Gönderen: rizgarionline Tarih: 16.02.2008 Saat: 11:11 Katkıda Bulundu rizgarionline Hasan Cemal*/Başbakan Erdoğan, Almanya'da Türk liseleri, Türk üniversiteleri açılmasını istedi ve "Asimilasyon insanlığa karşı suçtur!" dedi. Almanlar çok kızdı. Olabilir. Ben de düşündüm, ben neyim diye. Asimile Türk müyüm? Yoksa entegre Türk mü? Dedem Çerkez-Kabardey, Anneannem Gürcü. Büyükbabam Midilli adasından, Babaannem Yunan Makedonyası Serez'den geliyor. Ama benim ne Çerkezlikle, ne Gürcülükle, ne de Makedonlukla ilgim kalmış. O zaman asimile miyim? Yoksa entegre mi? Galiba asimileyim. Çünkü köklerime ilişkin hiçbir şey bilmiyorum. Ne adetlerinden, ne dillerinden haberim var. Okullarda böyle şeyler öğretilmedi bana...Ahmet Türk aklıma geldi. Soyadı Türk ama kendisi Kürt. Hem de Kürt oğlu Kürt! Asimile mi, entegre mi? Dalga mı geçiyorsun?.. Baksana, Kürtçe soyadı koymasına bile izin verilmemiş... Devletimiz çok kararlı gitmiş Kürtler konusunda. Doğan çocuklara Kürtçe isim koydurmadığı gibi köylerin, kasabaların, dağların, taşların Kürtçe isimlerini bile Türkçeye değiştirmiş... Kamuya açık yerlerde Kürtçe konuşulmasını yasaklamış 1920'lerden itibaren... (12 Eylül askeri yönetimi 1983'de giderayak bu yasağı yenilemişti) Hatta Kürt yok, Türk var demiş devletimiz yıllar yılı... Dilini, kültürünü, kısacası Kürt kimliğini olduğu gibi yok saymış... Kürt var diyeni de, Kürdistan diyeni de, sadece bu kelimeyi söyledi, yazdı diye hapse atmış devletimiz... (Üstelik böylelerini daha 1990'larda Terörle Mücadele Yasası uyarınca terörist muamelesi yaparak içeri tıkmıştı.) Kısacası bu ülkede: Kürtçe öğretilmesi yasaklanmış. Kürtçe radyo yasaklanmış. Kürtçe televizyon yasaklanmış. Kürtçe yayın yasaklanmış. Bu yasakların bugün bile pratikte şöyle ya da böyle sürdürülmek istendiği dikkati çekiyor. Yasalar birçok şeye cevaz veriyor gözükse de, uygulamada işler hâlâ pek öyle yürümüyor. Şimdi Ahmet Türk'e sorsak: Asimile misin?.. Yoksa entegre mi?.. Bilemiyorum, Almanlar gibi Ahmet Türk de kızabilir böyle bir soruya. "Git kardeşim sabah sabah başımdan" diyebilir. Ama şu günlerde böyle bir sorunun en iyi muhatabı herhalde Tayyip Erdoğan'dır. Sayın Başbakan, Ahmet Türk asimile mi? Yoksa entegre Kürt mü? Soru şöyle de sorulabilir: Sayın Başbakan, Gürcüler, Çerkezler ya da Ahmet Türk gibi Kürt oğlu Kürtler asimile mi, yoksa entegre mi edildiler? Yanıtınız ilgi çekici olabilir. Asimilasyonun insanlık suçu olduğu konusundaki görüşünüze katılıyorum. Özellikle 18 ve 19. yüzyıllardan başlayarak neredeyse bütün ulus-devletler milliyetçilik adına bu suçu bol bol işlediler. Bu açıdan fazla istisna olduğunu da sanmıyorum. Bakın, daha birkaç gün önce Avustralya'nın İşçi Partili yeni Başbakanı Kevin Rud, parlamento kürsüsüne çıktı ve ülkesinin yerli halkı Aborjinler'den özür diledi. Neden mi? Çünkü Avustralya'da devlet bir yüzyıl boyunca Aborjinlere karşı acımasız bir asimilasyon siyaseti izlemişti. O kadar ki, Aborjin çocuklar zorla ailelerinden kopartılıp, kendi köklerini yok sayan bir eğitim politikasına tabi kılınmışlardı. Evet Sayın Başbakan, Size katılıyorum, asimilasyon insanlığa karşı bir suç... Şimdi soruyorum size: Türkiye'de Kürtler asimile mi? Entegre mi? *Milliyet gazetesi/16.02.2008
16-Feb-08 [15:59]PNA-Federal Kürdistan Bölgesi (FKB) Ticaret Odası Başkanı Yardımcısı Hasan Baki Hewrami, ‘’Başkent Hewler’de bir Borsa’nın kurulacağını’’ açıkladı. Hewrami, yaptığı açıklamada, ‘’Borsa’nın başkent Hewler’de kurulacağını ve Borsa’nın kurulma projesinin son aşamaya geldiğini’’ söyledi. Federal Kürdistan Bölgesi hükümeti daha önce Borsa projesinin kurulması için bir komisyonun görevlendirilmesi teklifinde bulunmuştu. Hewrami, ‘’ ‘’Kürdistan Borsasının bağımsız olması ve Bağdat Borsasının küçük bir bölümü olmaması’’ önerisinde bulunarak, ‘’Çalışmaların kordinasyon ve ittifak içerisinde olacağını’’ söyledi.
Bir süre önce Kürt kökenli askerleri, terhislerine kısa bir süre kala Şırnak, Hakkari ve Van'a gönderen TSK, asker alınmalarında yeni bir düzenlemeye gidiyor. Milli Savunma Bakanlığı Askeralma Dairesi Başkanlığı (ASAL) silah altına alınacak tüm Kürt askerleri hakkında araştırma başlattı. Uygulamanın HPG'nin Dağlıca baskınından sonra gelmesi dikkat çekerken, bundan sonra tüm Kürt kökenli askerler fişlenecek. 30 bin er hakkında inceleme Milli Savunma Bakanlığı silah altına alınacak Kürt askerlerle ilgili yeni bir çalışma başlattı. Askeralma Dairesi Başkanlığı her celp dönemlerinde silah altına alınacak yaklaşık 30 bin erin tamamı hakkında polis kayıtlarından da kapsamlı bir inceleme yapmayı planladığı öğrenildi. Sakıncalılar için rapor ASAL Başkanlığı, Kürt kökenli askerler hakkında yapılacak arşiv araştırması için Emniyet Genel Müdürlüğü ile de görüşmelerini sürdürdüğü bildirildi. Çalışmaların tamamlamasının ardından askere alınacak askerlerin tamamı hakkında detaylı bir araştırma yapılacak bundan sonra 'sakıncalı' görülen askerler hakkında rapor hazırlanıp birliklerine gönderileceği öğrenildi. ASAL mevcut uygulamada askere alıncakYüksekokul ve üniversite mezunları, sözleşmeli personel ile işçiler hakkındaki polis kayıtlarından arşiv araştırması yaptırdığı bildirildi. Orta öğretim mezunları ise İçişleri Bakanlığı Kaçakçılık İstihbarat Harekat Bilgi Toplama Daire Başkanlığı kayıtlarından araştırılacak. Bir süre önce Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesinde yargılanan HPG tarafından esir alınan 8 asker tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı. ANF
Hiç bir milletin tarihi bizimki kadar kanlı olmamıştır. Hiç bir milletin yurdu bizimki kadar istila dalgalarına uğaramamıştır...
Kurdians: Saturday, February 16, 2008Nuri Dersimi'den Kürt gençliğine (VASIYET) Ey Kürt genci, ey asırların zulmunu istihkar eden civan-mert milletin oğlu, beni dinle! İnsanlık tarihinin şafağı ağarırken, onun ilk suleleri Hint denizinden Kafkaslara, Küçük Asya'nın Doğu yamaçlarından Orta Asya'ya kadar uzayan yüksek dağlarda ve güneşli yaylalarda seni doğuran büyük ırkın mağrur alnına isabet etmiştir. Senin tarihin, ardı arkası kesilmeyen kahramanlık menkibelerinin tarihidir. Çünkü sen, kırk asırdan beri namuslu ve azide bir varlik için savaşan ve bu gün dahi o savaştan yılmamış olan bir milletin çocuğusun. Kürd'ün firtına ve kasırgalarla dolu dünkü ve bu günkü hayatının, mâruz kaldığı felaketlerin ve çektiği ızdırapların sebep ve menşe'ini aramak, tarihin cilvelerini intibah gözleriyle tetkik etmek hepimizin borcudur. Varlığını korumak, benliğini muhafaza etmek için, hiç bir millet bizim kadar uzun ve sürekli savaşlar yapmamıştır. Uzun tarihimiz boyunca, hiç bir kuvvet bize mağlubiyet itirafı yaptıramamıştır . . .Kürt alnı, kürt yurdunun haşmetli zirveleri gibi, daima yüksek kalmiş ve hiç bir fatihin önünde eğilmemiştir, Kürt hayatiyetinin hakikati, bu günü de şaşmaz hakikatidir. Çünkü, Kürt, ölüm kalım cidalini terketmemiş, mağlubiyet itirafında bulunmamış, dünya milletleri saflarından silinmemeye karar vermiş, yaşamak isteyen ve yaşamak için ölmesini bilen bir millettir. Ey Kürt oğlu, ey Kürt kızı, dünya bu kararından haberdar olmalıdır! Yaşmak isteyen her varlık döğüşmelidir! Dünya üzerinde bir yeri olmak isteyen her millet çarpışmalıdır. Tabiatın değişmez kaidesi budur, Kimyevi, nebati ve hayvani alemin amansız varlık kanunu budur ; dövüşmek, savaşmak .... Bu kaide, insan cinsi için daha amansızdır. Irk ırkın, millet milletin, insan insanın yırtıcı canavarıdır. Insanlık medeniyeti henüz bu kaideyi tebdile muvaffak olamadı, savaş kanununu ta'dil edemedi. Bu gün de, yaşmak için döğüşmek gerek, kaçınmak ölmektir. Biz, ölmek istemeyen bir milletiz. Kürt, yaşamağa karar vermiştir ve yaşayacaktır. Uzun tarihimiz boyunca bir çok ırklar, milletler ve devletler Kürdü öldürmeye çalışmışlar, onu hayat hakkından mahrum etmeğe azmetmişler, fakat muvaffak olamamışlardır. Doğudan, Batıdan, Güneyden ve Kuzeyden gelen cihangir akınları, Kürt dağlarının eteklerinde kırılmış, Kürt azmi karşısında parçalanmıştır. Dünya tarihinin seyrini değiştiren kahhar kuvvetler, bir çok milletlerin varlığına hateme çekmiş, bize muasir bir çok milletler tarihe geçmiş, fakat mucadeleden yılmamış olan Kürt, tarihe karşı kanlar akan anlını yükselterek: «Ben ölmedim, ben yasayacağım !« demiştir. Hiç bir milletin tarihi bizimki kadar kanlı olmamıştır. Hiç bir milletin yurdu bizimki kadar istila dalgalarına uğaramamıştır. Hiç bir millet bizim kadar mütemadi döğüşemiştir. En gayri müsait şartlar altında bile, Kürt eli silah tutarken teslim olmamıştır Kahhar kuvvetlerin, sayı çokluğunun savaş için meydan okumalarına, Kürt daima «Evet !« cevabını vermiştir. Işte, varlığımızın bütün hikmeti, devamımızın bütün sırrı bu kelimede mundemicdir. Ey ırkımın ümidi istikbali olan Kürt gençliği ! Bu naçiz eseri sana ithaf ediyorum. Yurdundan uzak, yad illerde kalbi milli izdiraplarla sızlayan, Kürdün istiklal ve hürriyet güneşinin doğumuna teşne ruhu alevlenen derbeder bir Kürdün, intikam gününün mahşerini senin bükülmez bazularından ümit eden Dersimli bir Kürt çocuğunun sana ve yalınız sana müteveccih feryadına kulak ver Ben sana, senin namus ve şerefini lekelememek için vatanın yalçın kayaları, müthiş uçurumları üzerinden kendilerini halaskâr ölümün kucağına atan binlerce gelin ve kızlarımızın feryadını inliyorum, Ben sana, halâ bu gün bile, namert düşmenin kapısında esaret altında yaşayan, her gün, her an damla damla ölen, milliyeti, dili ve mukaddesatı tahkir edilen köle Kürt'lerin enin ve ızdıraplarını ağlıyorum, Kurdistan'ın zümrüt dağlarından, güneşli yaylalarından sürülerek, Anadolunun çorak ovalarında açlıktan ölen, kahbe düşmanın süngüsüyle, kurşunuyla imha edilen ve günahları yalınız ve yalınız Kürt doğmuş olmaları olan kardeşlerimizin gözlerini ölüm kapatırken, onların ümitlerinin ufuklarında sen bir güneş gibi belirdin Onların sana, bir tek kelimede tekâsüf eden, amansız, amir ve kahbar bir vasiyeti var: I n t i k a m ! Intikam! . . Kürt namusuna sürülen lekeyi temizlemek için. Intikam!. . . Süngülenen yüzbinlerce kürt yavrularının feryadını dindirmek için. Intikam ! . . . Girdaplara atılan, ateşlerde yakılan gelin ve kızlarımızın Kurdistan âfakında oğuldayan eninlerini teskin için. Intikam ! . . . Darağaçlarının altında ölümü kahramanca selamlayan, «Yasaşın hür ve müstakil Kurdistan ! » diye haykırarak şehadet tacını giyen binlerce vatan kurbanlarının gayelerini tehakkuk ettirmek için. Intikam ! Kurdistan denilen harabezar Anayurdun istihlasi için. Intikam ! . . . Kürt diyarında uluyan sırtlan ve çakallar ırkının mülevves vücutlarından Kürt vatanını tathir için. Intikam! (Medeniyet) denilen kahbenin peşine sığınarak bize uluyan köpekleri susturmak için. Intikam !... Intikam... Intikam... Şehitlerimizin kanlı cesetleri üzerinde kanla, gözyaşlarıyla yazılı Vsiyetname işte bu bir tek kelimedir ! Namusu olan her fert, sinesinde Kürt kalbi çırpınan her insan, damarlarında Kürt kanı cevelan eden her genç bu Vasiyetnameyi unutmamalıdır. Onu infaz edinceye kadar uyumamalı, rahat etmemeli ve çalışmalıdır ! Dünün tarihini kanlarıyla yazan Kürt neslinin, kanlarıyla çizdikleri yoldan yürümek borcumuzdur. Biz, kanlarımızla Kürt istiklalinin kızıl şafaklarını açacağız. Ruhlarımızdaki volkanlarla, Kürt kurtuluşunun alevli güneşini yaratacağız. Dünya tarihi bize bakıyor. Şehitlerimizin gözleri bize müteveccihtir. Hürriyet İlahına sunduğumuz binlerce kurbanlar, kendileri için bizden bir türbe istiyorlar, hatıraları için bir Abide bekliyorlar. Bu Abide, hür ve müstakil Kurdistan'dır. Bu Abide, milletler camiası arasında seref mevkiini ihraz edecek olan müstakbel Kürt Devleti'dir! Şehitlerimizin ruhunu şad edelim ! Yaşasın kahramanlar yaratan Kürt Milleti, yaşasın hür ve müstakil Kurdistan! Gönderen Azad Roj
Şırnak'ın Cizre İlçesi'nde yaklaşık 15 Şubat gösterilerinde polis panzerinin ezdiği 16 yaşındaki Yahya Menekşe, kaldırıldığı Cizre Devlet Hastanesi'nde yaşamını yitirdi. Yahya Menekşe'nin kafatasının ezildiği, vücudunda çok sayıda kırık olduğu belirtildi. Cizre Devlet Hastanesi'nde görev yapan ve isminin açıklanmasını istemeyen bir personel, yaşamını yitiren 16 yaşındaki Yahya Menekşe'nin kafasının ezildiğini, vücudunda çok sayıda kırık olduğunu söyledi. Cizre Devlet Hastanesi Morgu'nda tutulan Menekşe'nin otopsi için Malatya veya Diyarbakır adli tıp kurumuna gönderilebileceği öğrenildi. Bu arada bazı basın yayın organlarının Yahya Menekşe’nin ölümüyle ilgili “Cizre’de başına taş isabet eden genç öldü” şeklinde vermesi dikkat çekti.
15-Feb-08 [20:48] PNA-Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Güney Kore’de bulunan Federal Kürdistan Bölge (FKB)başbakanı Neçirvan Barzani , ülkenin üstdüzey yetkilileriyle görüşmelerini sürdürürken başkent Saul’da dünyanın en büyük elektronik cihaz şirketlerinden LG gibi bir çok ticari ve ekonomik merkezlerini de ziyaret etti. Güney Koreli yetkililerle görüşmelerinde Kürdistan Bölgesi ile bu ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesinin önemini masaya yatıran Başbakan Barzani , Güne Koreli iş adamları ile bir araya geldi.Görüşmede Kürdistan Bölgesi ile Güney Kore arasında özellikle siyasi ,ticari ve ekonomik alanda ilişkileri geliştirme mekanizmasının belirlenmesi üzerinde duruldu. Diğer yandan Federal Irak’ın Güney Kore büyükelçiliği başbakan Barzani’nin onuruna bir yemek verdi. Merasimde Lübnan, Cezair , Mısır,Suudi Arabistan , BirleşikArab Emirlikleri, Kuveyt , Moruku , İran , Libya ve Sudan’nın Güney Kore büyükelçilerinin yanısıra bir çok Asya ülkelerinin yetkilileri ve ülkenin üstdüzey generalleri de hazır bulundu. Merasimde bir konuşma yapan başbakan Barzani, Güney Kore’nin Irak’taki siyasi sürecinin geliştilirmesi noktasında verdiği destek karşısında memnuniyetini dile getirerek bu ülkenin Irak’ta daha da etkin rol alabaliceğini ve bunu da Irak’ın bir parçası olan Kürdistan bölgesinden başlayabileceğini dikkat çekti.