Ergenekon'u 'muhalefeti sindirme aracı' olarak kullanan AKP'ciler gerçekleri çarpıtmaya devam ediyor. AKP ve yandaşı medyanın, 'PKK-Ergenekon ilişkisi' yalanı açığa çıktı
Ergenekon operasyonuyla birlikte 'darbe karşıtı olduklarını' iddia ederek kaybettiği toplumsal desteği yeniden kazanmaya çalışan AKP ve yandaşı medya, Ergenekon'la ilgili gerçekleri gizlemeye ve çarpıtmaya devam ediyor. 'Ya benden yana olursunuz ya da Ergenekoncusunuz' dayatmasında bulunan AKP hükümetinin, operasyonu 'toplumsal muhalefeti sindirme aracı' haline getirdiği her geçen gün netleşiyor.
Gerçekler ortaya çıktı
Taraf Gazetesi'nin, Ergenekon'a ait 'çok gizli' ibareli Lobi belgesindeki 'Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde faaliyet gösteren Ergenekon' kısmını sansürlemesinin ardından yeni bir skandal ortaya çıktı. AKP'nin yandaşı Yeni Şafak Gazetesi'nin 'Ergenekon'un kilit ismi' olarak yansıtılan Tuncay Güney'e dayandırdığı 'Ergenekon-PKK ilişkisi' bizzat Güney tarafından yalanlandı. Y. Şafak'ın psikolojik savaş yürüttüğü ortaya çıktı.
AKP'nin Ergenekon yalanları
Ergenekon operasyonuyla birlikte 'darbe karşıtı olduklarını' iddia ederek kaybettiği toplumsal desteği yeniden kazanmaya çalışan AKP ve yandaş medyası, Ergenekon'la ilgili gerçekleri gizlemeye ve çarpıtmaya devam ediyor. Ergenekon operasyonunu sadece 'hükümete yönelik saldırılarla' sınırlı tutan ve 'Ya benden yana olursunuz ya da Ergenekoncusunuz' dayatmasında bulunan AKP hükümetinin, operasyonu 'toplumsal muhalefeti sindirme aracı' haline getirdiği her geçen gün netleşiyor. İddianamede yer aldığı belirtilen 'Ergenekon'un sağcı, solcu, İslamcı birçok kesimden meydana geldiği' yönündeki iddiaların da bu yöndeki psikolojik savaşa hizmet ettiği belirtiliyor.
AKP hükümeti ve yandaşı medya, gerçekleri çarpıtmaya devam ediyor. Azadiya Welat ve Gündem gazetelerinin yaklaşık bir yıl önce manşetten verdiği Ergenekon'a ait 'çok gizli' ibareli Lobi belgesini yeni yayınlayan Taraf Gazetesi'nin, belgede yer alan 'Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde faaliyet gösteren Ergenekon' kısmını sansürlemesinin ardından yeni bir skandal ortaya çıktı. AKP'nin 'tetikçi' gazetesi Yeni Şafak, bir skandala imza attı. Y. Şafak'ın önceki gün sürmanşetten duyurduğu ve 'Ergenekon'un kilit ismi' olarak yansıtılan Tuncay Güney'e dayandırılan 'Ergenekon istese PKK bir ayda biter' haberinin yalan olduğu ve gerçekleri çarpıtma amaçlı hazırlandığı açığa çıktı. PKK'nin Ergenekon'la ilişkisi olduğu ileri sürülen haber, önceki gün Kanal D'de yayınlanan 32. Gün programına Kanada'dan canlı yayınla bağlanan Tuncay Güney tarafından yalanlandı. Yeni Şafak Gazetesi'nin manşetten neredeyse tam sayfa verdiği 'Tuncay Güney Ropörtajı'nın gerçek olmadığı ortaya çıktı. Güney, Y. Şafak Gazetesi'nden Fikri Akyüz'ün yüzüne 'Yeni Şafak'la böyle bir röportaj yapmadığını, gazetede kendisiyle röportaj diye yazılan bilgilerin 7 yıl önce işkence altında alınan polis ifadeleri olduğunu, buna rağmen gazetenin bu belgeyi servis alarak röportaj gibi yayınladığını' söyledi. Güney, PKK'yle bir ilgisinin bulunmadığını, PKK-Ergenekon ilişkisine ilişkin bir iddiasının olmadığını vurguladı.
Bu sözlerin karşılığında Fikri Akyüz ise sözkonusu 'ropörtajın' İstihbarat Şefi arkadaşları Şaban Arslan'ın bir 'toparlama haberi' olduğunu belirtti. Güney ayrıca Akyüz'e bazı belgeler gösterdi. Belgeler Y. Şafak antetiyle Güney'in e-mail ve msn adreslerine gönderilmiş şu anda cezaevinde bulunan iki emekli paşanın ve Doğu Perinçek'in polis ifadeleriydi. Bu belgelerin Y. Şafak tarafından çarçabuk nasıl ele geçirilip, Güney'e hangi amaçla servis edildiği ise merak ediliyor. Öte yandan Güney çarpıcı bir iddiada daha bulundu. Güney, 'Susurluk ne olduysa Ergenekon da böyle olacak. Su yatağına akar. Benim gözlemlerime göre bu olay kapanmıştır' dedi. Kanada'da yaşayan Güney ayrıca, Emniyet Müdürü ve polislerden oluşan grupla emekli generallerin başını çektiği Ergenekon grubunun kendisinin dışarıya çıkmasını istediğini ve bunun için de yardımcı olduklarını söyledi.
Muvazzaflar yargılanacak mı?
İşçi Partisi Doğu Perinçek'in gözaltına alındığı operasyonda İP bilgisayarında çıkan Ergenekon belgesinin MİT tarafından üç yıl önce hazırlanmış ve asker kökenli illegal bir oluşumu deşifre eden rapor olduğu belirtiliyor. Akşam Gazetesi'nin haberine göre, Ergenekon soruşturması görevdeki subaylara kadar da uzanmış oldu. Bu gelişmeyle ilk kez darbe iddiaları askeri soruşturma konusu haline geldi. Örgütlenmenin MİT'in üç yıl önce Hava Kuvvetleri'nde 6'sı Kurmay Albay 20'den fazla subay, askeri öğrenci ve sivil memurun içerisinde yer aldığı bir illegal örgütlenme olduğuna dair hazırladığı raporun Hava Kuvvetleri Komutanı Faruk Cömert'e gönderilmesiyle deşifre edildiği belirtiliyor. Habere göre, 'çok gizli ve kontrollü' damgasıyla Genelkurmay'a gönderilen rapor, Genelkurmay tarafından, dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Faruk Cömert'e iletildi. Cömert, belgeyi askeri istihbarata havale etti. Ancak, bu yazışmalar devam ederken belge önce Harp Akademileri'nde bir yarbayın bilgisayarından çıktı. Sonra da Ergenekon operasyonu sırasında İşçi Partisi'nin bilgisayarında bulundu. İddiaya göre, Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz, muvazzaflarla ilgili olduğu için belgeyi iddianameye almadı, Genelkurmay'a gönderdi. Bunun üzerine Hava Kuvvetleri Askeri Savcılığı, çift yönlü araştırma başlattı. Araştırmanın belgenin nasıl sızdığını ve içeriğinin doğru olup olmadığını kapsadığı iddia ediliyor. Bu kapsamda Cömert'in ve emekli istihbarat görevlilerinin bilgisine başvurulacak. Gerektiği takdirde, bilgi verebileceğini söyleyen Genelkurmay eski Başkanı Hilmi Özkök'ün de ifadesine başvurulabilir. ALTERNATİF
0 Yorum:
Post a Comment