Gündemimiz neresinden baksanız yoğun. Bir yandan Güney’de Kerkük referandumu her yönüyle tüm gündemin ekseni ama diğer yandan; Kuzey’de dağlarda süren yoğun çatışmalar; Güney’de Şengal’de, yüreğimizin orta yerini parçalayan bombalamalar, Doğu’da hem iki gazetecinin acil gündemi hem de gerillaların ölümle /Farslarla dansı... Hepsinin ortasında Kandil dağlarında Kürd’ün onurunu tek başına müdafaa mecburiyetiyle tam bir askeri direniş pozisyonu alan PKK ve gerillaları. Olan biten elbette Kürdistan’la sınırlı değil. Ardı arkasına bastıran ve rastlantıyla açıklanması imkansız uluslararası gelişmeler cereyan ediyor. Amerika’nın Suudilere, Mısırlılara yaptığı oldukça elibol bir askeri yardım sözkonusu. İsrail bu yardımlara hiç ama hiç itiraz etmedi, demek ki İsrail’in bilgisi dahilinde veya belli bir anlaşmayla gerçekleşiyor bu. Israil’in kendisi de Amerika’dan muazzam derecede on yıllık bir (ekstra) askeri yardım alacak. Ajanslar bunu da geçtiler. Amerika, bölgede, İran – Suriye – Türkiye olmayan hangi devlet varsa silahlandırıyor (Lübnan’ı artık devletten saymayınız). Yahudiler, Türklerle işleri bitmiş olmalı ki, Ermeni soykırımı yasa tasarısının Amerikan Kongresi’nden geçmesine yönelik koydukları şerhi kaldırdılar. Türkler, yakın zamanda, Amerikan devleti tarafından da soykırımcı olarak tanınacaklar. Bunun manasını ileriki bir yazıda fırsat gelirse paylaşırız. Yahudilerin Türklere arka çıkmaktan vazgeçtiği bilgisini, Türklerin bölgede Amerikan askeri yardımlarından mahrum bırakıldığı bilgisine ekleyiniz. Eş zamanlıdır. Şengal’de patlayan ve Ezidi inançlı olmalarından başka hedef olmaları için hiçbir sebep olmayan Kürdleri hedef alan bombalar saydığımız bu gelişmelerin orta yerinde duruyor. Kerkük referandumunun hem gerekliliğini hem de aciliyetini hiçbir şey daha iyi anlatamaz. Kürd kolluk güçlerinin buralarda olmayışı bölge halkını sahipsiz ve korumasız bırakmaktadır. Kürd Silahlı Kuvvetleri’nin güvenlik şemsiyesi altında olmayan Kürdler Kürdistan’ın her yanında tehlike altındadır. Şengal, diğer anımsattıklarının yanında bize bunu da anlatır. Türk ordusu uzun zamandır PKK’nin komuta merkezini konuşlandırdığı Kandil Dağları’na aç kurtlar gibi bakıyor. Kuşatıyor, uzaktan taciz atışları yapıyor ama Amerikan vetosunu kıramadığı için saldıramıyordu. 14 – 15 Ağustos tarihleri Türklere Farsların eklemlenmesini getirdi. Kandil artık bir taraftan değil, iki taraftan bombalanıyor. Bombalanan sadece Kandil de değil. PKK gerillalarının (PJAK – HPG) Kuzey’de Türkler tarafından, Doğu’da Farslar tarafından yoğun bir şekilde saldırıya uğradığını PKK kaynaklarından öğreniyoruz. Şengal’in arkasında Suriye ve Türkiye’nin birarada olduğunu Kürd analizcilerden hep beraber okuduk. Kürd’e karşı bir uğursuz ittifaktan bahsedebiliriz. Üçgenin ortasında, savaşan PKK gerillaları. Savaşın adı Kürdistan Savaşı. PKK güçlerimiz yoğun bir saldırı altında ve bu zamanda tüm varını yoğunu Kürdistan için ortaya koymaktalar. Desteklenmeliler. Bu dönemde PKK’ye her türlü desteği vermek gerekir. PKK bugün Kürdistan’dır.
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
0 Yorum:
Post a Comment