Arnavut göçmeni ama Diyarbakır'lı karanlıklar prensi!
AKP'de Dengir Mir Mehmet Fırat'ın Genel Başkan Yardımcılığı görevinden alınması ardından, aynı göreve getirilen eski İçişleri Bakanları'ndan Abdülkadir Aksu, Kürtlerin yakından tanıdığı bir isim. Diyarbakır'a Arnavutluktan yerleştirilen göçmen bir aileden gelen ve yıllardır yazılanların aksine Kürt olmayan Aksu, 70'li yıllarda CHP-MSP koalisyonu döneminden itibaren 12 Eylül yönetimi de dahil, kurulan birçok hükümette Vali, Emniyet Müdürü ve Bakanlık görevlerinde bulundu.
1989-1991 yılları arasında İçişleri Bakanlığı görevindeyken dinci ve MHP'li kadroların emniyete yerleşmesine önayak olan Aksu'nun bu görevi sırasında bölgede Hizbullah cinayetleri start aldı. Kürt düşmanlığı ile bilinen Aydınlar Ocağı üyeliği de bulunan Aksu'nun İçişleri Bakanı olarak görev yaptığı dönemlerde Türkiye faili meçhul cinayetlerle anılıyor.
Arnavut göçmeni bir Diyarbakırlı
Aslen Arnavut kökenli bir aileden gelen Abdülkadir Aksu, posta memuru olan babasının Diyarbakır'a sürgün edilmesiyle 1944 yılında Diyarbakır'da doğdu.
İlk, orta ve lise öğrenimini Diyarbakır'da tamamlayan Aksu, ardından Siyasal Bilgiler Fakültesi'ne kaydoldu. Mülkiye'de okurken, Aydınlar Ocağı'na üye oldu ve milliyetçi-muhafazakar öğrenci ve öğretim üyelerini barındıran Hür Düşünce Kulübü'nün 7 kişilik yönetim kurulu kadrosunda yer aldı.
Yıldızı, 12 Mart askeri darbesi ardından 1973 yılında kurulan CHP-MSP hükümeti döneminde parladı. MSP'nin ağır toplarından Korkut Özal ve Oğuzhan Asiltürk'ün desteğiyle Emniyet Müdürlüğü kadrosuna alındı.
Emniyet Müdür Yardımcılığı'na getirilmesiyle ortaokul mezunu oldukları için yükselme şansları olmayan 3 bin kadar MSP ve MHP sempatizanı polisi, 6 aylık kurstan sonra komiser ve komiser yardımcısı yaptı.
Emniyet Genel Müdürlüğü görevine getirilmesinden sonra emniyette giriştiği kadrolaşma nedeniyle MİT tarafından hakkında rapor hazırlandı.
Aksu, tarihe Maraş Katliamı olarak geçen yüzden fazla kişinin öldürüldüğü tarihte ise bu kentte Vali Vekili idi.
Darbeciler dokunmadı
1980 yılında Rize Valiliği'ne atanan Aksu, 12 Eylül askeri darbesinin dokunmadığı nadir valilerden biriydi. O dönem tüm belediye başkanlık görevlerini Alay Komutanları üstlenirken, Aksu aynı zamanda hem Rize Valiliği'ni, hem de Belediye Başkanlığı görevlerini yürüttü.
Özal hükümeti tarafından Diyarbakır'dan 1987 yılından meclise giren Aksu, iki yıl sonra İçişleri Bakanlığı'na getirildi.
1991 yılına kadar bu görevi sürdüren Aksu, 5 yıl sonra Refah Partisi, ardından da Fazilet Partisi'nde yer aldı.
Fazilet Partisi kapatılınca yeni kurulan AKP'ye geçen Aksu, yıllar sonra tekrar İçişleri Bakanı olarak siyaset sahnesinde bakan olarak yer aldı.
Faili meçhuller onun döneminde damgasını vurdu
Abdülkadir Aksu'nun devlet katında yetkili makamlarda bulunduğu Maraş Katliamının ardından, İçişleri Bakanı olduğu yıllarda da Türkiye gündemini sarsan birçok olay ve faili meçhul cinayet yaşandı.
1989 yılında Cizre'de Yeşilyurt köylülerine dışkı yedirilmesi, gazeteci Çetin Emeç, 1991 yılında HEP İl Başkanı Vedat Aydın'ın öldürülmesi, Prof.Muammer Aksoy, gazeteci Çetin Emeç, Turan Dursun, MİT müsteşar yardımcısı Hiram Abbas, emekli korgeneral Hulusi Sayın, emekli korgeneral İsmail Selen, Prof. Bahriye Üçok, Doç. Dr. Necip Haplemitoğlu, gazeteci Hrant Dink cinayetleri, Şemdinli bombalaması gibi olaylarda, Aksu hep İçişleri Bakanı koltuğundaydı.
Hizbullah Aksu döneminde hortladı
1989-1991 yılları arasında İçişleri Bakanlığı görevindeyken dinci ve MHP'li kadroların emniyete yerleşmesine ön ayak olan Aksu, özellikle Kürt illerindeki Emniyet Müdürlüğü kadrolarında milliyetçi-dinci ekipleri görevlendirdi.
89-91 yılları arasında Kürt illerinde işlenen yüzlerce faili meçhul cinayetin tek bir zanlısı bile yakalanıp hakim karşısına çıkartılmadı. Bazı faili meçhul cinayet zanlıları ise ancak Aksu'nun görevde olmadığı 1994 yılından itibaren gözaltına alınmaya ve yargılanmaya başlandı.
Hizbullah cinayetlerini görmezden geldiği öne sürülen Abdülkadir Aksu, Diyarbakır'lı işadamlarından Mehmet İçkale ile ortaklık kuran Hizbullah'ın o dönem Diyarbakır'daki önde gelenlerinden Hacı Bayancık ile dostluğu ise hala bilinen bir gerçek.
İkinci adamlıktan kabineye geçiş yolu açık
Hep karanlık dönemlerin adamı olarak bilinen ve Türkiye'nin gündemini sarsan suikastler, faili meçhul cinayetlerde devletin karar mekanizmalarında bulunan Abdülkadir Aksu'nun, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, 'Ya Sev, Ya Terk Et' söyleminin ardından partisinin ikinci adamlığına getirmesiyle hem Türkiye'de hem de Kürt illerinde nelerin değişeceği, yada Türkiye'nin hangi yeni suikastlerle anılacağını önümüzdeki aylar gösterecek.
Kürt ve sol karşıtlığıyla bilinen devşirme Abdülkadir Aksu'nun önümüzdeki kabine değişiminde İçişleri Bakanlığı'na getirilmesi uzak bir ihtimal olarak görülmüyor.
SİDAR BORAN - AMED / ANF
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
0 Yorum:
Post a Comment