1847′de Bedirxan Bey’in Kürdistan’ı bağımsızlık ilanına sert bir müdahale ile karşı çıkan ve ayaklamayı bastıran Osmanlı Devleti, Bedirxan Bey, Mehmûd Xan ve maiyetindekileri aileleriyle birlikte Girit ve Ruscuk’a sürgüne gönderdi. Sadrazam Mustafa Reşit Paşa, bastırılan isyan ardından bölgede çeşitli düzenlemelere gitti ve Abdülmecid’in isteği üzerine Kürdistan Eyaleti’ni yeniden düzenledi. Mustafa Reşit Paşa, bu dönemde İngilizlerden etkilenerek halen devam eden köle ticaretine karşı geldiyse de devlet eliyle, Bedirxan Bey’e destek vermiş Yezidi, Hristiyan, Nesturî ve Yakubî Kürtlerden oluşan birçok tutsak, kadın ve çocuklarla birlikte Diyarbekir, Musul ve Bağdat pazarlarında köle olarak satıldı.
Bu olay Bâbıâli’de tartışmalara yol açtı. İngiltere başta olmak üzere Avrupalı ülkeler köle satışına karşı girişimde bulundular. İstanbul’daki tartışmalar neticesinde durumun İslam şeriatına uygun olmadığı resmen beyan edildiyse de sonuç pek farklı olmadı. 1847-1848 yılları arasında yaşanan köle satışları olayı üzerine Meclis-i Vâlayı Ahkâm-ı Adliye, Diyarbekir Mutasarrıflığı ve fetvahâne arasında sert tartışmaların bulunduğu yazışmalar yapıldı. Halen Başbakanlık Arşivi İrade Koleksiyonu’nun Meclis-i Vâla bölümünde 2961 nolu dosyada kayıtlı bulunan bu yazışmalardan anlaşıldığı kadarıyla isyan sonrası tutuklanan ve köle olarak satışı yapılanların garimüslim Kürtlerden oluştukları ve Bedirxan Bey’in liderliğini yaptığı isyana destek oldukları, gayrimüslim olduklarından dolayı da satılmalarının devlet nezdinde meşru olduğu görülmektedir.
0 Yorum:
Post a Comment