Tahir Süleyman ismini çıkaramazsanız bile ‘Diplomat’ ismini çıkaracaksınız. Hejaré Şamil’in önceki yazılarından birinde, aldığı ölüm tehditleri nedeniyle gündemimize taşıdığı Azerbaycanlı Kürd entellektüel – gazeteci Tahir Süleyman ve onun yayımladığı Kürdlüğü müdafaa eden saygın gazete ‘Diplomat’. Brez Tahir, ‘Bizim Yol’ isimli bir Azeri gazetenin muhabirinin kendisiyle yaptığı röportajı ‘Diplomat’ta yayınlamış. Ama ne röportaj! Sanırsınız ki özel eleman tutulmuş Tahir Süleyman sorgulansın diye. İnanmayacaksınız belki ama, röportaj yapan muhabir, röportaj boyunca ‘Kürdlerin neden hak istediklerini’ değil, ‘Hak talep etmeye neden haklarının olduğunu’ sorguluyor. Azericesini becerebildiğim oranda İstanbul Türkçesine çevirecek olursam, röportajın bir kısmı şöyle geçiyor: Eğer Irak’ta Kürdistan federatif devleti varsa, Türkiye ve İran’da yeni federasyonların kurulmasında amaç nedir? İran anayasası kendi vatandaşları içindir. Azerbaycan devleti var diye İran’da yaşayan 35 milyon Azeri haklarından mahrum yaşamaya devam mı etmelidir? Biz, Güney’deki kardeşlerimizin (Güney Azerbaycan – MAK) özgürlüğünü istiyorsak, niye Türkiye’deki, Suriye’deki, İran’daki Kürdlerin federatif haklardan yararlanmasını istemeyelim? İşte Irak’ta Kürdistan devleti var... O halde Azerbaycan devleti var diye, Türkiye dahil sayıları onbeşi bulan Türkçe konuşan devletler olmasın mı? Veya, neden Güneydekilerin haklarını talep ediyorsunuz? Güney Azerbaycan hadisesi 35 milyon insanın hak arayışı içindir... Türkiye’deki 25 milyon Kürd vardır, ve Türkiye devletinin bu hale gelmesinde bu insanların nice katkıları vardır. Nedir bu insanların sahip oldukları haklar? Hadi bunu geçtik; biz (Azerbaycan – MAK) sekiz milyonluk bir devletiz. İran’da, Türkiye’de Kürd federatif kurumlarının olmasına neden karşısınız? İşte bu ülkelerde de toplam 45 – 50 milyon Kürd yaşamakta. Röportajın buraya almadığım pasajlarından öğreniyoruz ki Azerbaycan’ın nüfusu sekiz milyon ama Azerilerin nüfusu 43 milyon. 43 milyonun 35 milyonu ‘İran’da yaşıyor, yani Güney Azerbaycan’da. Yine anlaşılıyor ki, genel bir konsensus olarak Azerbaycan’da bu Azerilerin özgürlüğü isteniyor. Röportajda değinilmemiş olsa bile, Azerbaycan devleti ile Güney Azerbaycan’ın birleşmesinin bir fikir birliği, konsensus olduğunu hissedebiliyorsunuz. Kürd entellektüel Tahir Süleyman buna karşıdır: Siz Türkiye’nin federatif olmasını mı istiyorsunuz? Evet. Türkiye, kanunlarında üniter devlet olarak tanımlanmıştır. Kanunu kim yapar? İnsanlar! Anlamak mümkün değil sizi. Üniter devlette 25 milyonluk bir insan grubunun hakları nasıl tanınabilir? Buna ne diyeceksiniz? Bir dakika. Türkiye federatif olsun ve böylelikle Kürdlerin özyönetim hakları, hukukları tanınsın mı diyorsunuz? Hayır, federasyon sadece Kürd halkı için değil, Arap, Çerkez, Azeri ve diğerleri için de tanınsın... Kısacası, Kürd entellektüelin bakış açısı globaldir ve Kürd meselesini de bu global bakış açısıyla tanımlamaktadır. Buna göre yeni devletlerin kurulmasına karşı bir entellektüeldir. Federasyon talebi, dünyanın bugününü algılayışıyla birebir ilintilidir: Niye karşısınız? Bundan sonra devletlerin parçalanması doğru değil. Eğer öyle olursa, 3. Dünya Savaşı başlar. Benim bahsettiğim, federatif modelle özyönetimin geliştirilmesidir. Bunun (Irak’taki federatif yapının -MAK) Türkiye ve İran’da da olmasından bahsediyorum. Onlarca Türk, onlarca Arap devleti olduğu halde, neden birden fazla Kürd federasyonu olmasın? Brez Tahir’in bir bağımsız Kürdistan devletine karşı olduğunu sanmayın. Bugünkü halde bir karşıtlıktır onunki. Zamanı geldiğinde bağımsız Kürd devleti de olacaktır. Röportajın geri kalan kısmı Kuzey Kürdistanlı okuyucuya bayat gelecektir. Çok fazla Türk televizyonu izlemiş ve Türkleri kendine olması gerekenden fazla örnek almış olan ‘Bizim Yol’ muhabiri, Tahir Süleyman’a ‘PKK teröristtir’ dedirtmeye çalışıyor, dedirtemeyince de ‘Neden devletin resmi görüşüne karşı olup da şimdiye kadar tutuklanmadığını’ soruyor. Muhabire göre Azeri resmi görüşü ‘PKK’nin terörist olduğu’ yönündedir ve bunu böyle kabul etmeyen tutuklanmalıdır! Tahir Süleyman sadece okumuş, sadece dünyadan haberdar bir Kürd insanı değil. Röportajdan çıkarıyoruz ki aynı zamanda usta bir gazeteci ve iyi bir iletişimci. İçine çekilmek istendiği anlamsız ve bir yere varmayan polemiklere girmektense, genelin iyi bildiği konuları manivela olarak kullanarak Kürd meselesini, okurun kolayca algılayacağı basit mesajlara dnüştürüyor. Kendisini sıkıştırmak veya sorgulamak için düzenlenmiş bir röportajı, derdini -hem de derli toplu- anlatabildiği bir röportaja dönüştürüyor. Bunları sizinle neden paylaştım? Kürdlüğün, Kürdistan sınırlarını aşan global bir kimlik olduğunu örneklemek için. Mehmet Ali Küçük - Kurdistan-Post.org malikucuk@hotmail.com
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
0 Yorum:
Post a Comment