Ergenekon operasyonu, TSK'yi darbeye zorlayan kanadın sınırlandırılmasına yöneliktir. Erdoğan-Başbuğ bunu görüştü ve şimdi 'mıntıka temizliği' yapılıyor. Diğer yandan Ergenekon operasyonuyla 'sivri generallerin törpülenmesi' bir başka hazırlığın habercisi. ABD, İran'a karşı Türkiye'yi yanında istiyor. ABD'nin Ergenekon operasyonunu olumlayan açıklamaları da bu tespiti doğruluyor.
Amaç kontrol altına almak
Ergenekon operasyonuyla birlikte tartışmalar 'darbeciler tasfiye mi ediliyor?' eksenine kaydı. Siyasal iktidar ve ona yakın çevrelerin değerlendirmesi basit: 'Darbeciler ve çeteciler yargı huzuruna çıkarılıyor. Bu da demokratikleşme yönünde önemli bir adım.'
Eski Meclis Başkanı Bülent Arınç da operasyonu 'Türkiye'nin bağırsaklarının temizlenmesi' olarak değerlendirdi. Anlaşılan o ki; AKP darbe karşıtlarının desteğini alabilmek için bu operasyonu iyi bir siyasi yatırım olarak görüyor. Peki gerçekten darbeciler tasfiye mi ediliyor? Yoksa bu operasyonun ardında başka gelişmeler mi yatıyor? Daha birkaç hafta önce deşifre olan Genelkurmay'ın 'toplumu biçimlendirme', AKP'nin de Kürtleri izolasyon altına alma planı çok açık gösteriyor ki, Türkiye'nin geleneksel kodları yerli yerinde duruyor. Demokratikleşmenin önündeki en önemli engel durumunda olan Kürt sorunu ve Kürtlere devletin bakış açısında bir değişiklik sözkonusu değil. Daha da önemlisi darbe zihniyeti ordu-yargı-bürokrasi kadar CHP'nin temsil ettiği siyaset zemininde de halen varlığını güçlü bir biçimde sürdürüyor. Kaldı ki 28 Şubat post-modern darbesinin sonrasında sistemin şekillendirdiği bir parti olan AKP'nin darbelere karşı mücadele vermesi gerçekçi görünmüyor. Buna bir de AKP'nin Kürt sorunu üzerinden Genelkurmay'la kurduğu ittifak eklendiğinde hükümetin darbe zihniyetiyle uzak değil oldukça yakın mesafede olduğu görülecektir.
Darbenin önündeki engel PKK O halde yapılan operasyonun amacı ne? Türkiye'de bugün 12 Eylül benzeri bir darbe gerçekleştirilemiyorsa bunun en temel nedeni silahlı-silahsız Kürt muhalefeti ve onun ulaştığı askeri-siyasi-politik güç düzeyidir. Kürtleri silahlı muhalefete iten en büyük etkenin 12 Eylül 1980 darbesi olduğu akıllarda tutulacak olursa benzer bir darbe süreci bu kez Kürtleri Türkiye'den tamamen koparacak bir bölünme sürecini başlatabilir. Olası bir darbe aynı zamanda bugün sınırlar içerisinde makul bir çözüm arayan PKK'yi farklı bir stratejiye ve çok daha çetin bir savaş çizgisine çekebilir. Bütün bu faktörler darbe yapmayı zorlaştırıyor.
'Mıntıka temizliği' AKP'den İşte Ankara'daki çatışma tam da bu noktada yaşanıyor. Bir dönem PKK'ye karşı amansız savaş veren emekli generallerin başını çektiği Ergenekon, bir süreden bu yana ordu içinde dayandığı kanatla birlikte AKP'yi devirebilmek için Türkiye'yi askeri darbe zeminine çekmeye çalışıyor. Bunun karşısında orduya hakim kanat ise, PKK faktöründen kaynaklı olarak askeri darbeyi göze alamıyor. Bu da ordu içinde kanatlar arası çatışmanın yaşanmasına neden oluyor. Ergenekon'la birleşen darbeci kanat 2003'ten bu yana 'Sarıkız' ve 'Ayışığı' adını verdikleri darbe planları yaparak, Genelkurmay'ı zorladı. Hilmi Özkök, Genelkurmay Başkanlığı döneminde bu kanadı bir nebze de olsa engellemiş ve geriletmişti. Ama aynı kanat, darbe tertiplerini bu kez Büyükanıt döneminde sürdürdü/sürdürüyor. Bu açıdan Ergenekon operasyonu, TSK'yi darbeye zorlayan, sıkıştıran kanadın sınırlandırılması ve kontrol altına alınmasına yöneliktir. Erdoğan-Başbuğ görüşmesinde düğmeye basıldı ve 'mıntıka temizliği' de AKP'ye yaptırılıyor.
İran'a hazırlık Diğer yandan Ergenekon operasyonu ileriye dönük bir başka hazırlığın daha habercisi. ABD veya İsrail tarafından İran'a yapılması kesin gözüyle bakılan müdahale sürecinde Washington Türkiye'yi yanında görmek isteyecek. ABD Başkanı Bush'un sözcüsü Dana Perino tarafından önceki gün yapılan açıklama da bu tespiti doğruluyor. Perino, Bush'un Türkiye'ye ilişkin düşüncelerini şöyle aktarıyor: 'Sanırım Başkan'ın, Türkiye'nin güçlü bir destekçisi olduğunu söylediğini duymuşsunuzdur. Başkan, Türkiye'yi AB üyeliği için destekledi ve o ülkede demokrasinin sağlam temellerde bulunduğundan emin olmak istiyor.' İşte Türkiye'nin ABD'ye vereceği destek gündeme geldiğinde Ergenekoncu-ulusalcılar içeride hükümet ve orduyu zorlayacak ciddi bir engel oluşturabilir. Operasyon bu açıdan, önümüzdeki süreçte ayak bağı olacak unsurların şimdiden sınırlandırılması ve etkisizleştirilmesini de öngörüyor. ANKARA
İLHAN ERDEM
0 Yorum:
Post a Comment