Posted on Salı, 07.Ağustos 2007 Topic: www.kurdistan-post.com Başka türlü izah edeyim. Türk askeri Kürd bölgelerini abluka altına almış, hergün opersyonlarda her iki taraftanda can gidiyor. Ve kimsedende ses çıkmıyor. Daha, kötüsü, „medyacılığa“ soyunmuşlarımız, bunu bile haber yerine koymuyorlar. Savunmacık-Sedat Söylemez Ben mi bir kesiti kaçırdım? Yoksa herşey çok hızlı gelişti de bişey görmedim ? Sahi, Türkiye Kürdistan’ı ne zaman azad edildi ? Neyse, geçte olsa, bunun bize hayırlı olmasını diliyorum ve gecimekli kutlamlar ne ise yaparız. .. Güney Kürdistan’a öyle bir sarılma var ki, sanki kazanılmamış tek parç orasıdır. Oysa, özgürlük yolunda en ilerlemiş bölge, güneydir. Bilmem, belkide kurtulanı kurtarmak « kahramanlığa » giden en kısa yoldur da, ondandır bu tantana. Öyle garip bir hava esiyor ki, bişey anlamak mümkün değil. Sanki, birileri Kuzey’i kurtarmış güney de aval aval bakıyor ve bizim « Che’lerde » gariplerin yardımına koşuyorlar. Küridistan’nın dört parçası birbirleri ile dayanışma içersinde olması, elbet arzu edilen bişey. Buna, ancak sevinebiliriz. Ama, böyle garip haller ise, bizi şaşırtıyor, ne yapalım af buyurun, belki bizim anlamadığımız bişey var. Ama, gördüğümüz, şu : Kuzey’de opersyonlar, askeri yığınaklar, dağ bombalamaları, mağara dağılmaları, korucularla yapılmış, zehirli tuzaklar vs… Ve bunlara benzer daha nice olaylar. Ve bunları görmiyen bir yığın, « Kürd ve Kürdistan savunucuları ». Bir yığın, « Kuzey’i kurtaran şimdi güney’in yardımına koşanlar ». Kuzey Kürdistan’da, asker her yeri kaplamış, PKK’nin ateşkes ilanına rağmen, savaş haddini aşmış ve « bizimkiler » hala kendilerini « Kerkûk dilê Kurdistan’ê ye », « Güney Kürdistan’a müdahele senaryoları », « Fılan salê bikin sala Kerkûkê » gibi sözlerle kendilerini avutuyorlar. İşte, bizimde anlamadığımız nokta’da şudur. Yani, Güney’in bekçileri varken, size ne oluyor ? Yada, Kuzey’den, kan gölüne yine kanlarımız akıyor, siz niye bunlarıda görmüyorsunuz ? Güney’i unuttun, demiyoruz, « yanı başınızda yangın var » diyoruz. Belki, yazımın amacını anlatmakta zorluk çekiyorum. Başka türlü izah edeyim. Türk askeri Kürd bölgelerini abluka altına almış, hergün opersyonlarda her iki taraftanda can gidiyor. Ve kimseden de ses çıkmıyor. Daha, kötüsü, „medyacılığa“ soyunmuşlarımız, bunu bile haber yerine koymuyorlar. Hani,kendilerini tutmayıpta, „PKK savaşla kendini yaşatıyor“ diyenlerimiz, bu duruma niye bişey söylemiyorlar ? Adamlar ateşkes ilan etti, ve duruma bakın! Eğer, PKK’nin savaş taktiğine karşı iseniz, o zaman niye firsat’tan yararlanmiyorsunuz? PKK’nin elinden „savaş kozunu“ niye almıyorsunuz ? Bu sürecin derinlenmesine niye katkıda bulunmuyorsunuz? Yani, istediğinizi, niye yapmiyorsunuz? Ardı sıra gelen bu sorular, benim sizden bişey anlamamazlığımı gösteriyor. Kürdler zaten bölünmeye alışık bir halktır ve dağılmaya da açıktır. Şimdi’de kendi aralarında bölücülük yapıyorlar. Güney iyileri, Kuzey kötüleri. Ben şahsen, öyle görüyorüm durumu. Zaten, „Kuzeyden vazgeçme ve güneye sarılma da“ bunun bir göstergesi. Sitelerde, ayni günde, aynı sayfada güney ile ilgili birçok haberi göre biliyoruz, ama opersyonlardan söz edilmiyor. Anlayışınız anlamakta güçlük çekiyoruz. Kötü parça, iyi parça mı var ? Türkiye asla güney’ye giremez. Bu olmıyan korkuyu yaratıpta, beyhude mücadeleye girmeyiniz. Zaten, Irak’taki kaos ortamını görüyoruz. Dünya’nın en güçlü ordusu bu ortamdan kendini kurtaramıyor, „zavalı mehmetçik“ girer mi ? Türkiye, o çok söz ettiği „bölünmez bütünlüğünü“ gözden çikartarak Irak’a gire bilir ancak. Türkiye bu „bölünmez bütünlüğe“ sıkı sıkı sarıldığı için, Irak’a asla giremez. Belki, ABD ile bazı anlaşmalar sonucu PKK’ye birer nokta vuruşları yapa bilir ama böyle rast gele Güneye giremez. Risk’i çok iyi biliyor. Kürd halkı buna izin veremez. Hangi Kürd gidip Kürdistan bölgesinde işgalci kimliği ile askerliğini yapar. Bu duruma varılmadan, Türkiye’nin önünde ordulaşmış, bir perşmerge gücü var. 23 yıldır, bir kaç bin PKK ile zor idare eden hatta yenik durumda bir Türk ordusu, Güney’e asla giremez. Onlar, bu hesabı çok iyi yapmışlar, siz bırakın bu savunmayı. Destek gerektiğinde, hepimiz Güney için hazır olmalıyız, ama Küzey’de durum acildir. Bazı şoven Türk ırkçıları, „Arjantinde olsa bile“ gider yıkarız, söylemleri, söylemden başka bişey değildir. Aksi halde, Türkiye, Kürd sorununu bir bütün olarak görmüş olurdu. Türkiye’nin böyle bir kabilyeti olmadığı için, Güneye de giremez. Türkiye için Kürd sorunu yok sadece PKK sorunu var. Onun için, bırakalım Güney yoluna devam etsin. Zaten kaderi emin ellerde. Kuzey’ye yoğunlaşalım. „Mena kevirê mezin ne lêxistine (Büyük taş’ın anlami vurmamaktir)“. Türkiye yığınak yapıyor, ama amacı güneye girmek değildir. Amacı başka, Nuri Fırat’ın „Güney'i gösterip Kuzey'i vuruyor“ yazısı, bence isabetlidir. Aslında özet olarak unu söyleyelim. Güney’i uzaktan savunmak ve Kuzey’i hiç görmemek, çalışmaktan kaçmaktır. Sedat Söylemez
Etiketler: gerillas, kurdistan, kurds, turkey terror
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
0 Yorum:
Post a Comment