Kürdistan’daki devlet terörünü deşifre eden Dicle Haber Ajansı(DİHA), keyfi gerekçelerle tutuklanan 9 muhabirinin serbest bırakılmasını istedi. DİHA çalışanları, Amed ve İstanbul’da basın toplantısı yaparak, devlet baskılarına tepki gösterdi. DİHA Sorumlu Yazıişleri Müdürü Devrim Göktaş, “Newroz’da açığa çıkan görüntülerin sorumlusu muhabirlerimiz değildir. Gerçeklerden asla taviz vermeyeceğiz” dedi. DİHA’nın İstanbul büro çalışanları, dün İHD İstanbul Şubesi’nde basın toplantısı düzenledi. Toplantıya, Gazeteci-Yazar Veysi Sarısözen, Özgür Gündem Gazetesi Haber Müdürü Nuri Fırat, Evrensel Gazetesi Yazıişleri Müdürü Fatih Polat, Atılım Gazetesi Editörü İlden Dirini,Tutuklu Gazetecilerle Dayanışma Platformu Sözcüsü Necati Abay, DİSK Genel İş 1. Bölge Başkanı ve Genel İş Şube Başkanları ile Sine Sen Genel Başkanı Yusuf Çetin de katıldı. Sorumlu Yazıişleri Müdürü Devrim Göktaş, bütün olanaksızlıklara ve engellemelere rağmen yaptıkları çalışmaların, bundan sonra yapılacak çalışmalar için büyük ve yeterli gerekçe olduğunu söyledi. Kamuoyuna mal olmuş, birçok basın kuruluşuna haber servis eden ve haber kaynaklığı yapan ajanslarının açıkça bilinen faaliyetlerine rağmen kurulduğu günden bu yana birçok kez baskıya, engellemeye maruz kaldığına dikkat çeken Göktaş, “İlk kez 2004 tarihinde İstanbul’daki NATO Zirvesi döneminde, merkezimiz adeta bir hücre evine baskın yapılır gibi basılmış, 30’a yakın arkadaşımız gözaltına alınmış ve bu baskından dolayı halen 6 çalışanımız yargılanmaktadır. Daha sonra değişik tarihlerde, muhabirlerimiz yaptıkları ve izledikleri haberlerden dolayı onlarca kez gözaltına alınmış, birçoğu tutuklanmış, birçoğu süren davaları nedeniyle çalışamaz hale getirilmiştir. Bütün bu baskılara rağmen, kurumsal olarak, yaptığımız işin gerekliliğine inanarak, çalışmalarımızı aksatmamaya ve sorumluluğumuzu yerine getirmeye çalıştık” dedi. Gündemler arttıkça baskılar da arttı Ülke gündeminin ısınması ile çalışanlarına yönelik baskıların arttığına dikkat çeken Göktaş, şunları söyledi: “Toplumsal olayların artığı her dönem, kurumumuza yönelik baskılar da artmıştır. Özellikle Newroz olaylarını meslektaşları ile izleyen muhabirlerimiz, eylemcilerden sonra ikinci hedef haline gelmiştir. Baskılar bununla da sınırlı kalmamış, hemen her ilde arkadaşlarımız gözaltına alınmış, birçok muhabirimiz ise tutuklanmıştır. En az bütün basın kuruluşlarının çalışmaları kadar meşru, yasal ve açık olan faaliyetlerimize rağmen arkadaşlarımızın; bu derece saldırıya uğraması, baskıya maruz kalması ancak, ‘farklı olan hiçbir şeye tahammül edilmemesi’ ile açıklanabilir. Çünkü bütün basın kuruluşları için hak olan görüntüler, haber materyalleri, haber kaynakları bizler için suç oluyor. Yazdığımız haberler, mahkemelere delil olarak sunuluyor. Eğer bir suçtan bahsedilecekse, tutuklanan muhabirlerimiz, hepimizin işlediği ‘suçtan’ faklı bir suç işlemiyorlar.” ‘Muhabirlerimiz serbet bırakılmalıdır’ 22 Mart’ta Van, Hakkari, Yüksekova, Siirt ve İzmir’de Newroz kutlamaları sırasında meydana gelen olaylardan sonra muhabirlerinin darp edildiğini, 4’ünün gözaltına alındığını, 3’ünün tutuklandığını hatırlatan Göktaş, polislerle birlikte basın açıklamalarını izleyen muhabirlerinin de haberde taraf olma gerekçesiyle tutuklandığını söyledi. Muhabirlerinin Newroz olaylarını bütün çıplaklığı ile kamuoyuna yansıttığı için tutuklandığına vurgu yapan Göktaş, “Şunu sormak istiyoruz; O görüntülerin açığa çıkmasının sorumlusu biz miyiz?” dedi. Haydar Haykır, Sıddık Güler, Mehmet Ali Ertaş, Murat Kolca, Ersin Çelik, Ali Buluş, Mehmet Karaaslan ve Faysal Tunç adlı muhabirlerinin halen tutuklu olduğunu belirten Göktaş, arkadaşlarının serbest bırakılmasını istedi. Göktaş, sözlerini “Kurumumuzun kuruluş gerekçesi olan gerçekler ve haber etiğinden asla taviz vermeyeceğiz” diyerek tamamladı. Tutuklu Gazetecilerle Dayanışma Platformu Sözcüsü Necati Abay da son dönemde muhalif çizgide yayın yapan gazete ve televizyonların baskılara, cezalara maruz bırakıldığını belirterek, Cumhurbaşkan olduğunu söyledi. Abay’ın ardından söz alan Evrensel Gazetesi Yazıişleri Müdürü Fatih Polat ise DİHA üzerinde son günlerde yaratılan baskının, Van ve Hakkari gibi Kürt illerinde yaşanan “intifada” görüntülerini dünya kamuoyuna yansıtan tek kuruluş olmasından kaynaklandığını söyledi. Polat’ın ardından söz alan Veysi Sarısözen ise Türkiye medyası ve aydınlarının bu duruma seyirci kalmasını eleştirdi. Amed’de de basın açıklaması yapıldı DİHA’ya yönelik baskılara ilişkin bir basın toplantısı da Amed’de yapıldı. Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti’nde(GGC) düzenlenen basın toplantısına DTP Grup Başkanvekili Selahattin Demirtaş, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Diyarbakır Baro Başkanı Sezgin Tanrıkulu, GGC Başkanı Faruk Balıkçı, İHD Genel Başkan Yardımcısı Reyhan Yalçındağ ile Diyarbakır Demokrasi Platformu bileşenleri, Dicle Fırat Kültür Sanat Merkezi çalışanları, belediye başkanları, sendika temsilcileri, gazeteciler ve sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı. DİHA adına basın açıklamasını Kürtçe Servis Editörü Ertuş Bozkurt yaptı. Bozkurt, baskılara dikkat çekerek muhabirlerinin serbest bırakılmasını istedi. DTP: DİHA bedel ödemeye zorlanıyor Bozkurt’un ardından söz alan Selahattin Demirtaş, Newroz’da yaşanan saldırıları hatırlatarak, şunları söyledi: ”Bütün bu olanların siyasi sorumlusu hükümettir. Ve hükümet halen bunun hesabını bu halka ödemiş değil. Ancak DİHA muhabirleri bu görüntüleri Türkiye ve dünya kamuoyuna sundular diye bedel ödemeye zorlanıyorlar. Bu konuda da hükümet diğer konularda olduğu ikiyüzlü bir politika uygulamaktadır” dedi. İSTANBUL/AMED
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
0 Yorum:
Post a Comment