TBMM İnsan Hakları Komisyonu'nun Siirt, Van ve Hakkari'de 4 kişinin ölümü ve yüzlercesinin yaralanmasıyla sonuçlanan Newroz olaylarına ilişkin hazırladığı raporda polisi akladı.
TBMM İnsan Hakları Komisyonu tarafından Siirt, Van, Hakkari ve ilçelerinde Newroz'da yaşanan olaylara ilişkin hazırlanan 147 sayfalık raporda, polisin ateş ederek ölüme sebebiyet vermesine rağmen, olaylarda polisin silah kullanmadığı belirtildi.
Alt komisyon tarafından hazırlanan raporda, Newroz olaylarında yaşanan ölümlerin polisin müdahalesinden kaynaklandığını ortaya koyan somut bilgi ve ifade olmadığından, ölümlerin şüpheli durumlarının devam ettiği belirtildi.
Alt komisyonun hazırladığı raporda, Newroz'un bayram kutlamasından uzak olup, kutlama ve basın açıklaması bahanesiyle PKK'nin propagandasını yapma ve gövde gösterisi amacına yönelik olduğu ileri sürüldü.
Polis sadece maddi güç kullanmış
Newroz'da birçok yerde polisin silah kullandığının gazete ve televizyonlara yansımasına rağmen, polisin silah kullanmadığı öne sürülerek şunlara yer verildi: 'Kolluk kuvvetleri olaylara katılan göstericilere, dağılın ihtarında bulunmuş, sonrasında topluluğu dağıtmak için zor kullanmıştır. Polis, olaylarda sadece maddi güç kullandı, silah kullanmadı.'
Raporda, Zeki Erinç ve Ramazan Dal'ın silahtan atılan mermiler sonucu öldükleri, ancak polisin göstericileri dağıtmak için 26 bar'lık plastik mermi atan silahlar, 852 adet gaz fişeği, 572 adet gaz el bombası, 16 adet sis el bombası, 405 adet FN 303 savunma fişeği kullandığı belirtildi.
Hazırlanan raporda, Yüksekova'da polis kurşunuyla ölen İkbal Yaşar olayına ilişkin soruşturmada ilerleme kaydedilmediği belirtilerek, 'Yaşar'ın ölümüne neden kurşunun nereden ve kimin tarafından atıldığının henüz tespit edilemediği sonucuna varılmıştır' denildi.
Ölümlerden polis sorumlu değilmiş
<IMG hspace=5 src="resimler/vannewroz2008polisteror.jpg" align=right vspace=5 border=0>Hazırlanan raporda, yaşanan ölümlerden polisin sorumlu olmadığı kaydedilerek şunlara yer verildi: 'Her iki vatandaşımızın ölümünün polisin saldırısından kaynaklandığını ortaya koyan somut bilgi ve ifade olmamasına rağmen, olaylarda güvenlik güçlerinin silah kullanan gösterici tespit edemedikleri ve kendilerinin silah taşıdığı düşünüldüğünde; bu yaralama ve ölümlerin nasıl ve kimler tarafından gerçekleştirildiğinin ortaya çıkarılması büyük önem taşımaktadır.
Yoksa, 'bu yaralanma ve ölümlerin kolluk tarafından meydana getirildiği' gibi bir şüphenin her zaman kişilerin zihninde olması muhtemeldir.'
Raporda ayrıca, polislerin göstericilere aşırı ve orantısız güç kullanması şeklinde Türkiye'yi dünya kamuoyu önünde de zor duruma sokacak davranışlarda bulunmalarının önüne geçebilmek amacıyla ciddi ve sürekli eğitim altında bulundurulmalarının zorunluluğuna dikkat çekildi.
Ertuş'a işkence değil kötü müamele yapılmış
Raporda, görüntüsü ekranlara yansıyan ve polisin kolunu burktuğu Cüneyt Ertuş olayında, Ertuş'un kolunun kırılmadığı, sadece polisin orantısız güç kullandığı belirtildi. Komisyon, Ertuş'un maruz kaldığı uygulamaların işkence değil 'kötü muamele' olarak değerlendirilebileceği sonucuna vardı.
Alt Komisyonun hazırladığı Siirt olaylarına ilişkin raporda ise DTP Diyarbakır Milletvekili ve komisyon üyesi Akın Birdal arasında geçen diyaloga da yer verildi. Raporda, Siirt İl Emniyet Müdürü'nün agresif tutum içerisine girdiği belirtilerek, 'İl Emniyet Müdürünün, o anki ortamın ve öncesindeki olayların verdiği gerginlik içinde olmasından kaynaklandığı düşünülen bir agresiflik içinde olduğu ve olayların büyümemesi, kimsenin zarar görmemesi için birlikte hareket etmek arzusuyla elini uzatan Diyarbakır Milletvekili Akın Birdal'a karşı sarf edilen söz ve tutum, değil TBMM'nin bir üyesine, hiç bir kimseye karşı kabul edilemez niteliktedir' ifadelerine yer verildi.
Bu ve buna benzer olayların yaşanmaması için önerilerde bulunulan Alt Komisyonun raporu, yarın TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu'nda ele alınacak.
ANF
Kürt halkı Erdoğan'ın yaptıklarını unutmadı / Video
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
0 Yorum:
Post a Comment