Yürüttükleri psikolojik politikalarla DTP'yi bölmeyi hedefleyen, birbiri ile çatışmalı göstererek kamuoyunu etkilemeye çalışan yayınlar her geçen gün yeni bir ayrışma noktası üretiyor. Daha önce Şahinler- Güvercinler tartışması ile bu konuda kafaları muğlaklaştırmaya çalışan kimi medya organları bir süredirde DTP'li vekilleri Kürtçe bilen ve bilmeyen diye ayırıyor, ne hikmetse kürtçe bilmeyenlerle 'Şahin'leri aynı isimler olduğunu yazıp çizerek DTP'yi karalama kampanyasına tavan yaptırmaya çalışıyorlar. Kendilerinin Kürtçe bilen ve bilmeyen biçiminde ayrıştırılmasına tepki gösteren DTP'li vekiller ise, bazılarının kendi anadillerini bilmemelerinin Türkiye'nin bir ayıbı olduğunu, bunun yapılan asimilasyon politikalarının göstergesi olduğunu kaydediyorlar. 'Mecliste Kürtçe Konuşamazlar' diyen TBMM Başkanı Köksal Toptan'a ise 'neden?' diye soruyorlar.
Niçin İngilizce oluyorda Kürtçe olmuyor
Kürtçe meselesinin yanlış aktarıldığını ve tartışıldığını belirten DTP Eşbaşkanı Emine Ayna, 'Sorun neden Kürtçe Meclis'te konuşulamıyor sorunudur' dedi. Meclis'te Kürtçe konuşma kararları bulunmadığını böyle bir tartışma da yürütmediklerini belirten Ayna, Meclis Başkanı Köksal Toptan'ın 'Konuşamazlar' açıklamasına tepki göstererek, 'Ancak, biz böyle bir karar alırsak, kimse bizim konuşup konuşmamamıza karar veremez. Bu kararı alırsak, bunun bedelini öderiz. Eğer bu Meclis'te birileri İngilizce, İsrail'ce konuşabiliyorsa neden bir Kürt milletvekili Kürtçe konuşamasın? Bu konudaki yasaların yanlışlığına dikkat çekiyoruz' ifadelerini kullandı.
Kürtçe bilmemek Türkiye'nin ayıbı
TZPKurdi tarafından başlatılan anadil kampanyasına destek verdiklerini ve bunu Meclis'e taşıyacaklarını belirten Ayna, bazı kesimlerin bilerek tartışmayı saptırdığını kaydetti. Kürtçe konuşmanın bir hak olduğunu kaydeden Ayna 'Meclis'te de sokakta da okulda da haktır. Yanlış olan bir Kürt milletvekili olarak, Türkiye'nin asimilasyon politikaları nedeniyle benim dilimi bilmememdir. Yanlış olan Kürtçe bilen vekillerin Kürtçe konuşamıyor olmasıdır. Tartışılması gereken bunlardır. Aydınların, kendilerine demokratım diyenlerin, Türkiye AB'ye girmeli diyenlerin, bu nedenle faşist AKP'nin peşine düşenlerin bunu görmesi gerekiyor. Keşke bu çevreler, 'Bu kadar milletvekili Kürt'tür ama Kürtçe bilmiyor bu Türkiye'nin ve bizim ayıbımızdır' diyebilselerdi' dedi.
Söylem 2 Mart darbesinin devamı
DTP İstanbul Milletvekili Sabahat Tuncel ise ilkesel olarak anadili savunduklarını ve bunun da parti programlarında yer aldığını hatırlattı. Tuncel, 'Başbakan Almanya'da asimilasyonun bir insanlık suçu olduğunu söylüyordu. Bugün biz kendi anadilimizi yani Kürtçe'yi bilmiyorsak bu Türkiye'nin ayıbıdır, uygulanan politikaların sonucudur' dedi. TZPKurdi tarafından başlatılan anadil kampanyasına destek verdiklerini söyleyen Tuncel, Toptan'ın 'konuşamazlar' açıklamasını 12 Eylül darbe zihniyetinin sonucu olarak değerlendirdi. Yaklaşımın DEP'lilere yönelik 2 Mart darbesinin devamı anlamına geldiğini kaydeden Tuncel, 'Bu tekçi zihniyetin devamıdır. DTP'ye açılan kapatılma davası da aynı zihniyetin sonucudur. Türkiye gerçekten şeffaf ve demokratik bir ülke olacaksa önce buradan başlaması gerekiyor' ifadelerini kullandı
Açıklamalar asimilasyona destek
Gazetelerde Kürtçe bilen ve bilmeyen milletvekillerinin sıralanmasının asimilasyon politikalarına verilen destek anlamına geldiğini belirten DTP Grup Başkanvekili ve Van Milletvekili Fatma Kurtulan ise, Türkiye'de Kürt vekillerin neden anadilini konuşamadığı sorusunun sorulması gerektiğini söyledi. Anadil hakkını savunmak için illa Kürtçeyi bilmek gerekmediğini kaydeden Kurtulan, anadil hakkını savunan Türklerinda var olduğunu, Türkiye'de Kürtçe yasağı olduğunu belirtti. Anadilde eğitim, siyaset ve yayın yasağının kaldırılmasını istediklerini hatırlatan Kurtulan Toptan'ın Meclis'te 'Kürtçe konuşamazlar' sözlerine şöyle tepki gösterdi: 'Jose Manuel Barosso ve ABD Başkanı Bill Clinton Meclis kürsüsünde kendi anadilleri ile konuşuyor neden bu ülkenin vatandaşı olan Kürtler kendi ana dilinde kendisini ifade edemiyor. Bu talep bir çırpıda engelleniyor. Bir karar var biz yapacağız diye söylemiyorum. Bu tartışılabilir. Olması durumunda kıyamet mi kopacak, neden yabancılar gelip bizim Meclis'te konuşuyor da, Türkiye vatandaşı Kürtler konuşamıyor?'
DTP'den Taraf ve Milliyet gazetelerine tekzip
Demokratik Toplum Partisi (DTP), içerisinde çelişki yaratma ve yakalamaya odaklanan Taraf ve Milliyet gazetelerine DTP'den tekzip geldi. DTP tarafından yapılan açıklamada yapılan haberlerin DTP içinde çelişki yaratmaya yönelik olduğu belirtildi. Açıklamada, yapılan haberlerin gerçeği yansıtmadığı belirtilerek, bir grup gazeteci ile yaptıkları görüşmede, TZPKurdi'nin başlattığı anadil kampanyasına destek verdiklerini beyan ettikleri belirtildi. Konunun Meclis'te gündemleşmesi için, 'DTP'li vekiller Meclis kürsüsünde Kürtçe konuşsun' gibi öneriler geldiği ve bu önerilerin değerlendirileceği kaydedilen açıklamada, bu sözlerin alınan bir karar şeklinde yansıtıldığı kaydedildi. Açıklamada, şunlara yer verildi: 'Söz konusu haberlerin, sanki bu konuda Parti Meclisi'nin kararı varmış, kimi PM üyelerinin ve Eşbaşkanlarımızın ise bu karardan haberi yokmuş gibi yansıtılmasının bir gazetecilik marifeti olmadığını düşünüyoruz. Bundan hareketle de parti içi çelişkiler yaratılmasına dönük bu tür çarpıtma haberleri üzüntüyle izlemekteyiz. Bir yandan basın özgürlüğü savunuculuğu yapıp diğer yandan özellikle DTP söz konusu olduğunda en temel basın etik ilkelerini dahi göz ardı etmekten çekinilmemesi ibret vericidir. Eşbaşkan Yardımcımız Kamuran Yüksek alınmış bir karardan bahsetmediği gibi, konuya ilişkin parti içerisinde bir çelişki de söz konusu değildir. Parti Meclisimiz anadil kampanyasına ilişkin önerileri değerlendirerek karara bağlayacak ve kamuoyuna duyuracaktır.
ANKARA / DİHA
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
0 Yorum:
Post a Comment