Şeyh Mahmud Berzencî çocukları Rauf ve Baba Alî ile birlikte
Kürt Ordusu Kerkûk'e İlerliyor (26 Mayıs 1919) I. Dünya Savaşı’nın mağluplarından Osmanlı, tarih sahnesinden silinmek üzereyken sahip olduğu topraklar, yeni ülkelere böldündü. Kürtler, Ortadoğu’da bağımsız ya da Avrupa devletlerinin desteğiyle kurulan devletler gibi fırsatları iyi değerlendiremedilerse de yer yer ayaklanarak kısa süreli çeşitli hakimiyetler kurabildiler. Alişan Bey’in 1920′de ilan ettiği Geçici Kuzey Kürdistan Hükümeti (Hikumeta Muvakkatî Şimalî Kürdistan) ve Şeyh Mahmud Berzencî’nin 1923′te ilan ettiği Güney Kürdistan Hükümeti (Hikûmetî Cenûbî Kurdistan) bu anlamda en önemli girişimlerdendi. Arap ve İngilizlerle kıyasıya mücadelesi ile bilinen ve Kürdistan Hükümeti tarafından ‘Kürdistan Kralı’ olarak ilan edilen Berzencî’nin resmî girişimleri ve belgelere geçen istemleri takdire şayandır. Osmanlı Devlet Arşivleri içerisinde Kürtler ile ilgili olarak dikkat çeken 4 Kasım 1919 tarihli bir belge Berzencî’nin İngilizler ile çarpışmalarını konu almaktadır. Bu belge, I. Dünya Savaşı’nın bir sonucu olarak 30 Ekim 1918′de imzalanan Mondros Barış Antlaşması gereğince Güney Kürdistan’dan çekilen Osmanlı’nın istihbarat kayıtlarına geçmiştir ve “Mahremanedir” ibaresini taşımaktadır. Süleymaniye’den Erzurum’a gelen bir Osmanlı zabitinin Erzurum Valiliği’ne durumu bildirmesi üzerine belge, Erzurum Vilayeti Mektûbî Kalemî tarafından hazırlanarak Dahîlîye Nezaretî’ne (İçişleri Bakanlığı’na) gönderilmiştir. Belgenin 1 nolu maddesinde, Osmanlı’nın Güney Kürdistan’dan çekilmesinden sonra bağımsızlığını ilan eden Şeyh Mahmud Berzencî’nin İngilizler tarafından tebrik edildiği; uçak ile Süleymaniye’ye gelen İngiliz yetkililerin Kürt milli şerefine saygı duyduklarını belirttikleri; müstakil Kürt yönetimini destekledikleri fakat bir süre sonra vermiş oldukları bu sözlerde durmadıkları; bir süre sonra Kürt şehir ve köylerine İngiliz bayrakları çekerek, İngilizlerin emrindeki memurları bölgeye kaydırdıkları; buna tahammül etmeyen Şeyh Mahmud’un hazırlıklarda bulunduğu ve 26 Mayıs 1919′da İngiliz memur ve askerlerine karşı ayaklanarak onları esir aldığı; esirleri geri almak üzere gönderilen İngiliz kuvvetlerini püskürterek Nasluca’da yendiği ve aynı gün yine işgal altında bulunan Kürt şehri Kerkük’e hareket ettiği ve İngilizlerin kuvvetlerini sürekli arttırdıkları, şiddetli çarpışmaların olduğu muharebede 12 uçak, mitralyöz ve top kullandıkları ve bunun karşısında Şeyh Mahmud’un kuvvetlerini arttırmak için 18 Haziran 1919′da İran sınırına çekildiği; bu durum üzerine İngilizler’in Süleymaniye’yi tekrar kuşattığı ve Şeyh Mahmud’a bağlı 300 köyü yağmaladıkları ve Şeyh Mahmud isminde başka bir Süleymaniyeli Kürdü şehid ettikleri; ayrıca, Şeyh Mahmud’un İngilizlere ait 150 otomobil, 4000 tüfek, 12 mitralyöz, 500 binek hayvanı, 37 yük gümüş parça ve 40 ruble dolayında paraya el koyduğu ve İngilizlerin muharebe sırasında 2500 askerinin öldürüldüğü belirtilmektedir. Belge, bölgedeki Kürt ve Arap aşiretlerininin İngilizlerden nefret ettiği ve Osmanlı idaresini tekrar istedikleri şeklindeki notla bitmektedir. Belgede 2. nolu maddede verilen bilgide ise 25 Ağustos 1919′da Şeyh Mahmud’un kuvvetlerini toplayarak tekrar Süleymaniye’yi geri aldığı ve Kerkük’e doğru ilerlediğinin istihbaratının alındığı belirtilmiştir. Erzurum Vilâyeti Mektûbî Kalemi 10 S. 1338 (4 Kasım 1919) Onbeşinci Kolordu Kumandanlığı’nın 12. 9. [13]35 ve 308/1110 numaralu tezkiresi sûretidir. Süleymaniye’den gelen ve Şeyh Mahmud yanında Süleymaniye’nin sükûtuna ya‘ni 18 Haziran sene [1]335 târîhine kadar bulunan esir bir zâbitimizin verdiği ma‘lûmât ber-vech-i âtî arzolunur: 1- Kıta‘ât-ı Osmâniyye Süleymaniye mıntıkasından çekildikden sonra şeyh o havâlîde istiklâlîni i‘lân etmiş ve teşkîlât yapmış, İngilizlerin Kerkük’de bulunan me’mûrları Şeyh Mahmud’un ahvâlinden ve teşkîlâtından haberdâr oldukdan sonra Süleymaniye’ye giderek —hükûmetim sizin istiklâliyyetinizi tebrîk etdiğinin ve sulh konferansında tamâmiyyet ve hâkimiyyet-i mülkiyyenizi te’mîn edeceğinin teblîğine me’mûrum— demiş ve görüşmüş bir müddet sonra Bağdad hâkimi ve Irak mıntıkası kumandanı bulunan me’mûrları tayyâre ile Süleymaniye’ye gelmiş ve Şeyh Mahmud ile görüşerek Süleymaniye’de bir hâkim-i siyâsî bir mâliye me’mûru bulunmak ve ebediyyen nakz-ı ahd etmemek şartlarıyla teşkîlât ve tensîkâtına ve hukûk ve şeref-i millîlerine müdâhale ve tecâvüzâtda bulunulmayacağı müstakil tanılacağı kararlaşdırılmış. Süleymaniye’ye bu me’mûrlar geldikden sonra şerâ’ite ri’âyet edilmemiş, Şeyh Mahmud aleyhine ihtilâl çıkartmak ve Şeyh Mahmud’un kesr-i nüfûzuna çalışmak fikir ve mesleğinin ta‘kîbine başlanmış, Süleymaniye’de İngiliz bayrağı çekilmiş kazâ ve nâhiyelere İngiliz me’mûrları gönderilmiş bu mu‘âmelelere Şeyh Mahmud tahammül edemeyerek hazırlıkda bulunmuş ve 26 Mayıs sene [1]335′de İngiliz me’mûr ve askerleri aleyhine hareket ederek bunları esîr etmiş, Süleymaniye’deki esîrleri kurtarmak üzre gönderilen İngiliz kuvvetini Nasluca’da mağlûb etmiş, otomobil, mitralyöz, silâh, cebehâne, erzâk külliyetli olarak iğtinâm etmiş, ba‘dehu Kerkük’e doğru ilerileyerek, cemm haldeki İngiliz kuvvetini muhâsara ve mağlûb etmiş, bundan sonra Kerkük etrâfındaki muhârebe kesb-i şiddet etmiş. İngilizler’in mütemâdiyen kuvvetlerinin artması ve yevmiye, 12 tayyâre ile ve top ve mitralyözlerle icrâ etdikleri şiddetli ateşlere cebehânelerinin bitmesi hasebiyle mukâvemet ederek 18 Haziran sene [1]335′de Şeyh Mahmud, kuvvetini tezyîd içün İran hudûduna çekilmiş olduğundan İngilizlerle Süleymâniyye’ye tekrâr girerler. Şeyh Mahmud’un 300 pâre köyünü tahrîb ve yağma ederler ve Şeyh Mahmud isminde Süleymaniyeli diğer bir Müslümânı şehîd ederler. Bu muhârebelerde Şeyh Mahmud İngilizler’den 150 otomobil, 4000 tüfenk, 12 mitralyöz, 500 katana ve ester, 37 yük gümüş pâre, 40 ruble iğtinâm etmiş 2500 telefât verdirmiş. Şeyh Mahmud vak‘asından evvel Musul vilâyetine bir fırkaları varmış bu vak‘a ile bir fırka daha getirmişler, aşâ‘irin kuvve-i ma‘neviyyesi iyi imiş. Bütün urbân ve ekrâd evvelce Hükûmet-i Osmâniyye aleyhine yapdıklarına nâdim imiş. Hükûmet-i Osmâniyye’yi çok arzu ediyor ve İngilizlerden müteneffir imişler. 2- Şeyh Mahmud, kuvvet aldıkdan sonra Süleymaniye’yi İngilizler’den alarak Kerkük’e doğru ilerilediği istihbâr kılınmış, 25. 8. [13]35 târîhinde arzedilmişdir. 3- Erzurum, Trabzon, Van vilâyetilerine arzedilmiştir. Erzurum Vilâyeti Mektûbî Kalemi Aded: Umûmî: 6313 Husûsî: 919 Hulâsa: İngilizlerin Süleymaniye ve havâlîsindeki ahvâl ve harekâtı hakkında. Mahremânedir Dâhiliye Nezâret-i Celîlesi’ne Devletlü efendim hazretleri, İngilizlerin Süleymaniye ve havâlîsindeki ahvâl ve harekâtı hakkında ba‘zı ma‘lûmâtı hâvî On Beşinci Kolordu Kumandanlığı’ndan alınan 12 Eylül sene [1]335 târîhli ve 308/1110 numaralu tezkirenin bir sûreti manzûr-ı âlî-i nezâret penâhîleri buyurulmak üzre leffen takdîm kılındı. Ol bâbda emr ü fermân hazret-i men-lehü’l-emrindir. Fî 18 Eylül sene [1]335 Erzurum Vâlîsi Bende es-Seyyid Mehmed Reşîd Dâhiliye Nezâreti Kalem-i Mahsûs Müdîriyyeti Târîh: 4 Teşrîn-i Sânî sene [1]335 Sadâret-i Uzmâ’ya Mahrem İngilizlerin Süleymaniye ve havâlîsindeki ahvâl ve harekâtına dâ’ir ba‘zı ma‘lûmâtı hâvî On Beşinci Kolordu Kumandanlığı’ndan gönderilüp Erzurum Vilâyeti’nden bâ-tahrîrât irsâl kılınan tezkirenin sûreti manzûr-ı sâmî-i Sadâret penâhîleri olmak üzre leffen arz u takdîm kılınmış olmağla ol bâbda. BOA. DH.KMS, nr. 50-3/25, belge sıra nr. 78/1, 79, 80, 81 Kaynak: Kurdistan Time
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
0 Yorum:
Post a Comment