Taraf-Ergenekon iddianamesi eklerinde yer alan belgerlere göre MİT, adı Milliyet Gazetesi Genel Yayın Müdürü Apdi İpekçi’nin öldürülmesi olayı başta olmak üzere, 1978 yılında yedi TİP’li öğrencinin katledilmesi ile pek çok siyasi cinayet ve toplu katliam olaylarına karışan yurt dışındaki kaçak ülkücülerle anlaşma yaptı.
Aralarında Abdullah Çatlı, Oral Çelik, Mehmet Şener’in de olduğu bu eski ülkücülere örtülü ödenekten maaş bağlayan ve operasyonlarda kullanmak üzere Özel Harp Dairesi’nden silah sağlayan MİT, yıllar sonra bu kişileri PKK’ya karşı kullanmak için Türkiye’ye getirtmiş. Önce Asala, sonra PKK’ya karşı yasadışı operasyonlarda kullanılan bu kişilerin adları kamuoyu Güneydoğulu iş adamlarının kaçırılıp öldürülmesi, uyuşturucu kaçakçılığı ve haraç toplama gibi pek çok olayda duyulacaktır.
OPERASYONU MİT YÜRÜTTÜ • Ergenekon iddianamesinin eklerinde yer alan “Susurluk Raporu”nun açıklanmayan 12 sayfası içinde Asala’ya karşı yürütülen operasyonlara yer verilmişti. Bu operasyonlarda kullanılan ekipten yalnızca Abdullah Çatlı ile Haluk Kırcı’nın adı rapora geçmişti. İşçi Partisi’nde ele geçirilen Ergenekon belgelerinde ise Çatlı’nın “reisliği”ni yaptığı ekiptekilerin tek tek adları yer alıyor. İşçi Partisi’nde ele geçirilen “Ermeni Sorunu” başlıklı Ergenekon belgesi, 2000-2002 tarihini taşıyor. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunulan soruşturma evraklarının 190. klasöründe yer alan belgeye göre 12 Eylül Darbesi’ni gerçekleştiren yöneticiler, 1982’de Asala’ya karşı misilleme kararı aldı. Operasyon için MİT Bölge Başkanı Nuri Gündeş’in yardımcısı “Mete Bey” kod adıyla anılan, MİT içinde ise “Mete Aktaral” olarak bilinen Metin Günyol görevlendirildi. Günyol, deşifre olmamak için MİT’ten istifa ederek “Veli Özpınar” adına düzenlenmiş pasaportla Avrupa’ya gitti.
EKİBİN ‘REİSİ’ ÇATLI • Günyol’un burada ilişki kurduğu ilk kişi eski ülkücü Cengiz Cömert oldu. Cömert’in adı Susurluk Raporu’nda özel harekatçı İbrahim Şahin ile birlikte Antepli Mehmet Ali Yaprak isimli iş adamının kaçırılıp haraç alınması olayında geçti. Günyol Cömert ile görüştükten sonra 12 kişilik bir ekip oluşturdu. Ekipte, Abdullah Çatlı (Mehmet Sarol kimlikli), Oral Çelik (Atilla Çelik), Mehmet Şener (Durmuş Unutmaz), eski ülkü ocakları başkanlarından Ramiz Ongun, Enver Tortaş, Tevfik Esensoy, Bedri Ateş (Uğur Özgöbek) Rıfat Yıldırım, Türkmen Onur ve Üzeyir Bayraklı yer alıyordu. Grubun “reisi” Çatlı’ydı.
PARA ‘ÖRTÜLÜ ÖDENEK’TEN • MİT, bu gruba örtülü ödenekten 320 ABD doları maaş bağladı. Daha sonra bu maaş, 4700 dolara çıkarıldı. Grubun silahı ise Özel Harp Dairesi Başkanı Aydın İlter’den istendi. Beş adet 7.65 Belçika Browning, beş adet 7.65 Baretta, beş adet 9 mm Brollwnin tabanca, iki adet Kalaşnikof, üç adet akrep, dokuz TNT kalıbı, beş adet plastik kalıp, dört adet boğmaca kıskacı, beş adet savunma bombası ve 10 yangın bombası ile 15 dinamit lokumu diplomatik kuryeler aracılığı ile Avrupa’ya gönderilerek Çatlı’ya teslim edildi.
DEŞİFRE OLDULAR • Grup, Günyol’dan aldıkları talimatlar ve emirler doğrultusunda harekete geçti. 3 mayıs 1984 günü Paris’in Alfortville mahallesindeki “Ermeni Soykırımı Anıtı”nın kaidesine bomba yerleştirilerek patlatıldı. Fransız polisi, diplomatik pasaport taşımasına karşın 11 temmuz 1984’te Metin Günyol’u Paris Havaalanı’nda durdurup çantasını aradı ve operasyonların MİT kaynaklı olduğunu deşifre etti. MİT, Asala’ya karşı oluşturduğu “Operasyon ekibi”ndeki isimleri daha sonra PKK’ya karşı kullanmak için Türkiye’ye getirtmiş ve önlerine yeni hedefler koymuş.
ERGENEKON’UN PLANI • İP’te ele geçen belgelere göre Ergenekon örgütü, Ermenistan’a karşı geçmişteki örtülü operasyonlardan “Ders çıkararak”, “Narko-terör” planı geliştirdi. Ermenistan’ın uluslararası lobilerden aldığı desteği kesmek amacı güdülen plan şöyle: “Ermenistan girişimcileri uyuşturucu ticaretinde kullanılmalı ve bu yolla ülke ekonomisi ‘narko/ekonomi’ye bağımlı hale dönüştürülmelidir. Bu yolla dünya kamuoyu Ermenistan’ı bir uyuşturucu ülkesi olararak görecek ve özellikle ABD’de lehinde oluşturulmuş bulunan kamuoyu-nun desteğini, tümüyle ve bir anda yitirecektir. Ayrıca, ‘narko /ekonomi’ye dayalı bir ülke haline gelen Ermenistan’da iç huzur ve istikrar tümden ve sonsuza değin kaybolacaktır.”
KAMUOYU ONLARI İYİ TANIYOR • Ergenekon iddianamesiyle yeniden gündeme gelen Susurluk’un ‘ünlü’ isimleri, aslında bir kuşağın oldukça yakından tanıdığı isimler. ‘Kadrolu tetikçiler’ olarak önce 70’li yıllarda sayısız insanın katledilmesinde rol oynamış, 1980 darbesi için koşulları olgunlaştırma görevi almışlardı. Ancak neredeyse hiçbiri ceza almamış, ya ‘örtülü tahliye’lerle cezaevinden kaçırılmış ya ‘yanlışlıkla’ serbest kalmış ya da delil yetersizliğinden beraat etmişlerdi.
Yıllar sonra kimini milletvekili, kimini işadamı kimliği ile karşımıza çıkartan ‘tesadüfler’in bu kez daha ‘çıplak’ ortaya koyduğu isimler, kariyerlerini ise çeşitli suikast ve katliama adlarının karışmasına borçluydu. İşte o isimler:
MEHMET ŞENER • İpekçi suikastında Mehmet Ali Ağca’yı yönlendirdiği ileri sürüldü, adı Papa suikastına da karıştı. Çatlı ile birlikte 22 Şubat 1982’de İsviçre’de, Nevşehir Emniyet Müdürlüğü’nden Durmuş Utanmaz adına düzenlenmiş sahte pasaportla gözaltına alındı. Tutuklanan Şener, Kürt olduğunu ileri sürerek iade edilmemesini istedi, iade edilmedi. İpekçi cinayetinde azmettirici olarak 20 yıl aranan Şener’in gıyabi tutukluluğu, Ağustos 1999’da zamanaşımı nedeniyle kaldırıldı.
ÜZEYİR BAYRAKLI VE RİFAT YILDIRIM • Ağca ile birlikte Dr. Bedrettin Cömert’in öldürülmesinde isimleri geçti. Papa suikastında Bayraklı’nın Ağca’ya silah sağladığı iddia edildi. Bayraklı ve Yıldırım 1984’te uyuşturucu kaçakçılığı suçlamasıyla Almanya’da yakalandı. Uyuşturucu işinde Çatlı ve Ağca’nın suç ortağı Oral Çelik de vardı. Ancak Türkiye’de idam cezası olduğu için iade edilmediler. Bayraklı, 1992’de Almanya’daki sağ gruplar arasındaki uyuşturucu kavgasında öldürüldü. Yıldırım 2002’de Türkiye’ye iade edildi ve değişen infaz yasaları nedeniyle beraat etti.
ORAL ÇELİK • Adı 1978 ve 1979 yıllarında Malatya’daki cinayet ve bombalama olaylarıyla anıldı. İpekçi suikastının yönlendiricisi ve Papa suikastının kilit ismi olduğu iddia edildi. 1985’te İsviçre’de Çatlı ve Mehmet Şener’le yakalandı.
14 Kasım 1986’da Fransa’da uyuşturucu suçundan üzerinde Bedri Ateş sahte kimliğiyle yakalandı. Gerçek kimliği ortaya çıkınca İtalya’ya iade edilen Çelik, yargılandığı davadan beraat edince 1996’da Türkiye’ye iade edildi. Hakkındaki davalardan bir kısmı zamanaşımından düştü, bir davasında da dosyanın tamamen yok edildiği ortaya çıktı. Bir ara Malatyaspor’a başkanlık yapan Çelik, şimdi işadamı.
ABDULLAH ÇATLI • Ankara Bahçelievler’de yedi TİP’linin öldürüldüğü katliamın planlayıcısı olduğu gerekçesiyle 1982’de
gıyabi tutuklama kararı çıkarılan Çatlı, birkaç kez gözaltına alınmasına karşın her defasında kurtuldu. Ağca’nın kaçırılmasını planlayan, Papa suikastına adı karışan Çatlı, sadece Fransa ve İsviçre’de uyuşturucu, sahte pasaport suçlarından tutuklu kaldı. 1990’da İsviçre’de tutuklu bulunduğu Bostadel Cezaevi’nden firar etti. Türkiye’ye sahte pasaportla giren ve serbestçe dolaşan Çatlı, Susurluk’ta 3 Kasım 1996’da öldüğünde polis şefi Hüseyin Kocadağ ve DYP Şanlıurfa Milletvekili Sedat Bucak’la birlikteydi. Çatlı’nın üzerinden dönemin İçişleri Bakanı Mehmet Ağar’ın imzasının bulunduğu silah taşıma belgesi ve yeşil pasaport çıktı.
ALİ UZUNIRMAK DİSK • Genel Başkanı Kemal Türkler’in katil zanlısı olarak yakalandı ve uyuşturucu suçundan Almanya’da hapis yattı. Yıllar sonra 21. dönem MHP Aydın Milletvekili olarak Meclis’e girdi.
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
0 Yorum:
Post a Comment