İzmir Tire Cezaevi'nde tutuklu yakınlarının çırılçıplak soyularak aramadan geçirilmesi skandalına bir skandal daha eklendi. Adalet Bakanlığı, cezaevindeki 'sıkı arama'nın talimatını veren Başsavcı Alper Sürgen'ü soruşturma için görevlendirdi.
Hem suçlu hem de savcı
İzmir Tire Cezaevi'nde kadın mahkum yakınlarının çırılçıplak soyulması skandalı için başlatılan soruşturma, duyanları da şaşkına çevirdi. Aramanın bu şekilde yapılması emrini veren Tire Başsavcısı Alper Sürgen'in, soruşturmayı da yürüttüğü ortaya çıktı. Sürgen, emri verdiğini kabul ederken, sorunun cezaevi görevlilerinden kaynaklandığını öne sürdü.
Geçen ay Tire Cezaevi'ne giden kadın mahkum yakınları insanlık dışı bir uygulama ile karşılaştı. Kadın mahkum yakınları, arama bölümünde çırılçıplak soyuldu. Bayanların cinsel organlarına bakılarak, arama yapıldı. Bu sırada siyasi mahkumlardan Mehmet Deste'yi ziyarete gelen kızkardeşi de sözkonusu aramaya tabi tutuldu. Deste, bir mektup yazarak skandalı duyurdu.
Soruşturma emri de aynı savcıdan Adalet Bakanlığı olay üzerine adli ve idari soruşturma başlatıldığını açıkladı. Ancak bu soruşturma başka bir skandalı da beraberinde getirdi. Adalet Bakanlığı'nın talimatı üzerine Tire Başsavcısı Alper Sürgen, soruşturma başlattı.
Ancak, mahkum yakınlarının bu şekilde aranması izninin Sürgen tarafından verildiği ortaya çıktı. 'Sıkı arama emri' verdiğini kabul eden Sürgen, cezaevinde uyuşturucu bulunduğunu ve bu nedenle cezaevi görevlilerine 'Aramaları daha dikkatli yapın' diyerek, uyardığını söyledi.
Sürgen, sözkonusu emrinin cezaevi görevlileri tarafından abartılması sonucunda mahkumların soyularak aranması olayı ile karşılaşıldığını belirtti. Sıkı arama ile ilgili soruşturma da halen sürüyor. Başsavcı, verdiği emri 'hassasiyetle yerine getiren', cezaevindeki kadın polis memuru hakkında soruşturma başlattığını söyledi. Memur hakkındaki soruşturma devam ediyor.
'Neden kamuoyuna yansıttın?' Cezaevindeki skandallar bununla da bitmedi. Olayın ortaya çıkması üzerine, mahkumlardan Mehmet Deste sorgulandı. Cumhuriyet Savcısı Mustafa Kazankaya tarafından sorgulanan Deste, 'Bunu neden kamuoyuna yansıttın' sorusuyla karşılaştı. Savcı Kazankaya ise, 'Biz müşteki olarak Deste'nin ifadesini aldık' diyerek, kendisini savundu.
Mehmet Deste, bu nedenle kendisinin başka bir cezaevine sürgün edilmesi ve hakkında disiplin soruşturması başlatılması tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu söyledi. AKP hükümetinin Adalet Bakanlığı'nın başlattığı idari soruşturmada ise bir adım bile atılmadı. İZMİR / ANF
Siirt E Tipi Kapalı Skandalevi
Tutuklu ve hükümlülere yönelik geliştirilen hak ihlalleri ile gündemden düşmeyen Siirt E Tipi Kapalı Cezaevi'nde bir skandal daha ortaya çıktı. Tutuklu ve hükümlülere yakınları tarafından posta yolu ile gönderilen paraların sahiplerine ulaştırılmayarak aylarca bekletildiği bildirildi.
Tutuklu bulunan 77 yaşındaki karaciğer kanseri hastası Ali Çekin'in aylarca tedavi edilmeyerek, onca girişime karşın serbest bırakılmaması ve ölümüyle gündeme gelen Siirt E Tipi Kapalı Cezaevi yönetiminin özellikle PKK'li tutuklu ve hükümlülere posta yolu ile gelen para ve mektupları aylarca beklettiği ortaya çıktı. Cezaevinde 6 yıldır tutuklu bulunan Şahin Yıldırım'ın babası Mehmet Yıldırım, 21 Temmuz'da oğluna posta yoluyla gönderdiği paranın halen ulaştırılmadığını belirterek, yetkililer hakkında suç duyurusunda bulundu. İHD İstanbul Şubesi'ne başvuran Yıldırım, Siirt'e maddi imkansızlıktan dolayı gidemediğini ve bu nedenle parayı posta yolu ile göndermek zorunda kaldığını belirtti.
21 Temmuz'da posta yoluyla göndermiş olduğu paranın henüz oğluna verilmediğini belirten Yıldırım, aynı durumun diğer tutuklu ve hükümlüler için de geçerli olduğunu ifade etti. Geçtiğimiz günlerde Siirt E Tipi Kapalı Cezaevi'ndeyken sağlık sorunlarından dolayı tedavi edilmeyerek yaşamını yitiren Çekin'e de değinen Yıldırım, 'Siirt Kapalı Cezaevi yönetimi tutuklu ve hükümlülere zaman zaman su vermiyor. Bu durumun son zamanlarda daha da arttı. Yaşanan su sıkıntısı nedeniyle bazı mahkumlar böbrek rahatsızlığı çekiyor. Cezaevindeki mahkumlar üzerinde uygulanan politika 'izolasyon ve tecrit' politikasının bir ürünüdür' dedi.
Konu ile ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu belirten Yıldırım, cezaevindeki uygulamalardan dolayı tutuklu ve hükümlülerin yanı sıra dışarıda olan ailelerin de işkence çektiğini söyledi. İSTANBUL – DİHA FIRAT ÇAĞIN
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
0 Yorum:
Post a Comment