'da kimlik kontrolü yaptı. Kimlik kontrolü sırasında polislerin bir genci tartaklayarak gözaltına almak istemesi üzerine araya giren Mehmet Şirin Doğan (52), Mehmet Güneş (19), Ö.Ö (15) ve M.A (15), olaya tanıklık yapmaları için karakola  götürüldü.işkenceye sessiz kalma Tanıklık için karakola götürülen Doğan, Güneş ve M.A'ya suçlu muamelesi yapıldı. Sabaha kadar karakolda tutulan M. Şirin Doğan, Ahmet Güneş ve M.A'ya işkence yapıldı. Yüzünden aldığı darbe nedeniyle Diyarbakır Devlet Hastanesi'ne kaldırılan M. Şirin Doğan, 15 günlük 'iş görmez' raporu aldı. Gözaltında kendilerine işkence yapıldığını belirten ve İHD Diyarbakır Şubesi'nden hukuki yardım talebinde bulunan Doğan, Güneş ve M.A, On Nisan Polis Karakolu'ndaki polisler hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Yanağında kesik oluşan M. Şirin Doğan, olaya ilişkin şu bilgileri verdi: mehmet_sirin_dogan iskence polis'Polisler bir genci aralarına alarak öldüresiye dövmeye başladılar. Polislerin ona silah çekmesi üzerine genç de panikleyip küçük bir bıçak çıkardı. Ben de bunun üzerine polislere yardımcı olmak için çocuğu sakinleştirmeye çalıştım. Genç, polislerin elinden kaçmayı başarınca polisler sağa sola ateş etmeye başladı. Olaydan yarım saat sonra ekip gelip şahitlik yapmamız için bizi karakola götürdü. Karakola girer girmez tek bir kelime etmemize fırsat vermeden 15-20 polis bizi cop, telsiz ve tabancalarıyla dövmeye başladı. Uzun süre dördümüzü de dövdüler ve olay sırasında yanağım yarıldı.'
turkish police 2 iskence 'Köpeksiniz, size bir şey olmaz'
Sara hastası olduğunu söylemesine rağmen polislerin kendisini dövmeye devam ettiğini söyleyen Doğan, karakolda bulunan amirlerin hiçbir şekilde polislere müdahale etmediğini söyledi. Saatlerce yüzündeki kanla yerde yattığını söyleyen Doğan, komiserden kendisini hastaneye göndermesini istediğinde de, 'Siz Kürtler ölmezsiniz, köpeksiniz size bir şey olmaz' şeklinde hakaret ettiğini öne sürdü. Avukatın gelip olaya müdahale etmesi üzerine kendisinin hastaneye götürülmesine izin verildiğini aktaran Doğan, 'Hastanede, bana uygulanan şiddeti kanıtlamak için rapor aldım. turkish police Karakola döndüğümde komiser ve polisler beni tehdit ederek 'Savcılıkta davacı olmayacaksın' dediler. Ben diretince, polisler 'Bu yaralanmalar olay yerinde oldu, diyeceğiz' dediler. Başta kabul etmedim ama ifademi kendi istedikleri gibi yazıp bana zorla imzalatarak, s...r ol git dediler.'
Vücudunda çok sayıda darp izi bulunan Mehmet Güneş adlı kişi ise olay saatinde arkadaşıyla birlikte internet kafeye doğru geldikleri sırada, polislerin kendilerini durdurduğunu ve kimliklerine baktığını söyledi. Güneş, polisdayagi_nevruzolaylari 'Polisler bizim kimliğimize baktı. Daha sonra birden adının Veysel olduğu söylenen bir kişinin üzerine atlayıp dövdüler. Veysel denen kişi ellerinden kaçınca, etrafta bir sürü kişi olmasına rağmen, polisler etrafa rastgele silah sıkmaya başladı. Daha sonra ifade vermek için polisler bizi karakola götürdü. Dördümüzü dar bir yere koyup dövmeye başladılar. Beni savcılığa çıkarttıklarında, savcıya polislerden şikayetçi olduğumu belirttim' diye konuştu.
'Olayın takipçisi olacağız'
Kendilerine yapılan başvuru üzerine mağdurlarla birlikte savcılığa gidip On Nisan Polis Karakolu'nda görevli olan polisler hakkında işkenceden dolayı suç duyurusunda bulunduklarını belirten İHD Diyarbakır Şubesi Üyesi Av. Rahşan Bataray, 'Mehmet Şirin Doğan'ın hem yüzende hem de vücudunda darp izleri var' dedi. Mağdurların Adli Tıp'a sevklerinin yapıldığını belirten Bataray, Adli Tıp Raporu'nda sonra soruşturma için gerekli işlemlerin yapılacağını ve olayın takipçisi olacaklarını söyledi. Bu yıl polis şiddetine uğrayan çok sayıda kişiyle karşılaştıklarını belirten Bataray, polis_dovdu turkish police 'Genelde gözaltına alınmadan önce şiddet uygulanıyor. Çünkü gözaltına alındığı zaman sağlık raporu alınıyor ve çıktığından da rapor alınıyor. Çoğunlukla sağlık raporu alınmadan, gözaltına alındığı sırada çok fazla şiddet uygulanıyor. Bu kişilerin karakolda yapılmış ama sağlık raporu alınmadan önce uygulanmış' diye konuştu. DİYARBAKIR - DİHA

TSK'den sevkiyat, İran'dan top atışı

KURDISTAN

TSK, son günlerde yoğun bir şekilde sınır bölgesine asker ve malzeme sevkiyatı yapmaya başladı. Tank ve zırhlı araçlar, aşırı güvenlik önlemleri altında özellikle Hakkari, Şırnak ve Mardin hattına kaydırılıyor.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) sınır bölgelerine tank ve zırhlı araç sevkiyatı devam ediyor. Hakkari'nin Yüksekova ilçesinden, Şemdinli ilçesine dün tank sevkiyatı yapıldı. Yüksekova 21. Sınır Taktik Tümen Komutanlığı'ndan çıkan  turk-iran-bayragi10 adet tank, Şemdinli'ye sevk edildi. Sevkiyat sırasında frekans bozucu Jammer tipi askeri araçlar konvoya eşlik etti. Sevkiyatın yapıldığı güzergahta yoğun güvenlik önlemleri alındığı gözlendi. Ayrıca önceki gece saat 23.00 sıralarında 30 araçtan oluşan komando birliğinin de Dağlıca (Oramar) bölgesine sevk edildiği öğrenildi. Öte yandan demiryolu ile Mardin'in Nusaybin ilçesine getirilen tank ve tırhlı araçlar da, buradan askeri TIR'lara yüklenerek İpek Yolu üzerinden Cizre ilçesine gönderildi. Askeri sevkiyatın yapıldığı saatlerde İpek Yolu üzerinde geniş güvenlik önlemleri alınırken, zırhlı araçların ise Şırnak bölgesinde yapılacak operasyonlar için takviye olarak getirildiği bildirildi.
Operasyonlar sürüyor
Şırnak'ın Gabar Dağı ile Bestler Dereler bölgesinde HPG'ye karşı başlatılan hava destekli operasyonlar ise sürüyor. Alınan bilgiye göre, Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından HPG'ye karşı Gabar Dağı bölgesinde önceki gün akşam saatlerinde operasyon başlatıldı.
tanksevkiyattskBölgeye çok sayıda özel harekat timi gönderildi. Bestler Dereler bölgesinde sürdürülen operasyonun kapsamının genişletildiği, operasyona geçici köy korucularının da katıldığı belirtildi. Operasyonlarda helikopterlerin de kullanıldığı bildirildi. ANF'ye açıklamada bulunan HPG ise, geçen günlerde Hatay'ın Dörtyol ilçesindeki Kışla'ya yönelik düzenlenen eylemde 2 askerin yaşamını yitirdiğini, 3 askerin de yaralandığını açıkladı. Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde polis lojmanlarına yönelik gerçekleştirilen saldırının da Newroz kutlamalarında Cüneyt Ertuş adlı çocuğun kolununun kırılması olayına cevap olduğu bildirildi. Dersim-Erzincan karayolunda da HPG'lilerin yol kontrolü yaptığı belirtildi.
İran yine köyleri bombaladı
İran topçu birlikleri dün sabaha karşı Güney Kürdistan'ın sınıra yakın köylerine yine topçu saldırısı düzenledi. Yerel kaynakların bildirdiğinine göre Jarawe ve Sengeser'e bağlı bölge ve köyler saat 03.30 sıralarında İran topçu saldırısına maruz kaldı. Bombalanan alanların Dolekoko, Kengicoxinke, Kengisileman, Jarawe'ye bağlı Renge ve Maradu köyler ile Sengeser'e bağlı Qelatuke olduğu kaydedildi. Bombardıman sonucu can veya mal kaybının olup olmadığı konusunda bir bilgi edinilemedi. İran, son 2 aydır yoğun bir şekilde Güney Kürdistan sınır bölgesindeki yayla ve köylerine top ve füze saldırısı düzenliyor. Türk ordusuyla koordineli bir şekilde düzenlenen saldırılar sonucunda köylülere ait çok sayıda hayvan telef olurken ekin ve bahçelerde de ağır maddi hasarlar meydana geldi. Saldırılar sonucu 300 üzerinde aile turk iran bomb kurdistanköylerini terk etmek zorunda kaldı.

 
Uludere'ye tayini çıkan teğmen intihar etti
Mersin'in Erdemli İlçe Jandarma Komutanlığı'nda görev yapan Teğmen Murat Tan, tayini Uludere'ye çıktığı için intihar etti. Teğmen Tan'ın intiharıyla birlikte son altı ayda intihar ve şüpheli şekilde ölen asker sayısı 28'e yükseldi. Alınan bilgilere göre, olay önceki gün saat 16.00 sıralarında Mersin Merkez Mahallesi Erdemoğlu Bulvarı Ofroz Sitesi'nde meydana geldi. 24 yaşındaki Teğmen Murat Tan, tabancasıyla başına bir el ateş etti. Silah sesini duyan komşularının ihbarı üzerine eve gelen polis, Tan'ın cesedini buldu. Cumhuriyet Savcısı ve polisin yaptığı incelemenin ardından Tan'ın cenazesi, otopsi için Mersin Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Teğmen Murat Tan'ın, kısa süre önce Şırnak'ın Uludere ilçesindeki Ballı Taburu'na tayininin çıktığı belirtildi. Bu arada Ankara'nın Elmadağ ilçesinde Ömer Faruk Demir adlı askerin kaza kurşunuyla yaşamını yitirdiği açıklandı. Yaşamını yitiren 21 yaşındaki Demir Maraş, Göksun ilçesine bağlı Bozhüyük beldesinde dün toprağa verildi. DİYARBAKIR

AKP, Batı'da Türk-İslam Bölge'de Kürt-İslam diyor

'Diyarbakır'ı istiyorum' diyen dtpBaşbakan Erdoğan'ın Bölge'deki seçim stratejisi belli oldu. AKP umudunu 'dinci ve Kürtçü' adaylara bağladı
Hesaplar 'kale'den döner Kürt sorununda şiddetten başka çözümü olmayan AKP, Bölge'de kaybettiği güveni yerel seçimlerde kazanmak için yeni hesaplar peşine düştü. AKP, Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Tanrıverdi imzasıyla Bölge illerindeki parti teşkilatlarına gönderdiği genelgeyle yerel seçimlerin startını verdi. AKP talimatında,
DTP'nin önünün kesilmesi istendi.  
Diyarbakır özel mi özel Bölge'yi açlıkla terbiye eden AKP, önceki seçimlerde olduğu gibi dini kuruluş, cemaat, dernek, vakıf ve aşevlerine sarıldı. 'Kömür ve makarna dağıtmakla' ünlenen AKP, ağırlığını yine yardım organizasyonlarına verecek.
Diyarbakır için özel ek genelge gönderen AKP, 'Tabanımız tarafından bilinen, Diyarbakır kamuoyu tarafından ise 'diğer yönleri bilinen' adayların belirlenmesi' talimatını verdi.
AKP Kürtçü aday arıyor
Kürt sorununda şiddetten başka çözümü olmayan AKP, Bölge'de kaybettiği itibarını yerel seçimlerde kazanmak için 'dinci' ve 'Kürtçü' aday aramaya başladı. AKP, Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Tanrıverdi imzasıyla Bölge illerindeki parti örgütlerine gönderdiği genelgeyle yerel seçimlerin startını verdi. Genelgede DTP'nin önünün kesilmesini isteyen AKP, önceki seçimlerde olduğu gibi dini kuruluş, cemaat, dernek, vakıf ve aşevlerine sarıldı. AKP seçim propagandasını makarna ve un dağıtmak gibi yardım organizasyonlarına verecek. Anayasa Mahkemesi'nde devam eden kapatma davası ile ilgili 'bizi kapatırsanız Bölge DTP'ye kalır' mesajı vererek, davadan 'yakasını kurturmaya' çalışan AKP, mart ayında yapılacak yerel seçimler için Bölge il örgütlerine 'seçim genelgesi' gönderdi. Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Tanrıverdi imzasıyla Bölge illerindeki parti örgütlerine gönderilen genelgede, DTP'nin önünün kesilmesi için bir dizi talimat verildi. huseyin_tanriverdiTanrıverdi imzasıyla Diyarbakır AKP İl Örgütü'ne gönderilen özel genelgede dini kuruluş, cemaat, dernek, vakıf ve aşevleri kasdedilerek, 'Yardım ve bu yönlü organizyon yapan kurum ve kuruluşlarla ortak çalışma yapılması konusuna önem verilmeli' denildi. Genelgede, büyükşehir ve ilçe belediyeleri için aday belirleme konusunda da, 'Tabanımız tarafından bilinen, Diyarbakır kamuoyu tarafından ise 'diğer yönleri bilinen' adayların belirlenmesine önem verilmeli' istendi. Mart ayında yapılacak yerel seçimlerde izlenecek yol, taktik ve adayların belirlenmesi konularında yapılması gerekenler sıralanan genelgede, '2009 Mart ayında yapılacak yerel yönetimler seçimlerine az zaman kalmıştır. Bu nedenle önümüzdeki süreçte belediyelerimiz ve il özel idarelerimiz seferberlik anlayışı içinde hareket etmelidirler... Yerel yönetimlerdeki başarılarımızı arttıracak en önemli hususlardan biri de kuşkusuz, AKP olarak bütün unsurlarımızla uyumlu bir çalışma düzenini sürdürmektir. Uyumsuzluk, kargaşa ve kavga görüntüsünün başarılarımızı gölgeleyeceğini aklınızdan çıkarmayınız..'
Diyarbakır'a özel ilgi
osmanbaydemir3 Yerel seçimlerde oy oranının yüzde 60'ın üzerine çıkartılması istenilen genelgede, 'Teşkilatımızın tüm birimleri, milletvekillerimiz, il başkanlıklarımız, belediye meclislerimiz, il genel meclislerimiz, hem kendi aralarında hem de diğer kurum, kuruluş ve sivil toplum örgütleriyle uyumlu, dayanışma ve işbirliği içinde olmalıdır. İçinde bulunduğumuz kritik süreç de dikkate alınarak buna azami gayret göstermelidir' denildi. Genelgede ayrıca seçimler öncesi, belediye başkanları, belediye meclis üyeleri ve genel meclis üyelerinin yoğun bir çalışma içine girmesi istenirken, yerelde özellikle İslami kurum, kuruluş, cemaat, dernek, vakıf ve aşevleri başta olmak üzere tüm sivil toplum örgütleri ile diyalogların arttırılması da istendi. Genelde ayrıca Başbakan Tayyip Erdoğan'ın 'istiyorum' dediği Diyarbakır için de özel bir bölüm ayrılmış. Diyarbakır'da tüm parti teşkilatının yoğun bir çalışma içine girmesi istenilirken, izlenecek yol hakkında şu bilgilere veriliyor: 'Yerel yönetim seçimlerinde Diyarbakır'ın önemi ve genel başkanımızın açıklaması gözönünde bulundurularak teşkilatın bu hassasiyetle çalışması gerekmekte. Teşkilat olarak bu önemle daha çok özveri istiyoruz. Her zamankinden daha çok çalışılmalı. Yardım ve bu yönlü organizyon yapan kurum ve kuruluşlarla ortak çalışma yapılması konusuna önem verilmeli.' Diyarbakır'a özel gönderilen ek genelgede büyükşehir, ilçe ve beldelerdeki adaylar konusunda hiçbir partilinin açıklama yapmayacağı ve adayların belirlenmesi konusunun gizli tutulması kuralına uyulması önemle isteniyor. AKP'nin genelgesinde, aday belirlemesinde de İslamcı tabanın tanıdığı, bildiği, ancak 'Diyarbakır kamuoyu tarafından ise diğer yönleri bilinen adayların belirlenmesine önem verilmeli' ifadeleri dikkat çekiyor. Genelgede ayrıca AKP'li belediye meclis üyeleri de uyarılarak, yer aldıkları belediyelerde yapılan hizmetler, bugüne kadar yapılan yatırımlar, vaat edilen yatırımlar, yerine getirilmeyen yatırımlar, alınan ihaleler konusunda il teşkilatlarına bilgi sunması isteniyor. DİYARBAKIR - ANF
Taylan Esmer

Yüksekova saldırısı, halka polis saldırılarının misillemesi

HPG, Hakkari'nin Yüksekova ilçe merkezindeki polis lojmanlarına yönelik gerçekleştirilen eylemin misilleme amaçlı yapıldığını söyledi. HPG, eylemin polislerin Yüksekova Newroz kutlamalarında Cüneyt Ertuş adlı çocuğun kolunu kırması ile halka yönelik saldırılara cevap olduğunu kaydetti.
HPG Basın İrtibat Merkezi (BİM) gerilla güçleri tarafından

pkk-hpg-gerillalari-pjak-rebels

Hakkari'nin Yüksekova ilçesi polis lojmanlarına yönelik roketatarlarla düzenlenen eyleme ilişkin bilgi verdi. Önceki gün gerçekleşen eylemde 1 polis ölürken 5 polisin de yaralandığını kaydedilirken, eylemin misilleme amacıyla yapıldığı bildirildi.
BİM 'bu eylem Newroz kutlamalarında polislerin Cüneyt Ertuş adlı çocuğun kolunu kırmasına ve polislerin Newroz'da Gever (Yüksekova) halkına yönelik faşist saldırılarına cevap ve misilleme amaçlı gerçekleştirilmiştir' dedi. ANF
Şemdinli ve Siirt'teki çatışmalarda 8 asker öldü

Zend Kürt müziğini irdeliyor

Bahar-yaz sayısı çıkan Zend Dergisi geleneksel Kürt müziğini irdeliyor. İstanbul Kürt Enstitüsü tarafından çıkarılan Zend kitap dizisi bahar-yaz sayısını çıkardı.  zend muzika kurdanKürt müziğinin tarihi, Kürtçe ezgiler, makamlar, dengbêjlik geleneği, Kürt enstrümanlar, ritimler inceleniyor. Nezan Newzat Çelebi, Vedat Yıldırım, Aytekin G. Ataş 'Geleneksel Kürt müziğine genel bir bakış' başlığıyla birlikte hazırlarken, Zana Farqînî ise 'Kürtçe müzikte stran, makam, enstrüman ve ritimler' yazısıyla dergide yer alıyor. Dikkat çeken yazılardan biri de Serdar Ržşen'in 'Modernizm, kolanyalizm ve eğitim ilişkisi...' Ržşen yazıda kolonyalist toplumlarda eğitimin durumu, Kürt aydınları ve kolonyalizm, eğitimi ele alıyor. Yazar İbrahim Seydo Aydoğan ise 'Kürmanci'de çevirinin bazı sorunlarını' irdeliyor. Helîm Yžsiv da 'Heznî Haco'nun hatırlamadıkları' başlığı altında Heznî Haco'nun anı kitabıyla Haco'nun eşi Mukrime Haco'nun daha önce yazdığı anı kitabını karşılaştırıyor. Daha çok Heznî Haco'nun 'Tê bîra min' (Hatırladıklarım) adlı kitabında hatırlamadıklarına dikkat çekiyor. Ömer Faruk Yekdeş, Zeynelabidîn Zinar, Besê Aslan, Rohat Alakom, Gülçiçek Günel Tekîn, Mehmet Bayrak, Hüseyîn Siyabend, Fehim Işık, Şefik Beyaz, Çerkezê Reş, Eskerê Boyîk, M. Reşîd Irgat, Samî Berbang gibi yazılarıyla Zend'in bu sayısına katkı sunuyor. İSTANBUL

Türk Genelkurmayında şok! - Altan : “Haber kaynaklarımız Genelkurmay'ın içinden”

tsk saskin Rizgarî Online/Türk Genelkurmay Başkanlığı yayınlanan gizli belge ile ilgili “alarma” geçti. Yapılan bu soruşturma belgenin doğruluğunu teyit etmiş oldu. Türk Genelkurmay Askeri Mahkemesi Başsavcılığı, Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nden (GATA) sızdırılan belgelerle ilgili soruşturma başlattı. Vatan gazetesi ve bazı ajansların bildirdiğine göre dün bazı basın yayın organlarına Türk Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Ergin Saygun’un sağlık raporunu kimlerin sızdırdığını “tespit etmek” için başlattığı soruşturma devam ediyor.

tsk turk genelkurmay baskanligi Askeri Savcılığın soruşturma evresinde, GATA Endokrinoloji bölümünde görev yapan tüm personelin ifadesini aldığı öğrenildi. Askeri savcılığın yaptığı incelemede, tüm askeri personelin sağlık bilgilerinin sızıp sızmadığını da incelediği belirtildi.

Yapılan incelemede, kamuoyuna sızdırılan belgeler arasında, hastalara yapmaları tavsiye edilen hareketlerin olduğu çizelgelerin de yer aldığı kaydedildi.

Ahmet Altan Türk Genelkurmay yöneticilerine açıktan meydan okudu ve ekledi: “Haber kaynaklarımız, dün de söylediğimiz gibi, Genelkurmay'ın içinden. Hukuksuzluğu durdurmak isteyen birileri.” Taraf Gazetesi yazarı Ahmet Altan, Osman Paksüt- İlker Başbuğ'un gizli buluşmasıyla ilgili kendilerine bilgi veren 'o kaynağı' açıkladı. Ahmet Altan bugünkü 'Ne açıklama ama' başlıklı yazısında kaynağı ile ilgili şunları yazdı:

Haber kaynaklarımız, dün de söylediğimiz gibi, Genelkurmay'ın içinden. Sanıyorum sadece bu gerçek bile tek başına "mesaj" içeriyor bu tür "buluşmalar" meraklı olanlara. Bu işlerden hoşlanmayan birileri var devletin içinde Hukuksuzluğu durdurmak isteyen birileri. Hukuk dışına çıkılmasının devleti ne hale getirdiğini gören ve buranın gerçek bir hukuk devleti olmak isteyen birileri. Ve, kararlı gözüküyorlar. RO/Ömer Kaçar