Araba yakmak Hasan Bildirici-Tarih: 25 Aralık 2007 Salı Son günlerde İstanbul’da araçlar kundaklanıyor, yakılıyor veya lastikleri bıçaklanıyor. Bu tür olayları Türk inkar sisteminin bir şekilde mağdur hale getirdiği Kürt gençlerinin yapma ihtimali çok yüksek. Şimdiye kadar yakılan araç sayısı 44. Fransa’da, özellikle de Paris’te yakın zamanda ve önceki yıl Arap ve Afrikalı gençler tarafından yakılan araç sayısı binlerin üstündeydi. Ama Fransa’da hiçbir devlet görevlisi bu göçmen çocuklardan birini öldürelim demedi. Binlerce araç... Sokaklar alev alev... Biri sönmeden diğeri yanıyor... Yüzü örtülü gençler o araçtan o araca koşuyor... Fakat kanlar içinde yerde yatan tek siyah çocuk yok... Bir de Türkiye’ye bakın... Türkiye’de 10 yılda 4000 bin köy boşaltıldı. En az 30 bin Kürt öldürüldü. Birkaç milyonu bulan göçertilmiş Kürde yerleşmesi için tek ev gösterilmedi. Tarlasını, bağını, bahçesini, hayvan sürülerini bırakıp gelen Botan köylüleri İstanbul yalnızlıklarında bir zeytin tanesine, bir barakaya, en berbatından bir işe muhtaç halde yaşıyorlar... İstanbul sokakları tinerci, hırsız, cepçi, kimsesiz Kürt çocuklardan geçilmiyor... Renk, dil, kültür, insanca yaşam yasak... Üstelik Kürt toprakları Türk savaş uçakları tarafından gece gündüz vuruluyor. Hayvan sürüleri telef oluyor, evler yıkılıyor, insanlar ölüyor... Bu zulüm altında çıldırmış Kürt gençleri bir araba lastiği şişlediğinde bakın neler oluyor: Türk gazetelerinde araba yakmalarla ilgili bir haber var. Haber şöyle: Başbakan Erdoğan'ın "Benim vatandaşımın yaşama hakkına, huzuruna kastedenlere, kusura bakmayın biz 'güle güle' diyemeyiz, gereken neyse bunu yapmak durumundayız" sözleri üzerine bazı vekillerden "Asalım" sesleri yükseldi. Erdoğan konuşmasında, "Son günlerde yakılan araç sayısı 39'u buldu. Bu araçların sahiplerinin ne günahı var? Bunları yakanları, bir vatandaş olarak bağışlamak hakkımız olabilir mi" diye sordu. Milletvekilleri “asalım” diye bağırdı. Türban mağduriyetiyle iktidara gelmiş Türk-İslam sentezinin milletvekili seçilmiş tosuncuklarının araba lastiği bıçaklayan bir Kürt gencine uygun gördüğü ceza biçimi bu: “Asalım!” Yasaklıyorlar, köy boşaltıyorlar, çıldırtıp dağ ve sokaklara salıyorlar, bombalıyorlar, ele geçirdiklerini öldürüyorlar, bu zülüm kasırgasına araba yakmakla karşılık veren Kürt gencine cezayı peşin kesiyorlar: “Asalım!” Asın! Kürt gençleri, Türk ırk sistemi altında Kürt olarak yaşamanın karşılığının sürekli asılmak, bombalanmak ve bir biçimde öldürülmek olduğunu bilerek yaşayacaklar... Ama Kürt gençlerinin bir şeyi daha iyi bilmesi gerekiyor: Kürt kimlik ve onur sorununun çözümüne bugünden bir katkıda bulunmazlarsa yarın kendi çocukları dağlara çıkacak... Kürt yurdu; Türk, Fars ve Arap ırkçılığının milliyetçi streslerini attığı bir alan olmaktan çıkarılmalı. Kürt hayatı yaşanmaya değmez bir tekrar olarak kalacaksa Kürtler değişik mücadele yollarıyla tepkilerini mutlaka dile getireceklerdir. Adalet, özgürlük ve huzur sadece Türklerin hakkı değil... Hasan Bildirici bildiricihasan@hotmail.com
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
0 Yorum:
Post a Comment